SPK, “ava gidenler”i, “avlayacak” mı? ...(ALİ KARAHASANOĞLU) - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Gönülden** · 12-01-2008, 09:32

Geçen haftayı, AydınDoğan’ın açtığı 1.3 trilyonluk tazminat davasına cevap hazırlamakla geçirdik. Bir yandan dava açılan haberlerimizi bir daha okuduk, bir yandan da o haberlere karşı Aydın Doğan’ın cevap mahiyetindeki karşı itirazlarını inceledik. Bu arada, yayınlanmış haberlerin hafızamızdaki yerini de tazelemiş olduk.
Haberlerin ağırlıklı kısmı, “Yurtdışından kağıt ithali sırasında, 450 dolara alınan kağıtların, bir aile şirketi üzerinden geçerken, 650 dolara Türkiye’ye gelmesi olayı”ndaki usûlsüzlüklerdi.
“AydınDoğan’ın, bu konuda net bir savunması var mı” diye merak edenlere hemen hatırlatayım, bu konuda Aydın Doğan’ın tek dayanağı, “2001’de benzer bir iddiaya karşı dava açmış ve kazanmıştım!” argümanı..
Ne o kağıtların fabrika çıkışının 450 dolar olmadığı yönünde bir iddiası var, ne de “450 dolarlık kağıdı, 650 dolara almadık” savunması..
Zaten konunun uzmanı konumundaki SPK da, tesbitini yaptı ve suç duyurusunu İstanbul CumhuriyetSavcılığı’na gönderdi.
Suç duyurusu yapıldı ama, konuyu Doğan Medya grubunun cevvaliyeti ölçüsünde takip edecek başka bir güçlü medya grubu yok. Savcılık ne yaptı, ne yapmayı düşünüyor belli değil.. Yoksa zamanaşımının dolması mı bekleniyor, bilinmiyor!
Evet, suç duyurusunun akibeti meçhul.
Yetkililere sorduğumuzda, “Hazırlık soruşturması gizlidir” kalkanı ile geri dönüyoruz.
Biz, gazetemizde kullanacağımız haberler için savcılık soruşturmasının son durumunu öğrenemedik ama, gazetemizden talep edilen tazminatları karara bağlayacak mahkemede, konuyu mutlaka masaya yatırtacağız.. Savcılık dosyası, ana delillerimizden birisi teşkil edecek..
Kimbilir, açılan tazminat davası, SPK’nın suç duyurusunda hangi tesbitlerin yapıldığı, savcılığın hangi işlemleri yaptığı bilgilerinin ortaya çıkması açısından, belki de faydalı bir iş olacak!
Eeee, “ava giderken, avlanmak da var” işin içinde..
Doğan grubunun hali de bu.. Vakit’i avlamak isterken, belki de kendileri avlanacaklar!
Dün Radikal gazetesinin manşetinden yapmak istedikleri “avlama”da olduğu gibi..
Ne yapmışlar, dünkü Radikal gazetesinde?
Yatırımcılar için, müthiş bir fırsat çıktığı, krizin belki de bir fırsat olduğu idda edilmiş!
Kimler için?
Hisse senedi almayı düşünen yatırımcılar için.
Ne var bunda?
Bir şey yok.. Olayları saf saf seyreden vatandaşlar için bir şey yok. Hatta kalkıp, “Aaaa.. Hisse senetleri çok düşmüş. Kolumuzdaki bileziği, parmağımızdaki yüzüğü satıp, haberde belirtilen hisselerden alalım bari” diyenlerimiz bile çıkacaktır..
Ama biraz sorguladığınızda, karşınıza ilginç bilgiler çıkacaktır.
“Hisse senetleri en düşük noktada, kriz sizin için fırsat olabilir” yaklaşımını size sunan gazete kimin?
AydınDoğan’ın..
Hisse senetlerinin en düşük seviyede olduğu idida edilen şirketler kimin?
Onlar da AydınDoğan’ın...
Hatta, Radikal’deki habere, objektiflik havası vermek için alıntı yapılan Ekonomi dergisi kimin?
O da AydınDoğan’ın..
Şimdi gelin, “kağıt ithali”ndeki usûlsüzlüğü yıllarca görmezden gelen SPK’nın, bu haberler karşısında gerekli soruşturmayı açıp açmayacağını sorgulamayın!
Tamam, hisse senetlerindeki büyük düşüş, yatırımcılar için gerçekten bir fırsat olabilir. Ama, habere ustaca yerleştirilen, “İMKB 30” da neyin nesi acaba?
Belli ki, “hisse senedi alın” propagandası yapılmak isteniyor. Belki bunda bir sorun olmayabilir. Ama bu arada, “patronun hisseleri en düşük seviyede” propagandası da yapılıyor. Burada da, çok önemli bir sorun görmeyebilirisiniz. Ancak, “İMKB 30” sınıflaması yapılıp, değeri düşen diğer hisse senetlerini, niye 30 şirketle sınırlandırıyorsunuz?
Patrona “fazla rakip” çıkmasın, yatırımcının “farklı alternatifleri” olmasın, yatırımcılar “patronun şirketlerine aksın” diye..
Resmen ve alenen, “radikal bir avlama” peşindeler..
Bakalım, bu “avlama” hazırlığı, SPK tarafından tesbit edilecek mi?
“Ava giden”ler, bakalım SPK tarafından “avlanacak”lar mı?

12-01-2008, 09:32	#1
Kullanıcı Adı Gönülden	SPK, “ava gidenler”i, “avlayacak” mı? ...(ALİ KARAHASANOĞLU) Geçen haftayı, AydınDoğan’ın açtığı 1.3 trilyonluk tazminat davasına cevap hazırlamakla geçirdik. Bir yandan dava açılan haberlerimizi bir daha okuduk, bir yandan da o haberlere karşı Aydın Doğan’ın cevap mahiyetindeki karşı itirazlarını inceledik. Bu arada, yayınlanmış haberlerin hafızamızdaki yerini de tazelemiş olduk. Haberlerin ağırlıklı kısmı, “Yurtdışından kağıt ithali sırasında, 450 dolara alınan kağıtların, bir aile şirketi üzerinden geçerken, 650 dolara Türkiye’ye gelmesi olayı”ndaki usûlsüzlüklerdi. “AydınDoğan’ın, bu konuda net bir savunması var mı” diye merak edenlere hemen hatırlatayım, bu konuda Aydın Doğan’ın tek dayanağı, “2001’de benzer bir iddiaya karşı dava açmış ve kazanmıştım!” argümanı.. Ne o kağıtların fabrika çıkışının 450 dolar olmadığı yönünde bir iddiası var, ne de “450 dolarlık kağıdı, 650 dolara almadık” savunması.. Zaten konunun uzmanı konumundaki SPK da, tesbitini yaptı ve suç duyurusunu İstanbul CumhuriyetSavcılığı’na gönderdi. Suç duyurusu yapıldı ama, konuyu Doğan Medya grubunun cevvaliyeti ölçüsünde takip edecek başka bir güçlü medya grubu yok. Savcılık ne yaptı, ne yapmayı düşünüyor belli değil.. Yoksa zamanaşımının dolması mı bekleniyor, bilinmiyor! Evet, suç duyurusunun akibeti meçhul. Yetkililere sorduğumuzda, “Hazırlık soruşturması gizlidir” kalkanı ile geri dönüyoruz. Biz, gazetemizde kullanacağımız haberler için savcılık soruşturmasının son durumunu öğrenemedik ama, gazetemizden talep edilen tazminatları karara bağlayacak mahkemede, konuyu mutlaka masaya yatırtacağız.. Savcılık dosyası, ana delillerimizden birisi teşkil edecek.. Kimbilir, açılan tazminat davası, SPK’nın suç duyurusunda hangi tesbitlerin yapıldığı, savcılığın hangi işlemleri yaptığı bilgilerinin ortaya çıkması açısından, belki de faydalı bir iş olacak! Eeee, “ava giderken, avlanmak da var” işin içinde.. Doğan grubunun hali de bu.. Vakit’i avlamak isterken, belki de kendileri avlanacaklar! Dün Radikal gazetesinin manşetinden yapmak istedikleri “avlama”da olduğu gibi.. Ne yapmışlar, dünkü Radikal gazetesinde? Yatırımcılar için, müthiş bir fırsat çıktığı, krizin belki de bir fırsat olduğu idda edilmiş! Kimler için? Hisse senedi almayı düşünen yatırımcılar için. Ne var bunda? Bir şey yok.. Olayları saf saf seyreden vatandaşlar için bir şey yok. Hatta kalkıp, “Aaaa.. Hisse senetleri çok düşmüş. Kolumuzdaki bileziği, parmağımızdaki yüzüğü satıp, haberde belirtilen hisselerden alalım bari” diyenlerimiz bile çıkacaktır.. Ama biraz sorguladığınızda, karşınıza ilginç bilgiler çıkacaktır. “Hisse senetleri en düşük noktada, kriz sizin için fırsat olabilir” yaklaşımını size sunan gazete kimin? AydınDoğan’ın.. Hisse senetlerinin en düşük seviyede olduğu idida edilen şirketler kimin? Onlar da AydınDoğan’ın... Hatta, Radikal’deki habere, objektiflik havası vermek için alıntı yapılan Ekonomi dergisi kimin? O da AydınDoğan’ın.. Şimdi gelin, “kağıt ithali”ndeki usûlsüzlüğü yıllarca görmezden gelen SPK’nın, bu haberler karşısında gerekli soruşturmayı açıp açmayacağını sorgulamayın! Tamam, hisse senetlerindeki büyük düşüş, yatırımcılar için gerçekten bir fırsat olabilir. Ama, habere ustaca yerleştirilen, “İMKB 30” da neyin nesi acaba? Belli ki, “hisse senedi alın” propagandası yapılmak isteniyor. Belki bunda bir sorun olmayabilir. Ama bu arada, “patronun hisseleri en düşük seviyede” propagandası da yapılıyor. Burada da, çok önemli bir sorun görmeyebilirisiniz. Ancak, “İMKB 30” sınıflaması yapılıp, değeri düşen diğer hisse senetlerini, niye 30 şirketle sınırlandırıyorsunuz? Patrona “fazla rakip” çıkmasın, yatırımcının “farklı alternatifleri” olmasın, yatırımcılar “patronun şirketlerine aksın” diye.. Resmen ve alenen, “radikal bir avlama” peşindeler.. Bakalım, bu “avlama” hazırlığı, SPK tarafından tesbit edilecek mi? “Ava giden”ler, bakalım SPK tarafından “avlanacak”lar mı?

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)