siyasi partiler nereye gidiyor?
türk siyasi tarihi boyunca önemli gelişmeler olmuş ,bunların neticesinde siyasiler bazen demirparmaklık arkasından ,bazen evlerinde hapis hayatı yaşarken bazende serbest olarak ne olduklarını veya ne olmadıklarını halka ifade ederek oy talep etmişlerdir.halkın nabzını tutarak veya dışarıdan empoze edilen öğretileri uygulayıp ,türk halkını değiştirme ve dönüştürme çabalarında bulunmuş siyasiler sonuçta güç ve para-medya iklisi neredeyse o yöne oy olarak pasta dağılmış fakat halk olayı kavramasın diye bir yığın ara formüllerle uyutulmuş,uyuşturulmuştur.özellikle 1980 ve sonrasında gelişen olaylar siyasetçilerin kendi ideoloji anlayışları yerine vekil olma veya ego tatmin yollarına sapmaları neticesinde halka bir şey verememiş ve vatandaşın güvenlerini tamamen kaybetmişlerdir.bugün hasbel kader seçilen vekiller daha düne kadar taparcasına savundukları ideolojik görüşlerini bir kenara bırakarak büyük bir ahlaki erdem göstermeleri beni hayretler içerisinde bırakıyor.dünün koyu solcusu canını bile verebileceği ideolojisini terk edip hiç beklenmedik bir alanda siyaset yapabiliyor.veya düne kadar sağcıyım ve islamcı-muhafazakar geçinen kişilerin sol cenahta siyaset yapmları gerçekten hayrete mucip.bu bence az öncede ifade ettiğim gibi ya egolarından ,ya dünya menfaatlerine aşırı düşünlüklerinden yada tamamen kendilerini inkardan dolayı olduğu kanısındayım.bir insanın 40 yıl boyunca solcuyum diyip bir anda yön değiştirmesi veya sağcıyım,muhafazakarım ,islamcıyım diyip bir anda kulvar değiştirmelri nasıl izah edilebilir bilemiyorum.özellikle abd nin 2000 yılından beri düşünce kuruluşları vasıtasıyla oluşturmak istediği 2 kutuplu siyaset uygulaması giderek ülkemizde şekil bulmaya başladığı gözler önüne serilmektedir.gidişat ülke üzerinde oynanan oyunları sonucu ürkütücü ve düşündürücü bir şekilde hızla menziline doğru akmaktadır.eğer bugün siyaset kurumu milli ve manevi değerlerin yoğrulduğu bir ülke olarak vatanımızı bırakmak istiyorsa kendine çeki düzen vermelidir.yoksa vatikan projeleriyle,siyasi alanda düşmanca sözler söyleyip masa başında gülüşmlerin bu ülkeye verebileceği hiçbir şey yoktur.yaldızlı sözlerle ve ödüllerle osmanlı medeniyetinin devamı olan türkiye cumhuriyetini kandıramayacaklar ancak anlamayan saf ve temiz anadolu halkını ancak oyalayabileceklerdir.uyanık olmak özellikle bu ülkenin aydın insanlarına düşmektedir.milleti uyarıp uyandırmalıdır.yoksa çom sürmeden bu enkazın altında hep beraber kalırız.siyaset kurumu ise kısır çekişmlerin peşinde ...
|