Nürnberg Mahkemeleri'nden kaçan Nazi subaylarını tespit edip yakalatmasıyla ünlenen Siyonist teşkilat Simon Wiesenthal Center, Türkiye'de Yahudi karşıtlığının yükseldiğini iddia ederek, bunun sorumlusu olarak da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı gördüklerini ilan etti.

Adı geçen kuruluşun Başbakanlığı ve AK Parti Genel Merkezi'ni mail ve faks yağmuruna tutacağı bildirildi. Buna karşın Başbakanlığın ve AK Parti Genel Merkezi'nin bilgisayar sistemleri başta olmak üzere bütün iletişim sistemlerini güçlendirmeye başladığı ve teknik güvenliği artıracağı öğrenildi. Simon Wiesenthal Center'ın özellikle e-posta gönderiminde kitlesel gönderim solucanlarını (mass mailing worm) kullanarak, sahte adreslerden aynı anda milyonlarca e-mail yollamak suretiyle internet sistemlerini kilitlemeyi denemesi bekleniyor.

BÜTÜN SİYONİST KURULUŞLAR HAREKETE GEÇİRİLDİ

Simon Wiesenthal Center tarafından yapılan duyuruda, Yahudi karşıtlığını durdurması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik elektronik posta kampanyası başlatıldığı belirtilerek, dünyadaki bütün Yahudi karşıtlığıyla mücadele eden kuruluşlara, kampanyaya katılım çağrısında bulunuldu.

SİYONİSTLERDEN TÜRK DÜŞMANLIĞI

Merkezin internet sitesinde “Türkiye İran'ı Kucaklarken Anti-Semitizm Üzerinde Endişe Yükseliyor” başlıklı bir yoruma ve çeşitli afişlere de yer verildi. Ayrıca Türkiye'de bir dükkana asılan İngilizce “Çocuk Katili İsrailliler Giremez Satış Yok” dövizi ile Davut Yıldızını Nazi haçıyla özdeşleştiren duvar yazısı ve İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'la tokalaşan Başbakan Erdoğan görüntülerine yer verilen sitede, Başbakan Erdoğan'a yönelik hazırlanmış bir elektronik postanın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a gönderilmesi isteniyor. AK Parti Genel Merkezi ve Başbakanlığın faks ve telefon numaraları ile e-mail adreslerinin verildiği sitede, açık açık Türk düşmanlığının yapıldığı gözleniyor.

“TÜRKİYE'NİN VE ERDOĞAN'IN TAVRI KARŞILIKSIZ KALMASIN”

Başbakan'a gönderilmesi istenen açıklama metninde,
“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman'ı Gazze'yi yok etme tehdidinde bulunmakla suçlarken ‘O (Ahmedinejad) hiç şüphe yok ki bizim dostumuzdur' diyerek, İran'a desteğini alenen açıklamıştır. Türkiye ‘Gazze, Doğu Kudüs ve El-Aksa Camii'yle ilgili duyarlılığı' sebebiyle İsrail'in Türk toprakları üzerinde gerçekleştirilecek planlı NATO tatbikatına katılmasına izin vermedi.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Simon Wiesenthal Merkezi'nin Başbakan Erdoğan'a direkt protestoda bulunduğu, nefretin durdurulması için desteğe ihtiyaç bulunduğu kaydedilerek, “Bu olaylar ve eğilimlerin karşılıksız bırakılması; Anti-Semitizmi, şiddet ve hatta terörizmi artıracak ve Türkiye ile dünya Yahudiliği arasında 500 yıllık dostluğun geleceği hakkında kuşku uyandıracaktır” denildi.

14 Kasım 2009

Allah yar ve yardımcımız olsun.siyonist güçlere teslim olmaktan çekinmeyen önceki hükümetlerden biri diye düşündüler herhalde.Biz Ak parti hükümetinin seçmenleri olarak siyonistlere karşı verilen tepkilerin arkasındayız

28 Şubat lobisinin arkasında israil lobisi ile beraber tsk içindeki siyonist hayranlıkları ayyuka çıkmış generalllerde vardı.Çevik Bir paşa israile gidip israilli pilotların eğitimi anlaşmasını o dönemde imzalamıştır.Bir ülkenin milli ordusu içinde antimilli paşalar bulunması acı vericidir.

ABD,obama ile birlikte müzakere ve diplomasi yöntemi ile dış politikasını şekillendirmesi,Türkiye'nin bölge'de izlediği sıfır sorun ve maksimum işbirliği,enerji'de transit ülke olması çatışmacı olan neocon'cu ABD ve İSRAİL'lilerin ortadoğu'da hedefleri'nin aksamasını sağlamıştır zira Türkiye'nin stratejik ve barışçıl hamlelerinden sonra PKK'ya verdiği desteği çekerek elebaşlarını uyuşturucu kaçakçısı olarak ilan etmiştir.İsrail ise BM raporu ile SAVAŞ ve İNSANLIK suçlusu gösterilerek dünya kamuoyunda olmayan itibarı büyük yara almıştır keza başbakanımızın uluslararası konferans ve davetlerde İsrail'i fosfor bombaları ile masum filistin halkını öldürmekle ve kitle imha silahı bulundurmak ile köşeye sıkıştırması,BATI'dan Türkiye'ye gelen İRAN eleştirilerini haksız duruma düşürüyor.Başbakanımız anti-semitizm'in suç olduğuna vurgu yapmasına karşın İsrail lobileri'nin kendilerini acındırmak için bunu temcit pilavı gibi gündeme getirmesi ortadoğu'da güç dengelerinin ne derece değiştiğinin bir göstergesidir.