BDP listesinden bağımsız aday olan ŞerafettinElçi, Diyarbakır mitinginde yaptığı konuşmada, “Dini konularda ders almak isteyenler, gelsin bizden ders alsın” demiş..
O zaman ders almaya başlayalım..

Bir türlü kınama cesareti gösteremedikleri, Cizre’deki İHL yurduna atılan molotoftan başlayalım sorularımıza... Soralım sayınElçi’ye, “Dini derslerin de öğretildiği İmam Hatip lisesi öğrencilerinin kaldığı öğrenci yurduna molotof atmak, İslam dininin neresinde vardır?”
Şerafettin bey, kitabı karıştırıp, böyle bir cinayet girişimini meşru gösterecek bir gerekçe bulma ümidiyle oyalanırken, biz sorularımıza devam edelim.. PKK’nın, Güneydoğu’daki cami imamlarına yönelik cinayetlerini soralım sayınElçi’ye: “Sabah namazını kıldırıp, evine dönmekte olan imamın kafasına sıkıp, öldürmek, İslam dininde var mıdır?”

Söyleyin sayın Elçi, söyleyin..
Söyleyin de öğrenelim..
Sorularımız yığınla..
Bir tane daha soralım, PKK destekçilerinin Mustazaf Der yöneticisi genci öldürdüğü olayı hatırlatıp soralım.. Söyleyin Şerafettin bey, “Kürtlerin hakkını arıyoruz gerekçesi ile yola çıkıp, kendi komşusu bir Kürt’ü sırf dindar olduğu için öldürmek, İslam dininin neresinde var?”
Kitapta bir şeyler buldu iseniz, söyleyin Şerafettin bey....
Bulamadı iseniz, kesin sesinizi, oturun..
Şeyh Sait’in isminin arkasına saklanıp, PKK’cıların avukatlığına soyunmayın..
Somut vakalarla sınırlı değil sorularımız..
İşin felsefesi ile ilgili de sorularımız var..
Bu kapsamda soralım Elçi’ye: “İslam dininde, sosyalizm var mıdır? İslam dininde, ateizm var mıdır? Var mıdır ki, savunduğunuz PKK’nın üst yönetimi, ateizmi Kürt halkına dayatıyor?”

Elçi ve onun benzeri bir-iki dindar kimlikli BDP adayı, dini kavramlar üzerinden sürekli PKK’yı savunmaya kalkışıyorlar..
PKK’nın kuruluş felsefesinin, ateizme dayandığını, bu şahıslar bilmez mi?
Bilirler bilirler de, işlerine gelmez bu gerçek..
Bir soru daha soralım,sayın Elçi’ye: “İslam dininde, masum insanlara kurşun sıkmak var mı? Zorunlu askerlik için vatani görevini ifa eden, gariban erlere,PKK’lılar niye kurşun sıkıyorlar? Bunun meşru bir gerekçesi olabilir mi?”
Boşverin siz, “Ama devlet, Kürtlere haksızlık ediyor.Biz de devleti cezalandırıyoruz” hikayelerini..

Öldürdüğünüz insanlar, büyük çoğunlukla gariban insanlar..
Askerlik görevinin dördüncü ayında, beşinci ayında, daha silah tutmasını bile bilmeyen insanları öldürerek, kim ne kazanabilir?
Onlar öldürülünce, Kürtlere yapılan haksızlıklar azalmış mı oldu?
Yoksa, bu cinayetler sebebi ile, birileri Kürtlere daha fazla haksızlık yapmak için, kendilerine gerekçe mi kazandı?
Buyrun bu cinayetlerin meşruiyetini kitaptan bulup, gösterin sayınElçi..
Tabii kitapta bir gerekçe bulabilirseniz..
Şerafettin bey, Diyarbakır’daki konuşmasında, sadece “Gelin bizden din dersi alın” demiyor..
Devam ediyor, “Özlemini çektiğiniz Apo da, bir gün aranıza gelecek.Barışın tesisi için bu zorunludur” diyor..

Böylece gerçek yüzünü gösteriyor, Şerafettin bey..
Soralım şimdi, sayın Elçi’ye: “Bu ülkede, binlerce insanın kanına girmiş bir teröristin serbest kalmasını, ‘barış için zorunlu’ görmek, dinin neresinde var?”
Tekraren soralım: “Binlerce insanın ölümüne sebeb olmuş bir caninin idam sehpasında sallandırılması değil de, serbest bırakılmasını istemek, dinin neresinde var?”
Anlat bakalım şu dini de; öğrenelim Şerafettin bey..
ABD’den silah alıp, kardeşine kurşun sıkmak, dinin neresinde var?
Yunanistan’da eğitim alıp, imamları öldürmek, dinin neresinde var?
Daha somut konuşalım Şerafettin beye.. Soralım: “Ateist adayların arasına, üç tane dindar koyup, halkı aldatmak, İslam dininin neresinde var Şerafettin bey.”
“Ateistlerin oyununa alet olup, dindar insanlara çağrı yapıp, oy istemek, üç tane dindar kimlikli aday için, 20 tane ateisti milletvekili seçtirmek, dinin neresinde var, Şerafettin bey?”

Şerafettin beye son hatırlatma..
İslam’da meşru müdafaa dışında silah sıkmak yoktur, Şerafettin bey..
Meşru müdafaa dışında silah sıkanlar varsa, kendi cezalarına katlanmalı..
Serbest kalmayı değil, idam sehpasında sallanmayı istemeli..
Dindar kimlikli insanlar da, sırf kendi ırkdaşı diye, katillere destek vermemeli!