AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dış Gündem Dış Gündem ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-06-2020, 22:10   #1
Kullanıcı Adı
temhaydogan
Standart Türkiye, Suriye ve Libya’da kaybetseydi, ne olurdu? Doğu Akdeniz,Rum-İsrail-Mısır-Fra
On Yıllarca içine kapatılmış Türkiye,
Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde büyük düşünüyor. Bu bağlamda, geçen hafta Başkan Erdoğan-Türk Devlet aklı, Akdeniz Doktrini'ni açıkladı.

Bu makaleyi sesli ve görüntülü olarak
izlemek için linke tıklayınız.
https://youtu.be/r2gTXyY2_4I

Milli Güvenlik Kurulu önümüzdeki yılları kapsayan doktrinini devreye sokarken, ilk kez“Doğu Akdeniz”yerine “Akdeniz” ifadesini kullanarak Türkiye’nin, Akdeniz’in her köşesinde varlık göstereceği mesajını dünyaya verdi.. Bugüne kadar sadece bir bölgeyi işaret eden Doğu Akdeniz ifadesinin yerine Akdeniz ifadesi tüm dünyaya deklare edildi. Bu deklarenin “Doğu Akdeniz”den “Akdeniz”e genişletilmesinin altında, Türkiye’nin Libya’daki faaliyetlerinin, Fas-Cezayir-Tunus'la kurduğu sıcak ilişkilerinin yanı sıra, Akdeniz’de yaptığı tatbikatların, Kıbrıs, Malta, Girit yakınlarında yeni ruhsat sahalarının olduğu biliniyor.

Başkan Erdoğan’ın Akdeniz doktrini Türk Donanmasının-hava güçlerinin, daha geniş bir coğrafyaya odaklanacağını işaret ediyor. Doğu Akdeniz derken, sadece Kıbrıs, Rum ve Yunanistan’a bakıyorduk. Artık, Akdeniz diyerek, Kuzey Afrika'ya bakarak, Fransa’ya, Almanya’ya, Israil’e, Mısır’a da odaklandığımız ilaan edilmiş oluyor.

Erdoğan-Türk Devlet Aklı’nın geleceği iyi okuyarak yürüttüğü Libya Stratejisi sonucu, 26 Kasım 2019'da Serraç Hükümeti ile imzaladığımız anlaşmanın sahaya yansıması müthiş oldu. Libya'daki iç savaşın seyrini Türk Siha’ları, Kukla Hafter’in elinden aldı.

Evet... Arkasında, Rusya, Fransa, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail’in bulunduğu Hafter'i mezara gömdük. 12 Asır öncesine giden tarihsel ve kültürel bağları bulunan Türkiye’nin Libya zaferi, sadece orada kalmayacak. Libya’dan yola çıkacak Türkiye-Libya kardeşliği, yüzyıllardır sömürülen, Fransa’nın işgali altındaki Sahra altına doğru devam edecek.

Libya,Tunus,Cezayir ve Fas, emperyalist Avrupanın, Fransa'nın, Almanya'nın ve İngiltere’nin sömürgeci zihniyetinden "kurtuluşa doğru"yürüyecek.

Türkiye, Suriye’de olmasaydı, bugün Libya zaferi olmazdı. Türkiye Libya’da olmasaydı, Doğu Akdeniz, Rum-İsrail-Mısır-Fransa gölü olurdu.

Türkiye, Suriye’de, Libya’da kaybetseydi, Rum/yunan/İsrail Kıbrıs’ı peşkeş çekmeye devam ederdi. Libya’da Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı, tarih yazmasaydı, ABD’li ExxonMobil Kıbrıs’ta sondaj programını durdurmazdı. Doğu Akdeniz’de yerli-millî savaş gemileriyle Türk Donanması olmasaydı, Fatih ve Yavuz sondaj gemileri dolaşamazdı. Libya’da Türkiye zafer kazanmasaydı, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Degaulle uçak gemisi Kıbrıs Rum sularında cirit atardı.

Bir ara coşmuşlardı.
Yunanistan, Mısır,İsrail ve Kıbrıs Rumları, Türkiye’yi devre dışı bırakarak EastMed Boru hattı kurup, Doğu Akdeniz gazını, Girit-Yunanistan hattından Avrupa’ya götüreceklerdi.

Allah'ın izniyle, o anlaşmaların hepsini paçavraya döndürdük. Suriye’de, Libya’da Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı, tarih yazmasaydı, Doğu Akdeniz’de İsrail-Mısır-Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ı ortak bir cephede bir araya getiren enerji projelerini akamete uğratamazdık.

Türkiye, bölgenin en önemli devletlerinin başında gelmektedir. Dünyanın onyedinci büyük ekonomisidir. G20 ve E7 üyesidir. 2050 öngörülerinde dünyanın en büyük on ikinci ekonomisi olacağı tahmin edilmektedir. Güçlü bir silahlı kuvvetleri bulunuyor. Teknolojik atılım içinde. Askerii, siyasi, ekonomik ve kültürel gücünü, bölgesinde ve dünyanın dört bir yanındaki sorunların çözümü için kullanabilmektedir.

Görünen odur ki, önümüzdeki dönemde de Akdeniz ve Türkiye, dünyanın başka bölgeleri gibi sükûnetle değil yeni çalkantılar ve çatışmalarla yaşamaya devam edecek. Mevcut sorunların çeşitliliği Türkiye’nin yeni sorunlara ve gelişmelere refleksler geliştirmesine zemin hazırlıyor.

Türkiye 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Kızıl Elma belirli bir nokta değildir. Sonsuzluktur. İşte o sonsuzluğa doğru yürüyor, Bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Son nokta Allah’ın izniyle şahadettir. Şuanda sıkıntı yok. Olduğu anda bizler Başkomutan olarak hareket ettiğimiz anda beraber yürüyeceğiz" diyerek bu mesajı vermiş olmuyor mu?

YouTube kanalıma destek olursanız sevinirim.
https://youtu.be/r2gTXyY2_4I

SM-J700F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

 

temhaydogan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi