SPK'dan Aydın Doğan'a kıyak - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Necip Fazıl** · 08-13-2009, 10:25

Aydın Doğan'ın “kağıt üçkağıtçılığı” ile ilgili olarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları sonrasında suç duyurusunda bulunup olayı yargıya taşıyan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), şimdi büyük bir ihmalin altına imza atıyor.

DOĞAN VE SPK NEYİ GİZLİYOR?

SPK'YI LAĞVEDİN GİTSİN!

SPK devam eden soruşturma çerçevesinde Aydın Doğan'ın halka açık şirketlerinin küçük ortaklarını zarara uğratması ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na şikayet dilekçesi vermesi gerekirken, iki satırlık dilekçeyi yazmamakta ısrar ediyor.

Savcılık ise rahatsızlığını yazışmalarında bile ifade etmiş durumda. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı resmi yazışmalarında, SPK'dan şikayet olmadığı için işlem yapılamadığını yazarak SPK'yı göreve çağırıyor. SPK'dan ise halen bir suç duyurusu yok.

Aydın Doğan'ın “kağıt üçkağıtçılığı” ile ilgili olarak, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları sonrasında suç duyurusunda bulunup olayı yargıya taşıyan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), şimdi büyük bir ihmalin altına imza atıyor.

SPK, devam eden soruşturma çerçevesinde Aydın Doğan'ın halka açık şirketlerinin küçük ortaklarını zarara uğratması ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na şikayet dilekçesi vermesi gerekirken, iki satırlık dilekçeyi yazmamakta ısrar ediyor.. SPK'nın suç duyurusu şikayeti olmadığı gerekçesiyle SPK Yasası'nın 15/son fıkrasında düzenlenen "küçük yatırımcıyı zarara sokma" suçundan dava açılamayacağı açıklanan soruşturma, Aydın Doğan'ın kağıt üçkağıtçılığı nedeniyle Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı'na yapılan suç duyurusu ile yargıya taşındı. SPK inceleme raporunu hazırlayarak, Üsküdar Savcılığı'na; gerek Türk Ceza Kanunu gerekse SPK Kanunu çerçesinde suç işlendiğini ihbar etti. Şikayet dilekçesinde Aydın Doğan'ın yanı sıra İmre Barmanbek, Hanzade Vasfiye Doğan Boyner ve Ali Rıza Temuroğlu'nun da isimleri yer aldı.

Üsküdar Savcılığı, SPK'nın yaptığı başvuruyu önce ikiye ayırdı. Güveni kötüye kullanma suçundan takipsizlik kararı veren savcılık, SPK'ya muhalefet suçu için ise yetkili savcılık olarak İstanbul Savcılığı'na gönderme kararını 29 Mayıs 2009 günü verdi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilen yetkisizlik yazısında, güveni kötüye kullanma suçu tespit edilemediği fakat 2499 sayılı yasanın 15/son kapsamındaki “örtülü işlemlerle halka açık ortaklığın karını/mal varlığını azaltma” hükmüne göre işlem yapılması istendi.
İstanbul Savcılığı'na gönderilen Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı'nın yazısında; "usulsüzlük yapılarak ortakların zarar ettirildiğinin tespit edildiği, 2499 sayılı yasanın 15/son kapsamındaki “örtülü işlemlerle halka açık ortaklığın karını/mal varlığını azaltma” hükmüne göre işlem yapılması istenmiş ve suçun İstanbul Savcılığı görev kapsamında olduğu" kaydedilmişti.

SPK'DAN DİLEKÇE YOK
SPK, Üsküdar Savcılığı'nın “güveni kötüye kullanma” suçundan verdiği takipsizlik kararına itiraz etti, fakat bu itiraz reddedildi.
“Örtülü işlemlerle halka açık ortaklığın karını/mal varlığını azaltma” suçundan ise İstanbul Savcılığı tarafından yapılan inceleme ardından, 1 Haziran 2009 günü yetkisizlik kararı verildi. Gerekçe ise akıllara durgunluk verdirecek kadar basit bir sebepti: SPK'nın şikayet dilekçesi yok!
“Örtülü işlemlerle halka açık ortaklığın karını/mal varlığını azaltma” suçunda, SPK'nın suç duyurusu yapması gerektiği belirtilen İstanbul Savcılığı yazısında, mevcut durumda SPK'nın böyle bir suç duyurusu olmadığı, bu sebeple işlem yapılamayacağı, dosyanın yeniden güveni kötüye kullanmak çerçevesinde değerlendirilmek üzere Üsküdar Savcılığı'na gönderilmesine karar verildi.

Savcı, SPK'nın suç duyurusu yapması gerektiğinin özellikle altını çizdi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın 2009/37610 Soruşturma sayılı dosyası ile ilgili verilmiş, işin esasına ilişkin bir takipsizlik kararı olmadığı için, dosya, SPK'nın suç duyurusu yapmasını bekliyor!
Cumhuriyet Savcısının özellikle altını çizip, SPK'ya mesaj göndermesine rağmen SPK yasası çerçevesinde küçük ortakların zarara uğratılmasına yönelik şikayet dilekçesi SPK tarafından verilmek istenmiyor. SPK İstanbul Bölge Müdürlüğü avukatlarından Alper Onar, kurumun olay ile ilgili sadece bir suç duyurusu yaptığını, o suç duyurusunun da Üsküdar Savcılığı'na Türk Ceza Kanunu çerçevesindeki “güveni kötüye kullanma”dan yapıldığını kaydetti. SPK'dan neden suç duyurusu yapılmadığı bilinmezken, bu durum Aydın Doğan'ın işine geliyor. SPK suç duyurusu yapmazsa Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı'nın küçük yatırımcıyı zarara uğrattığını tespit ettiği Aydın Doğan ve diğer sorumlular, 2 yıl hapis ve 150 milyon tl (150 trilyon) ceza almaktan kurtulacak.

SPK BAŞKANI VEDAT AKGİRAY: İNCELİYORUZ
Vakit'in ulaştığı SPK Başkanı Vedat Akgiray ise gayri ciddi bir açıklama yaptı. Akgiray, şunları söyledi: “Sözkonusu dosya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 2499 sayılı Yasa'nın 49/2 maddesi uyarınca incelenip değerlendirilmesi amacıyla Kurulumuza gönderilmiştir. Konu Kurulumuz uzmanlarınca değerlendirilmekte olup, gelişmeler gerek duyulduğu takdirde, SPK Haftalık Bülteni aracılığı ile kamuoyuna duyurulacaktır.”

HAKAN GÜNDÜZ/VAKİT

**Necip Fazıl** · 08-13-2009, 10:26

**redyellow** · 08-13-2009, 13:01

Bu haberi az önce vakitte okudum, paylaşayım diye girmiştim siz benden önce paylaşmışysınız.

teşekkür ederim.

Ben hükümete en çok kızdığım konuların başında bu aydın doğan konusu geliyor.

Hükümet nedense hem kavga ediyor görünüyor hem de doğan grubuna sürekli afedersiniz kıyak yapıyor.

Ve tabi çok çok yanlış yapıyor.

Bunlara kıyat yaparak susturamazsınız, bunlar paraya doymazlar, bunların gözü doymaz.

aldıkça daha çok alacakları gelir, daha çok isterler.

Sakın kimsesırf muhalefet olsun diye yazıyor diye almasın.

SPK hükümete bağlı bir kurum... öyle özerk bağımsız vs demeyin.

SPKnın yaptığı işleri nasıl hükümete bağlıyorsak kötü şeyleri de bağlamamaz gerekir.

Aydın doğan grubuna daha önce yapılan vergi affı kıyağını da unutmamız lazım.

hükümet doğan grubu konusunda bence çelişki içerisinde.

Ve doğan grubu denilen melanet yuvası batıp yok olup gitmedikce bu ülke asla tam temizlenmiş sayılmaz.

Nerde ne pislik varsa bakın mutlaka bunların bi parmağı vardır.

Bu melanet yuvasına kıyak yapmakta aynen o kadar sorumluluk ve vebal yükler insana.

hükümet bu konuya dikkat etmelidir diye düşünüyorum.

08-13-2009, 10:25	#1
Kullanıcı Adı Necip Fazıl	SPK'dan Aydın Doğan'a kıyak Aydın Doğan'ın “kağıt üçkağıtçılığı” ile ilgili olarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları sonrasında suç duyurusunda bulunup olayı yargıya taşıyan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), şimdi büyük bir ihmalin altına imza atıyor. DOĞAN VE SPK NEYİ GİZLİYOR? SPK'YI LAĞVEDİN GİTSİN! SPK devam eden soruşturma çerçevesinde Aydın Doğan'ın halka açık şirketlerinin küçük ortaklarını zarara uğratması ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na şikayet dilekçesi vermesi gerekirken, iki satırlık dilekçeyi yazmamakta ısrar ediyor. Savcılık ise rahatsızlığını yazışmalarında bile ifade etmiş durumda. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı resmi yazışmalarında, SPK'dan şikayet olmadığı için işlem yapılamadığını yazarak SPK'yı göreve çağırıyor. SPK'dan ise halen bir suç duyurusu yok. Aydın Doğan'ın “kağıt üçkağıtçılığı” ile ilgili olarak, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları sonrasında suç duyurusunda bulunup olayı yargıya taşıyan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), şimdi büyük bir ihmalin altına imza atıyor. SPK, devam eden soruşturma çerçevesinde Aydın Doğan'ın halka açık şirketlerinin küçük ortaklarını zarara uğratması ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na şikayet dilekçesi vermesi gerekirken, iki satırlık dilekçeyi yazmamakta ısrar ediyor.. SPK'nın suç duyurusu şikayeti olmadığı gerekçesiyle SPK Yasası'nın 15/son fıkrasında düzenlenen "küçük yatırımcıyı zarara sokma" suçundan dava açılamayacağı açıklanan soruşturma, Aydın Doğan'ın kağıt üçkağıtçılığı nedeniyle Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı'na yapılan suç duyurusu ile yargıya taşındı. SPK inceleme raporunu hazırlayarak, Üsküdar Savcılığı'na; gerek Türk Ceza Kanunu gerekse SPK Kanunu çerçesinde suç işlendiğini ihbar etti. Şikayet dilekçesinde Aydın Doğan'ın yanı sıra İmre Barmanbek, Hanzade Vasfiye Doğan Boyner ve Ali Rıza Temuroğlu'nun da isimleri yer aldı. Üsküdar Savcılığı, SPK'nın yaptığı başvuruyu önce ikiye ayırdı. Güveni kötüye kullanma suçundan takipsizlik kararı veren savcılık, SPK'ya muhalefet suçu için ise yetkili savcılık olarak İstanbul Savcılığı'na gönderme kararını 29 Mayıs 2009 günü verdi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilen yetkisizlik yazısında, güveni kötüye kullanma suçu tespit edilemediği fakat 2499 sayılı yasanın 15/son kapsamındaki “örtülü işlemlerle halka açık ortaklığın karını/mal varlığını azaltma” hükmüne göre işlem yapılması istendi. İstanbul Savcılığı'na gönderilen Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı'nın yazısında; "usulsüzlük yapılarak ortakların zarar ettirildiğinin tespit edildiği, 2499 sayılı yasanın 15/son kapsamındaki “örtülü işlemlerle halka açık ortaklığın karını/mal varlığını azaltma” hükmüne göre işlem yapılması istenmiş ve suçun İstanbul Savcılığı görev kapsamında olduğu" kaydedilmişti. SPK'DAN DİLEKÇE YOK SPK, Üsküdar Savcılığı'nın “güveni kötüye kullanma” suçundan verdiği takipsizlik kararına itiraz etti, fakat bu itiraz reddedildi. “Örtülü işlemlerle halka açık ortaklığın karını/mal varlığını azaltma” suçundan ise İstanbul Savcılığı tarafından yapılan inceleme ardından, 1 Haziran 2009 günü yetkisizlik kararı verildi. Gerekçe ise akıllara durgunluk verdirecek kadar basit bir sebepti: SPK'nın şikayet dilekçesi yok! “Örtülü işlemlerle halka açık ortaklığın karını/mal varlığını azaltma” suçunda, SPK'nın suç duyurusu yapması gerektiği belirtilen İstanbul Savcılığı yazısında, mevcut durumda SPK'nın böyle bir suç duyurusu olmadığı, bu sebeple işlem yapılamayacağı, dosyanın yeniden güveni kötüye kullanmak çerçevesinde değerlendirilmek üzere Üsküdar Savcılığı'na gönderilmesine karar verildi. Savcı, SPK'nın suç duyurusu yapması gerektiğinin özellikle altını çizdi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın 2009/37610 Soruşturma sayılı dosyası ile ilgili verilmiş, işin esasına ilişkin bir takipsizlik kararı olmadığı için, dosya, SPK'nın suç duyurusu yapmasını bekliyor! Cumhuriyet Savcısının özellikle altını çizip, SPK'ya mesaj göndermesine rağmen SPK yasası çerçevesinde küçük ortakların zarara uğratılmasına yönelik şikayet dilekçesi SPK tarafından verilmek istenmiyor. SPK İstanbul Bölge Müdürlüğü avukatlarından Alper Onar, kurumun olay ile ilgili sadece bir suç duyurusu yaptığını, o suç duyurusunun da Üsküdar Savcılığı'na Türk Ceza Kanunu çerçevesindeki “güveni kötüye kullanma”dan yapıldığını kaydetti. SPK'dan neden suç duyurusu yapılmadığı bilinmezken, bu durum Aydın Doğan'ın işine geliyor. SPK suç duyurusu yapmazsa Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı'nın küçük yatırımcıyı zarara uğrattığını tespit ettiği Aydın Doğan ve diğer sorumlular, 2 yıl hapis ve 150 milyon tl (150 trilyon) ceza almaktan kurtulacak. SPK BAŞKANI VEDAT AKGİRAY: İNCELİYORUZ Vakit'in ulaştığı SPK Başkanı Vedat Akgiray ise gayri ciddi bir açıklama yaptı. Akgiray, şunları söyledi: “Sözkonusu dosya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 2499 sayılı Yasa'nın 49/2 maddesi uyarınca incelenip değerlendirilmesi amacıyla Kurulumuza gönderilmiştir. Konu Kurulumuz uzmanlarınca değerlendirilmekte olup, gelişmeler gerek duyulduğu takdirde, SPK Haftalık Bülteni aracılığı ile kamuoyuna duyurulacaktır.” HAKAN GÜNDÜZ/VAKİT

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

08-13-2009, 13:01	#3
Kullanıcı Adı redyellow	Bu haberi az önce vakitte okudum, paylaşayım diye girmiştim siz benden önce paylaşmışysınız. teşekkür ederim. Ben hükümete en çok kızdığım konuların başında bu aydın doğan konusu geliyor. Hükümet nedense hem kavga ediyor görünüyor hem de doğan grubuna sürekli afedersiniz kıyak yapıyor. Ve tabi çok çok yanlış yapıyor. Bunlara kıyat yaparak susturamazsınız, bunlar paraya doymazlar, bunların gözü doymaz. aldıkça daha çok alacakları gelir, daha çok isterler. Sakın kimsesırf muhalefet olsun diye yazıyor diye almasın. SPK hükümete bağlı bir kurum... öyle özerk bağımsız vs demeyin. SPKnın yaptığı işleri nasıl hükümete bağlıyorsak kötü şeyleri de bağlamamaz gerekir. Aydın doğan grubuna daha önce yapılan vergi affı kıyağını da unutmamız lazım. hükümet doğan grubu konusunda bence çelişki içerisinde. Ve doğan grubu denilen melanet yuvası batıp yok olup gitmedikce bu ülke asla tam temizlenmiş sayılmaz. Nerde ne pislik varsa bakın mutlaka bunların bi parmağı vardır. Bu melanet yuvasına kıyak yapmakta aynen o kadar sorumluluk ve vebal yükler insana. hükümet bu konuya dikkat etmelidir diye düşünüyorum.

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)