AK Gençliğin Buluşma Noktası
Şiir Şairler, şiirler ve öz geçmişleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-18-2018, 09:21   #1
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart Şiirler ve yazılar
Kaynak Antoloji.com
Gençliğe Hitabe Necip Fazıl Kısakürek

*bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik...zaman bendedir ve mekân bana emanettir şuurunda bir gençlik...devlet ve milletinin büyük çapa ermiş yedi asırlık hayatında ilk iki buçuk asrını aşk, vecd, fetih ve hakimiyetle süsleyici; üç asrını kenetleyici; son bir asrını, allah'ın kur'an'ında dimdik bekleyen bir gençlik...gökleri çökertecek ve bütün "dikey"leri "yatay" hale getirecek bir nida kopararak "mukaddes emaneti ne yaptınız? " diye meydana gününü kollayan bir gençlik...dininin, dilinin, rzının, evinin, kininin, öcünün davacısı bir gençlik...
halka değil hakka inanan, meclisinin duvarında "hakimiyet hakkındır" düsturuna hasret çeken, adaleti inanışta hürriyeti hakka kölelikte bulan bir gençlik...*emekçiye "benim sana yardımcı olduğum kadar sen kendine acıyamaz ve yardımcı olamazsın! sen de, zulüm gördüğün iddiasiyle, hakkı ezmekte ve en zalim patronlardan daha zalim istismarcılara yakanı kaptırmakta başıboş bırakılamazsın kapitaliste "allah buyruğunu ve resul ölçüsünü kalb ve kasanın kapısına kazımadıkça nefes bile alamazsın! ", ihtarını edecek... kökü ezelde ve dalı ebedde bir sistem aşkına, vecdine, irfanına, idrakine sahip bir gençlik...birbuçuk asırdır bunca keşfe ve oyuncağına rağmen buhranını yenemeyen kurtuluşunu arayan batı adamının bulamadığını, türkün bu hasta batı adamında bulduğunu sandığı şeyi, mübarek sırrı çözecek ve her sistem mezhep, ve hastalık varsa tedavisinin ve ne kadar cennet hayali varsa hakikatin islâm'da olduğunu gösterecek yurduna islâm âlemine ve bütün insanlığa numunelik teşkil edecek bir gençlik...

*kim var! " diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, ben varım! " cevabını verici, benim olmadığım yerde kimse yoktur! " duygusuna sahip dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik...can taşıma liyakatini, can vermeyi cana minnet sayacak kadar gözü kara strateji ve taktik sahibi bir gençlik...zifiri karanlıkta ak sütün içindeki ak kılı farkedecek kadar gözü keskin bir gençlik...komik üniversitesi, hokkabaz profesörü, yalancı ders kitabı,fuhş albümü gazetesi, hasılı, cemiyetden aldığı zehirli tesiri silkip atabilecek, öz talim ve terbiyesine, telkin ve telbiyesine memur nefsini koruyabilecek, tekbaşına karşı durabilecek ve çetinler çetini destanlık savaşını kazanabilecek bir gençlik...annesi, babası, ninesi ve dedesi de olsa hiç birini beğenmeyen,"siz güneşi ceketinizin astarında kaybetmiş marka müslümanlarısınız diyecek bir gençlik...

*gerçek müslüman olsaydınız hiçbiri başımıza gelmezdi! " diyecek ve gerçek müslümanlığın "ne idüğü"nü ve "nasıl"ını gösterecek bir gençlik...
tek cümleyle, allah'ın, kâinatı yüzüsuyu hürmetine yarattığı sevgilisinin âlemleri manto gibi bürüyen eteğine tutunacak, o'ndan başka hiçbir dayanak, sığınak, barınak tanımayacak ve o'nun düşmanını kubur farelerine denk görecek bir gençlik...gençliği karşımda görüyorum. otuz yıldır, devrimbaz kodamanların viski çektiği kamıştan borularla ciğerimden kalemime kan çekerek yırtındığım, ve zindanlarda çürüdüğüm gençlik karşısında uykusuz, susuz, ekmeksiz, başımı secdeye mıhlayıp bir ömür allah'a hamd etme makamındayım. *genç adam senden beklediğim, manevî babanın tabutunu musalla taşına, anadolu kıtası büyüklüğündeki dâva taşını da gediğine koymandır.surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!*ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es! ..Allah'ın selâmı üzerine olsun

 

murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 06-21-2018, 06:43   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak ilahisözü.org

Abdülhamit Hanın peygamberimize naatı

Ey Sultаnım efendim Yа rаsul
Allаhım, tut ellerimi Senden bаşkа kimsem yok
Ne dаyаnаğım, ne beklentim
Yoktur senden bаşkа dаyаnаk
Sen hidаyet nurusun, Sen yаğmurun özüsün,
Ey yаrаtılаnlаrın ve itimаt edilenlerin en hаyırlısı
Sen tüm mаhlûkаtın inаyet pınаrısın
Sen, mаhlûkаta doğruluğunlа hidаyet edensin
Ey hаmd mаkаmınа, mаkаmı mаhmudа yükselen
Ey pаrmаklаrındаn nehirler аkаn
ordusunu kаnа kаnа suyа doyurаn
Beni zulmet, ve zillet kаplаdığındа korku sаrаr
Ey sааdаtlаrın efendisi Dаyаnаğım ve kurtuluşum
Zilletlerime şefааtçi ol Rаhmeti bol rаhmаndаn
nimetle ihsаn buyursun bаnа

Ebediyete kаdаr rızа gözüyle nаzаr kılsın
Günаhlаrım ve hаtаlаrıma merhаmet eylesin
merhаmet etsin, şefkаt etsin Affıylа sаrsın beni,
Efendim seyyidim, vesile kıldım seni
Tüm insаnlаr аrаsındаn seçilmiş olаn Mustаfа’yı
Yüce cemаl sаhibi Allаh’tır, onun yаrаtıcısı
Gönderilen peygаmberlerden dаhа yüce
İnsаnlığın hаzinesi onunlа sığındım
Umаrım Allаh mаğfiret eder beni
Ömrümün sonunа dek onu övmek
Dilim onu methü senа etmekten, vаzgeçmeyecek
Rаsulu Ekreme olаn sevgim Dаyаnаğım ve ümidim
Arşın ve mülkün sаhibi olаn Allаh indinde
sonsuzа dek yok olmаsın Sonsuz sаlât
Selаmların en yücesi
Cömertliğin denizi tüm ehli beytine
Ve аshаbı güzidine sаlât ve selаm olsun.

II. Abdulhаmit Hаn
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-21-2018, 06:43   #3
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak şiirfm.com

O Gece Sendin Gelen – Dursun ali erzincanlı

O Gece Sendin Gelen Arşın kubbelerine adı yazılan
İsmi semada Ahmet, yerde Muhammed olan,*
Yedi katlı gökde Hak cemalini bulan,*
Evvel ahir yolcusu, ya Hz. Muhammed
Sağanak nur yağmurları inerken yedi kattan,*
O gece Sendin gelen ezel kadar uzaktan.*
Melekler her zerreye müjde verirken Hak’tan,*
O gece Sendin gelen ya Hz. Muhammed!
Güneşler gecenin nuruna secde ederken,*
Yıldızlar, meşk içinde kâinat vecd ederken,*
hamd ve senalar yüce Rabb’e giderken,*
O gece Sendin gelen ya Hz. Muhammed!
Kâbe’de şirk taşları, putlar yere düşerken,*
Cehalet bayrakları inerken,*küfür ateşi sönerken,*
O gece Sendin gelen ya Hz. Muhammed!

O gece Save Gölü mucize ile kururken,*
Kisra sarayları savrulup âlemler, rahmet bulurken
O gece Sendin gelen ya Hz. Muhammed!
Sen ki güzel ahlâkın meş’alesi Beşerin en yücesi Gönüller hazinesi ya Hz Muhammed
Sen ki kundağı ak bulutla örülen,*
Doğar doğmaz secde emri verilen,*
Alnında, rahmet tacı görülen,*
Kâinat Efendisi ya Hz. Muhammed!
Sana şahit sonsuzlar Sana şahit âyetler,
Senden uzak nasıl dayanır can
Sen her canda canansın ya Hz. Muhammed!
Miraç Gecesi açılıyor gökler,*
Seni selâmlıyor her katta peygamberler,*
Hakk’a yalnız yürüdün ya Hz. Muhammed!

Gönül gözü görmeyen, can gözünü neylesin.*
Dünyada dönmeyen dil, mahşerde ne söylesin.*
Mevlâ bütün beşeri, ümmetinden eylesin.*
Sancağının altında ya Hz. Muhammed!
Hak ile kul vuslatı, o ilâhî düğünde,*
Hiç kimseden kimseye fayda olmayan günde,*
Hasatları has tartan o terazi önünde,*
Noksanlarımı bağışlat ya Hz. Muhammed!
Biliriz ki hükmü yok bu dünya nimetinin.*
Gönüldür sermayesi ahiret servetinin.*
Sana selât ve selâm gönderen ümmetinin,*
Cennette şahidi ol ya Hz. Muhammed!


Dursun Ali ERZİNCANLI Gelseydin

Sevgili Ümmü Mektum gibi*sana sesleniyoruz* nefesini duyar gibi*Seni görecekmiş gibi*
Sana sesleniyoruz.*huzurunda ses yükselmez.*
Edeple konuşulur ve susulur.*
biz kapının dilencileri,*El açıp beklemekte
Bize bir şey düşmez araya giren yıllar olmasa*
Medine’ne uzak yollar İsmin anılınca yürek yanar
Kapında beklemekten başka*Bize bir şey düşmez
Bekliyoruz Sultânım Rüyada olsa bile*
Belki teşrif edersin diye*hiç beklemediğimiz gibi
Seni bekliyoruz.*Gelseydin,*cennet olurdu gelişin.*
Gelseydin,*Saadet asrından gönderdiğin selâmı
Kardeşlerim’ deyişini*nasıl anlattığımızı görürdün.*
Gelseydin,*Dolaşsaydın sofralarımızı,*
Bir tabak fazla görecektin,*Bir bardak, fazla…*
Ve sofrada bir yer boş,*

Baş köşe! ..*Ola ki Sen (a.s.m.) lutfedersin
Gelseydin,*Dolaşsaydın gecelerimizi,*
Anneler görecektin.*Yeni doğmuşsun gibi,*
Yeryüzünü yeni teşrif etmişsin gibi,*
Mışıl mışıl uyuyasın diye*sabahlara kadar*
ayaklarında sallayan anneler görecektin.*
Sevgili!*Gelseydin,*Medine-i Münevvere’den Ashabın gibi,*Eyyüb Sultan gibi,*Malik gibi,*
Bir fecir vaktinde,*Henüz yirmisinde
Bırakarak yurtlarını Hedeflerine ilahi rızayı koyan,*
Arkaya bakmayı ar sayan,*Yiğitler görecektin.*
Onlar senin yiğidin,*Elleri, o öpülesi elleri,*
Kimbilir hangi zemheri soğuklarında üşür
Senin köyünün hayaliyle ısındılar.*Gelseydin,*
zifiri karanlıkda,*Uykunun en tatlısında,*
Rabiatül Adeviyye gibi Rabbiyle başbaşa*
İnsanlığa dua eden gençler görecektin.*

Gelseydin,*Asr-ı saadet gibi güllerimiz vardı.*
senin ikliminde yetişen.*Diken bile gül kokardı Efendim (a.s.m.) gizli gizli seni seyretmek…*
sen Mescid-i Nebevi’ye giderken*
Aişe annemiz ardından hayran hayran bakardı.*
Seni bekleyen Ashabı’nın Bakışları yerdeydi edeple
Mübarek çehreni Ebu Bekir (r.a.) ,*Ömer (r.a.) gördü
Şimdi okununca Ezan-ı Muhammedi*
Seni(A.S.M.) bekleyen nemli gözler var.*
Gelseydin,*yürüseydin önümüzden,*
Gülleri bayıltan enfes kokunu çekerdik içimize.*
Sevgili!*Hakiki aşıkların sana uçarken*
Bizim yaptığımız emeklemekti.*
Dünya güzelliğine kollarını açarken*
Bize düşen el açıp kapında beklemekti.*
Sevgili!*Bekliyoruz!


Sevgili Kasidesi Dursun Ali Erzincanli

Ya Resulallah, Ellerim boşlukta saçlarını arıyor*
Gözlerim göz bebeklerini, Hira dağında*
Ebubekir’in olup mağrada, Alin olup yatağında
Seni Hatice’nin kalbinde, Aişe’nin dilinde buluyor
Doğan günde, Baktığım her yerde seni görüyorum*
Sen varsın, zamanın ve mekanın ötesinde*
Aşkın hayat bahşediyor*Sevdanla tutuştu Hicaz
Rahmetinle dirildi Anadolu, Mezopotomya*
Gel ey Mısır’ın Nil’i, Medine’nin gülü… sevgili
ya Resulallah*Sen hak elçisin kuşku yok !*
Sen Abdülmuttalibin yetimisin*
Gel ey Kureyşin emini, barışın zeytini,
kavganın en önde gideni, şehadetin Sevgilisi
duayı ne çok severdin, yarana merhem sürerdin*
Geceyi gündüzü sefer bilir,*Ahireti severdin*

Gel ey Amine’nin Mustafası*İbrahim’in duası*
Meryem’in İsası*Mesihin haber verdiği sevgili …
Rüzgar yadınla esti durdu ,*Allah buyurdu:*
Göğsünü açmadık mı, yükünü almadık mı
Gel ey Amine’nin gururu,*Ebu Talib’in uğuru,*
Halime’nin bereketi,*Hatice’nin gönül sevgilisi
Annen olmadı baban, deden, yurdun yuvan olmadı*
Ne varisin oldu ne mirasın* Ey yerin Mustafası*
Göğün Mahmudu* İncil’in Ahmeti*
Kur’an’ın Muhammedi…. sevgili
Erkamın evi tam yerindeydi*
Bilal, Ali, Ebuzer, Hamza , Ömer, gelip giderdi.*
Kabe’ye doğru yürüdüğümüz o gün ne güzeldi*
Gelirken ya Resulallah Ömer’i de al getir*
Ali’yi, Osman’ı, Ebubekir’i, Hasan’ı, Hüseyin’i, Aişeyi , Fatımayı, Zeynebi

Gel ey Erkamın evindeki gönüldeki sûrur*
Zayıfların şefkat eli*Ey kimsesizlerin sahibi*
Çaresizlerin ümidi*Sevgili….Tale’al Bedru Aleyna*
Yesrib’de olay var*Yesribpliler ayakta*
Kadın,çocuk, genç, ihtiyar herkes sokakta*
“Muhammed geliyor!” diyen bir Yahudi*
Yesribliler Muhammedi Uğruna çöle düşen Leyla ,*
Dillere düşülen sevgili bu çoşku anlatılamaz
Örneği olmayan bir özveri, sevgi tufanı*
İnsan seli, aşıklar mahşeri, cennet atmosferi !*
Kucaklıyor Yesrib Muhammedini*
Ve bir şarkı, bir destan yükseliyor göğün katlarına
Yesribe gün doğuyor, Yesribin gözleri ışıldıyor*
Toprak, hava, su bile değişti
Yesrib artık Yesrib değil, peygamber şehri… Medine

Ey affetmenin zirvesi!* en merhametlisi*
Düşmanına hayat veren*Alemlere rahmet elçisi
Sevgili….Kabeyi tavaf edişin canlandı hayalimde*
Muzaffer kumandan değil sade bir kul gibiydin*
Buydu büyük zaferin.Kabe’nin kapısına geldin
bir kişinin dirilmesi, binlerin ölmesinden iyi “
Can düşmanlarını affetmenin verdiği sevinçle,*
evine, iman yurdu başkente dönüyordun
Sevgililerinle, fedayilerinle birlikte…
Mekke’yi sevsen bile Medine’yi öksüz bırakmazdın*
Ülkelerin canlı olduğuna inanıyordun
insanların en iyisi*Sen kentlerin kalbini kırmazdın
Sen Mekke’de ezilen*Taif’den sürülen*
Medine’de baş tacı edilen*İstanbul’da özlenen*
Uğruna ölünen güzeller güzeli*Sevgili
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-21-2018, 06:44   #4
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak şiirfm.com

*Yemenli Onbir Kadın Dursun Ali Erzincanlı

Şiir gibi bir ev*Yeryüzünün en saadetli evi*
aişe annemiz..*11 kadının hikayesini anlatıyor Yemenli, 11 kadın Kocalarını anlatıyor
söz veriyolar*Hiçbir şey gizlemeyecekler birinci kadın başlıyor..kocam yalçın dağda zayıf bir deve *
kolay değil çıkılsın*semiz değil götürülsün,*
sert mizaçlı huysuz, gururlunun tekidir*
ikinci kadın kocamın kötü huylarını istemem
anlatmaya başlarsam hiçbir şey bırakmam
sıra üçüncü kadındadır*kocasını kötüler*
kocamın boyu uzundur ama aklı kısa*
konuşursam boşanırım*
dördüncü kadın kocasını över*
kocam tıhame gecesi gibidir*ne sıcaktır ne soğuk*
ne korkulur ne usanılır*

söz beşinci kadındadır*kocam içeride pars*
dışarıda arslan gibidir*bana hesap sormaz*
altıncı kadın anlatır*çok yer, içtimi sömürür*
yiyip içmekten başka düşünmez*
yedinci kadın ahhh çeker kocam beni döver
başımı yarar, vücudumu yaralar*
sekizinci kadın kocasını tavşana benzetir*
güzel kokulu bitki gibi hoş kokar*
dokuzuncu kadın kocam boylu posludur*rahattır*
evi meclis gibidir misafir perverdir*
onuncu kadın kocam da maliktir*her hayra maliktir*
çok devesi vardır*develer, kesilmek üzre bekletilir*
Ve söz..*onbirinci kadın ümmü zer dedir*

kocam ebuzerdi* amma ne ebuzer..*
beni dağ kenarında gördü*ziynetle doldurdu*
beni hoşnut kıldı*kendimi bahtiyar ve yüce bildim*
beni atları kişneyen, develeri böğüren*
ekinleri sürülüp daneleri harmanlanan*
mesut bir cemiyete getirdi*ben söz sahibiydim*
hiç azarlanmadım..*akşam yatar, sabah uyurdum*
doya doya süt içerdim.*ebuzer evden çıktı..*
Her tarafta süt tulumları çalkalanmaktaydı*
Kocam Beni bıraktı, evlendi*Bende evlendim*
kocam Ey ümmü zer ye, iç ihsanda bulun derdi*
Buna rağmen*ikinci kocamın verdikleri
Ebu zerin en küçük kabını dolduramaz……*
Yemenli onbir kadının hikayesi bitmişti..*

Efendimiz..*Aişe annemize gülümsedi
Eyy aişe ben sana ebu zer in ümmü zere nispetiyim fark Ebu zer ümmü zeri boşadı*biz beraberiz*
Aişe annemiz, ya resulallah Beni nasıl seviyorsunuz
Efendimiz..*tebessümle cevap verdi
Eyy aişe*İlk günkü KÖRDÜĞÜM gibi…


*Esma’ya Mektup –

Müslüman Kardeşler Teşkilatı liderlerinden*Muhammed Biltaci‘nin, Rabiatul Adeviyye Meydanı’nda darbe karşıtı gösterilerde keskin nişancıların kurşunu ile hayatını kaybeden kızı*Esma el-Biltaci‘ye hitaben yazdığı mektup Rabbim şehadetini kabul eylesin, rahmeti ile kuşatsın. Bu kutlu yolda yürümeyi bizede nasip eylesin. Müslümanları muzaffer eylesin inş.

Esma’ya Mektup

"Sevgili kızım ve değerli öğretmenim…Sana elveda demiyorum yarın görüşmek üzere. Başı dik yaşadın. Tüm engelleri reddederek hürriyete sınırsızca âşık oldun. Bu ümmet, uygarlıkta hak ettiği yeri alabilsin diye onu diriltmek ve inşa etmek için ufuklar arıyordun. Akranlarınla meşgul olmadın. derslerinde birinci olmana rağmen öğrenmeye açlığın dinmedi. sohbetine doyamadım. Vaktim, mutlu olacak kadar geniş değildi. Rabiatul Adeviyye’de son kez bir araya geldik "Sen bizimle olduğunda bile bizden ayrısın" diyerek sitemini dile getirmiştin. Ben de sana, "Bu hayat birbirimize doyacak kadar geniş değil. Birbirimize doyalım diye Allah’tan cennetinde bize bu sohbeti vermesini temenni ediyorum" demiştim.

Sen şehit olmadan seni rüyamda gelinlikler içinde gördüm. eşsiz bir güzellikteydin. sana, "Bu gece düğün gecen mi" diye sordum. Sen de "Düğünüm olacak" demiştin. Çarşamba günü, öğlen vakti şehit oldun senin rüyamda bana ne demek istediğini anladım. Allah’tan seni şehit olarak etmesini niyaz ettim.şehadetin, haklı olduğumuzu ve düşmanımızın batıl olduğu inancımızı pekiştirdi. yanında olamam, son bir kez seni göremem alnına öpücük konduramamam cenaze namazını kıldırma şerefine nail olamamam beni üzdü. Beni bunlardan alıkoyan, ölümden veya karanlık hücrelerden korku değil, uğruna canını verdiğin davayı devrimi sürdürebilmekti.
Zalimlere karşı başın dik direnirken gaddar kurşunlar göğsüne saplandı ve ruhun yüceldi.

Ne kadar güzel bir azmin ve terbiye edilmiş nefsin vardı. İnanıyorum Allah’a verdiğin söze sadakat gösterdin, Allah da sana verdiği söz şehadet şerefini bize değil de sana bahşetti.Son olarak, sevgili kızım ve değerli öğretmenim…Sana elveda demiyorum bilakis görüşmek üzere.. Buluşmamız, peygamber ve ashabıyla Havz-ı Kevser’de olacak. Sonsuz kudret ve hükümranlık sahibi Allah’a yakın, O’nun nezdinde şerefli bir konumda. Ayrılmamak üzere, birbirimize doyma temennilerimizin gerçekleşeceği bir buluşma…

Sen Yoktun – Dursun Ali ERZİNCANLI

Sen Yoktun

Sen yoktun sultanım,*Hazreti Adem’deydi nurun,*
Önce cenneti,*Sonra yeryüzünü şereflendirdin,*
Adem nuruna affedildi,*Arafat bu affa şahitti.
Sen yoktun,*Nuhun gemisindeydi nurun,*
Dalgalar yeryüzünü boğarken
Toprağın bağrındaki su,*
Gökyüzüyle buluşurken,*
Ve bu bir ilahi azap derken,*
Allah nurunu taşıdı Tufan nurunu selamladı
Sen yoktun,*Hazreti İsmail’in alnındaydı nurun,*
İbrahimi bir dua yükseldi kimsesiz çöllerden,*
Rabbimiz Onlara Senin ayetlerini okuyacak,*
Kitap ve hikmeti öğretecek
Onları temizleyecek bir elçi gönder,*
Amin dedi on sekiz bin alem,*
Nurunla aydınlanan minicik ellerini semaya kaldırarak,*

Amin dedi İsmail*Hira Nur dağı aminle ayağa kalktı
Medine’den bir amin yankılandı Sevr dağında.
Sen yoktun sultanım,*
Hazreti İsa, Ahmed diye muştuladı
Alemlerin efendisi diye seslendi,*
alemin reisi geliyor,*Bekleyin Ahmed geliyor,*
Kainata rahmet geliyor,*Ölüleri dirilten nefes oldun,*
Ama sen yoktun,*Hz Abdullah’ın alnındaydı nurun,*
Başı eğik gezerdi mazlum Varaka seni arardı
Anneler kız çocuklarını hep ağlayarak severdi
Ağlayarak süslediler ölüme,*
Sen yokken sultanım,*
Canlı, canlı toprağa gömülmenin adı
Anne yüreğinin çıldırtan çaresizliği
Ve yavrusunun ölüme gidişini seyretmekdi
En son çocuk atılırken çukura,*

Ve tebessüm ederek Hira Nur dağı
Melekler süslüyordu Hira’yı,*
Efendisine hazırlanıyordu Cebel-i Nur,*
Efendisine hazırlanıyordu Mekke,*
Alem efendisine hazırlanıyordu,*
Kainatın gözü Hazreti Amine’deydi,*
Toprak yalvarıyordu Rabb’ine,*
Gel diye ağlıyordu mazlumlar gözler semada,*
Ve bir gelişin vardı Ya Rasulallah Bir inişin vardı
Önünde cebrail Ardında yalın kılıç melekler
Bir inişin vardı yer yüzüne,*
Yetimler en huzurlu geceyi geçirdi
Öksüzler annelerine sarıldı doya, doya.
Sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini,*
Herşey sus pus olmuştu,*

Hadi diyordu yıldızlar, hadi diyordu ay,*
Kainat isimini duymak istiyordu,*
Ve bir ses yükseldi Amine’nin evinden;*
Muhammed Karanlıklar aydınlığa bıraktı yerini,*
Muhammed !*Melekler öptü nurdan ellerini,*
Muhammed Seni yaratan Allah’a kurbanız
Sana ad veren Rahman’a kurbanız,*,*
Susuz topraklara rahmet indi seninle,*
Annenden sonra, anne Halime sevindi seninle,*
Yağmura mı ihtiyaç var ?*Kaldır parmağını,*
Yağmurları salsın Allah.*tut ağacın yaprağını,*
Köklerini çıkarttırıp yanında yürütsün Allah,*
Yeterki sen iste,*Ya Rasulallah,*
Dağlar, taşlar dile gelsin,*
Dilsiz çocuklar ellerinden tutup,*
Ente Rasulallah desin,

Sen vardın,*Bedir kardı,*Uhut dardı,*Hendek yardı,*
Yiğitlerin vardı,*Ölmek için yarışan yiğitlerin,*
Hele bir Enes’in vardı Ya Rasulallah !*
Uhut’ta öldüğünü duyunca“Niye oturuyorsunuz ?”
Onlar Allah’ın Rasulü öldürülmüş” deyince,*
“Peki o öldükten sonra yaşayıp ne yapacaksınız ?”*
“Kalkın ve onun gibi ölün!” demişti,*
Ve savaşın en yoğun olduğu yerde şehit düştü,*
Hem de ne şehit Vücudu tanınmaz haldeydi.*
Kızkardeşi parmaklarından tanıdı onu,*
Musab ın vardı senin,*Uhut’ta sancak taşıyan,*
aşkla sana bağlıydı melekler Musab’ın suretindeydi
Ebu Hureyren vardı,*Acıkınca sana bakar
Sen anlardın,*gel !” derdin, sen gittin hüznün kaldı,*
Hasretin kaldı gökde,*Bilal ezan okuyamaz oldu,*

Ne zaman teşebbüs etsek
Muhammed Rasulullah demeye,*
Dizler çöker kendimizden geçerdik
günler ay,*Aylar yıl Ve asırlar oldu,*
Sensizliğe açtık gözlerimizi,*sen bırakmazsın bizi,*
Sen şehitlerin sultanı,*Sen varsan şehitler ölmez
Ebu Talip Şam’a giderken Beni kime bırakıyorsun ?”
Ne anam var ne babam ?”*Ebu Talip bırakmamıştı
Sen ümmetini kime bırakıyorsun Ya Rasûlallah ?*
Bırakma bizi Allah;*Sen içlerindeyken azab etmeyiz buyuruyor,*Bırakma bizi !*Hayatı seninle öğrendik
Kulluğu seninle tanıdık,*Duayı senden öğrendik
Hazreti Ömere Kardeşcik” dedin
Bizler Ömer değiliz ama,*
Bütün dualarımız senin için,*

Ey Rabbimiz !*Rasulünü haberdar et !*
Ona binler salat, binler selam !*
Habibine Makam-ı Mahmut’u ver,*Ona lutfet,*
Onu refik-i Ala’ya yükselt,*Bizi affet,*
Onun hatrına affet,*Zatının hatrına affet.*
Ne olur affet bizi,*Bizi affet.


Bir Avuç Hüzün Rabbim Dursun ali erzincanlı

Bir avuç hüzün Rabbim*Bir damla su kalbim*
Ne vakit düşse eline nefsimin*
Solar masivada güllerim.
Ey şu denizler gibi dalgalanan kalbimi*
Kudreti elinde tutan Rabbim*
Yüzümü kendine çevir*
Senden gayrısını görmeyeyim.
Nurunla yak ki siracım, kor olsun*
Erisin varlığım Sen de, yok olsun.*
Süzülüp aksın gözümden ruhum.*
Bir incidir gözyaşı*Umman-ı aşkta kaybolsun.
Buyur Rabbim diyeyim*Bu emanetin.*
Senden aldım Sana getirdim.*
Bu kalple, yalnızca seni sevdim*
Yalnızca Habibini ve Seni sevenleri sevdim.

Beni bana bırakma Allah ım*Öksüz kalırım
yetim olurum*Yolumu şaşırır helak olurum.
Kalbim, bir avuç hüzün Rabbim*ellerinde kaderim*
Neden korkmaz pervane yanmaktan*
Bilir yaşanmaz, aşk olmadan.*
Bana Kendini sevdir Rabbim*
Gül düşsün kalbime al olsun*
Değişsin rengim nur olsun*şad olsun*
Yalnız Seni bileyim… Seni dileyim*
Unutsun kendini zaman, mekan*
Ölsemde bilmeyeyim.*Sussun cümle zan,
Sadece Seni dinleyeyim.*
Gönül dil olsun, Gözyaşım kelam*
Yalnız Sana, yalnız Seni söyleyeyim.
Sen varsın*Sen*Alemlerin Rabbi Allah sın*
Senden gayrı neyi dileyim.*O ki Sen varsın*
Akla ne diyeyim*Gönle ne.. aşka ne diyeyim.*
Her şey senin için*Senin adına, Senin aşkına.


*İlk Yıldızlar – Dursun Ali ERZİNCANLI

Asrı saadette doğan on binlerce yıldız var*
onlar Rasulullahın semasında parlayan ilk yıldızlar*
En önde Fahri kainatın muhterem zevcesi..*
İslamdan önceki vasfı Tahire yani temiz;*
İslamdan sonraki vasfı Kübra yani büyük….*
Namaza durduğunda Resulullahın ardında
Kureyşin zengin ve soylu kadını.*Müminlerin annesi ehlibeytin ninesi*Cennet hanımlarının en faziletlisi.*
Resulullahın yegane dayanağı*kalbi aşkıyla dolu ruhu Temiz ve büyük*Hz. HATİCE…
Anneleriyle bislama girdiler peygamber çiçekleri….*
Rukayye, Zeynep, Ümmü Gülsüm
Fatıma,peygamberden bir parça,*
Peygamberlik pazartesi verildi salı O islama girdi…*
Rasulu ekremın amca oglu,*İlim şehrinin kapısı*
Hasaneyn’in babası*Fatımetu- zehranın eşi,*
Savaş meydanlarının güneşi,*Haydarı kerrar ve esedullah*Velayet ikliminin dili emir-ül Mü’minin*
Hz. ALİ

Ardından azatlı bir köle 15 yaşında fidan*
Rasulu ekremi üstün tuttu anne ve babasından*
Mute’nin destanlaşan şehidi peygamberin yıldızı İşte yıldız*ZEYD BİN HARİSE
Ve nebilerden sonra insanların en hayırlsı*
Ayşe annemizin babası*Allah’ ın azad edilmiş kulu*
Mağarada dost, hicrette yoldaş, kevserde arkadaş*
İtikatta en ileri , cömertlikte yok benzeri*
Keremli faziletli , nur dolu kalbinde zikir*
Sıddıkıyet makamının sahibi*HZ. EBUBEKİR
Hamame hatunun oğlu annesi de köle kendisi de*
Sesi arşa kadar yükselen bülbül*
Kızgın taşların altında Allah diyen gönül*
Peygamber müezzini*BİLAL-İ HABEŞİ

Gördüğü rüyayla islama giren yıldız,*
Geniş bir ateş kenarında O..*
Babası onu ateşe iter Allah’ ın rasulu tutar*
Ateşten kurtuluş ve uyanış*
Koşarak peygamberin elinden tutar*
Ardından zevcesi ümeyne hatun, babası nasipsiz
Baba eliyle açlık ..*ve işkence..*Ve evlatlıktan red…*
O Ebu Uhayha’nın oğlu değil*O her şeyiyle İslam
İlk daireye giren yiğit*HZ. HALİD BİN SAİD
İki nur sahibi zinnureyn*
Nurun biri Rukayye diğeri Gülsüm*Şeref sahibi*
Peygambere iki kez damat olma şerefi*
Zengin ve cömert*Hayaca ümmetin en ilerisi*
Dünyada ve ahirette Allah rasulunun dostu*
Kanı kurana damlayan şehit*
Meleklerin edep tuttuğu insan*
Emirul müminin*HZ. OSMAN

Ve 15 yaşında bir yıldız*Allah rasulu için ilk kılıç
En büyük iftiharı rasulullahın dilinde*
Her nebinin bir veziri yardımcısı dostu vardır*
Benimkide odur*Onu öldürene ateşi müjdeleyin*
Rasullahın cenneteki komşusu*
söyleyin o kalpte bulunur mu keder ve gam ??*
O kalbin sahibi ki*ZÜBEYR BİN AVVAM
İsmi rasulullah tarafından değiştirildi*
Habeş ve Medine muhaciri*
Üç defa malını sadaka verdi*Uhudda 21 yara aldı*
ayagı sakat kaldı*O insanların emini*
Cennete ikramla girecek kul*İman dairesinin yıldızı
Affın oğlu*HZ. ABDURRAHMAN

17 yaşında bir yıldız*
Rasulallah anam babam sana feda olsun dediği İranın’ ın yiğit fatihi*sen dinden dönmezsen yemem diyen annesine* Bin tane canın olsa hepsini versen ben dinden asla dönmem diyen delikanlı*
Hak yolunda sebat*O ki Vakkas’ ın oğlu*HZ. SAD
Bir başka yıldız*12 yaşında islam dairesinde*
Soyu yedinci babada peygamberle birleşir*
Zengin , cömert ve yiğit*
Uhud savaşında rasulullaha gelen oka elini tuttu*
Parmaklar parçalandı*Seksen yarası vardı*
Yeryüzünde yürüyen bir şehitti O*
Cennette peygamberin komşusu*
O’ na rahmet eylesin Allah*
O TALHA BİN UBEYDULLAH

Mekke’nin en yakışıklısı en zengini*
Medineye ilk hicret eden genç*
Vatanından çıkan ilk öğretmen*
fahri kainata benzeyen yiğit*
Uhud savasının sancaktarı*
Vücuduna kefen bulunamayan şehid*
Uhudun eteklerinden Allaha doğru seyr*
HZ. MUSAB BİN UMEYR
Hz.peygamberin sırtını yasladıgı dağ*
Aslanların korkulu ruyası*
Savaş meydanında inen Meleklerin sordugu zat*
Döne döne savaşan yiğit*
Uhud’ un bağrındaki aslan*Uhuddaki imza*
Peygamber amcası* HZ. HAMZA
Hak ve batılı ayıran faruk* adalet timsali*
Şeytan’ ın bile yolunu değiştirdiği heybet*
Allah rasulunun ikinci halifesi*
Korkunun giremedigi kalbin sahibi*
İslamın yeryüzüne uzanan eli*
İsmini duyunca hizaya gelir beşer*
Hattabın oglu HZ. ÖMER
Asrı saadette doğan on binlerce yıldız var*
onlar rasulullahın semasında parlayan ilk yıldızlar….

Sen Gel Diye Ey Sevgili – Dursun ali erzincanlı

Yaradan Rabbimin adıyla okudum.*
Ey Muhammed Seni okudum.*çoğaldı, ırmaklarım, kitaplara Senin isminle yazıldım.*
Doğdumsa Muhammede doğdum*
Aşıksam Muhammede aşığım*
Ölürsem Muhammede ölürüm*
Gelirsem Muhammede gelirim.*
Yusuf oldum kuyularda Seni bekledim,*
Hüseyin oldum kerbelada, sayıkladım ismini,*
Gelde ırmaklar taşı ellerinle Abı hayat aksın içime bekledim.kapandı yollarım Hallaç gibi doğrandım *
Seni söyleyemedim, dağlandı dudaklarım.*
Yazdım gözyaşlanmla Mekkenin dağlarına:*
Ey sevgili, gel diye…*

Yorulan kollarıyla taş atan Kudüs`üm ben.*
Kaldırımlarımda ateşler yükselirken,*
Geldin öptün alnımdan,*
Serinleyip sarıldım taşlara
Ey Muhammed…*Ey Sevgili.*Ey Badı Sabah.*
Ey Üzerimize doğan ay.*Ey Güzelliklerin şahikası.*
Ey Şefaat pınarı.*Hep Seni beklerim:*
Her düşmem ayaklarına kapanmamdır,*
Böğrümden yediğim her kurşunla
Her şarkımda Seni söylerim.*
Her tebessümüm Senindir.*
Hep Seni beklerim:*Sen bir gelsen diye ey Sevgili…*
Sevgili…*Ben Veyselim,*Kenanda hasretini soluyan,*
Hırkana bürünürüm karanlıkta Dört taraftan vururlar
Vururlarda söyletemezler Sensizliği,*

Sümeyye gibi develer ayırır bedenimi…*
Hamza’yım Ey Sevgili,*Uhudda tam önündeyim,*
Vahşinin mızrağı deler yüreğimi,*
Gel ne olur kalbimi,*hasretin acıtır
Ben*Grozniyim, Keşmirim, Kandaharım, Saraybosnayım, Hamayım, Buharayım,*
Bağdatım, Morayım, Taşkentim, Türkistan`ım,*
Ahıs-ka`yım. Halepçe`yim, Kırım`ım, İstanbul`um..,*
kurşunlara evlat vermiş anneyim.*
Seni özleyen,*Taş atan bir Filistinliyim.*
Okul önlerinde ağlayan, Karanfil dağıtan kızım.*
Gel öp alnımızdan,*Gel sev bizi kanayan yaralarımızdan.*Ey sevgili,*Ey Muhammed…*
Gittin ya gül yüzlü Sevgili.*Kırıldım gittiğinden beri.*
Kırıldıkça yandı canım.*Çarmıhta çivilenen benim

Harami sofralarda sergilenen benim başım.*
Beni ağaçta kıstırdılar,*Kör testereyle biçildim.*
Ağladım, kurudum hasretine türkü yaktım.*
Ağladım, gel diye ey Sevgili…*Aliyim, Osmanım,*
Vuruldum niyaz vaktinde,*Kanım dağıldı kitaba
Seni yazdım bir damla kanla,*Bir baştan bir başa.*
Sen gel diye Ey Sevgili…*Kırıldı mı dişin?*
Dikenler acıttı mı ayaklarını?*
Deve işkembeleri kirletti mi elbiselerini?*
Medine yollarında yoruldun mu?*
Taifte taşlar kanattı mı gül yanağını?*
Kırıldı mı kalbin bize?*Kırgın mısın Sevgili?*
Ne çare Bekirler yok, Aliler, Osmanlar, Ömerler yok.*
Halidler gitti, Musablar gitti. Hatice yok, yok, yok.*
Müminlerin annesi sofra açmaz evlerimizde.*
Biz ne çok yetim olduk da,*Senin okşayan yok
Gel bir okşa ne olur.*

Yaralarımızda ki irinler azdı.*Canımız acıdı.*
merhamet et, bir gülümse Efendim.*
Bir görün puslu şehirlerde.*
Bir ses ver puslu yüreklere.*
Bekler dururuz her seher Sen gel diye ey Sevgili…
Ey Sevgili…*bir hal oldu:*Ne Yakup inliyor
Ne Mısırda rüya görülüyor,*Züleyhalar şaşkın,*
Yedi adam ne yapsın,*Mağaralar kapalı.*
Musa vurunca asasını,*Oynamıyor yer yerinden.*
Yol vermiyor kızıldeniz.*Sakınmıyor ateşler,*
Su taşımıyor karınca,*Sen yoksun, Efendim.*
Bir mektubun gelmedi Necaşi sormaz halimizi.*
Bir yalnızlıktır düştü ocağımıza.*
Bir karanlık çöktü başımıza.*
Ay aydınlatmıyor, Gül kokmuyor.
Yokluğun karabasanlar gibi çökünce sinemize,*

Dağıldı hanemiz,*Dağıldı yüreğimiz,*
Dağıldı birliğimiz…*Sevgili affet bizi:*
Bir deve olamadık,*Hasretinden çatlayıp ölecek.*
Bir kuru ağaç olamadık,*Yokluğuna yaşlar dökecek
Bir Bilal olamadık,*Sensiz ses vermeyecek.*
Bir Ebu zer olamadık,*Alıp başını gidecek.*
Ey sevgili, Ey şefaat sahibi, Affet bizi. Affet…*
Şimdi bir şarkı düşer dilimize,*
Bir aşk iner yüreğimize.*Bir el tutar elimizden.*
Bir af fermanı gelir ötelerden.*Bir Sen gelirsin.*
Biz bin seviniriz:*Sevgili Muhammed diye…*
Sevgilim Muhammed diye…*Meleklerle yarıştayız
Gel Sevgili,*Gel öp, kokla ve yeşert bizi, kalbimizi…
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-21-2018, 06:45   #5
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak şiirfm.com

Tevbe – Dursun Ali ERZİNCANLI


Allah’ım günahkâr bir sesleniştir bu
günahların yükselemeyeceği yüce katına.*
Şanın ne yücedir mülk elindedir her şeye kadirsin.*
Kudretin her şeye galiptir sen çok bağışlayansın.*
Yedi göğü birbiriyle ahenk içinde yaratansın
dünya semasını kandillerle süsleyensin.*
Senin ilmin en gizli işlere nüfuz eder.*
Sen her şeyden hakkıyla haberdarsın,
Dünümü bugünümü ve yarınımı savurdum
Bir ömrü yele verdim şimdi pişmanım
perişanım gelip duaya durdum.*
Geçmiş ve gelecekle yüreğimi avuttum,
nefsimi unuttum.*Kalbime uydum
yüce dergahına gözlerim seslenir*
nuh kalbimde nefsimi tufanından korumaya çalışır İbrahim ‘in ateşe atıldığı mancınık yüreğimdir

Kendisinden başka ilah olmayan süphan,*
zalimlerden oldum merhamete muhtacım,*
huzuruna al beni perişanım hükmün baş tacım.
Evladının acısıyla yanan bir anne uzatırsa elini
tövbemi sunuyorum Gecenin bir vakti
herkes sevdiğiyle hemhalken;*yetim kalmış yürek*
yıldızsız gökyüzü melekleri inleten bir edayla *
Allah derse derinden ve lebbeyk nidaları gelirse göklerin öksüz haykırışına katıyorum tövbemi.
Günahları yüzünden mahkûm olur insan,*
kimse görmesin diye ellerini kapatır yüzüne*
ve günlerce acıyla inim inim inler
yükselen alev gibi bin sesle uykusuz geceler
secdelere kapanıp*ya Rabbim pişmanım,
pişmanlığa katıyorum tövbemi.

Simsiyah ve pis diye hakaretler var habeşliye
güneş batmayı hiç bu kadar istememiştir,*
çöl serinliğe böylesine hasret duymamış*
ve bir taş pamuk kadar hafif olmayı istememiştir.*
Çünkü bir Bilal vardır ve kucağında bir kaya.*
İnkâr tekliflerine ızdırap yüklü taptaze bir ruhla
Allah bir Allah bir.*diyen o simsiyah bedenden dökülen terlerle yıkıyorum tövbemi.
Kendisinden başka ilah olmayan süphan,*
zalimlerden oldum merhamete muhtacım,*
huzuruna alsan beni hükmün başımda tacım.


Kaynak meccanen.com

Dursun Ali Erzincanlı 15 Temmuz Otuz kuş

Ben, babamın en hüzünlü yanıyım.
Ben, babamın aslan kahramanıyım
Öyle değil mi baba! Gözlerin kıpkırmızı.
Çok mu ağladın Baba, o geceyi birde benden dinle.
her zamanki gibi dinle,Tebessümle.
Rüyamda kanat sesleri duydum,
Muhteşem bir koku yayıldı etrafa.
Sanki biraz gül biraz leylaktı.
otuz kuş gördüm, hepsi beyazdı.
Otuz kuş, gökyüzüne şehadet diye yazdı.
Bir ses duydum, sala sesiydi.“Hayırdır”*dedim.
gökyüzü gibiydi uçtukları yer.
beni gökyüzüne yükselttiler.Kanatlarında kan vardı.
Hayırdır”*dedim.Hadi sende uç Bizden hızlı uç
Otuz kuş, beni boşluğa bıraktı Baba.

uyandım.kâbus bir güne uyanmışım.
yıldızları çalıp omuzlarına takan hainler gördüm
Ruhları yoktu.korkmaz..senin oğlun Korkmadım!
Zekai paşamO makam namusundur Ömer.
Ben gelene kadar namusunu koru.
vatan hainini vur. sonunda şehadet var Ömer.
Hakkını helal et..”Paşam, şehadet der demez,
kulağıma kanat sesleri geldi.Rüya değil bu kez.
Uyanıktım.Muhteşem bir koku yayıldı odaya.
Sanki Ellerim, omuzlarım çeliktendi.
Sanki tek başıma tüm dünyayla savaşabilirdim.
Vatan hainine döndüm,karanlık adamları vardı.
Giremezsiniz!”*Dedim. çakallar saldırdılar.
Silahımı çekip baş haini alnından vurdum.

Yine kuşları gördüm baba.Bana uçuyordu.
Otuz kuş, kanat sesleri, vücuduma dokunan..
Ve kanatlarında kan.Sala sesi, gökleri yırtan.
Muhteşem bir koku. Gül mü? leylak mı? yayılan
Ve Çukur Kuyu’nun gökyüzü, Ve sessizlik…
İçimde huzur, Gökyüzündeyim.
kuşlar beni tutmuyor baba.Uçuyorum.
onlardan hızlıyım.şehit olmuşum baba.
yalnız değilim burada.ordudayım,
Şehitler ordusunda.Baba, ne oldu biliyor musun?
Peygamber alınlarımızdan öptü.Şehitlere dedi ki;
Kardeşlerinizi tebrik edin,Bunlar garip şehitlerimdir.
sizler düşmanla savaşırken şehit oldunuz,
Onlar kardeş bildikleri hainlerle savaştı.
Sizlerin silahları vardı,bunlar silahsızdı.
tanklarla savaştı tanklarının altında ezildi.

Sizler düşmanı bombalarken şehit oldunuz,
bunlar kendi uçaklarına göğüslerini siper etti.
Bunlar benim gariplerimdir.Tebrik edin
Baba, milletime söyle;
Al bayrağın dalgalandığı her yerde biz varız.
Paşama söyle Namusumu çiğnetmedim.
Anama, çocuklarıma, eşime, kardeşlerime söyle;
Deki Ömer size bir vatan bıraktı.
Çekinmeden vatan bizim diyebilirsiniz.
Çünkü bedelini ödedim.
Baba, oğluma, vatan için ölmeyi öğrettim.
Sende bana öğrettiğin gibi,yaşamayı öğret.
Bu vatan sizin baba! Otuz kurşun yedim,
Bedelini ödedim.Babacığım;ellerinden öperim.
Ben, babamın en hüzünlü yanıyım,
Ben, babamın aslan kahramanıyım
Ben, vatanımın asil kahramanıyım…
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-21-2018, 06:45   #6
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
kaynak şiirfm.com

Adın Geçer Dursun ali erzincanlı

Allahın Adıyla Rahman Ve Rahim Olan*
Onun adıyla isimler unutulur Yaradan Adın Geçer
Kalbe Nur Gönle Safa Adın geçer
Seyyidina Hazreti Muhammet Mustafa
Ebabil çığlığı vurur dağlarına
Ve gölge toprağa düşer
Toprak Sensiz karanlıktır mekke sensiz karanlık
Karanlıkta duyulan sesler karanlık çukurlar
Karanlıkta kız çocuğunun anne diyen feryadı
Kranlıkta Bir kız cocugunun toprağa gömülür
Ve çukura bir yıldızın ışığı düşer
yıldız yazar gökyüzüne adını
Gökyüzüne sürünce cebrail kanadını
Rengarenk melekler iner semadan
Bir melek seslenir maberadan
Alemlere kutlu doğum haberini yayın
müjde vermedik bir varlık bırakmayın

Ve ey medayin titreyerek uyan
İstahrabatta yanan eteşlere sön emri verilsin
Ey Kabedeki putlar toprağa gömülün
Ey toprak suyunu çek
Ey yer altı suları çıkın ve semaveyi doldurun
Ve sessiz olun Salkım salkım yıldızlar yaklaşıyor
Annesi yüzüne simsiyah nur denizi gözlerine
Doya doya bakıyor hazreti Amine
Her asra uzanacak ellerinden öpüyor
Arşa reyhan kokusu salan minik nefesini kokluyor
Cennet kokuları sarıyor gökleri ve yeri
Nurdan ayaklarını okşuyor annesinin eli
Ve eğiliyor kulağına ismini fısıldıyor
Muhammet Muhammedim
Adın Geçer

beş süt kardeşten birisin Hevazin sofrasında
Halimenin evinde şeref misafirisin
Adın geçer Anasız kalırsın şehirlerin arasında
bir elinden deden tutar Diğerinden ebu talip
Seni büyütmek fatımaya nasipmiş
Şefkat kanatlarını serip saçlarını toplamak
Bir anne gibi saçlarını taramak ona nasipmiş
Adın geçer Haticenin kalbinde en sevgili yar
Haticenin evinde hazırlık başlar
Ağaç yapraklarından sana selamlar gelir
Sen herşeye aşinasın herşey aşina sana
Ruhul kudüs inecek bugece nur dağına
Ağır yük binecek geniş omuzlarına
Adın geçer nur dağının zirvesinde
Dünyayı teşrif buyurduğun gibi pazartesinde
Adın geçer

Hirayı vahyin kokusu sarar nur yağar nur dağına
Mübarek ayağına sabahın serinliği vurur
Ardından nur kaplar hirayı
Ve insan suretinde cebrail karşında durur
Oku sen okuma bilmezsin efendim
sen oku okuma bilenlerin hepsi susacak
Allah seninle konuşucak Oku rabbinin adıyla oku
O insanı kan pıhtısından yarattı
Oku kalamle yazmayı bilmeyen*insana
İnsana bilmediğini öğreten rabbin kerem sahibidir nur dağının Zirvesinden inen son peygamber
İnsanlığın kurtuluşu inen bu nurda
Semada yıldızlar mekkede dağlar el bağlamış
Sevinin ey insanlar Bu inen baştacımız
övüncümüz ilacımız Bu inen iki dünya servetimiz

Bu inen nur denizi en şereflisi
İbrahim milletinin biricik seyyididir o
Savaşların bileği bükülmemiş yiğididir o
Şanını Anlatmaya kelimeler yok
on sekiz bin alem Muhammet Mustafa diye tanır
Yirmiüç yıl Süren ilahi davet*
Alevden bir şehirdir mekkeyi mükerreme
Girdiğin kalbi ateşe vermek ister
Sonra hicret bir serinlik Ana kucağı gibidir medine
Nazarınla büyür yesribin çocukları
Nazarınla taşları elmasa çevirirsin
Gökyüzünden ayet yağar cibril yağmurlarıyla*
kalbine inenleri İnsanlığa veririsin
Ve sonkez Açılır semanın kapıları
Sonkez vahyi getirir cibrili emin sana*
Sen hüzün peygamberisin ama bu son ayet

hüzünlü sesin Demekki gidiceksin efendim
Gidiceksin medine yetim fatıma yetim kalacak
Cebrailin Yanında ölüm meleği
azrail girmiyecek huzura sen izin verene dek
Ne senden önce izin istedi nede isteyecek
Demekki gidiceksin efendim
Matem şehri olacak medine
kimse inanmayacak gittiğine
ezanda bilalin sesi titreyince kıyamet kopacak*
Yıldızlara benzettiğin ashabın düşücek toprağa*
ehlibeytin yüreği param parça olmuş
İşte fatıma zelzeleye tutulmuş bir dağ gibi
Fatıma Hz Aliye bakıcak ama bakış başka
Ey hasanın babsı diyecek*
Resulullahı toprağa gömmeye kalbin nasıl dayanır
Onun üzerine toprak saçmaya gönlün nasıl razı


o rahmet ve merhamet peygamberi
Fatıma zelzeleye tutulmuş bir dağ
adın geçer kardeşlerin gelir
geylaniler Nakşibendiler rabbaniler
Adını ezberlettiler Aşkını kalplere nakş ettiler*
nurundan bir güneş doğdu aydınlattı anadoluyu
Söndürmesin Allah* Elhamdülillah Adın Geçer
Bilalin bıraktığı yerden ezanların yükselir
Susturmasın Allah
ondört asra yayılan Peygamber çiçekleri
Musat gibi uhud kokan elleri*
Sevgini insanlığın kalbine sürüyor
Onlar toprakda adın geçsin diye yürüyor
Durdurmasın Allah saat biter vakit gelir
görmez olur gözler kulaklar duymaz olur
Diller tutulur dünyalık felakette
Ama Efendim inşallah son nefeste
Kelime-i Şehadette Adın gecer
Allahın Adıyla Rahman ve Rahim olan Adıyla isimler unutulur
Unutturur yaradan adın geçer
Kalbe Nur Gönle Sefa Eşrefil Vera hazreti Seyyidina Muhammedinil Mustafa
*

*Canım Benim Dursun Ali ERZİNCANLI

*Canım Benim Efendim

Efendim hiç solmasaydı güneşe ışık salan yüzün
Efendim ,annemden öğrendim adını
Annemden öğrendim annesiz kaldığını
o gösterdi parmağınla ikiye bölünen ayı
ondan öğrendim adını duyunca ağlamayı
Halime’nin yurdunda ellerini çırparak koşarmışsın Efendim seninle oynayan kuşlarmıydı melekler mi
Neccaroğullarının yurdunda, yüzmeyi öğrenmişsin
Efendim annemden dinledim sınırsız şefkatini
Ordunla çölde yürürken
Yavrularını emziren bir köpek görmüşsün
ürkmesin diye başına bir nöbetçi dikmiş
Ordunun yönünü değiştirmişsin
Medine’de bir bahçeye girmişsin
Deve seni görünce Yavaşça yanına sokulmuş
Sanki kulağına bir şey söylermiş
Sahibini sormuş ve buyurmuşsun
Deve sahibini şikayet ediyor
Hem az yiyecek veriyor Hem çok çalıştırıyormuş

Efendim hiç solmasaydı güneşe ışık salan yüzün
Annemin kalbinde ki şefkattesin rahmettesin
Uğruna can verdiğim kavuşmadasın
Candasın canandasın canım benim
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-21-2018, 06:46   #7
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak şiirfm.com

Yolcu – Dursun Ali ERZİNCANLI

Ey nefsim Ateşlerin içinde yan*
Yaprak düşerse dalından isyana*
öğütülürse yaz akşamları sevda sözcüklerinde*
Temmuz Ağustos uzaklaşırsa*
Yani bir sonbaharsa iklim, Ağlama..*
El yapımı zanlar hükmederse dostluklarına*
Gece başucundan uykusuzluk ekerse gözbebeklerinin vadisine*Yüreğinin yıldızları
işte ağlama vakti derse*Sen yinede ağlama..*
bize ağlamak düşmez..*Ağlama..
Bize yürümek düşer sevgilinin ardından*
Güzeldir hayranı olmak nebinin*
Ama sadece hayranlık yetmez..*
Onun gibi olmadıktan sonra yol bitmez..*
Ağaç gölgesinde gölgelenip yoluna devam ed
olmak vardı..O’nun gibi olmak..

Şu geçen ömründe nelere kandın..süse aldandın..
ağladın uslanmadın..Nereye gidiş ey yolcu?
Ey nefsim yan Ateşlerin içinde yan*
Can diyorum anla beni*Canımın içinde canan
Alev sarar gözlerimi..*Bir rüzgar soğutur
Zamanla alevlere rüzgar alışır..*
Bilemez ki bu dünyanın oyunu..*
Bilemez ateşin içimde olduğunu..*
yanmakta gözbebeklerim..*ateşten bir mektubum
Özgürlüğümü yaktım dünya adına..*Söndürme gözyaşlarında..Ağlama..*bize ağlamak düşmez..


Dursun Ali ERZİNCANLI Mahşer

Gün öyle bir gün ki, baba evladından kaçar, *
Ne mal fayda verir insana, ne de çoluk çocuk.*
İnsan amelleriyle başbaşa…Gün mahşer gibi mahşer Her insanın mutlaka göreceği, gün.*
O gün ile aramızda sadece ölüm var…
Allah mahşer günü tek bir düzlükte toplar.*
Güneş onlara yaklaşır.*
Gam ve sıkıntıya tahammül edilemez
insanlar: görmüyor musunuz?*
Bizlere şefaat edecek birini bilmiyor musunuz?”
Babamız Adem “Ey Adem! Sen insanların babasısın. Allah seni kendi eliyle yarattı.*
Kendi ruhundan üfledi. Bütün isimleri sana öğretti.*
Meleklerine secde ettirdi.*
Rabbin nezdinde bize şefaatte bulunmaz mısın?”

Adem Aleyhisselam: “Bugün Rabbim gazabta
ne böyle gazaba gelmiş ne de gelecek.*
şefaate yüzüm yok. Allah beni ağaca men etmişti. Ben asi oldum.*Nefsim…Nefsim…N efsim…*
Benden başkasına gidin. diyecek.
İnsanlar Nuh Aleyhisselam‘a gelecek
“Ey Nuh! Sen Resullerin ilkisin.*
Allah seni şükreden bir kul; diye isimlendirdi.*
Rabbin nezdinde bize şefaatte bulunmaz mısın?”
Nuh Aleyhisselam diyecekki
“Bugün Rabbim gazaba gelmiş
ne bir böyle gazaba gelmişliği var ne de gelecek.*
Benim dua hakkım vardı. Ben, beddua yaptım.*
Nefsim…Nefsim…Nefsim…*
Benden başkasına İbrahim Aleyhisselam‘a gidin.”

İnsanlar İbrahim Aleyhisselam‘a
“Ey İbrahim! Sen Allah’ın Peygamberi ve Halilisin.*
Bize şefaat et. diyecekler.*
İbrahim Aleyhisselam Rabbim gazaba gelmiş
bundan önce ne bir böyle gazaba gelmişliği var ne Şefaat etmeye yüz bulamıyorum.*
İnsanlar Musa Aleyhisselam‘a gelecek
“Ey Musa Allah’ın Peygamberisin.*
Allah seni risaletiyle insanlardan üstün kıldı.*
Bize Allah nezdinde şefaatte bulun.”*
Musa Aleyhisselam da:*
Bugün Rabbim gazaba gelmiş
şefaate yüzüm de yok.*
Çünkü ben cana kıydım.mağfiret olursam yeter.*
Nefsim…Nefsim…N efsim…*
İsa Aleyhisselam‘a gidin.” diyecek.

İnsanlar İsa Aleyhisselam‘a
“Ey İsa! Sen Allah’ın Peygamberisin.*
Meryem’e attığı kelamısın.kendinden ruhsun.*
sen beşikteyken insanlarla konuşmuştun.*
Rabbin nezdinde bize şefaat et.”*
İsa Aleyhisselam peygamber kardeşleri gibi:*
“Bugün Rabbim gazaba gelmiş diyecek.*
Ve Muhammed Aleyhisselam‘a gidilecek.
insanlar Ey Muhammed! Peygambersin.*
peygamberlerin sonuncususun.*
Allah senin günahlarını mağfiret buyurdu.*
Bize şefaatte bulun.*halimizi görmüyor musun?”
ben Arş’ın altına gideceğim.*
Rabbim için secdeye kapanacağım.*
Allah, benden önce hiç kimse için açmadığı
methü senaları açacak.*
Ben methü senada bulunacağım.*


“EY MUHAMMED!*BAŞINI KALDIR VE İSTE.*
İSTEDİĞİN VERİLECEK.*ŞEFAAT TALEP ET. ŞEFAATİN YERİNE GETİRELECEK.” başımı kaldırıp
“Ey Rabbim! Ümmetim.”*
“Ey Rabbim! Ümmetim.”*
“Ey Rabbim! Ümmetim.”
EY MUHAMMED!” denilecek.*
ÜMMETİNDEN HESABI OLMAYANLARI*
KALPLERİNDE HARDAL TANESİ İMAN OLANLARI*
CENNET KAPILARINDAN İÇERİ AL.” denilecek.

Gün öyle bir gün ki, baba evladından kaçar, evlat annesineden…*Ne mal fayda verir insana, ne de çoluk çocuk.*İnsan amelleriyle başbaşa…
Gün mahşerin ta kendisi.*Her insanın göreceği, yaşayacağı bir gün.*O gün ile aramızda sadece ölüm var…*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-31-2018, 16:23   #8
Kullanıcı Adı
Fatih34
Standart
Paylaşımınız için teşekkürler.
Fatih34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi