AK Gençliğin Buluşma Noktası
Siyaset Siyaset haberleri bu bölümde paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-03-2018, 11:00   #11
Kullanıcı Adı
akses
Standart
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-03-2018, 11:05   #12
Kullanıcı Adı
akses
Standart
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-03-2018, 11:26   #13
Kullanıcı Adı
akses
Standart
Fuat Uğur‏ @FUATUGUR

Muharrem İnce adlı yalan uzmanı politikacı bozuntusuna hakaretlerini aynen ve misliyle iade ediyorum.


40 günde 40 yalan söyleyen ve seçim gecesini açıklayamayan İnce’nin o geceki macerasıyla ilgili kaynaklarıma güveniyorum.

Onu kendisini destekleyen şizofrenleriyle bırakıyorum.

Muharrem İnce bu kadar ağzı bozuk ve denge probleminden duçar olmasaydı keşke.

Seçim gecesinde neden sırra kadem bastığını açıklayamayan bir adamın gerçek faş edilince böyle çıldırması normal.

Muharrem İnce beni ağza alınmayacak küfürler sıraladığı resepsiyon görevlisiyle karıştırmasın. Gereken cevabı alır.

Bana yazımın yayınlanmasından üç gün sonra küfürlerle saldıran Muharrem İnce(Gerçeği inkar etmek için saldırma taktiği) ne kadar tahammülsüz ve faşizan bir zihniyete sahip olduğunu, kendisine ülke teslim edilemeyeceğini ispat etmiştir.
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-03-2018, 11:26   #14
Kullanıcı Adı
akses
Standart
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-03-2018, 17:13   #15
Kullanıcı Adı
akses
Standart
Fatih Tezcan‏Onaylanmış hesap @fatihtezcan

10 yaşında kızı taciz edeni Sapık diye idam sehpasında

ama 30 yaşında evli kadını taciz edeni Çapkın diye Cumhurbaşkanlığı’nda görmek isteyenlerle

akıl ve ahlâk kriterlerimiz bağdaşamaz!

Hiçbir sapıklık ‘çağdaşlık’ maskesiyle meşrulaştırılamaz!

Ahlâk bir bütündür, parçalanamaz!
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-03-2018, 18:44   #16
Kullanıcı Adı
akses
Standart
Serdar Arseven‏ @sarseven

İnce'den, Özdil'e: 'Şerefsiz oğlu şerefsiz!'

Özdil'den İnce'ye: 'Muhalefetteyken böyleyse, kazansaydı neler yapacaktı kimbilir!"

CHP'liler, bize kızıyordunuz da...

Bildiğimiz vardı da onun için engellemeye çalışıyorduk, sizin ÇAĞDIŞI zihniyetin iktidarını!
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-04-2018, 18:10   #17
Kullanıcı Adı
akses
Standart
Siyasal şizofreni ve yalan dünya

Siyasal şizofreni siyasi gerçeklik duygusunu kaybedip hayal aleminde yaşamak ve yeni algı durumunun ürettiği hayali, sanal, sanrısal gerçekliği baz alarak siyaset yapmaktır.

Şizofreni eleştirilecek bir durum olmaktan öte bir rahatsızlıktır ama siyasi şizofreni siyasetçilerin bile bile kendilerini kandırmalarıdır ve eleştiriyi hak eder.

Kendisinin toplumsal gerçeklikten koptuğunu fark etmeyen siyasetçinin rakibini ve ona oy verenleri yoldan çıkmış görmesi şizofrenik bir hal üretir ve siyasi şizofrenler büyük bir kızgınlık ve takıntı halinde kendilerini değil başkalarını suçlarlar.

24 Haziran seçimlerinin öncesinde, gecesinde ve sonrasında yaşanan kimi olaylar ve değerlendirmeler bir kısım siyasetçinin ve destekçilerinin nasıl bir hayal âleminde yaşadıklarını, siyasi gerçeklikten ne kadar koptuklarını gözler önüne seriyor.

Seçimi kazandıklarını duyuranlardan, ikinci tur anonsu yapanlara, İnce’nin kaçırıldığını veya seçim hileleri olduğunu söyleyenlere kadar o kadar çok yalan piyasaya sürüldü ve o kadar eğitimli insan bunlara inandı ki akıl sır ermiyor.

Hayali senaryolarla amel edenler mi dersiniz, kendi uydurup kendi inananlar mı?

Adeta alternatif bir evren ve alternatif bir gerçeklik üretilmiş ve bu evrenin hayali senaryoları ciddi bir akıl tutulmasına yol açmış.

Siyasal şizofreniye tutulanlar kendi hallerinin tuhaflığını görmez, başkalarında tuhaflık olduğunu sanırlar ve hakikati görmediğini düşündükleri insanları aşağılamaktan geri durmazlar.

Kendilerince AK Parti’ye yükledikleri gerçekliğin anlaşılmamasından dolayı herkesi delirmiş gibi gören, herkesi suçlayan, herkesin kafayı yediğini düşünen bir halet-i ruhiye bu…

‘Nasıl anlamazsınız, nasıl görmezsiniz, nasıl desteklersiniz’ türü bir tepkisellik psikolojik bunalımı artırıyor.

Eskiden irtica tehlikesini nasıl görmezsiniz diyorlardı, şimdi “diktatör olduğunu nasıl anlamazsınız” diyorlar. Ve hep kızıyorlar.

FETÖ’cüler kendi ürettiği tape ve kumpas malzemelerini piyasaya sürünce insanların aldırış etmemesi üzerine ‘nasıl inanmazsınız’ diye kızgınlık nöbeti geçiriyorlardı.

Yalan ve hile konusunda uzman olan FETÖ’nün klasik CHP seçmeninin korku ve hezeyanlarına kattıkları yalanlar ve yükledikleri nefret/kızgınlık bagajı tabloyu daha vahim hale getiriyor.

Toplumsal gerçeklikten kopanların siyasi şizofreniye sürüklenmeleri kaçınılmaz oluyor.

‘Göbeğini kaşıyan adam’dan ‘cahil cühela’ya, ‘bidon kafalı’dan ‘bunlar her şeye müstehak’a kadar Ak Parti seçmenine yönelik aşağılayıcı ve alaycı ifadeler şekil değiştirerek ama kin ve nefret derecesi artarak devam ediyor.

Sadece siyaset üzerinden, siyasi tercih ve seçimleri üzerinden insanları okuyan, AK Partili bir seçmen gördüğünde onun tüm başka özelliklerini yadsıyarak öfkesinin objesi haline getiren insanlar türüyor.

AK Partili seçmeni arkadaş, komşu, akraba, insan gibi görmeyip kafasında ‘düşman’ gibi kodlama, insani özelliklerinden yalıtarak algılama… Bu çok vahim ve yapanın psikolojisini yıpratan, tüm ilişkilerini havaya uçuran bir tavır…

Seçim gecesi CHP’li bir kitle sanal âlemde üretilen yalanların o kadar kolay peşine takıldı ki sanki kitlesel bir hipnotizma vardı. Kitlesel hipnotizma gibi kitlesel çılgınlık hali yeni bir durum… Koca koca insanlar hem de gruplar halinde bir yalanın peşinde koşup kendi kendilerini dolduruşa getirebiliyorlar.

Hatta seçimde hile yapılıyor yalanını o kadar dolaşıma soktular ki, Kılıçdaroğlu seçim gecesi hakikati ve yadsınamaz gerçekliği görünce ‘seçimde değil demokraside hile var’ gibi absürt bir laf ederek durumdan kurtulmaya çalıştı.

Sürekli algı operasyonlarıyla siyaset yapmaya çalışanların algı bozukluğu yaşaması kaçınılmaz bir durumdur.

Siyasal şizofreninin ilacı toplumu tanımak, kendini bilmek ve gerçeklikle kavga etmemektir.

YALÇIN AKDOĞAN
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-05-2018, 09:55   #18
Kullanıcı Adı
akses
Standart
Muharrem İnce seçim gecesi Swiss Otel’in 8. katından sonuçları izlemiş, aldığı sert içkilerin tesiriyle erkenden açıklama yapmaya kalkışmış ama ekibi onu engelleyerek eve götürmüştü.

Yani kaçırıldıysa bile Muharrem İnce’yi arkadaşları ve ekibi kaçırmıştı. Tabii ki kafasına çuval geçirip odaya tıkmamışlardı. İkna etmişler ve eve götürmüşlerdi.

Bu yazının yayınlanmasından 3 gün sonra (Evet tam üç gün sonra) Muharrem İnce ağır hakaretlerle dolu bir Tweet atarak “Fuat Uğur denen gazeteci bozuntusu seçim gecesi ile ilgili yazdıklarını ispatlamazsan alçaksın, namussuzsun, şerefsizsin! Senin gibi alçaklar köşelerinden böyle yalanlarla havladıkça mücadele azmim artacaktır” diye yazdı.

Söz konusu kişi bu ülkenin ana muhalefet partisinin Cumhurbaşkanı adayı. Seçimi kazansa ülkeyi teslim edeceğimiz biri yani. Tehlikenin farkında mısınız?


Bu Tweet öfke kontrol problemi olan birine işaret ediyor.
Bu Tweet tahammülsüz ve ağzı bozuk bir adamın profilini çiziyor.
Bu Tweet faşizan bir zihniyeti barındırıyor.
Gerçek Muharrem dımdızlak ortaya çıktı.
Açıkçası ben şaşırmadım.

Muharrem İnce seçim öncesinde de sürekli yazdığım ve ortaya çıkan vukuatlarından da anladığımız üzere seciyesine, seceresine ve seviyesine uygun davrandı yine.

Yazdıklarımı ispatlamam gerekirmiş. İspatlamazsam şerefsiz ve namussuzmuşum. Yazdım ve iddiamın arkasındayım. Sen ne yaptın?

Twitter hesabından bana hakaret ettiğin flood’unda (alt alta sıralanan mesajlar) seçim gecesi için yalnızca şunu yazdın:
“Seçim gecesini eşim, oğlum, kardeşlerim, Engin Altay, Yaşar Tüzün ile birlikte takip ettik” O kadarını biz de yazdık. Sonra? O gece hakikatte ne oldu?

Seçim gecesi neden sırra kadem bastın?

Sizin delirttiğiniz ama daha sonra paranoyak ve şizofren diye suçladığınız CHP’liler YSK ve CHP il merkezleri önünde bekliyordu. “Haydi aslanlarım” deseniz sokağa fırlayacak kadar kendilerinden geçmişlerdi başlarına ne geleceğini bilmeden.

CHP Genel Merkez yöneticileri hem korkularından bu “talimatı” veremiyorlar, hem de sanki seçim sonuçları belli değilmiş gibi bir izlenim oluşturarak kalabalıkları istim üstünde tutuyorlardı.

Dertleri o kitlenin kendiliğinden harekete geçmesiydi. Çünkü kızgın patatesi ellerine almak istemiyorlardı.

Muharrem İnce, sen ne yapıyordun bu tezgâh kurulduğunda. İsmail Küçükkaya’ya o mesajı yayınlamayacağını tahmin ederek gönderdiğini söylediğine göre bu insanların kışkırtılmasına sen de mi ortaktın yoksa?

Bu kadar olay yaşanırken susuyor olman tuhaf değil miydi?

O gece öfke patlamaları yaşayıp sağa sola çemkirdiğin yalan mı?

Açıklama yapmak için hareketlendiğin ama sonra vazgeçirildiğin, aslında “Dostluğa binaen değil” kızgınlıkla İsmail Küçükkaya’ya o mesajı attığın, seni ailenin ve ekip arkadaşlarının eve götürdüğü yalan mı?

Niye gecenin geri kalan kısmı kapkaranlık?

Tutmuşsun benden “İspatlamazsan namussuz, şerefsiz ve alçaksın” diyor bir de “havlama” gibi kelimeler kullanarak seviyesizlikte level atlıyorsun.

Öncelikle kullandığın tüm çirkin kelimeleri sana misliyle iade ediyorum çünkü hak ediyorsun. Bana gazeteci bozuntusu diyenin bir politikacı bozuntusu olduğunu artık tüm Türkiye gördü.

Şeref, namusmuş. Söyle bakalım, sen ne zaman tanıştın bu kavramlarla? Senden, çocuğu için yardım istemeye gelen CHP’li kadını taciz ederken mi?

Hakkında tacizden fezleke hazırlanan ve FETÖ’cü savcı sayesinde paçayı sıyıran sen mi şeref ve namustan bahsediyorsun?

Çocuklu dul bir kadını taciz etmek hangi alçakların işidir söyler misin bana?

Sen mi benim şeref ve namusuma laf edeceksin. Orada dur. Sınıfta çakarsın.

Yanlışlarım olabilir ama meslek yaşamım boyunca utanacağım hiçbir şey yapmadım.

Ya sen? 40 günde tek ayak üzerinde 40 yalan söyledin.

Utanmadın mı da kalkıp benim şerefime, namusuma laf edip alçak diyorsun. Her söylediğinin aksini söyledin seçim boyunca.

En önemlisi de şu: FETÖ iblisini geri getirmek için belgelerin eksik olduğu zırvasını sana telefonda söyleyen Amerikalı kim?
Seçim sonrası açıklayacağını bildirmiştin.

İşte seçim sonrası. Aradan iki hafta geçti, ne duruyorsun?
Sende bir gram şeref, haysiyet ve namus varsa söyle, o isim kim?

Aslında bir şey söyleyeyim mi? Senin için harcanan zamana bile yazık.

İçindeki bir nebze lider olma vasfını da yalanlarınla, küfürlerinle, insanları aşağılamalarınla yok eden, sıradan bir görevliye ağza alınmayacak sözlerle küfredebilen zavallı, IQ fakiri, çocuk düşmanı bir adamsın.

Kenarın fizikçisi, quantumun son deliğisin.

FUAT UĞUR
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-05-2018, 10:13   #19
Kullanıcı Adı
akses
Standart
Her seçimde benzer travmayı yaşıyorlar ama bu sefer üşüttüler.
Muharrem 1 haftadır kaçırılmadığını ve seçimi kaybettiklerini ispatlamaya çalışıyor!


Eh, 16 yıl üst üste ‘yenmiş de yenmiş’.., dile kolay!..
Şizofren üreticisi medya iktidara atfen, her seçimde olduğu gibi ‘Yolcudur Abbas’ deyip durdu.
Yine kandırdılar, yine kaybettiler ama bu sefer CHP’de iç savaş başladı.

Kemalci mi olacaklar, Muharremci mi?.. Kimi tutacaklar, onu da bilmiyorlar!.. Muharrem bodoslamadan şerefsiz oğlu şerefsiz göndermesi yaptı bir yazara.

Mesajı alan; “Babam şerefsizse, ben şerefsizin oğlu şerefsizsem, babamın cenaze törenine niye geldi acaba, şerefsizler toplantısına mı?” diye sordu Muharrem’e?!..

Bu arada, “Muhalefetteyken bile böyleyse, kazandığında neler olacaktı diye düşünüyor insan.” diye de eklemiş ‘arka sayfa güzeli’?!.. (Gaz verirken iyiydi?!.. Biz hep söylüyoruz, şimdi mi anladın?)

Faşizan statükonun sözcü’lüğünü yapan sabah akşam iktidara söven ve hiçbir öngörüsü tutmayan bu gazetenin bir de ‘Tokmakçısı’ var. O da ‘Yanlış yere çattın’ deyip Muharrem’e giydirdi…

Diğer bir yazarı (ilk çağ yazarlarından); “Kemal makamı dolduramadı ama Muharrem de partiye biraz ‘ince’ gelir…” diyor!
Helenistik Çağlardan beri yazan bir yazarı ise, ‘Kemal’le olmaz’ diyor…

Diğer kıdemli yazarlardan biri de seçim öncesi “DÖTÖ” diye bi’şeyden söz ediyordu. DÖTÖ, ‘Dönekler Terör Örgütü’ demekmiş.


DÖTÖ’yü keşfeden bu arkadaş önce Meralciydi ,sonra ‘Muharremci oldu. Seçimden sonra da Kılıçdaroğlu’na ‘Lütfen çek git artık’ dedi…
Ve sonunda Muharrem’e onca destek vermiş, ex enkırmen çıldırdı…

Dün sosyal medyada şu twiti paylaşmış: “Ya Muharrem tamam kaçırılmadın tamam yav, biz geri zekalı gibi gece yarılarına kadar oyumuzun peşinden koşturup durduk sen de YSK’ya yakın bir yerden(!) izleyip az çaldılar diyerek uyudun, tamamen bizim eşekliğimiz abi özür dileriz, rahat ol sen.”

Velhasıl birbirlerine daldılar,

Şizofren, namussuz, şerefsiz oğlu şerefsiz, geri zekalı..vs gırla gidiyor…

Devam edin, ama DÖTÖ’ye de dikkat edin!..

HİKMET GENÇ
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-05-2018, 10:26   #20
Kullanıcı Adı
akses
Standart
Muharrem İnce kaba bir adam.
Hem kaba, hem kabadayı.
Adı İnce ama kendisi kalın.


Efeleniyor, dayılanıyor, küfür de ediyor. (Bir polis memuruna dümdüz gitmişti, milletvekili olmasına güveniyordu, o küfürleri bugün de edebilir mi acaba?) Bu kabalık, Kılıçdaroğlu'nun "sinsi nezaketinden" sıkılan CHP kitlesine çekici geldi!

Çünkü "Tayyip'e postakoyabilecek" bir dayı istiyorlardı.
Kısa beyaz saçlı ve geçkince "Atatürk rahibeleri" de erkek olarak kendisini beğendiler.

(Meral Hanım da "cazgırkadını' oynamaya kalktı amatutturamadı.)Kılıçdaroğlu küfür etmez. Gerçi bana "şaklaban" demişti ama kendisine kıymet vermediğim için ciddiye almadım.

Muharrem İnce bir "lider" değil ve olamaz.
Muharrem İnce bir "devletadamı" hiç değil ve olamaz.
Muharrem İnce herhangi bir "kasaba politikacısı", bir "taşra yarı-aydını"...Ucuz popülizm yapıyor, o kadar.

"Kuantum" bilmesi ya da bilmemesi de kimseyi ilgilendirmiyor. CHP'yi kurtaracağı söyleniyor...
Yani iktidara getirecekmiş!

Aynı umudu sekiz yıl önce Kılıçdaroğlu'na bağlamış olan çapsızlar kendilerini şimdi de bununla avutuyorlar.

Ayakkabılarını çıkarıp iskemle üstünde yeniden göbek atmak için umutla bekliyorlar.

Fakat bu Muharrem İnce en az Kılıçdaroğlu kadar siyasi yalancı, en az Kılıçdaroğlu kadar siyasi kaypak, en az Kılıçdaroğlu kadar siyasi güvenilmez.

Seçimden önce çeşitli yalanlar söyledi. "Kendisini arayan Amerikalılar'dan" sözetti, bu bir yalandı.
Seçimden sonra açıklayacağını söyledi, aradan on bir gün geçti, tık yok.

Erdoğan'ın yakın çevresinden birinin "Erdoğan'ın Pennsylvania'ya gitmiş olduğunu" söylediğini söyledi, adını seçimden sonra açıklayacaktı, aradan on bir gün geçti, tık yok.

Fetullah'ı getirtmek için düzenlenen evrakın eksik ve yanlış olduğunu söyledi, bizzat Kılıçdaroğlu tarafından yalanlandı.

Her gün cuma namazı kıldığını söyledi, yalanlamaya bile değmez.
Ne kadar güvenilir olduğunu da, genel başkanıyla yedikleri "aile yemeğinden" sonra yaptığı açıklamalarla gördük...

Peki şimdi bu iş nereye gidiyor?
Bir sola bir sağa yatan CHP bundan böyle mahalle kabadayılığına mı yatacak?

Yakın zamanda Kılıçdaroğlu İnce'yi partiden kovdurursa, ona da şaşırmayınız. CHP başa geçerse bu işi bırakacağımı söylemiştim.
Sağolsun CHP kitlesi "aman Engin Bey işsiz kalmasın"diye düşünmüş olmalı ki bana ömür boyu iş garantisi sağlıyor!

Evvelce de arz etmiştim:
CHP'yi ne
Mustafa Sarıgül kurtarabilir, ne Mahsun Kırmızıgül, ne de Yılmaz Morgül.

Rahmetli olmasaydı Yasemin Esmergül'ü de ekleyecektim.
Ha, bir de "sade Gül" var, Abdullah Gül, belki 2023'te çatı adayı yaparlar!

ENGİN ARDIÇ
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi