![]() |
#1 |
![]() Sivrisinek...
Şu güzel yaz sabahlarında bazen bir sivrisineğin ısırması ile uyanıyorum. Eğer o ısırmanın verdiği tatlı kaşıntı olmasa belki de güneşin doğuşunu kaçıracağım. Sabahın o serin zamanında uyumak istemiyorum, o vaktin serin rüzgârının yüzüme vurmasını arzu ediyorum. Temizlenip, pencereden dışarıyı seyretmek en önemli tutkum. Sabahın hayatın başlangıcını temsil ettiğini düşünmek... Biz de belki böyle bir zamanda düştük ana rahmimize, böyle bir günde, böyle bir gün gibi doğmuştuk belki de. Biraz sonra güneş doğacak. Allah karanlıktan aydınlığı çıkaracak. Ve ben bu muhteşem olaya şahit olacağım. Eğer Allah bizi karanlıklardan aydınlıklara çıkarmasaydı kim çıkarırdı? Ya bütün bütün karanlık olsaydı. Ya da geceyi dinlenme vakti kılmayıp bütün bütün gündüz olsaydı... Bugün yine bir sivrisineğin minik ısırığı ile uyandım. Yaz sabahlarının bu muhteşem dinginliğini, güzelliğini bana göstermek için bir sivrisineği vesile yapan Rabbime şükrettim. Biliyor musunuz, kainatta hiçbir şey yoktur ki küçük değildir. Küçük dediğimiz her şeyde müthiş bir sanat vardır, en küçük varlıkta bile yaratılışın müthiş sırları gizlidir. Öyle bir sivrisinek deyip geçmeyelim. Bakın size başımızdan geçen bir olayı anlatayım. Yaz gelince başlayan tatil tutkusunu dindirmek için bir grup arkadaş ile kendimizi İzmir'de bir deniz kenarına attık. Vakit akşam vaktiydi. Hava yeni kararmış, sahilden biraz içeriye kamp kurmuştuk. Yol yorgunluğu ile uykuya dalmışız. O da ne, bir müddet uyuduktan sonra müthiş bir sivrisinek saldırısı ile karşılaştık. Meğer eskiden bataklık olan bir yere çadır kurmuşuz. Sabah namazına yakın bir vakitti. Herkes müthiş şekilde kaşınarak uyanıyordu. Bazılarımız sivrisineklerden kaçmak için kendilerini sahile atıyordu. Vakit sabah namazı vaktiydi. Sivrisinekler hepimizi sabah namazına uyandırmıştı. Kimse sivrisineklere kızamıyordu da. Kızsa da kimsenin elinden bir şey gelmiyordu zaten. Eğer sivrisinekler olmasaydı yorgunlukla uykuya daldıktan sonra kim bilir ne zaman uyanacaktık. Herkes denizden abdestini aldı. Kaşıntılar azaldı. Namaz bittikten sonra arkadaşlardan birisi sivrisinekler hakkında çok çarpıcı bir konuşma yaptı. Öyle bir konuşmaydı ki, sivrisinekleri bize sevdirdi ve onlarla beraber yaşamanın hiç de öyle şikâyet edilebilecek olumsuz bir tarafı olmadığını gösterdi. Allah size bir sivrisineği ya da daha küçüğünü misal vermekten çekinmez! Sivrisinekler insanların yaptığı uçaklardan daha mükemmel varlıklardır. Uçmaları için bir havaalanı, konmaları için bir havaalanı gerekmiyor. İstedikleri yere istedikleri şekilde konarlar. Ayakları ile duvarlarda yürüyebilirler. Tavanda ters durabilirler. Hortumunu bir sondaj aleti gibi kullanabilir. Allah Kendi varlığının sayısız delilini insanların gözleri önüne sermiştir. O kendi sonsuz ilmini dilediği canlı üzerinde tecelli ettirir. Sonsuz rahmetiyle, en umulmadık, en aciz, hatta çoğu zaman bir beyne bile sahip olmayan canlılara akıl almaz işler yaptırır. Kuşlardan sürüngenlere, balinalardan böceklere kadar büyük küçük birçok canlı, insanları hayrete düşüren ve kendilerinden beklenmeyen hareket ve davranışlar sergilerler. İnsan bütün bu olup bitenler karşısında şaşkındır. Birçoğunun karşısında (örneğin örümceğin çelikten daha sağlam bir ip üretmesi gibi) kendini akıllı, bilgili, şuurlu gören insanoğlu bile aciz kalır, hatta bunun benzerini taklit etmeye dahi güç yetiremez. Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, ondan üstün olanı da, (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkâr edenler ise "Allah, bu örnekle neyi amaçlamış" der. Bilmez misin ki Allah, gerçekten her şeye güç yetirendir. Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur. Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) Yaratandır.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|