03-26-2009, 23:34 | #1 |
Gül'den yeniden yapılandırma teklifi
CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL, AVRUPA İŞ DÜNYASI ZİRVESİNDE KONUŞTU Gül'den yeniden yapılandırma teklifi Cumhurbaşkanı Gül, 'Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve diğer mali kuruluşlar, çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.' dedi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AB'nin ekonomik durgunluk, işsizlik, yaşlanan nüfus, yasa dışı göç, terörizm, enerji güvenliği ve iklim değişikliği gibi en önemli sorunlara Türkiye'yi içine alarak çok daha etkili çözüm üretebileceğini söyledi. Onur konuğu olarak katıldığı Avrupa İş Dünyası Zirvesi'nde günün kapanış konuşmasını yapan Gül, AB'nin Jean Monnet ve Robert Schuman gibi vizyon sahibi devlet adamlarınca kurulduğunu hatırlatarak, kömür-çelik birliği olarak başlayan AB projesinin zamanla siyasi, ekonomik ve sosyal entegrasyon boyutuna ulaştığını ve bugün "Avrupa Birliği rüyasının gerçekleştirildiğini" anlattı. AB'nin artık 21'inci yüzyılda küresel konularda "ana güç" olmaya hazırlandığını belirten Gül, küresel ekonomik ve siyasi güç merkezi haline gelen AB'nin, son mali ve ekonomik krizde görüldüğü üzere, küresel tehditlere de göğüs germek zorunda kaldığına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül, geçmişte de önemli sorunlarla karşılaşan, fakat bunları aşmayı başaran AB'nin bugün küresel ekonomik krizle tekrar "test edildiğini" kaydederek, bu büyük sıkıntıdan daha güçlü çıkma inancının yitirilmemesini istedi. Gül, "AB, bugünkü gücünü, ortak değerleri, politikaları ve kurumlarıyla kader birliği duygusundan almaktadır. Mevcut tehditlerle başa çıkacak birikimi vardır. Avrupalı tartışma ve uzlaşma ruhu sayesinde sonunda bu krizden daha güçlü çıkacağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum. Böyle bir tartışma şimdiden yaratıcı fikirler üretmeye başladı" dedi. Cumhurbaşkanı Gül, "Son yıllarda AB'nin ortak pazardan genişlemeye kadar en büyük başarılarının tamamı, dışlamadan ortak ve sorumlu davranışları sayesindedir. Bugün aynı ilke ve enstrümanları barındıran AB, siyasi ve ekonomik geleceğine giden doğru yolu bulmaktadır. Hiç kimse bugün yaşadığımız ekonomik, siyasi ve sosyal krizlerde içeriye dönmüş, bölünmüş, zayıf ve daha küçük bir AB'nin daha iyi durumda olacağını iddia edemez" şeklinde konuştu. TÜRKİYE AVRUPA'NIN 6. BÜYÜK EKONOMİSİ AB'ye katılma yolundaki Türkiye'nin aynı zamanda Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisi ve G-20 üyesi olarak mali piyasalarda başlayan küresel krizin aşılmasında AB ile el ele çalışmak için benzersiz bir konumda bulunduğuna dikkat çeken Gül, üzerlerine düşen sorumluluğu üstlenmeye hazır olduklarını vurgulayarak şunları kaydetti: "Gerçekte Türkiye 2001 yılında benzer bir mali kriz yaşamıştı. Gayri safi yurt içi hasılamızın 4'te birine yakınını kaybettik. Bunun sonucunda düzenleyici kuruluşları güçlendirmeye odaklı yoğun yapısal reformlar yaptık. Bu bizim için pahalı fakat değerli bir ders oldu. En azından bugün bankacılık sistemimiz çok güçlü." Ekonomik faaliyetlerin şeffaflık ve güvene dayandığına dikkat çekerek mali sistem reformunda, bu güveni güçlendirmeye odaklanılmasını isteyen Gül, hükümetlerin, merkez bankalarının ve iş dünyasının herkesçe paylaşılan bu amaca yönelik ortak çalışmalar yapmasını istedi. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ekonomik büyümeyi teşvik ederken enflasyonu kontrol altında tutmalıyız. Bu nedenle reel ekonomiyi desteklerken sosyal dayanışmayı güçlendirmek büyük önem taşımaktadır. Gözetim ve düzenlemeye dayalı yeni küresel mali mimari üzerinde çok daha fazla düşünmeliyiz. Sadece ulusal düzeyde değil, uluslar üstü düzeyde bu konuların şimdi ele alınmaya başlanmış olması olumlu bir gelişme. Bu kapsamda Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve diğer mali kuruluşlar, çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır." Küresel mali sistem reformunda, yasal altyapısı "iyi düzenlenmiş serbest piyasa ekonomisinin referans noktası olarak alınmaya devam edilmesini" isteyen Gül, özel sektörün verimliliğinin göz ardı edilmemesi ve son dönemde kamulaştırılan finans kuruluşlarının şartlar uyumlu hale geldiğinde yeniden özel sektöre devredilmesi tavsiyesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Gül, "Korumacılık tehlikeli bir seçenek. Korumacılığın bedelini orta ve uzun vadede kendi vatandaşlarımız, tüketicilerimiz ödeyecek. Bu tür politikalar günün sonunda herkese zarar verir" uyarısını yaptı. Gül, Türkiye'nin 2 nisan'da Londra'da toplanacak G-20 zirvesinde bu ilkeler ışığında işbirliğine açık olduğunu ve AB'nin de kendisini dünyanın en büyük ekonomisi haline getiren bu tür temel prensiplere sahip çıkacağını umduğunu dile getirdi. "Avrupa'nın bugün karşılaştığı bazı büyük tehditleri ele alalım" diyen Gül, "AB ekonomik durgunluk, işsizlik, yaşlanan nüfus, yasa dışı göç, terörizm, enerji güvenliği ve iklim değişikliği gibi en önemli sorunlara Türkiye'yi içine alarak çok daha etkili çözüm üretebilir" şeklinde konuştu. samanyoluhaber
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|