11-04-2008, 15:27 | #1 |
Başörtüsü ve Gerekçeli Karar
Tarih 14 ocak 2008 Başbakan İspanya da başörtüsü ile ilgili değerledirmelerde bulunyorken bir cümle kurdu “Velev ki bir siyasi simge olarak taktığını düşünün. Bir siyasi simge olarak takmayı suç kabul edebilir misiniz? Simgelere bir yasak getirebilir misiniz? Özgürlükler noktasında dünyanın neresinde böyle bir yasak var? ‘’ Evet başbakan haklıydı siyasi simge olsa ne çıkardı isteyen siyasi görüşünü bu şeklide belli edebilirdi Başbakan bunu mu söylemek istemişti anlatmak istediği ne olursa olsun Türkiye de büyük yankı uyandırdı.Başbakanda biliyordu başöçrtüsü siyasi simge olamazdı başörtüsünü engel gösterip okula alınmayan ve kamu kuruluşunda çalışamayan birçok kısıtlamaya sebep gösterilen başörtüsü asla siyasi simge olamazdı değildi de zaten. Siyasi kesimde çalkantılar başlamıştı ve Mhp başörtüsü konusunda destek vereceğini açıkladı ve çalışmalar başlatıldı YÖK kanunun ek 17’inci maddesinin de değiştirilerek kılık kıyafet serbestisinin bu yolla çözülmesini önerdi. AKP bu öneriyi kabul ederken, önce Anayasa değişikliği ardından YÖK yasası değişikliğini benimsedi. Anayasa değişikliği MHP ve AKP’li milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulurken, 20 DTP’li milletvekilinin de destek verdiği değişiklik, Meclis’te 6 ve 9 Şubat günleri oylandı. TBMM Genel Kurulu'nda, yükseköğretimde başörtüsünün serbest bırakılmasını öngören Anayasa değişikliği teklifinin tümü, 103 ret oyuna karşılık, 411 oyla kabul edildi Bu değişikllik meclistede kabul edildi ve Cumhurbaşkanın imzasında sonra karra uygulamayan okullar hayli çoğunluktaydı. Bazı basın kuruluşları farklı haberlerle oratalık bulandırmaya çalışıyor çok olmasada başarılı oluyordu. 411 el kaosa kalktı deme cesaretini bulan yazarlar haklı çıkma telaşına girmişti ve elinden geleni yaptı yasanın geçerliliğini bir türlü kabullenemiyorlardı tek kabul edemeyen onlar değildi tabiki bu parti kapatılma sebebi bile olabilirdi laikliğe aykırı diye kendine rant sağlamaya çalışanlar işbaşındaydı. Sonuçta CHP Anayasa değişikliklerinin iptali için Anayasa Mahkemesine gitti ve bu başvurudan tam 99 gün sonra değişiklik iptal edildi. Ve şimdi de gerekçeli karar açıklandı, üniversitelerde başörtüsüne serbesti getirme çabası da ‘’Tamamen yasaklama’’ olarak son buldu. Kapatılma davası açıldı süreç işledi parti kapatılmadı ceza verildi ancak laikliğin odağı olduğu vurgulanıyordu kararda.. Anayasa Mahkemesi, CHP ve DSP milletvekillerinin başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliğinin ''iptali veya yok hükmünde kabul edilmesi ve yürürlüğünün durdurulması'' istemiyle açtığı davanın sonucu ise açıklandı Gerekçeli karar: ''Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları gözetildiğinde, Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan düzenlemenin, yöntem bakımından dini siyasete alet etmesi, içerik yönünden de başkalarının haklarını ihlale ve kamu düzeninin bozulmasına yol açması nedeniyle laiklik ilkesine açıkça aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır'' denildi. Sonuca ulaştı denilen sonuç haklı mı acaba kaç canı daha yakacak bu gerekçe bu kadar başörtüsü gerekçesi açıklandı ve üstü örtüldü bumuydu olması gereken Ve başörtüsü tamamen yasaklanmıştı.Okul önlerinde gözü yaşlı öğrencileri göreceğimiz günler yeniden başladı demekmiydi bu? Bu kadar basit olabilirmiydi Başörtüsünü küçümsemek kimileri başörtüsü bile diyemiyor farklı isimlerle adlandırıyordu başörtüsünü kime göre siyasi simge kimine göre sıkma baştı başörtüsü. Anadolu kadını örnek gösteriliyor öğrencilerinde bu şekilde kapanması öneriliyor öğrenciler yürüyüş yapsada destek veren çok olsada başörtülü ve başörtüsüz ayrımı olmadan anlaşılıyor olsada bir kesim bunu kabullenemedi. Atatürkü ve laikliği öne sürerek başörtüsünü siyasete alet etmişler ve birçok başörtülü kardeşimizin içini yakan kararın onanmasında büyük rol oynamıştır. Bukadar zormu başörtüsünü kabullenmek Nur suresi 31. ayet Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Ancak gözleri öylesine kör olmuş ki ayet e inançları dahi yok malesef.Ve hiç gözlerini kırpmadan ayeti inkar edebilmekteler Esas sorun nerde siyasi simge olmasının düşünülmesinde mi? Yoksa laiklere uygun bir kıyafet olmaması mı ? bunların cevabını daha çok bekleyeceğimiz kesin ancak asıl sorun şudur ki; Bir yandan haydi, kızlar okula anne kız okumayı öğreniyoruz kampanyaları düzenleniyor, fakat kız öğrenciler birçok zorlukla mücadele ederek dikenli yolları aşarak okuma savaşı veriyor fakat okulun kapısında hemde Müslüman bir ülkede yaşayan bizlerin gözünün önünde başın kapalı seni okula alamayız deniyor ve haydi okula diyerek heveslendirdiğimiz öğrencinin hayal ve umut dünyası yerle bir ediliyor. Buna hiç kimsenin hakkı olmamasına rağmen izin veriliyor ve herkes inancını yaşama özgürlüğünü yaşayamıyor çünkü izin verilmiyor. Durumu çok iyi ise yurtdışında öğrenimide devam ediyor ancak herkesin gücü bir yere kadar ya eğitimini birçok öğrenci inancı için terk ediyor yada gözyaşlarıyla ıslattığı başörtüsünü başından almalarına eğitimi için izin veriyor Ne zaman son verilecek gözyaşlarına bilmiyoruz ama bir bildiğimiz varki ağlatanın güldüğü görülmemiştir.... Vesselam......
Konu siyah gül 07 tarafından (04-03-2010 Saat 14:42 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
11-05-2008, 13:25 | #2 |
Medyanın oldukça etkili bir hale geldiği şu zamanda; bazı haber bültenlerinde insanlarla alay eder bir şekilde, cımbızla çekilen cümleler beyinlere nakış nakış işlenmeye çalışılıyor. Neyse ki halk bilinçli; yemiyor. Peki ya diğerleri?
Daha laikliği tam manasıyla anlamamış kişiler tarafından kararlar alınıyor maalesef. "Din siyasete alet ediliyor" diyenler, açıkca eğitimi siyasi alan olarak ilan ediyorlar! Tefekkür limanına gemileri bağlayan bu kişilere sormak gerekiyor; Eğitim, siyasi alan mıdır? Tâlakat ve selâset yürekleri okşarcasına işlenmiş yazıya Teşekkür ederim (+) |
|
11-05-2008, 14:11 | #3 |
Ne zaman son verilecek gözyaşlarına bilmiyoruz ama bir bildiğimiz varki ağlatanın güldüğü görülmemiştir....
Dostum çok madinar bir yazı olmuş emeğine,yüreğine kalemine sağlık... + |
|
11-05-2008, 14:50 | #4 |
Başörtüsünü laikliğe, özgürlüğe ve demokrasiye tehdit olarak algılayan sığ düşünce.....herdaim oligarşik bir azınlığa hizmet ederek demokrasi tellallığı yaparak kendini halkından soyutlamaktadır...er yada geç bu vatan evladı kendi değerlerine sahip çıkacaktır...bu vatanın evladı neleri feda ederek bu duruma geldiğinin bilincinde...insanları dini vecibesi ile karşı karşıya getirenlerin inancından şüphe ederim ben..yaptıkları din düşmanlığını görmeden, ülkede laiklik düşmanı var diyip bu milleti bir adım ileriye götürecek argümanları tüketmekteler...bilim ve ilim yerine ünüversitelerimiz siyaset üretip başarı sırasında sonları sorluyoruz..
Rabbim atalarımızın hürmetine milletimize hidayet nasip etsin ve bakış açımızdaki ufku genişletsin inşallah.. Bu güzel yazı için teşekkürler...kalemine sağlık canım...++ |
|
11-12-2008, 10:15 | #5 | |
Alıntı:
|
||
11-12-2008, 10:46 | #6 |
DTP, PKK`ya rağmen destek verdi TBMM`de ilk tur oylaması yapılan başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişiklik teklifine, AK Parti ve MHP`nin yanı sıra DTP de destek verdi. Yılladır PKK ile aynı doğrultuda siyaset yapmakla` suçlanan DTP, bu kez terör örgütünden farklı bir politika sergiledi. PKK`nın üst düzey iki ismi, geçtiğimiz hafta Taraf Gazetesi`nden Ahmet Altan ve Yasemin Çongar`a verdikleri röportajda başörtüsüne karşı olduklarını vurgulamıştı. Ahmet Altan, PKK`nın başörtü konusunda CHP`den bile katı olduğunu ifade etmişti. DTP ise terör örgütünün bu konudaki görüşünü dikkate almayarak görüşmelerde `evet` oyu kullandı. Bu konuda grup kararı alındığını hatırlatan DTP`li Sırrı Sakık, başörtü yasağının özgürlük anlayışıyla bağdaşmadığını, `özgürlük` taraftarı herkesin bu yasağa karşı çıkması gerektiğini söyledi. PKK ile aynı doğrultuda siyaset yaptıkları suçlamalarını kabul etmediklerini, başörtü konusundaki tavrın da bunun göstergesi olduğunu belirten Sakık, şöyle konuştu: "Her konunun toplumsal uzlaşmayla çözülmesini istiyoruz. Ne yazık ki AKP ve MHP bu düzenlemeyi getirirken CHP ve DSP ile görüştüler ama bizimle görüşmediler. Buna rağmen destek verdik. Çünkü bir yandan özgürlükleri savunmak, bir yandan da başörtüsüne gem vurmak çifte standarttır." Partisinin siyaset çevreleri tarafından hep dışlandığını da ileri süren Sakık, siyasi partilerin kendileriyle bayramlaşmaya bile gelmediğini ancak her şeye rağmen `doğrulardan` sapmayacaklarını ifade etti. Sakık, başörtü konusunda parti tabanının da özgürlüklerden yana olduğunu kaydetti. DTP`nin başörtü düzenlemesine destek vermesi siyaset kulislerinde `yerel seçimlerle` de ilişkilendiriliyor. Sol anlayıştan gelen bir parti olmasına karşılık muhafazakâr bir tabana sahip olan DTP`nin `başörtüsü karşıtı` görüntü vermesinin, önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlerde parti için ciddi oranda `oy kaybı` anlamına geleceği ifade ediliyor. DTP özellikle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi`ni yeniden kazanmak için toplumsal konularda çok dikkatli bir politika izliyor. Ben araştırmasını yaparak yazmıştım ancak sizin sorunuzdan sonra tekrar araştırıp sinde görmeniz için bu haberi ekledim evet destek verdi 20 oy ile dikkatinizve sorunuz için teşekkürler Konu siyah gül 07 tarafından (04-03-2010 Saat 14:46 ) değiştirilmiştir.. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|