![]() |
#1 |
![]() ![]() Ne kadar da zormuş akşama kadar yemeden içmeden yaşamak. Oruçluyken bitkisel hayata girenlerden birisi olsam bile, insanları görünce “oo, Allah’ım..” diyorum. Sesim soluğum kesilse, kendime bile faydam olmasa da, en azından zararsız olduğumu görüp şükrediyorum. İnsanların üzerinde orucun genel etkisine bakacak olursak tek kelime ile büyük bir gerginlik hakim diyebiliriz. Gittiğim her yerde bunu görmemem için kör olmam gerekir heralde. Hatta insanların da artık “nasılsa herkes ben gibi” diyerek sinir gösterilerini yapmakta bu denli rahat davrandırdıklarını düşünmeye başladım. Dün alışveriş merkezinde kasada ödeme yaparken, kasa çıkışını yanılarak ödeme yapmayacağı halde kullanmak isteyen bir bayan neredeyse kasiyer hanımın iftariyeliği olacaktı. Ben şaşkın gözlerle kasiyeri izlerken bir an evvel oradan uzaklaşmayı ümit ediyordum fakat payıma düşeni almadan gidebilmeyi umarak büyük hayal kurduğumu bir kaç saniye içinde anlamıştım. Poşeti açmamı isteyen kasiyer hanım, ilk seslenişinde sesini duyuramadığı için olacak, ikinci seslenmesinde bana da aynı çirkin tavırla yaklaşınca işte beklediğim an dedim. “Oruç başınıza vurmuş galiba, çok gergin gördüm sizi” deyince de her zamanki suçluluk psikolojisi…sevimli bir ses tonu ve yalancı gülümsemeler… Bir kaç gün öncesinden başka bir örnek ile; iftar yapmak için gittiğimiz bir lokantada hesabı istediğimi tam üç ayrı garsona ikisine ikişer kez olmak suretiyle söylememe rağmen alamadım. Sonradan aklma geldi; acaba almak istemeyenler onlar mıydı? Israr etmese miydim? Her yeni hatırlatmamda istemez ve sıkıntılı, gergin bir başka yüz ifadesi sıktı canımı. Oysa ki otuz kere istememize rağmen çay servisini de kapıdan çıkarken lütfetmeleri bu hakkı direkt olarak bana verirdi ama neyse… Alacağım olsun… Çok ilginçtir ki; ben, balkonda oturmuş bu satırları yazarken, dışardan büyük bir bağrışma geliyordu. Aşağıya bakınca tam da anlatmak istediğim sahneye bir kez daha şahit oldum. Amcalar ve teyzeler bol küfürlü bağrışıyorlardı. Sebep ise düştükleri durumdan daha komik. Çocuklar! Belli ki oruç başlarına vurmuş, yazık! Ortam hiç farketmiyor aslında. “Kabe’de bile” deriz ya hani… Evet orada bile bu gibi olaylar oluyor maalesef. Bir Ramazan günü asansör sırası için oruçlu halleriyle Efendimizden bile utanmadan Medine’de kavga eden insanları hatırlıyorum veya Mescid-i Nebevi’nin yakınlarında park yeri için inatlaşıp da trafiği kilitleyen adamlar… İnsanlar nasıl da gergin oluyorlar oruç tuttukları için. Tüm bunları düşünürken bakın ne aklıma geldi; Bizler, akşam ezanı okununca yemek yiyebileceğimizi bildiğimiz halde, açlığa bu kadar yenik düşüyoruz, önümüze çıkan herkesi kırıp geçiriyoruz ya..hiç iftar vakitleri olmayan fakir fukara bir lokma kuru ekmeği bulup da evine götüremeyen zavallı insanlar, evde eli boş geleceğini bildiği halde babasını bekleyen minik yavrular ve çaresiz kadınlar…Onların bu sakinliğine ne demeli acaba? Bizdeki etkinin tam aksi onlarda görünen. Çaresizliklerine inat, bir sükunet, bir mahzuniyet var yüzlerinde… Belki de bizim beceremediğimiz teslimiyet! Açlık canına tak edip de felaketler meydana getirenler de yok değil tabi. Bunlar azınlıkta olsalar da, eylemleri itibariyle çoğunlukta olan gariplerin hiç çıkaramayacakları kadar sesleri çıkıyor zaman zaman. Oruç tuttukları için etrafını kırıp geçiren sinir küpü insanlara söylemek istediğim bir şey var; Lütfen birisinin kalbini kıracağınızı hissettiğiniz anda akşam ezanı okunsa bile karnını doyuramayacak olan milyonlarca iftar vakti olmayan insanları düşünün ve şükredin. Bir annenin genç kızına “şu mutfağı temizle” talimatından sonra şımarık kız ya tabakları vura kıra yapar bunu, veya bulaşığı yıkar, tezgahı silmez. Güya annesinin dediğini yapıyor. Güya ona itaat ediyor. Kızının şımarıklığını gören anne ne der peki; “Git evladım işine, yaptığın temizlik senin olsun” der ve onun o hizmetini kabul etmez. Teşbihte hata olmasın ama; Oruç tutuyoruz diye şımarıklık yapmaya lüzum yok. Bu şekilde hem insanlara zarar veriyoruz, hem kendimize, hem orucumuza… “Orucun mahiyetinin aç ve susuz kalmaktan ibaret olmadığını söylemeye gerek görmüyorum” diyemiyorum. Bunu her gün bir sürü kişi yazıyor, okuyor, anlatıyor… Bir zahmet kulak verelim… Aç kalmaktan daha kolay! Üstelik de… Hakikatleri anlayınca aç kalmak da daha kolay!
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|