AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-10-2009, 06:14   #1
Kullanıcı Adı
Üç mevsim
Standart ‘Anti-semitizm’ söylemi İsrail saldırganlığına yarıyor (Mustafa Erdoğan)
‘Anti-semitizm’ söylemi İsrail saldırganlığına yarıyor

Başbakanın geçen haftaki Davos çıkışı kimilerinin zihninde Türkiye’nin İsrail’le ve ABD’yle ilişkilerinin geleceği, hatta Batı dünyası içindeki konumu hakkında kaygılara yol açtı. Ama daha önemlisi, bu olay aynı zamanda ‘antisemitizm’e karşı uyarıların da yeniden gündeme gelmesine vesile oldu.

Bu aslında yeni karşılaştığımız bir durum değil: İsrail devletinin ‘günahları’nın ayyuka çıktığı her defasında hemen ‘antisemitizm’ umacısı devreye sokuluyor. O kadar ki, Başbakan da ‘antisemitizm’e karşı olduğunu bilmem kaçıncı defa tekrarlama ihtiyacı duydu.

Hakikaten tuhaf bir durumla karşı karşıyayız. Başbakan’ın Davos’taki konuşmasının hiçbir yerinde Yahudiliğe atıf yapılmıyor, sadece İsrail adlı devletin -başka herhangi bir devletin de işleyebileceği- insanlığa karşı suçlarına dikkat çekmişti. İsrail’in Gazze halkına yaptıklarının en azından ‘savaş suçu’ teşkil ettiğinde ise kuşku yok.

Hal böyleyken, ‘Yahudi karşıtlığı’ da nereden çıkıyor?...

Hadi bırakalım başkalarını, kendimizden, Türkiye’den söz edelim: Diyelim ki Türkiye Cumhuriyeti işgal altında bulundurduğu bir yerde savunmasız insanlara çoluk-çocuk, kadın-ihtiyar demeden, okul-hastane tanımadan ateş yağdırıp yüzlerce masumun ölümüne yol açıyor, o bölgede hayatı kurutuyor olsun. Farz-ı muhal yani.

Şimdi bu politikayı haklı olarak eleştirecek olan başkalarını Türklük karşıtı veya Türk düşmanı olarak mı yaftalayacağız? Böyle bir zulme karşı çıkanların ırkçı nefreti körüklediklerini söylemek insafa sığar mı?.. Peki, bu gibi eleştirileri biz Türkler kendimiz yaparsak -ki elbette yapmamız gerekir- biz de kendi kendimizden nefret etmiş mi sayılacağız?..

Başka devletler söz konusu olduğunda onların işledikleri cürümleri kınamak bu devletlerin halklarına yönelik ırkçı nefretin ifadesi olarak görülmüyor da, mücrim İsrail devleti olduğunda ona karşı söz söylemek neden Yahudi karşıtlığı oluyor?..

Biliyorum, Yahudi karşıtlığından samimi olarak endişe duyanların bu gibi sorulara verebilecekleri ‘makul’ cevapları vardır. Diyeceklerdir ki, Yahudilerin durumu çok özeldir; onlar Almanya’da bundan daha 70 yıl önce bir halkın başına gelebilecek en büyük felákete maruz kaldılar, acımasızca bir soykırıma uğradılar. Ve bunun temel nedeni de Avrupa’da güçlü bir ‘antisemitizm’ geleneğinin var olmasıydı. Yahudi soykırımını kolaylaştıran bu derin antisemitik ruh ve fikir atmosferi idi.

Evet, Yahudilerin Avrupa’da maruz kaldıkları soykırım gerçekten de insanlığımızdan utanmamıza yol açacak kadar vahim bir olaydır. Antisemitizmin bu diyarda -en fazla da bu diyarda- köklü bir geçmişi bulunduğu da bir gerçek. Onun için, işledikleri o ‘büyük günah’ın ruhlarını ezdiği Avrupalıların suçluluk duygusundan halá kurtulamamış olmaları anlaşılabilir bir şeydir. Kaldı ki, zaten aynı nedenle, antisemitizm bugün eskisi gibi ciddi bir tehlike olmaktan çıkmıştır.

İyi ama bizim Avrupalıların suçluluk duygusunu paylaşmamızın, komplekse kapılmamızın bir gereği var mı? Bizim diyarda vaktiyle Avrupa’da olduğu gibi köklü ve yaygın bir Yahudi karşıtlığı olduğunu söylemek kendimize bühtanda bulunmak değil midir? Türkiye’de olan, sadece, genel olarak ‘yabancı’ görülenlere karşı beslenen bir kuşku ve güvensizliktir. Bir kısmı doğrudan doğruya Yahudileri de hedef alan bu tür önyargılar elbette yanlıştır, ama esasen her toplumda yabancılara karşı var olan bu türden önyargıları soykırımcı zihniyetle eş tutmak da büyük haksızlık olur.

Evet, ister içimizde ister dışımızda olsun, farklı olanlara karşı önyargılar geliştirilmesine sadece Yahudilerle ilgili olarak değil bütün halklarla ilgili olarak karşı çıkalım. Kendi tarihimizdeki Yahudi vatandaşlarımızı hedef almış olan ayrımcılık ve haksızlıklarla da yüzleşelim. Ama bunun yolu, ‘antisemitizm’ suçlamasını İsrail’in kendi suçlarını meşrulaştırmak için kullanmasını kolaylaştıracak bir sansürcülüğü teşvik etmek değil, fakat farklılıklara saygıyı teşvik etmek ve insaniyetçi ve kozmopolitan tasavvuru yaygınlaştıracak bir dilin bütün dünyada kök salması için uğraşmaktır.

Antisemitizmin altını asıl oyacak olan, belki de, İsrail’i saldırganlıktan vazgeçmeye zorlayacak derecede güçlü bir insaniyetçi eleştiriyi hep diri tutmaktır.

Mustafa ERDOĞAN
[email protected]
7 Şubat Cumartesi

 

Üç mevsim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
antisemitizm, israil saldırganlığı, mustafa erdoğan, star


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi