10-27-2007, 23:59 | #1 |
Simidin iki yarısı..
SİMİDİN İKİ YARISI
*Hikayesi gerçek.İkbal gürpınar tarafından kasetinde okunmuş. İlkokula başladığımız günü hatırladın mı Aynı sırayı kapmıştık koşarcasına Nasıl da sevmiştik birbirimizi Dost olmuştuk taparcasına Tanımadan bilmeden kimliğimizi Hangimiz simit alsak bölerdik orta yerden Yarısı senin yarısı benimdi Hastalansan bir gün okula gelmesen ya Yarısı paketlenir yarısı boğazıma düğümlenirdi Her şeyi böler paylaşırdık Artık simidin iki yarısı olmuştuk Simidin iki yarısı Hatırladın mı?Cebimizdeki bozuklukları döker masanın üstüne sayardık Farketmezdi bende fazla sende eksik Oldu mu iki bilet parası,haydi sinemaya Film de kafamıza göre değildi ya'Gönül Yarası' Olsun biz yine giderdik.Maksat birliktelik... Hatırladın mı?Resim öğretmenimiz 'Mum Boya'istemişti Kuru boyalar zaten harçlığımızı bitirmişti Bir kutu alıp da bölmüştük renkleri Ne farkederdi Birlikte boyamıycak mıydık resimleri Sen de saklar mısın hâlâ,atmamışım küçülmüşleri Bende siyahı,sende sarısı,kalemler... Kalemler bile simidin iki yarısı Hayallerimizi de paylaşırdık,hatırladın mı Ben de evlenecektim ileride sen de Benim kızım seninse oğlun olacaktı Çoktan takılmıştı isimleri de Dostça,kardeşçe sevmeyi öğreneceklerdi,kenetlenmeyi Daha dahası,bir simidi ortadan bölmeyi Kimbilir,severlerdi birbirlerini aşkla belki de evlenirlerdi Ne güzel hayallerdi Benim kızım senin oğlunun karısı,hayaller... Hayaller bile simidin iki yarısı Ne kadar oldu görüşmedik bilmiyorum kayboldun birden O günden beri simidin yarısı elimde yarısı boğazımda düğüm Ben şerefli bir görev aldım Orduda kızım büyümekte İsmi de kararlaştırdığımız gibi,ya sen Hep seni merak edip durdum,evlendin mi oğlun var mı Ta ki...Kanımı donduran o güne kadar o harekât gününe Savaş alanındaydık,senin elinde silah benim elimde silah Savaşmak zorundaydık bire-bir bırakmıştı kader Ölmek-öldürmek değildi beni kahreden Bir can borcumuz vardı,ha bugün ha yarın ödenecekti zaten Ne düşündüğünü bilememek ve öğrenememekti beni öldüren Kıpırdamadan duruyordun,bir heykelden farksız bir ölüden sessizdin Davranmaman şaşkınlık mı yoksa sevginin bedeli miydi,bir bilebilsem 'Davran'diyordum'Seni öldürmem için yüce bir sebebim var,ölmem için de' Vatan-Millet sağolsun Yine de istiyordum kendime ait bir sebebim olsun Tüm savaşlar sevgiyi kurtarmak içindir ve şu anda öldürmek istediğim de Bir simidin bedeli sevgiyle ödenirmiş Bir sevginin bedeli ölüp ölüp dirilmekle 'Davran,seni bu şekilde öldüremem' Sesim dağlara çarpıp yankılanıyordu Öldürsem de ölmüştüm,öldürmesem de Ne Vatanıma ihanet edebilirdim ne de sevgine Belli ki sen de keskin nişancıydın ben de Yoksa gönderirler miydi bizi birbirimize Aynı anda karşılıklı iki kurşun ve iki beden Düşen Beyaz karlar üstüne Sızan Kanımız değildi Hani,lisenin köşesinde takıldığımız kafe vardı ya İçtiğimiz tavşan kanı çayların demiydi Cebimizden çıkan üç-beş kuruşu gördün mü Sende eksik,bende fazla,ne farkeder Tam iki bilet parasıydı Bu film de kafamıza göre değildi ya'Gönül Yarası' Olsun,maksat birliktelik,haydi sinemaya Hasretten açık kalan gözlerimizde son hayallerimizi gördüm Benim kızım senin oğlunun karısıydı Beyaz karlardan bedenlerimize yansıyan ışığı gördüm Güneşin sarısıydı Ellerimizde sımsıkı sarıldığımız ve gevşeyen avuçlarımızdan kayan Simidin İki Yarısıydı Duyuyor musun şimdi arkamızdan yalan yanlış zanlar Aynı anda ikisi ha,yanlış yargılayanlar Al eline kalemi,yazalım taşımızı Bende siyahı,sende sarısı Söylesin taşlar,söylesin yazgımızı -'Çekinmedim Vatan uğrunda öldürmekten' -'Kaçınmadım sevgim uğruna ölmekten' Kimdi bizi bize böylesine düşman eden Şüphesiz ki yaşarlar bir simidi ikiye bölmeden Yarısı sende yazsın,yarısı bende Bizi kim anlar,ancak zamanlar Bir simidi ikiye bölen zamanlar,zamanlar... Zamanlar bile Simidin İki Yarısı Simidin İki Yarısı. Zehra Birsen Yamak
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
10-28-2007, 20:50 | #2 |
Simidin iki yarısı..
Teşekkür Ederim. ;)
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|