AK Gençliğin Buluşma Noktası
Akaid ve Fıkıh İman ve iman esasları, mükellefiyet ve hükümler.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-04-2007, 14:16   #1
Kullanıcı Adı
taif
Standart Ne Kaldı ki Ramazana
Ne Kaldı ki Ramazan’a?

Fahri kainat efendimizin s.a.v. “Ey Rabbimiz, bize Receb ve Şaban ayını mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır” dualarıyla yeni Ramazan ayına inşallah giriyoruz.

“Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluştur” müjdesiyle bütün mü’minlerin yüzlerini ağırtan mübarek ay yaklaştı.

Allah Kur’anını indirirken indirdiği ayı kutsallaştırıyor, mübarek kılıyor. Orucu emrediyor, ayın sonunuda mağfiret kılıyor. Kitabının şerefi için bunları yapıyor.
Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Sahabeyi kiram Allah’ın kitabına çokça itina gösterirlerdi.
Cebrail (a.s) ramazan ayında Peygamber (s.a.v) ile Kur’an-ı Kerimi Karşılıklı okurlardı. Müslüman bir kimsenin bu ayda çok Kur’an okuması gerekir. Sahabelerden kimisi, Kur’an-ı üç gecede kimisi yedi günde, kimisi de on gün de hatmederlerdi.
Onlar Kur’an-ı okurken etkilenirler ve bundan dolayı kalpleri ürperirdi. Şiir okur gibi Kur’an-ı okumazlardı. Allah’ı çok zikrederlerdi. Mallarının en iyilerini Allah yolunda harcarlardı. Sahabeler oruçlu olarak hatimlerini bitirir ve dua ederlerdi. Onlar geceleri yatmaz, göz yaşları yanakları üzerinden akıncaya kadar ağlarlardı. Resûlullah onların ağladıklarını farkedince Oda onlarla ağlamaya koyulurdu.
Peygamberimiz s.a.v. şöyle buyurmuşlar:
‘Allah korkusundan ağlayan kimse Cehenneme girmez’. Ebu Davut

Efendimiz s.a.v. bir diğer hadislerinde:
‘Nice oruç tutanlar vardır ki orucundan açlık ve susuzluktan başka bir şey elde edemez. Nice namaz kılanlar vardır ki namaz kılmaktan geriye elinde,uykusuzluk ve yorgunluktan başka bir şey kalmaz.’ Sahihi Buhari

Oruç Allah ile kul arasında bir sırdır. Diğer ibadetlerin sevabı on ile yedi yüz arasında değişirken, oruç bu ölçü dışında tutulmuştur. Sevabının sayısız olarak verileceği bildiriliyor. Orucun diğer halis ameller gibi karşılığı yalnız Cennet olmayıp, Allah’ın cemalini görmek olacaktır.
Kudsî hadis de şöyle beyan edilmiştir:
‘’Ademoğlunun -savm (oruç) dışındaki- tüm amelleri kendisi içindir. Ancak o (oruç) Benim içindir ve Ben onunla mükâfatlandıracağım.’’ Sahih Buhari.

Şüphesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur. Talak:sur,3

Cenab-ı Hâk şöyle buyuruyor: “Ramazan ayı insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır..” (Bakara, 185) ,

“Ey iman edenler! Oruç sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi sizin üzerinize de farz kılınmıştır. Artık bu sayede, kötülüklere karşı kendinizi korursunuz” (Bakara, 183) .


Allah C.C. Tüm Müslümanların oruçlarını kıyamlarını kabul buyursun ve onları söz dinleyen ve sözün en güzeline, en doğrusuna tâbi olanlardan kılsın. Alemlere rahmet olan Efendimiz’hadislerinde şöyle buyuruyor:
‘Ey ashabım! Allah (c.c) gönderdiği kitapta helâl ve haram olan şeyleri,yapacağınız ve sakınacağınız işleri bildirdi. Siz o kitabın akıllara hayret verici hükümlerine itaat ediniz. Taat ve itaat da Allah’a samimi ve sonsuz olunuz’.
Mükafatların sınırsız olarak verildiği, Müminlerin engin gönüllerinde yaşayan, fazilet ve kemal kazandıran mübarek ayda, günümüz gecemiz Kur’an’la süslensin. Rabbimiz Tüm İslam Ümmetine Ramazan ayını hayırlı kılsın.
Şu hadisi şerifi defalarca okuyup düşünelim, “Kim tam bir imanla ve ecrini Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, onun geçmiş günahları mağfiret olunur.” Sahih Buhari

Brüksel / 2004


Ali Kılıç Kakiz

 

taif isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 09-04-2007, 15:31   #2
Kullanıcı Adı
kobbal
Standart Ne Kaldı ki Ramazana
allah bu mubarek ayda hepimizin dersleri ve hayatında başarılı olmamızı nasip etsin inş
  Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2007, 15:52   #3
Kullanıcı Adı
havva55
Standart Ne Kaldı ki Ramazana
AMİN
havva55 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2007, 15:57   #4
Kullanıcı Adı
HUZUR
Standart Ne Kaldı ki Ramazana


Ramazan ayinin degeri ...


Bugün üçüncü gününü idrak ettigimiz mübarek Ramazan ayinin, Islâm âlemi için hayirlara vesile olmasini niyaz ederek basliyorum.

Ramazan ayinin, hayirlara vesile olmasini arzu etmeyenimiz zaten olmaz.

Ancak,

Hayirlarin kendiliginden meydana gelmesi mümkün degildir.

Bunun için biz Müslümanlarin gayretleri sarttir.

Bu gayretlerin hizlanmasi için en güzel vesile, su anda yasadigimiz mübarek Ramazan ayidir.

Bir sahabi, Sevgili Peygamberimiz’den, kendisinin Cennete gitmesi için dua istemisti.

Hz. Resûlullah,

“Ben dua ederim, ama sen de ibadetlerinle bana yardimci ol” buyurmustu.

Yani, Peygamberimiz’in duasinin yerini bulmasi için, o kisinin de gayreti sartti.

Bizler için de durum aynidir.

Yani her hayirli sey için gayret etmemiz gerekir.

Bunun için lâzim olan zaman da, imkân da önümüzdedir.

Yapilacak sey, mübarek Ramazan ayinda bol bol dua ve ibadet...

Nasil Peygamberimiz’in kendi dualari kabul ediliyor idiyse, Ramazan ayinda yapilacak ihlasli dualarin kabul edilecegini de yine Peygamberimiz haber veriyor.

O halde, geriye sadece yine bizim gayretlerimiz kaliyor.

Bir topluluk ne için çalisirsa, Allah ona onu verecegini vaadediyor.

Dünya için çalisirsa dünyayi, ahiret için çalisirsa ahireti.

Sadece dünya için çalisanlarin, ahiret nimetlerinden mahrum kalacaklarini da yine Rabbimiz haber vermektedir.

Hem dünya, hem de ahiret için çalisanlar ise, her ikisine de kavusurlar.

Iste Kur’an’in beyani:

“Kim ahiret kazancini istiyorsa, onun kazancini artiririz. Kim de dünya kârini istiyorsa ona da dünyadan bir seyler veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz.” “Sûrâ, 20)

Bu âyette hem müjde, hem de büyük bir ihtar vardir.

Ahiret için çalisanlarin gayretleri, baska bir âyette de bildirildigi gibi, en az bire 10 misliyle karsilik bulacaktir.

Bununla da kalmayacak, kulun ihlas ve samimiyeti nisbetinde, bire 700’e kadar çikarilacaktir.

Sayilari gayet az olmakla beraber sevabi daha fazla çikan kullar da vardir.

Bunun yaninda, dünyada da o kimselerin isleri bereketli olur.

Sadece dünya menfaati için çalisanlarin ise ahiretleri haraptir.

Onlara ahirette bir yardimci da olmayacaktir.

Peygamberimiz (sav) buyuruyorlar ki:

“Hz. Allah buyuruyor ki, ‘Insanoglunun oruç disinda yapmis oldugu ibadetler, on kat ile 700 kat arasinda mükâfatlandirilir. Oruca gelince, o sirf benim için yapilan bir ibadettir ve mükâfatini da yalniz ben tayin ederim. Çünkü, oruçlu sirf benim rizam için cinsî arzularini, yemeyi-içmeyi terketmektedir.’ Oruç, (günahlara karsi) bir kalkandir...”

“Bu ay sabir ayidir. Sabrin sevabi ise cennettir.

Bu ay Müslümanlar arasinda yardimlasma ve mü’minin rizkinin bol oldugu bir aydir.

Bu ayda kim bir oruçluya iftar yaptirirsa, hem bir köle azad etmis gibi sevap kazanir, hem de günahlari affedilir.”

Sahabilerin,

-Ya Resûlallah! Hepimizin oruçluya iftar verecek imkânimiz yoktur, demeleri üzerine Peygamberimiz söyle buyurdu:

“Bu sevap, oruçluya bir hurma veya bir yudum süt, yahut bir yudum su ikram edene de verilir.

Bunun yaninda, kim bir oruçlunun karnini doyurursa, günahlari affedildigi gibi, Allah ona benim havzimdan bir kere içirir ve o kimse cennete girinceye kadar artik hiç susamaz.

Ayrica, oruçlunun sevabindan hiç eksilme olmaksizin, onu doyuran kimseye onun aldigi kadar sevap verilir.”

Baska bir hadis-i seriflerinde buyuruyorlar ki:

“Bu ayda yapilan herhangi bir hayir ve ibadet diger aylarda yapilan farz gibidir.

Bu ayda farz bir ibadeti yerine getiren kimse, diger aylarda yetmis farz yapan bir kimse kadar sevap kazanir.”

“Ramazan ayi Allah’in ayidir. Bu ayin diger aylar karsisinda üstünlügü, Allah’in kendi yarattiklarina karsi-kiyas kabul etmez-üstünlügü gibidir.”

Fakih Ebülleys Semerkandî, Tenbihül Gafilin isimli eserinde zikrediyor.

Hazret-i Ali Radiyallahu Anh diyor ki:

“Hz. Ömer (ra) benden duydugu bir hadise dayanarak, mescitte teravih namazi kilinmasini geleneklestirdi.”

Hz. Ali, sonralari bir Ramazan gecesi evinden çikip da mescitlerde Kur’an okundugunu ve bunlari kandillerin aydinlattigini görünce,

-Hz. Ömer nasil mescitlerimizi Kur’an’la nurlandirdiysa, Allah da onun kabrini aydinlatsin” diye dua etmistir.

Hz. Osman’in da ayni sözleri söyledigi rivayet edilmistir.

Bakalim bu senede, geçen senelerde oldugu gibi, Müslümanlarin zihinlerini teravih namazi hakkinda bulandirmaya çalisacaklar mi, yoksa ortaya baska meseleler mi atacaklar.

“Teravih namazinin 20 degil 8 rek’at oldugu” gibi, ilimden ve arastirmadan uzak sözler, üzerinde durulacak lâflardan degildir.

Teravih namazi, 5 vakti kilmayanlarin bile kildigi meshur bir namazin kaç rek’at oldugu, 14 tane 100 sene geçtigi halde hâlâ anlasilamamis olur mu hiç?

Islâm âleminde teravih namazinin en az 20 rek’at olarak kilindigi hiçbir Islâm toplulugunun 20 rek’attan asagi teravih namazi kilmamasi da meseleyi ortaya koymaktadir.

Çünkü Peygamberimiz, “Benim ümmetim sapiklik üzerinde toplanmaz” buyuruyorlar.
HUZUR isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi