‘Türban-cehennem’ilişkisi…Yazan ve hüküm veren ilhan Selçuk…


Cumhuriyet Gazetesi denince ‘feodal’ dönemin ‘cellatlarının’ isminin aklıma geleceğini hiç düşünmemiştim.


Gençlik yıllarımda okuduğum, bir o kadar da kendi çizgisinde ‘düzgün’ bulduğum ‘İlhan Selçuk’ artık kendini aşan konulara girerek ‘fetva’ ve ‘infaz’ makamı olmuş.

Son yazısında‘Türbanlıların topu cehennemliktir’ diyen İlhan Selçuk sanırım insanların sınırlarının zorlandığı son noktayı arıyor. Aslında satır aralarına inip bazı şeyleri yüzüne eski bir okuyucusu olarak vurmak benim için önemli bir görev olsa gerek.

Senin 82 yıllık hayatına laf etmek benim ve benim dünyaya bakışım için asla söz konusu olamaz. Ama yazdıklarına da suskun kalmak bir zulüm olur bana.

Aynen şöyle diyorsun: ‘Bunlar Müslüman değil, kutsal Müslümanlığı kullananlardır... Topu cehennemliktir; çünkü Anadolu insanına en büyük kötülüğü yapıyorlar...’


Ya sen mi bekçiliğini yapmaya soyundun cennetin, sen mi gönderir oldun insanları cehenneme!

İslamiyette Papazlık yoktur demişsin ama sen kendin yazdığın yazıda ‘cennet’ ile ‘cehennemin’ sınırlarını o kadar net çizmişsin ki Ortaçağ Avrupası’nın papazlarını bile geçmişsin.

‘Engizisyon mahkemesini’ kurmuş, elindeki tapuyu dağıtıyorsun.
Ama nedense –cennette yer kalmamış- olacak ki ‘cehennemin tapusunu’ promosyon olarak veriyorsun.


Allah’tan ki senin demenle o kapılar açılmıyor. Yoksa ne olurdu bu başörtülülerin hali?

Söylediğin herkes cehenneme gitseydi sanırım kendini kurtarma şansın olacaktı diye düşünüyorsun. Cehennemde yer kalmayınca bu kez kurtardım mı diyecektin?

Emin ol ki Allah ‘cehennemde’ hak eden herkes için yer ayırmış durumda. Kimselere özel biletler alıp cehenneme -kendi yerine gönderme- hakkını da kimseye vermemiş.

Kabus oldu size bu başörtü…
Çankaya Köşk’ünde başörtüsünün olması, Başbakanlık Konutu’nda türbanlı bulunması bu ülkede seni neden rahatsız ediyor hala anlamış değilim. Oturun keplerinizi çıkarın ve bu ülkenin sizin gibi düşünenler yüzünden hala çağdışı konularla uğraştığını görün.

Senin yazdığın gibi ‘Aymaz kişilere, çokbilmişlere, kendisinde bir hikmet görüp ulema geçinenlere…’ yuh demekten başka çare olmadığını düşünüyorum.

Son olarak sana şunu söylemek isterim. Sen şehit cenazelerinde tabutları başlarında duran başörtülü annelere, türbanlı kız kardeşlerine baktığın zaman kendi çocuğunu da düşünüyor musun hiç? Çocuğun çoktan büyümüştür. Torununu bu ülke için Güneydoğu’ya gönderip şehit verebiliyor musun?


O türbanlılar gözlerini kırpmadan bu ülke için en değerli evlatlarını toprağa veriyor


Onlar vergilerini veriyorlar…


Peki ya sen İlhan Selçuk?

Şimdi otur ve şu ülkenin Çanakkale’sinden bu güne gelene kadarki tarihi bir incele. Bak bakalım orada o cehenneme gönderdiğin insanlar sen yokken bu ülkeye neler yapmışlar.

Her gün Güneydoğu’dan gelen şehit haberlerine -eğer bakıyorsan televizyonlardan-, ya da gönderdiğin muhabirinin getirdiği fotoğrafları inceliyorsan görürsün orada ‘cehennemlik’ olan, çocukları şehit olmuş başörtülüleri. Bak gör o cehenneme gönderdiğin insanları, çocuklarının başında nasılda dimdik duruyorlar. Onlar ‘vatan sağ olsun’ dediğinde şu cehennem senin yüreğini hiç ısıtmayacak mı?

Sen cennete giden sırat köprüsünü sıkı tut!

Biliyorum ki o insanlar senin bu halinle olduğun cenneti istemezler. O ‘cennet’ senin ‘Engizisyon mahkemende’ dağıtılıyor olsa idi türbanlılar cehennemi tercih ederdi.

Allah seni ıslah etsin.

Yoksa o cennete senin yüzünden kimse girmek istemeyecek.


Ayhan KISKAÇ