12-30-2008, 23:18 | #1 |
B.M.? [5] - Nurdan Zulmete
Batılı sömürgeci ülkeler tarafından vatanımızın dört bir yandan kuşatılarak Türk milletinin kaderinin tayininin söz konusu olduğu İstiklal Savaşı'nın o kan kokulu günlerinde :
Her çehre bize yabancı Bari Sen bir parça acı Süründürme altın tacı Bize yardım et Ya Rabbi!..." diyerek Kabe'ye yönelip Rabbine yalvaran şair Kemaleddin Kamu'nun, savaş sonrası Cumhuriyet döneminde ise: "Ne örümcek ne yosun Ne mucize ne füsun Kabe Arab'ın olsun Bize Çankaya yeter..." diyebilecek kadar özünden uzaklaşıp değerlerimizi yitirerek tefessüh ettiğini. . . Biliyor Muydunuz... ** Kaynak: Recep Şükrü Apuhan; İhanetin Türküsü, Timaş, İst /1986
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
12-30-2008, 23:22 | #2 |
Bunu ne zamandır okur okur iç çekerim.. Sahiden de Cumhuriyet Türkiyesi'nde göz önünde olan bir çok kişi, cumhuriyet öncesinde neden acaba çok çok farklı iken sonrasında böylesine değişmiştir?..
Neden acaba?.. Şan, para, TAHT(!) ve sarayların (...) ayaklarına kadar gelip sırtını okşadığından mıdır acep? . . . Çok tuhaf bi yakın tarihe sahibiz vesselam!.. |
|
12-31-2008, 00:28 | #3 |
Şöhret istemek ve bunun için çabalamak zehirli bal gibidir. Bu tutku kişiyi ilgi ve teveccüh görmek için her türlü davranışa zorlar. İnsanlara kendini sevdirmek veya insanların övgüsüne mazhar olmak için onlara karşı olduğundan farklı davranışlara yeltenir ve çoğu zaman şahsiyetini zedeleyecek davranışlar sergileyerek emeline ulaşmak ister...
Buna binaen Yine Büyük Üstad Nursi'nin buyurduğu gibi ''Ey şan ve şerefi, nam ve şöhreti isteyen adam! Gel, o dersi benden al. Şöhret ayn-ı riyadır ve kalbi öldüren zehirli bir baldır. Ve insanı insanlara abd ve köle yapar. '' meselemize daha güzel ışık tutar... Bu hızlı değişim ve tebeddül kalplerindeki marazı açıkça ortaya çıkarmış oluyor... VeSSeLaM.... |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|