![]() |
#1 |
![]() HÜRSEDA HABER MERKEZİ - Haftalık SOL gazetesi, güne yine alışageldiği taraftan kalkmışa benziyor. Yine ilkeleriyle çelişkili ve bir o kadar da taraflı yayın yapmış. Bir bakalım;
İlkelerinde “Sol, taraflı bir gazetedir ama karalama, dedikodu ve hakaretten uzak durur etik olmayan yöntemlerle elde edilmiş bilgileri yayınlamaz” ibaresi yer alır. Buna rağmen, son haberinde Diyarbakır’da Peygamber Sevdalılarının düzenlemiş olduğu Kutlu Doğum etkinliği bir tarafa çekerek, yalan-yanlış, kulaktan dolma, kendi fikirleri çerçevesinde değerlendirmiş ve düzenleyenleri töhmet altında bırakacak cinsten haber yapmış. Haberi yapanlar ilkelerini unutmuş olmalı ki; Mustazaf-der’i Hizbullah, Hizbullah’ı da “vahşet” ve devlet ile ilişkilendirip “Devletin desteğini esirgemediği” “AKP’nin izlediği dinci siyaset”, “AKP’den aldıkları cesaretle söylemlerindeki sertlik gittikçe arttı” türünden ifadeler kullanarak ilkelerinden ne kadar da uzak, doğru haberden/habercilikten ne kadar da ırak olduklarını sergilemektedirler. Bu ülkede kimi insanların halka, topluma bu kadar yabancı olması, at gözlüğüyle bakması çok manidar doğrusu. Halkı öz benliğinden, fıtratından uzaklaştırmak için halkın değerlerini küçümseyerek en masum faaliyetleri bile sağa sola çekerek kendilerine tanınan özgürlüğü başkalarında esirgenmesini arzulamaktadırlar. Oysa il il, şehir şehir, köy köy yaygınlaşan bu kutsal faaliyet halkın kendi benliğini ortaya koymaktadır. Güneş misali doğudan tüm ülkeye yayılan bu anma elbette ki, sol görüşün değer verdiği ve kutladığı günlerden daha fazla rağbet görecektir. Ne 1 Mayıslar ne de Newrozlar bu değer karşısında tutunamayacaklardır. Anılan durumlar Sol’un temel yanılgıları olarak dikkat çekmektedir. Çünkü onların yürekleri de gözleri de maneviyattan uzak olup körlükle musemmadır. Bu yüzden dalga dalga yükselen Muhammedi Sevda’yı göremezler. O meydandaki toplumun sesine sağır kalırlar. Ayrıca Sol, “Bölgede Güçlü”, “Radikal dinci” ve “İslamcılar” olarak tabir ettiği Hizbullah’ı tek makaleyle 3 yerden vurma gibi bir sinsilik yürütmüş. Plan 1-) Bir Milyon kişinin katılımıyla düzenlenen “Kutlu Doğum” etkinliğini hazmedememiş olmalı ki, “yeni köye eski adet”i getirerek, eskiden kalmak taktiği uygulamış. Yani bu kalabalıkların organizatörü olarak Hizbullah’ı göstermiş ve devlet ile irtibatlandırmış… Plan 2-) Organizenin seçim yatırımı olduğunu ima etmiş ve katılanlar için “Aşırı dinci” tabirini kullanarak AKP’nin en büyük destekçisi olduğu iddiasıda bulunmuş. Buradaki mesajı AKP’ye yollamış. Bir nevi “Bak AKP, onlar seninle sende onlarla ilişkilisin. ‘Yok değilim’ diyorsan ispatlamalısın” imasıyla, AKP’nin temize çıkması için “ikinci bir operasyon furyası”nın başlamasını murad etmiş… Plan 3-) Fikirdaşı olan PKK’ye “Hizbullah, senin kalende bir milyon kişiyle gövde gösterisi yaptı böyle giderse Güneydoğu elden gider” cinsinde bir mesaj yollamış… Sol’un en büyük arzusu bu ülkede TKP (Türkiye Komünist Partisi)’nin iktidara gelmesi. Bizim, sol cenaha tavsiyemiz, İslam beldesinde Peygamber âşıkları için “Aşırı dinci” söylemini kullanmasının, kendileri için, trajikomik bir durum olduğu gerçeğini kavramalarıdır. İyisi mi Sol; Güne Soldan başlamaya, Sol elle yazmaya, Sol elle çizmeye… Devam et bakalım. Ama dikkat etki ki Sollama esnasında karşı şeritten bir Tsunamiye, Aşk rüzgarına çarpmasın yoksa kötü olur onlar için… Diyarbakır'da Hizbullah'tan gövde gösterisi 26.04.2011 - 07:30 "Kutlu doğum" etkinlikleri çerçevesinde, Hizbullah destekli “Peygamber Sevdalıları Platformu” Diyarbakır’da çok büyük bir miting gerçekleştirdi. Her sene Diyarbakır'da Hizbullah'ın gövde gösterisi düzenler olması, bölgede dini söylemin kazandığı ağırlıkla ilgili. Devletin desteğini esirgemediği ve neredeyse bir aydır süren “Kutlu doğum haftası” etkinliklerinden bir tanesi de dün Diyarbakır’da yapıldı. Diğer bölgelerde yapılan etkinliklerde AKP’nin “resmi” söyleminin dışına çok çıkılmadığı gözlenirken, Diyarbakır mitinginde ise bölgede güçlü olan radikal dinci örgütlerin söylemleri egemendi. AKP iktidarının Türkiye siyasetinde sağladığı sağcılaşma ve dinci söylemin, doğu illerine gidince, illegal dinci örgütlerin de etkisiyle, tonunun daha da arttığı gözleniyor. Bölgedeki diğer siyasi aktörlerin de bu havadan etkilendikleri görülüyor. Diyarbakır’daki miting gövde gösterisine dönüştü Destekçileri arasında Hizbullah’ın sivil ayağını oluşturan Mustazaf Der’in de bulunduğu “Peygamber Sevdalıları Platformu’nun” Diyarbakır’da yaptığı Kutlu Doğum mitingine yüz binlerce kişi katıldı. Radikal dinci söylemlerin baskın olduğu miting’in bu yıl üçüncüsü düzenlenmiş oldu. Bir Hamas yetkilisinin de katıldığı miting özellikle ülkenin doğusunda belirleyici olmaya başlayan aşırı dinci siyasetin gövde gösterisine dönüştü. Birkaç yıldır sokaklarda daha fazla boy göstermeye başlayan dinci örgütlerin, kalabalıkları meydanlara toplayarak, kuran okuma, ilahi söyleme, toplu dua okuma gibi etkinlikler düzenlediği gözleniyor. Bu büyük organizasyonların arkasındaki güç ise Hizbullah. Kamuoyunda Hizbullah Vahşeti’nin deşifre olması ile birlikte, AKP’nin izlediği dinci siyasetin bu örgüte açtığı siyasi alanı değerlendiren Hizbullah’ın, illegal örgütlenmeyi geri plana çekerek daha fazla “sivil toplumculuk” oynamaya karar verdiği anlaşılıyor. AKP’nin en büyük destekçileri AKP’den aldıkları cesaretle de söylemlerindeki sertliği gittikçe artırdığı gözlenen dinci unsurların, bölgedeki etkinliklerinde topladıkları kalabalıklar, halk içindeki örgütlülüklerinin de küçümsenmeyecek boyuta ulaştığını gösteriyor. Bölgedeki en güçlü dinci özne olan Hizbullah ve onun uzantısı konumundaki sivil dernekleri, ülkede sağa çekilen siyasi söylemi, özellikle Kürt illerinde daha da radikalleştirmek için çaba gösteriyorlar. Başbakan Erdoğan’ın tartışma yaratan önerilerine en büyük desteğin de buradaki dinci örgütlerden geldiği biliniyor. Kısa zaman önce Erdoğan’ın “ilkokula türbanla girilebileceğini” ima etmesi üzerine tartışma büyümüş, Mustazaf–Der ise zaman kaybetmeden bir kampanya başlatarak aileleri çocuklarını okula türbanla göndermeye davet etmişti. Yine böyle bir destek “Türbanlı vekil” tartışmasında da yaşanmıştı. Benzer bir işbirliğinin referandum sürecinde de yaşandığı sonradan ortaya çıkmıştı. AKP’li vekillerin “evet” oyu istemek için Mustazaf–Der’e ziyarete gittiği dernek yöneticisi tarafından da kabul edilince Başbakan Erdoğan “terör örgütü ayrı yasalara göre kurulmuş dernek ayrıdır” diyerek, yargı kararı ile Hizbullah bağlantısı olduğuna karar verilen derneğin yasal olduğunu iddia etmiş, ziyarette sakınca görmediğini söylemişti. AKP bölgede BDP’nin gücünü azaltmak için söylemlerinde dini ön plana çıkarıyor, üst kimlik olarak da Müslümanlığı tarif ediyor. Radikal dinci unsurların etkinliğinin artması bu yönden de AKP’nin işine geliyor. BDP AKP'yi dinle de vurmaya çalışıyor Bölgede etkin olan siyasi öznelerin de genel havadan etkilendiği gözleniyor. Bölgede seçimlerde karşı karşıya gelen BDP ve AKP’nin mücadelesi de zaman zaman dini söylem üzerinden yürüyor. AKP’nin bölge insanını etkilemek için; Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kullanmasının, imamların vaazlarda AKP propagandası yapmasının, aile imamlığı uygulamasının, cemaatlerin çalışmalarını artırmasının, genel olarak başarılı sonuç verdiği anlaşılıyor. BDP de AKP karşısında karşı atağa geçerek “Sivil Cuma namazı” kılınmasını ve AKP’nin imamlarının arkasında namaz kılınmamasını önerdi. Bir diğer önemli ayrıntı da, birçok ilde Kürt hareketi kökenli isimleri aday gösteren BDP’nin Diyarbakır gibi Doğu’nun en büyük kentinde “AKP’ye şeriat uygulamasını” önerecek kadar aşırı dinci olduğu bilinen Altan Tan’ı desteklemesi oldu. BDP Ağrı Örgütü’nün Kutlu doğum Haftası kapsamında bir bildiri yayınlaması dikkat çekerken, yıllardır İslamcıların düzenlediği Şeyh Sait’i anma etkinliklerine bu sene BDP de destek vermişti.
![]() Konu Ammar tarafından (04-27-2011 Saat 20:56 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|