AK Gençliğin Buluşma Noktası
Makale & Deneme Makale ve deneme içerikleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 12-02-2008, 00:23   #1
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Arrow Mezarlara açılmak
Denir ki; çok öfkelenir, kızarsanız bir çocuğa, öfkenizin geçmesi için ellerine bakın, küçücük ellerine.


Peki ya büyüklerin?


Damarları pörtlemiş ellerine, kırış kırış alnına, ağarmış saçlarına mı bakmalı?
Soru zor.


Zor olduğu kadar da alengirli; cumburlop dalınacak gibi değil.
Suhuletle cevap vermek için bırakalım biraz demlensin.
Biz dönelim çocuklara.


Öyle yaramaz çocuklar vardır ki; Eyüp sabrı gerek insanda.
Arlanmaz, uslanmaz, laftan anlamaz sinir çocuklar…
Laftan anlamaz, dedim de, aklıma geldi; Aziz Nesin'nin bir çocuk hikayesi.
Çocukların her sorusuna sabırla cevap verilmesi gerektiği üzerine diller döken bir “mürebbinin” zavallı burnunu sıkan haylaz bir çocuk biteviye sorar:
“Mu ne?...”
“Burun…”
“Murun…Mu ne?...”
“Burun, evladım, burun…”
“Mu ne?..”
“Burun…”
Aklımda kaldığı kadarıyla, zavallı adamcağız kafayı sıyırır en sonunda.
Demem o ki, sabır da kâr etmez kimi zaman.
E'ee?
E'si, ellerine bakacaksınız çocukların, sadece ellerine.
Çünkü çocukların ellerinden girilir merhamet kapısına.
Merhamet kapısından girer girmez de, çocuğun masumiyeti karşılar bizi.


Çocuk masumiyeti…
Her öfke, her kızgınlık geberir karşısında.
Peki, ya yetişkinler?..
Döndük, dolaştık, yine geldik, aynı soruya.
Kaçarı yok; ne kadar demlendiğine bakmaksızın cevap vereceğiz artık.
Yetişkinlere sinirlenince, öfkenizin dinmesi için gözlerine bakamazsınız.
Belki kem gözlerindendir çektiğiniz.
Ağzına da bakamazsınız.
Belki dilleridir sizi yaralayan.
Ellerine bakamazsınız.
Zaten onun elindendir öfkeniz.
Ağzı, dili, saçı, eli, velhasıl, bütün uzuvlarıyla toprağa karıştığı yere bakarsınız:
Mezarına.
Makamdan, mevkiden, zenginlikten, fakirlikten, üçkağıtçılıktan, eksik tartıdan, yalandan, dedikodudan, cefadan, sihirden, nazardan, hasetten, debdebeden, gururdan, kibirden eser kalmaz mezarlarda.
İyi de…
Ancak ölülerin mezarı vardır; nasıl bakacağız yaşayanların mezarına?
Derseniz…
“Her nefs doğduğu andan itibaren müstakbel bir mezara da doğmaz mı?..” derim ben de.


Görmek için bakış zaviyesini diri tutmak lazım sadece.
Bu zaviyeyi diri tutan da mezarlıklardır.
Başkalarının mezarları hem kendi mezarımızı, hem de öfkelendiklerimizin mezarlarını hatırlatır bize.
Onun için ecdadımız şehrin atardamarlarına camileri, türbeleri, mezarları kondurmuştur.


Onun için o şiirdeki gibi, ölüm hayattan canlı, rahmet günahtan baskındır.
Onun için “her nakışta o mana” mevcuttur:
“Öleceğiz ne çare?..”
Şehirlerin rehabilitasyon merkezleridir mezarlıklar…
Hayata yüzünü buruşturmayan o eski mezarlarda salıncaklar kurulur; çocuklar oynar; mezarla hayat kol kola yaşardı.
Modern şehirler mezarlıkları saklamaya çalışarak ölümlerden uzaklaştığını sanıyor.
Bir takım lakırdılar da ezberlettiler insanlara. Ölülerinin ardından “Seni unutmayacağız…” diyorlar.
Sizi kim unutmayacak peki? Kazık mı çakacaksınız dünyaya?


Mezarlıklardan uzak tutularak azaltılamaz ölüm.
İnsanı yalnızlaştırır bu sadece.
Mezarları uzaklaştırmak insanın içindeki “ölümü” azdırmaktan başka şeye yaramaz.
“Azgın ölüm” de çölleştirir insanı.
Boşuna dememiş Nietzsche: “Çöl büyür / Vay içinde çöl taşıyanın…”
Çare tek:
Ölmeden önce ölmek…
Mezarlardan uzaklaşmak değil, mezarlara açılmak; “Cenazem götürüldüğü zaman/ Ayrılık ayrılık deme / Benim buluşmam, kavuşmam / İşte o zamandır” diyen Mevlana'ları fehmetmek gerek.
Ne güzel söylemiş Erdem abi:
“Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm / Ölümsüzlüğü tattık ne yapsın bize ölüm…”
Ha, ne diyorduk?
Çocuklara kızınca ellerine, büyüklere kızınca “müstakbel mezarlarına” bakmalı.

Salih Tuna

 

Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
çocuk, mezar, salih tuna, ölüm


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi