![]() |
#1 |
![]() Yavuz Sultan Selim zamanında, İran şahı kıymetli mücevherlerle
süslü bir sandık hediye gönderiyor Sultan Selim'e. Sandık açılıyor. İçinden çeşit çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşlar çıkıyor.Fakat bir de pis bir koku yayılıyor. Dehşet bir koku, herkes burnunu tıkıyor. Neyse en alttaki bÜzgünümadan insan pisliği çıkıyooooor.. Yani Osmanlıya acayip bir hakaret!!!!! Cihan padişahı emir veriyor, "herkes düşünsün, buna ince bir şekilde cevap vermeliyiz" Ve cihan padişahı yine çözümü kendisi buluyor. Aynı şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandık hazırlatıyor. İçine o zamanın Osmanlı İstanbul'unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazırlatıyor, en altına da küçük bir pusula ve bir satır yazı. Gönderiyor... Şah sandığı açıyor. Açtıkça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor. Kutunun içindeki pusulayı Şah okuyor: "Herkes yediğinden ikram eder" !!!!!
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() bu çok beğendiğim bir cevaptır..
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() İşte incelik ve güzellik. Bucevaptır.
|
|
![]() |
![]() |
#4 |
![]() adam kendini biliyor akilliadam :D
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() AMA CEVAP MÜTHİŞ " Herkes Yediğini yollar" |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|