AK Gençliğin Buluşma Noktası
Roman - Hikâye Roman - Hikâye kitapları tanıtım ve tavsiye bölümümüz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-19-2008, 14:35   #1
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Standart Siz bu hikâyeyi daha önce okumuştunuz!
"Hüzün ve Tesadüf'ten sonra her sonbaharda farklı bir hikâye ile karşımıza çıkan Mustafa Kutlu, bu yıl eylülü beklemedi. Diğer uzun hikâyelerinden farklı bir tarzı olan 'Huzursuz Bacak' adlı kitabında Kutlu, özünü kaybeden İstanbul, çöl haline gelen fikir dünyası ve yozlaşan hayatlarla beraber, toplumda ortaya çıkan huzursuzluğu irdeliyor.

Mustafa Kutlu, hikâyelerini olaylar üzerine kuran ve üslûbuyla okurların damağında sohbet tadı bırakan bir yazar. Uzun hikâyelerle adı bütünleşen Kutlu, bu kez pek de alışık olmadığımız bir tarzla çıkıyor karşımıza. 'Huzursuz Bacak' (Dergah), üslup yönünden yine okurla tatlı bir sohbet havası taşısa da anlatım tarzındaki farklılıklarla Mustafa Kutlu okurlarını şaşırtabilecek bir hikâye. "Siz bu hikâyeyi daha önce okumuştunuz" cümlesiyle başlayan kitap, ilk paragrafında okurun dudaklarında gayr-i ihtiyâri bir tebessüm oluşturabilir. Zira giriş bölümü, yazarın yıllar önce kaleme aldığı 'Sır' adlı kitabındaki 'Satılık Huzur' hikâyesinin başlangıcıyla aynı. Daha sonra farklılaşarak devam eden hikaye, 80 sonrası neslin fikir dünyasındaki sığlığı, ülkemizde, hatta dünyada bu alanda yaşanan kuraklığı ve satılığa çıkarılmış huzurumuzu tartışmaya açıyor.

'Satılık Huzur'dan bugüne söylenecek çok şey olduğunu düşünen yazar, kitabında ülkemizin ertelenen ve bir türlü kalıcı çözüme ulaştırılmayan problemlerinden bir kısmını ele alıyor. Hikâyeleri içinde fikirlerini açıkça belirtmekten kaçınan Kutlu'nun son hikâyesinde bu konuda farklı bir tavır takındığını görüyoruz. Bu yüzden Huzursuz Bacak'ın; Mavi Kuş, Tufandan Önce, Uzun Hikâye gibi yazarın bir çırpıda okunan hikâyelerine benzediğini söylemek zor. Kutlu, bu kitabın kendisini diğer hikâyelerden daha fazla zorladığını belirtiyor. Dolayısıyla 'Huzursuz Bacak', yazarı gibi okurun da kafasını yoracak ve onları bu sorunlar hakkında düşüncelere sevk edecek bir hikâye olarak görünüyor.

Huzursuz Bacak, 'Satılık Huzur' hikâyesinin idealist kahramanı Ömer'in yıllar sonra evine dönmesiyle başlıyor. Ömer, doktora yaptığı yurtdışından ülkeye dönünce bir yandan iş ararken bir yandan da karşılaştığı olumsuzluklara karşı düşüncelere dalan duyarlı bir genç. "Siz bu hikâyeyi daha önce okumuştunuz" başlığı da her ne kadar daha önce yazılan 'Satılık Huzur'a telmih olsa da pek çok sorunun ve yozlaşmanın yıllardır devam ettiğine yöneltilen bir eleştiri gibi de duruyor kitabın başında. Ömer'in karşılaştığı her sorun karşısında tıklayan bacağı ise huzursuzluğunun maddi bir göstergesi gibi. Kahramanımızın, göç sonucu ruhunu kaybeden İstanbul'dan manzaralara rastladıkça karamsarlığa düştüğünü ve bir çıkış yolu bulmak için düşüncelere daldığını görüyoruz. Ömer'in iç konuşmaları ve okuduğu metinler yoluyla okura yansıtılan fikirler, aslında Mustafa Kutlu'nun yıllardır yazıp söyledikleri ile de paralellik gösteriyor. Bu bakımdan geçmişte hikâyenin içine gizleyerek anlatmaya çalıştıklarını, Kutlu bu sefer açıktan söylüyor. Yazar, hikâye tekniği açısından bunun tehlikeli bir durum olduğunu bilse de sanatına olan hâkimiyetiyle bu sorunu aşıyor.

Huzursuz Bacak'ta Mustafa Kutlu hikâyelerinde alışık olmadığımız bir husus da hikâyenin ara başlıklarla ilerlemesi. Her başlıkta farklı bir mesaja ulaşılabilen kitapta, Ömer'in gezdiği İstanbul sokakları, eskiden bir dava etrafında bir araya geldiği arkadaşları ve toplum düzenindeki değişimin bir çerçeve içinde toplandığını görüyoruz. Muhafazakârlık ve din kavramları, edebiyatın fonksiyonu, markalaşmaya karşı imzanın önemi gibi hususları tartışmaya açan Mustafa Kutlu'nun, kapitalist dünya düzenine karşı 'kanaat ekonomisi' kavramını önermesi de dikkat çekici. Yıllardır bizim hallerimizi bize anlatan yazar, bundan sonraki hikâyelerinde de değişiklikler yapmaya devam eder mi bilinmez; fakat bu kitabın Mustafa Kutlu külliyatı içinde farklı bir yerde duracağı ve çok konuşulacağı muhakkak. " Zaman Gazetesi'nden iktibasla

Mustafa Kutlu'nun yeni kitabı 'Huzursuz Bacak'ı, İnşallah temin edip okuduktan sonra yorumları da burada paylaşırız.

 

Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 08-19-2008, 17:07   #2
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart Siz bu hikâyeyi daha önce okumuştunuz!
Mustafa Kutlu'nun yeni kitabı 'Huzursuz Bacak'ı, İnşAllah temin edip okuduktan sonra yorumları da burada paylaşırız

En kısa zamanda alıyorum inşallah...hadi hayırlısı.. hep beraber istişare ederek nasipleneceğimiz bir katılım olur inşallah...
Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-19-2008, 20:28   #3
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Standart Siz bu hikâyeyi daha önce okumuştunuz!
Alıntı:
gönülden Nickli Üyeden Alıntı
Mustafa Kutlu'nun yeni kitabı 'Huzursuz Bacak'ı, İnşAllah temin edip okuduktan sonra yorumları da burada paylaşırız

En kısa zamanda alıyorum inşAllah...hadi hayırlısı.. hep beraber istişare ederek nasipleneceğimiz bir katılım olur inşAllah...


Sevgili gönülden kardeşim, Eylül ayının gelmesini heyecanla bekleme sebeplerimden biri de Mustafa Kutlu'nun yeni hikaye kitabıyla tanışmak oluyordu. Bu defa bizlere hoş bir sürpriz yapıp Eylül gelmeden kitabı yayınladı. İnşAllah en kısa sürede temin etmeye çalışacağım ben de..
Yorumunuz için ayrıca teşekkür ederim.. Selamlar
Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-28-2008, 00:08   #4
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Standart
Mustafa Kutlu'nun güzel hikayelerinden biri olan Huzursuz Bacak kitabını okuyalı uzun süre oluyor lakin mesaj yazmak şimdi nasip oldu. Ömer Faruk'un titreyen bacağında hüzünler hissediyorsunuz.. Mustafa Kutlu diğer kitaplarında da hayatın içindeydi lakin bu kadar "güncel" değildi.. Bu kez alıştığımız mustafa Kutlu'yu farklı bir vecihten izliyoruz.. Hayat dair ince notlar düşüyor yazar bu defa... Okuduğumuzda göreceğiz ki hepimizin içinde Ömer Faruk'tan bir parça var; onun bacağının titrediği yerlerde bizim yüreğimiz titriyor...
Başörtüsü eylemleriyle,marka ve imzayla, ekonomi, siyaset, edebiyatla ilgili düşüncelerini bulacaksınız yazarın.. Ve belki de kitabı bitirdiğinizde "Kanaat Ekonomisi"ne dair kitabı siz yazmaya başlayacaksınız...

Okumanızı tavsiye ederim dostlar, selamlar...
Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-09-2008, 17:07   #5
Kullanıcı Adı
dilemma
Standart
bir türlü okuyamadım. ama okuma listemde olan kitaplardan. kitap hakkındaki yorumlardan/eleştirilerden bir kısmı mustafa kutlu'nun direk mesaj verdiği yönünde idi..
kitabı okumuş biri olarak sizin bu konudaki fikriniz nedir diriliş.f?
dilemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2008, 22:47   #6
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Standart
Alıntı:
püsküüt Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bir türlü okuyamadım. ama okuma listemde olan kitaplardan. kitap hakkındaki yorumlardan/eleştirilerden bir kısmı mustafa kutlu'nun direk mesaj verdiği yönünde idi..
kitabı okumuş biri olarak sizin bu konudaki fikriniz nedir diriliş.f?

Mustafa Kutlu diğer kitaplarının aksine bu kitapta gerçekten direk mesaj veriyor, yani kitabı okuduğunuzda bunu net olarak hissedebiliyorsunuz.. Ben kitabı Eylül başında okumuştum.. Haırladığım kadarıyla düşüncelerimi paylaşayım sizinle..
Ömer Faruk karakteri bizzat Mustafa Kutlu ve Kutlu'nun dünyasında gezinti yapıyorsunuz sanki. Belki yazar hikayeyi yazarken bunu gaye edinmemiştir ama bende o izlenimi uyandırmıştı. Siyasete, edebiyata, "güncel" olarak nitelediğimiz konulara, yüreklerimizi titreten başörtü meselesine, ekonomiye, akademiye dair görüşleri dillendirilmiştir sanki Ömer Faruk adıyla.. Yazar "olması gerekeni" telkin ediyor sanki bizlere...

Kutlu'nun diğer kitaplarını okuduysanız farklı siz de hissedeceksinizdir. Okumanızı tavsiye ederim..

selamlar
Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-11-2008, 10:31   #7
Kullanıcı Adı
dilemma
Standart
Alıntı:
dirilis.f Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Mustafa Kutlu diğer kitaplarının aksine bu kitapta gerçekten direk mesaj veriyor, yani kitabı okuduğunuzda bunu net olarak hissedebiliyorsunuz.. Ben kitabı Eylül başında okumuştum.. Haırladığım kadarıyla düşüncelerimi paylaşayım sizinle..
Ömer Faruk karakteri bizzat Mustafa Kutlu ve Kutlu'nun dünyasında gezinti yapıyorsunuz sanki. Belki yazar hikayeyi yazarken bunu gaye edinmemiştir ama bende o izlenimi uyandırmıştı. Siyasete, edebiyata, "güncel" olarak nitelediğimiz konulara, yüreklerimizi titreten başörtü meselesine, ekonomiye, akademiye dair görüşleri dillendirilmiştir sanki Ömer Faruk adıyla.. Yazar "olması gerekeni" telkin ediyor sanki bizlere...

Kutlu'nun diğer kitaplarını okuduysanız farklı siz de hissedeceksinizdir. Okumanızı tavsiye ederim..

selamlar
teşekkür ederim. birkaç güne kadar alacağım insallah
dilemma isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi