Sosyalist Müslüman`a Sorular | Bülent Akyürek - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

01-26-2011, 02:13

Sosyalist Müslümana sorular başlığına aldanmayalım lütfen… Bu yazımın amacı ne dostlarımı kırmak ne de polemik tetiklemek değildir. Sosyalist Müslüman kavramıyla kalpleri yumuşatmaya azmetmiş kardeşlerime bir sözüm yok, fakat; bir şeye niçin kendimizi eklemeden, özne veya yorumlarımızı katmadan inanamıyoruz, onu anlamaya çalışacağım inşallah…

Belki de hepimizin hayrına olacak tatlı bir beyin fırtınasıyla yeni ufuklar açacağız zihnimizde. Niyet bu olsun ki akibetimiz de hayır olsun…

Direk olarak “Müslümanım” diyemeyen nefisler, kendilerince tanımlar üreterek kibarlık yapıyorlar. Siyasal İslâmcı kavramı da böyle türemişti hatırlarsanız! Soruyorum şimdi: Sadece Müslümanım demek ürkütücü mü, kaba mı sevgili kardeşlerim?

Haşa, İslâm’da bir kabalık olsaydı gayretinizi anlardım! Bölüşüm, paylaşım, adalet zaten İslâm’da var, niçin bize ait bir okyanusu daha minik bir kabın içine sığdırmaya çalışıyorsunuz?

Sosyalist Müslüman kavramıyla, sadece Müslümanım diyenlerle aranıza fark mı koyuyorsunuz? Buradan bazılarının daha entelektüel olduğu, beğenilerinin ve estetik kaygılarının daha gelişmiş olduğunu mu anlamalıyız? Biliyorum ki amacınız o da değil, peki ne öyleyse?

Yalın Müslüman’a haram olan şeyler diğerlerine serbest midir? Pratiklerinizdeki farklılıklara, ümmetle olan mesafeli tavrınıza kurban olayım, söyleyin hele peygamberi aynı olan Müslümanların tasavvurları başka mı olacak? İlla ki bu da değil… Yapmayın kardeşlerim. İbadetlerimizi yapıp Allah için adımlar atarak, huzurda boynumuz bükük duralım, sonrası Allah kerim, hangimizi isterse onu koysun cennetine, kavram çapkınlığı yapmaya gerek var mı?

Putperestlik, insanın sadece kendi tanrısını yaratmak değildir, Allah korusun bazen kafamıza göre ürettiğimiz kavramlarla da şeytanın tuzağına düşebiliriz. Ahlâkı bile Kur’an ahlâkından soyutlayıp kişisel ahlâk kuralları, disiplin ve prensiplere çevirdiğimizde ahretimize faydası oluyor mu? Öyleyse ben terbiyeli bir ateistken doğru bir yolda mıydım?

Para konuşmadan din anlatamaz olduk. Sanki herkesin milli gelirden aldığı pay eşitlenince ümmet sabahlara kadar zikredip bayılacak mı? Yeryüzünde asgari ücret diye bir şey var, peki herkese asgari Müslüman diyebilir misiniz?

Lütfen, İslâm’ı felsefi bir beğeni, felsefi bir tercih olarak görmeyelim. İslâm tercih değildir ki puanın kötü gelince Budist olasın…

Ben, sizlerin Müslümanlığı kadar; utanç içinde, kendinden utanıp Allah’tan korkan, pişmanlık dolu, kavram artistliğiyle puan peşinde olmayan yalın Müslümanların samimiyetine de inanıyorum. Çünkü hatasını bilen, cezasını çekmeye de razı olur, hal böyle olunca cezasını çekmeye razı olmuş ama şeytana yenilip duran bir insanın bağışlanmayacağını söyleyemeyiz.

Hatalı kul olmak, çapkın kurtarıcı olmaktan kârlıdır, bunu da kendime söylüyorum ki yazımız kibirden arınsın…

Sosyalist olduğumuz için adil ve cesur Müslüman olmuyoruz. Müslüman olduğumuz için adil, hak arayan, zalime dik duran, cesur sosyalistler olabiliyoruz belki.

Modern dünyada her şeyi uzmanlıklara ayıran sistemden hepimiz şikâyetçiyiz madem, neden farklı departmanlar açalım önümüze.

Mülksüzlük üzerine kavga vermiş bir adamım, çünkü mülksüzlerin yani kaybedecek şeyi olmayan insanların serbest mayınlar gibi gezerken toplumda dengeleyici unsur olabileceklerine inanmıştım, halen de inanıyorum ama zaman zaman kendime şu soruyu da yöneltmeden edemiyordum: Acaba ben modern bir insan olarak teknolojik nimetlerden faydalanamadığım için mi huzursuzum, öfke doluyum?

Hayat akmaya başlayıp fırsatlar önüme çıktığında, yani didiştiğim şeylerle sınanırken gerçekten çok zorluk çektim. Beni o dönemlerde biliyorsunuz imanım değil yazıp çizdiklerim, konuştuklarım bağladı, bir onur meselesiydi kısaca, yazdıklarımla tezata düşmemek için paçayı yırttım sayılır ama şu an başka jandarmalar bekliyor yüreğimi. Cenneti kaybetmekten, Allah’ın rızasını yitirmekten ürküyorum. Entelektüel vaziyetim, yazdıklarım umrumda değil, imajın ötesindeki görünmez ruhumuzun fiyakasına zeval gelmesin yeter ki.

Müslümanım demenin bin çeşidi yok. Müslüman mısın kardeş? Elhamdülillah, inşallah… Hepsi bu, gerisi gayret ve samimiyet…

Yokluğa sitem etmeden, bizde olmayan varlara da güzel bakabilsek keşke ya da kör yürümesini öğrensek keşke.

Biz, gözlerimizi kapatınca yok oluyor her şey… Dış dünyanın nesneleri uykumuzu kaçıracaksa eğer, iman kurtarmak adına yaşasın körlük.

Onlar ki varlıklarına bakıp körleşiyorlarsa cennete, biz cennet için kapatalım gözlerimizi dünyada, bakalım kim kazanacak!

İsyanı yok ediyor sayılmasın bu yazı! En büyük isyana imza atmanızı istiyorum tüm şiddetimle… Yalnız “göz” ve “görmek” üzerine kurulmuş yüzyılımızda kapitalizmin, tüketim kültürünün, vitrinlerin, hazların çanına ot tıkıyorum…

İki gözümüz çıksın ki üçün cü gözümüz görsün hakikati…

Yalın, süsten yoksun, sadece Müslüman olabilmek için: Karanlık, biraz daha karanlık…

Söndürelim tüm ışıkları dünyayı ter ederken, nuru olan yansın sadece, nuru olan aydınlatsın Sırat’ı ve pervane etsin bizleri arkasından…

Cenabı Allah acısın hepimize, affetsin son ordusunu, o muhteşem peygamberin fukara ümmetini…

Amin.

__________________

01-26-2011, 02:13

Lütfen, İslâm’ı felsefi bir beğeni, felsefi bir tercih olarak görmeyelim.
İslâm tercih değildir ki puanın kötü gelince Budist olasın…

01-26-2011, 02:13	#1
Kullanıcı Adı İntifada	Sosyalist Müslüman`a Sorular \| Bülent Akyürek Sosyalist Müslümana sorular başlığına aldanmayalım lütfen… Bu yazımın amacı ne dostlarımı kırmak ne de polemik tetiklemek değildir. Sosyalist Müslüman kavramıyla kalpleri yumuşatmaya azmetmiş kardeşlerime bir sözüm yok, fakat; bir şeye niçin kendimizi eklemeden, özne veya yorumlarımızı katmadan inanamıyoruz, onu anlamaya çalışacağım inşallah… Belki de hepimizin hayrına olacak tatlı bir beyin fırtınasıyla yeni ufuklar açacağız zihnimizde. Niyet bu olsun ki akibetimiz de hayır olsun… Direk olarak “Müslümanım” diyemeyen nefisler, kendilerince tanımlar üreterek kibarlık yapıyorlar. Siyasal İslâmcı kavramı da böyle türemişti hatırlarsanız! Soruyorum şimdi: Sadece Müslümanım demek ürkütücü mü, kaba mı sevgili kardeşlerim? Haşa, İslâm’da bir kabalık olsaydı gayretinizi anlardım! Bölüşüm, paylaşım, adalet zaten İslâm’da var, niçin bize ait bir okyanusu daha minik bir kabın içine sığdırmaya çalışıyorsunuz? Sosyalist Müslüman kavramıyla, sadece Müslümanım diyenlerle aranıza fark mı koyuyorsunuz? Buradan bazılarının daha entelektüel olduğu, beğenilerinin ve estetik kaygılarının daha gelişmiş olduğunu mu anlamalıyız? Biliyorum ki amacınız o da değil, peki ne öyleyse? Yalın Müslüman’a haram olan şeyler diğerlerine serbest midir? Pratiklerinizdeki farklılıklara, ümmetle olan mesafeli tavrınıza kurban olayım, söyleyin hele peygamberi aynı olan Müslümanların tasavvurları başka mı olacak? İlla ki bu da değil… Yapmayın kardeşlerim. İbadetlerimizi yapıp Allah için adımlar atarak, huzurda boynumuz bükük duralım, sonrası Allah kerim, hangimizi isterse onu koysun cennetine, kavram çapkınlığı yapmaya gerek var mı? Putperestlik, insanın sadece kendi tanrısını yaratmak değildir, Allah korusun bazen kafamıza göre ürettiğimiz kavramlarla da şeytanın tuzağına düşebiliriz. Ahlâkı bile Kur’an ahlâkından soyutlayıp kişisel ahlâk kuralları, disiplin ve prensiplere çevirdiğimizde ahretimize faydası oluyor mu? Öyleyse ben terbiyeli bir ateistken doğru bir yolda mıydım? Para konuşmadan din anlatamaz olduk. Sanki herkesin milli gelirden aldığı pay eşitlenince ümmet sabahlara kadar zikredip bayılacak mı? Yeryüzünde asgari ücret diye bir şey var, peki herkese asgari Müslüman diyebilir misiniz? Lütfen, İslâm’ı felsefi bir beğeni, felsefi bir tercih olarak görmeyelim. İslâm tercih değildir ki puanın kötü gelince Budist olasın… Ben, sizlerin Müslümanlığı kadar; utanç içinde, kendinden utanıp Allah’tan korkan, pişmanlık dolu, kavram artistliğiyle puan peşinde olmayan yalın Müslümanların samimiyetine de inanıyorum. Çünkü hatasını bilen, cezasını çekmeye de razı olur, hal böyle olunca cezasını çekmeye razı olmuş ama şeytana yenilip duran bir insanın bağışlanmayacağını söyleyemeyiz. Hatalı kul olmak, çapkın kurtarıcı olmaktan kârlıdır, bunu da kendime söylüyorum ki yazımız kibirden arınsın… Sosyalist olduğumuz için adil ve cesur Müslüman olmuyoruz. Müslüman olduğumuz için adil, hak arayan, zalime dik duran, cesur sosyalistler olabiliyoruz belki. Modern dünyada her şeyi uzmanlıklara ayıran sistemden hepimiz şikâyetçiyiz madem, neden farklı departmanlar açalım önümüze. Mülksüzlük üzerine kavga vermiş bir adamım, çünkü mülksüzlerin yani kaybedecek şeyi olmayan insanların serbest mayınlar gibi gezerken toplumda dengeleyici unsur olabileceklerine inanmıştım, halen de inanıyorum ama zaman zaman kendime şu soruyu da yöneltmeden edemiyordum: Acaba ben modern bir insan olarak teknolojik nimetlerden faydalanamadığım için mi huzursuzum, öfke doluyum? Hayat akmaya başlayıp fırsatlar önüme çıktığında, yani didiştiğim şeylerle sınanırken gerçekten çok zorluk çektim. Beni o dönemlerde biliyorsunuz imanım değil yazıp çizdiklerim, konuştuklarım bağladı, bir onur meselesiydi kısaca, yazdıklarımla tezata düşmemek için paçayı yırttım sayılır ama şu an başka jandarmalar bekliyor yüreğimi. Cenneti kaybetmekten, Allah’ın rızasını yitirmekten ürküyorum. Entelektüel vaziyetim, yazdıklarım umrumda değil, imajın ötesindeki görünmez ruhumuzun fiyakasına zeval gelmesin yeter ki. Müslümanım demenin bin çeşidi yok. Müslüman mısın kardeş? Elhamdülillah, inşallah… Hepsi bu, gerisi gayret ve samimiyet… Yokluğa sitem etmeden, bizde olmayan varlara da güzel bakabilsek keşke ya da kör yürümesini öğrensek keşke. Biz, gözlerimizi kapatınca yok oluyor her şey… Dış dünyanın nesneleri uykumuzu kaçıracaksa eğer, iman kurtarmak adına yaşasın körlük. Onlar ki varlıklarına bakıp körleşiyorlarsa cennete, biz cennet için kapatalım gözlerimizi dünyada, bakalım kim kazanacak! İsyanı yok ediyor sayılmasın bu yazı! En büyük isyana imza atmanızı istiyorum tüm şiddetimle… Yalnız “göz” ve “görmek” üzerine kurulmuş yüzyılımızda kapitalizmin, tüketim kültürünün, vitrinlerin, hazların çanına ot tıkıyorum… İki gözümüz çıksın ki üçün cü gözümüz görsün hakikati… Yalın, süsten yoksun, sadece Müslüman olabilmek için: Karanlık, biraz daha karanlık… Söndürelim tüm ışıkları dünyayı ter ederken, nuru olan yansın sadece, nuru olan aydınlatsın Sırat’ı ve pervane etsin bizleri arkasından… Cenabı Allah acısın hepimize, affetsin son ordusunu, o muhteşem peygamberin fukara ümmetini… Amin. __________________

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)