Valilikten ÖZGÜR-DER’in kapatılması İçin Dava!

İstanbul Valiliği Özgür-Der hakkında kapatma davası açılması için mahkemeye müracaat etti. "Vatandaşı ayrımcılığa, kutuplaşmaya ve bölücülüğe sevk ederek" diye başlayan klasik ve klişe gerekçelerle temel hak ve özgürlükleri imha edecek süreç mahkeme salonlarına intikal ettirildi.



İstanbul Valiliği'ne bağlı özel ekiplerce Özgür-Der Genel Merkezi ve imza veren tüm kurumlar en ince detayına kadar teftiş edildi. Ardından da "Cumhuriyetin değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez" tabularına, dogmalarına göndermeler yapılarak hazırlanan ihbarnamelerle İslami kimliği savunan Özgür-Der hakkında kapatılma davası açılması talep edildi.

Hukuk devleti söyleminin, inanç ve ifade özgürlüklerini teminat altına alan laiklik prensibinin mülki ve yargı bürokrasi eliyle nasıl bir siyasal kumpasa dönüştürüldüğüne dair yeni bir örnek olmaktan öteye bu teftiş, ihbar ve mahkeme sürecinin nasıl bir anlamı olabilir? Kapatma davası ile Özgür-Der'in haklı talep ve mücadelesinin önüne geçebileceğini zannetmek büyük bir yanılgı olacaktır.

Resmi İdeoloji'nin temel inanç ve pratiklerini oluşturan laiklik ve resmi tören dayatmalarını kanunlar ve kolluk kuvvetleri eliyle yediden yetmişe bütün bir topluma dayatmaktaki ısrarı makul ve mantıklı olmadığı gibi hiç bir gerekçe ile kabul edilemez. Devletin kimsenin inancını, ibadetini veya dünya görüşünü belirleme hakkı yoktur ve olamaz da. Mevcut kanunlar ve teamüller her ne olursa olsun otoriter ve totaliter devlet mantığı adalet ve özgürlükler ekseninde değişmek zorundadır.

Haksöz-Haber

Mazlumder'den Özgür-Der'e destek

Özgür-Der hakkında “Resmi Törenleri Boykot Çağrısı” nedeniyle açılan kapatma davasına Mazlumder’den tepki geldi.



Mazlumder Genel Başkanı Ömer F. Gergerlioğlu, insanın doğuştan sahip olduğu doğal hukuk/ haklarının, resmi ideolojiye dayalı baskıcı uygulama ve yargılamalara konu edilmesinin zulüm olduğunu belirterek, Özgür-Der'in kapatma isteminin din, vicdan ve düşünce özgürlüğünü ihlal olacağını ifade etti.

20 Şubat 2009
Haksöz Haber

hmmm...ilginc..

ASDER'den Özgür-Der'e destek

ASDER (Adaleti Savunanlar Derneği), Özgür-Der hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili bir açıklama yaptı.



ASDER'den yapılan açıklamanın tam metni:

Hukuk mücadelesinde ÖZGÜR-DER Camiasını destekliyoruz

ASDER olarak, İstanbul Valiliğinin kapatma davasını, ÖZGÜR Düşünceye tahammülsüzlük olarak görüyor ve tasvip etmiyoruz. Hukuk mücadelesinde

ÖZGÜR-DER Camiasını destekliyoruz.

ÖZGÜR-DER Genel Başkanı Hülya Hanım,

ÖZGÜR-DER, Sivil toplum oluşumunda, hukuk çerçevesinde, önemli açılımlara imza atmış gönüllü sivil toplum kuruluşlarının başında gelmektedir.

Eylem ve söylemleri, barışçı, sivil, bağımsız, adil, özgürlükçü, açık, gönüllük esasına dayalı, mazlumların haklarını gözeten ve hukuk çizgisinde hareket eden eylem ve söylemlerdir.

Şiddete başvurmadan, gizli kapaklı örgütsel çalışmayı reddeden, insan hayatını kutsal bilip silahlı eylemleri kınayan ve toplumda ferdin özgür iradesinin gelişmesini savunan gerçek ve cesur bir sivil toplum kuruluşudur.

Her iktidar döneminde, iktidardakilerin yanlışlarının karşısına dikilebilmek, ilkeli derneklerin başarabileceği bir erdemdir. Bu hususta da ÖZGÜR-DER öncü derneklerimizdendir.

Dikensiz gül bahçesi isteyenlerin ÖZGÜR-DER'i hazmedebilmeleri mümkün değildir.

Fikirlerini, ifade tarzını, savunduklarını benimsemeyebilirsiniz. Sert gelebilir.

Çok dobra olabilir. Bunun cevabı, tahammülsüz davranarak kapatma yolunu açmak olmamalıdır. Bilakis, yanlış yapanlar kendilerine gelerek, yanlıştan vazgeçmelidir.

ASDER olarak, İstanbul Valiliğinin kapatma davasını, ÖZGÜR Düşünceye tahammülsüzlük olarak görüyor ve tasvip etmiyoruz. Hukuk mücadelesinde

ÖZGÜR-DER Camiasını destekliyoruz.

ASDER (Adaleti Savunanlar Derneği)

Mustazar-Der’den Özgür-Der'e destek ziyareti

Mustazaf-Der Genel başkanı Hüseyin Yılmaz ve İstanbul şube başkanı Said Şahin'in de aralarında bulunduğu dernek yöneticileri, hakkında kapatılma davası açılan Özgür-Der'e destek ziyaretinde bulundu.



Ziyarette Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi Rıdvan Kaya ile görüşen Mustazaf-Der genel başkanı Hüseyin Yılmaz ve dernek yöneticileri Özgür-Der'e açılan kapatma davasını kınadı. Yılmaz, Mustazaf-Der olarak Özgür-Der'e sürekli destek olacaklarını ve açılan kapatma davasının, Din ve vicdan özgürlüğünü ihlal edecek nitelikte bir dava olduğunu, inanç ve değerlerin resmi ideolojilere kurban edilmemesi gerektiğini belirterek, insanların neye inanıp inanmayacağına karışmanın inanç özgürlüğüne müdahale olduğunu söyledi.

İstanbul Valiliğince "İnancımızın ve Kimliğimizin Aşağılandığı, Resmi İdeolojinin Dayatıldığı Törenlere Tavır Alalım!" çağrısı gerekçe gösterilerek kapatma davası açılmış, Özgür-Der de açılan kapatma davası üzerine bir basın açıklaması yaparak, mücadele kararlılığını ortaya koymuştu.

(İLKHA)
21 Şubat 2009

Özgür Eğitim-Sen'den Özgür-Der'e Destek

Özgür-Der hakkında “Resmi Törenleri Boykot Çağrısı” nedeniyle açılan kapatma davasına Özgür Eğitim-Sen’den tepki geldi.



Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Özgürlük konusunda sağlam bir iç tutarlılığa sahip olan Özgür-Der; zulmedenlere de "insandışılaşmışlıklarını" fark etmeye ve "adaleti" üstün tutarak "insan" kimlikleriyle barışmaya çağırır.

Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı'nın yaptığı açıklamanın tam metni:


Özgür-Der kurulduğu günden beri "İslami kimliğin inşası" merkezinde eğitim çalışmalı yapan ve insan hakları konusunda İslami değerlerle söylem ve tavır geliştirmeye çalışan, ilkeli ve tutarlı duruşuyla da tüm muhalif kesimlerin saygınlığını kazanmış bir kuruluştur.

Özgürlük konusunda sağlam bir iç tutarlılığa sahip olan Özgür-Der; zulmedenlere de "insandışılaşmışlıklarını" fark etmeye ve "adaleti" üstün tutarak "insan" kimlikleriyle barışmaya çağırır.

Halkımız 80 yıldır resmi ideolojinin gerici ve baskıcı saldırısı altındadır. Devleti ele geçirdiği günden beri resmi ideoloji her türlü farklılıkları yok sayarak tek tipleştirmeyi dayatmaktadır. Özgürlüğe, insan haklarına ve düşünce özgürlüğüne karşı katı bir tutum içinde olan resmi ideoloji uydurduğu mistik içerikli ritüelleriyle kendini bir "din" olarak dayatmaktadır. Darbelerle, çetelerle baskı ve şiddetle kendini zorla dayatan resmi ideoloji her türlü muhalefetin hiçbir türüne karşı doğası gereği tahammül gösterememektedir.
İstanbul Valiliği, ÖZGÜR-DER'in amacı dışına çıkarak vatandaşı ayrımcılığa, kutuplaşmaya ve bölücülüğe sevk etmekte olduğu iddiasıyla kapatma davası açmıştır. Bu dava özgürlük ve adalet taleplerine karşı tahammülsüzlüğün bir göstergesi olarak tarihe düşülen notlardan birisi daha olacaktır.

Resmi ideoloji taraftarları şunu iyi bilmelidir ki ülkemiz tek parti karanlığına tekrar döndürülemeyecektir. Halkımızın yükselen bilinci buna izin vermeyecektir. Elbette özgürlük ve adalet adına yürünmesi gereken daha çok yolumuz olduğunun bilincindeyiz. Ancak tüm baskı ve dayatmalara karşı elde ettiğimiz haklarımızı da orta yerde bırakıp geri çekilmeyeceğiz.
Köhnemiş ulus devlet zihniyeti ve remi ideoloji dayatmalarıyla bu ülkenin götürülmek istendiği yer batının ortaçağ karanlığından başka bir şey değildir. Eğer özgür düşünceye set vurulabilseydi diktatörlüklerin hepsi şuan hala ayakta olurdu.

Düşünce ve inanç özgürlüğü ekseninde ortaya koyduğu çalışmalıyla ÖZGÜR-DER'i takdir ettiğimizi ve bu haklı davalarında yanlarında olduğumuzu ÖZGÜR EĞİTİM-SEN olarak deklare ediyoruz.

Haksöz Haber
21 Şubat 2009

Özgür-Der konu ile ilgili bir asına çıklaması düzenledi



Basın açıklamasının tam metni:





Özgür-Der Genel Merkezi'nin yaşadığımız ülkede bir asra yaklaşan uzun bir zaman diliminde karşılaştığımız haksızlıklara itaat etmeme çağrısı İstanbul Valiliği'nin savcılığa suç duyurusunda bulunması ve Özgür-Der'in feshedilmesini talep etmesiyle karşılık buldu.

7 Kasım 2008 tarihinde Özgür-Der Genel Merkezi, şubeleri ve bazı kardeş kuruluşlar tarafından imza edilip kamuoyuna deklare edilen "İnancımızın ve Kimliğimizin Aşağılandığı; Resmi İdeolojinin Dayatıldığı Törenlere Tavır Alalım!" başlıklı bildiri ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı'nın emri ile İstanbul Valiliği önce İl Özel Denetim Ekipleri tarafından bir denetim gerçekleştirdi. Özgür-Der'in söz konusu bildirisine imza veren şubeler ve diğer dernek ve vakıflarda bu süreçte İçişleri Bakanlığı'nın emriyle teftişe tabi tutuldu. Özel Denetim Ekipleri ile dernek merkezinde yaptığımız görüşmeden elde edilen izlenimler rapora "düşünce polislerinin niyet okuma operasyonları" olarak suçlamalara destek şeklinde mahkemeye intikal ettirilmiş. Ardından da Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'na dernekler kanunundaki bazı maddelere istinaden "Anayasa ve kanunlarla açıkça yasaklanan amaçları veya konusu suç teşkil eden fiilleri gerçekleştirmek amacıyla kurulamaz!" hükmü gereğince Özgür-Der'in kapatılmasını talep ediyor. Ancak Valilik makamı tarafından kaleme alınan suç duyurusunda Özgür-Der'in sadece kanuna değil aynı zamanda ahlaka da aykırı hareket ettiği iddiası yer almakta.

İstanbul Valiliği'nin, Özgür-Der'in amacı dışına çıkarak vatandaşı ayrımcılığa, kutuplaşmaya ve bölücülüğe sevk etmekte olduğu iddiası ile ahlaka aykırılık iddiasını bir araya getirince hem komiklik hem de büyük bir çirkinlik kendini göstermektedir. Ayrımcılık, kutuplaşma ve bölücülüğü esas alan ve üstelik hangi görüş ve inanca sahip olursa olsun resmi tören adı altında yediden yetmişe bütün bir topluma ilkel ve akıldışı saçmalıkları zorla, zorbalıkla dayatmak değil de bu zulümlere karşı çıkmak nasıl olur da suç ve ahlaka aykırılık sayılır?

Bizler Özgür-Der olarak düşünce ve inanç özgürlüğünü bu kadar pervasızca çiğneyen kanunların ve zihniyetin değiştirilmesini talep ediyoruz. Mülki İdare ise inanç ve ifade özgürlüğünü çiğneyen bu kanunları değiştirmek yerine bütün bir ülkeyi resmi ideoloji standartlarında düşünen, inanan ve yaşayan bir robotlar toplumu haline getirmekteki ısrarını sürdürüyor. Bu otoriter ve totaliter siyasetin adalet ve özgürlükleri savunan bir dernek hakkında kapatma davası açmış olması mülki idarenin adalet ve özgürlükler konusundaki düşmanca tutumunu ve yerini net olarak göstermektedir. İnsan iradesini hiçe sayan ve kapıkulu vatandaş hedefini eksiksiz bir biçimde tesis etmek için kanunlardan güç almaya çalışan mülki idarenin, sadece özgürlüklerimizi değil en temel yaşam haklarımızı da yok etmeye yönelik tehlikeli faaliyetler yürüttüğünü, yazdığı ihbar raporundan dahi takip etmek mümkündür. Özgür-Der, Haksöz ve İlkav'a ait internet sitelerinde haberlerin yanı sıra bir suçlu izler gibi yorumları da takibe alan Valilik, İl Özel Denetim Ekipleri ile İl Emniyet Müdürlüğü'nü de harekete geçirmiş. Böylece internet sitelerinde görüşlerini beyan edenlerin de duygu, düşünce ve ifade özgürlüklerinin üzerine kapkara bir gölge düşürülmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, gerek halka rağmen vaz edilen kanunlarla gerekse mevcut kanunları da hiçe sayarak oluşturulan darbelerle bireyi ve toplumu hiçe sayan, insanları iradesiz bir kukla durumuna düşüren geleneğini terk etmelidir. Devlet, bireye ve topluma inanç ve ibadet biçimi dayatmayı, bütün bir toplumu ulus devlet potasında eritmek ve tornadan çıkmış gibi tek tip hale getirmeye, anne-babalarının iradesine rağmen çocuklara ve gençlere ideoloji yüklemeye bir an önce son vermelidir. İstanbul Valiliği'nin suç duyurusu üzerine Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Genel Başkanımız Hülya Şekerci'nin ifadesine başvuruldu ve derneğimiz hakkında Asliye Hukuk Mahkemesinde kapatma davası açıldı.
Devlet Tanrısı'na, Resmi İdeoloji İlahı'na inanmıyoruz ve bu tip akıldışı, çirkin dayatmalara itaat etmeyeceğiz. İlkel ya da modern hiçbir totemist ritüele tabi olmayacağız. Bizleri Alemlerin Rabbi olan Allah yarattı, O yaşatıyor, O öldürecek, muhakkak ki tekrar diriltip O hesaba çekecek. Kulluğumuz ancak O'nadır. İnancımızı ve kimliğimizi aşağılayan tören ve yasaklara karşı tavır almaya ve insan onuruna yaraşır bir hukuk düzenini tesis edinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.

İLKAV Başkanı Mehmet Pamak'ın Özgür-Der'in kapatılma girişimi üzerine yazdığı yazı:

Derneklerimizi kapatabilirsiniz ama bizi asla susturamazsınız

AK Parti Forum Makale



İLKAV Başkanı Mehmet Pamak