AK Gençliğin Buluşma Noktası
Forum Köşe Yazarlığı Ak Parti Forum Köşe Yazarları buraya.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-14-2012, 17:20   #1
Kullanıcı Adı
alperen
Standart SU AB-I HAYATTIR
SU AB-I HAYATTIR

ALPEREN GÜRBÜZER


Su gerçekten ab-ı hayattır. Her canlının suyu kana kana içmesi bunu teyit ediyor zaten. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da suyun petrolden daha pahalı olduğunu düşündüğümüzde suyun kıymetini bir kez daha önemini anlamaya yetiyor artıyor da. Ondan da öte suyun hem yeryüzündeki ısı sıcaklığını sabit ve dengede tutacak özgül ısıya sahip yegâne tek kaynak olması, hem de vücudumuzun 2/3’ünü oluşturması önemini bin kat daha artırıyor. Düşünebiliyor musunuz böylesine ısı dengesini dünyanın her karesinde eşit tutacak kapasitede büyük bir özgül ısıya sahip katı madde henüz keşfedilemedi. Nitekim su yoğunluğu + 4 santigrat dereceye endekslenmiştir. Zira su yüzeyi soğusa da alt kısmı 4 santigrat derecenin altına düşmez. Bu sayede kışın buz tabakalarının altında yüzen canlılar yüzeydeki dondan etkilenmeden hayatına devam etmekteler. Belli ki Yüce yaratıcı sıvılara arasında bunu en iyi icra edecek ve aynı zamanda ısı dengesini ayarlayacak misyonu suya yüklemiş. Hatta yazın güneşin yakıp kavurucu sıcaklıkları deniz yüzeyini buharlaştırıp moleküller ayrışarak atmosferde soğutulduktan sonra serinletici bulut şemsiyesine dönüştürülmesi sonucu yağmur şeklinde ab-ı hayat su meydana gelmektedir. Ayrıca bulutlar sayesinde ısı eşit olarak dağıtıldığı gibi sağanak yağan yağmur sayesinde ise yeryüzü rahmetten nasiplenip bereket kazanabiliyor.
Hayat için güneş sisteminin münasip kordinantların bulunduğu bir alanda bulunması şart olduğu gibi aynı zamanda sürekli istikrarlı ve kararlı ışık gönderilmesi mecburidir. Dolayısıyla hayat başlamadan önce güneşin kararsız ultraviyole ışınlarına maruz kalan ilkel türden canlılar bu zararlı ışınlardan korunmak adına su altına saklanarak hayatını idame ettirmeye çalışıyorlardı. Ta ki atmosferde ozonun teşekkülüne kadar bu durum sürdü diyebiliriz. Derken ozonla birlikte hayat denen iksir sudan karaya doğru ivme kazandığı tahmin ediliyor. Dolayısıyla buradan hareketle Kuran’ı Muciz’ül Beyanda geçen; “Ve her diri şeyi sudan yarattığımızı (o kâfirler bilmiyorlar mı), hala inanmayacaklar mı?”(Enbiya, 30) diye işaret ettiği gibi hayatın ilk evvela sudan start aldığı muhakkak. Hatta bir başka ayette ise; “İnsanı sudan yaratarak ona soy sop veren O’dur. Rabbin her şeye kadirdir.”(Furkan, 54) diye beyan buyrulmaktadır. Peki, madem su için ab-ı hayat deniliyor, bu noktada suyun bileşimi nedir sorusu ister istemez akla takılacaktır. Teoride her ne kadar 2 hidrojen atomu ile bir oksijen atomunun birleşmesinden su (H2O) meydana geldiğini defalarca zikretsek dahi pratikte ikisini bir araya getirdiğimizde hiçte öyle olmadığını görürüz. O halde ne yapmalı ki su oluşsun? Elbette ki bu iki atomun reaksiyona girmesi gerekir. Bu seferde ister istemez reaksiyon nasıl başlatılır sorusu devreye girecektir. Cevaben deriz ki; hafif bir kıvılcım ya da, bir çakmağın çakmasıyla dışarıdan verilecek bir katalizör enerji kimyasal reaksiyonu başlatmaya yetecektir elbet. Zira kimyasal reaksiyonlar moleküllerin birbiriyle çarpışmasıyla vuku buluyor. Zaten bu çarpışma işlemini gerçekleştirebilmek için dışarıdan mutlaka bir aktivasyon enerjisine ihtiyaç olduğunu kimyagerler belirlemişler bile. Netice itibariyle nasıl ki nur topu bir çocuğun doğumu belirli aşamalar geçirildikten sonra gerçekleşiyorsa suyun meydana gelmesi içinde bir aşama süreci gerektirip bunun gereği nur topu ab-ı hayat doğmaktadır. Anlaşılan ab-ı hayat için aktivasyon enerjisi ön şarttır. Bu enerji olmadan kimyasal reaksiyon ne başlatılabiliyor ne de başlamış olan reaksiyon hızlandırılması gerçekleşebiliyor. Rabbül Âlemin bu yüzden birçok hayati olaylarda kimyasal reaksiyonların cereyan edebilmesi için canlıyı meydana getiren hücrelerin arasına katalizör görevi ifa edebilecek enzimler yerleştirmiştir. İşte bu enzimler sayesinde birçok hayati fonksiyonlar icra edilebiliyor. Suda aslında canlı için başlı başına bir katalizör rolü oynayan önemli bir kaynağımızdır. Baksanıza canlı hücreleri suyla yaşayabilecek şekilde yaratılmış olup, hücreler incelendiğinde su moleküllerinin bulunmadığı hemen hemen hücre yok gibidir. Çünkü su olacak ki; ATP ile kontak kurulabile. Nitekim su ile reaksiyona giren ATP molekülünün ikinci ve üçüncü fosfat bağlarının koptuğu gözlemlenmiştir. Dolayısıyla bir fosfat grubunu kaybeden ATP adenizon difosfat’a (ADP) dönüşür. Şayet ADP’de bir fosfat grubu kaybına uğrarsa sonunda tek fosfatlı anlamında adenozin monofosfat (AMP) adını alır. Sadece su değil tabi, bunun yanı sıra protein içeren her madde de aynı zamanda katalizör misyonu yüklenmiş durumdadır. İşte bu misyona sahip protein moleküllerine enzim denilmesi bu yüzdendir.
Amerika da özellikle Vincent j. Schaefer tarafından yapılan bir çalışmayla su zerreleri ne kadar çok küçük, bir o kadar saf ve temiz olursa eksi (-) 40 santigrat derecede bile donmadığı gözlemlenmiştir. Hatta su taneciklerini sıfır santigrat derecede donduran sır; su partiküllerinin kirli olması şartının yanı sıra bu zerrelerin büyük olması halinde doğru bir tespit olsa gerektir. Zira Yüce Allah (c.c); “Gökten bir ölçüye göre su indiren O’dur. Biz onunla ölü bir beldeye hayat verdik, işte sizde böyle tekrar çıkarılacaksınız” (Zuhruf suresi-ayet 11) diye beyan buyurmaktadır.
Bilindiği üzere su buharının atmosferde diffuzyon sonucu yoğunlaşmasıyla birlikte bulutlar oluşmaktadır. Ancak bu yoğunlaşma sıradan bir yoğunlaşma değil. Aksine yoğunlaşma olayı için yoğunlaşma çekirdeklerine ihtiyaç vardır. İşte bu ihtiyacı büyük ölçüde okyanus tuzları ve birtakım kirli partiküller karşılamaktadır. Şöyle ki; söz konusu tuz ve kirli partiküller bir şekilde atmosferde su buharına karışıp bulut bünyesinde bulut taneciklerini (çekirdekle- katı cisimler) üretirler. Derken bulut damlaları içerisindeki zerreler önce donma çekirdeği (yoğunlaşma çekirdekleri) etrafında yoğunlaşmaya başlar, sonra bu yoğunlaşan damlacıklar (buz kristallerinin) kendi aralarında çarpışması sonucu gitgide büyüyen zerrelere dönüşüp rahmet kaynağı olurlar. Öyle ki rahmet yağmurları yeryüzüne yaklaştıkça havanın kaldırma kuvveti sayesinde denge kazanıp bir uçağın piste inişini andırır bir şekilde yumuşak iniş yaparlar. Malum yeryüzü sıcaklığı 0 veya 0 santigrat sıcaklığın altında ise kar tanecikleri şeklinde düşecektir. Keza havanın kaldırma kuvveti olmasa hızla yere düşen yağmur damlaları tüm bitkileri tırpanlayacaktı. Tabi bu arada hiç kuşkusuz bizim çatılarda, camlarda bundan payını alıp incinecektik. Yani demek oluyor ki yağmurun inişine ince bir ayar çekilip limit hızı denen terminal matematiksel hesap söz konusudur. Bu yüzden Fizikçiler tabiatta cereyan eden bu olayı denge hız formülü ile izah etmeye çalışıyorlar hep. Normalde tüm cisimler yer çekim kuvveti etkisiyle hız kazanıp düşerlerken su damlacıkların bu kuralı iptal edercesine sabit hızla iniş sergilemeleri akılları hayrette bırakıyor. Bu yüzden yukarıda da zikrettiğimiz gibi Rabbül Âlemin; “O gökten yağmuru bir ölçüye göre indirir” (Zuhruf, 11) diye beyan buyurmaktadır.
Velhasıl; yeryüzüne inen yağmur ölü bir belde bile olsa oraya hayat verebiliyor. Nasıl ki toprak yağmurla neşvünema buluyorsa Rabbül âleminde bize kıyametin ardından ‘Dirilin, kalkın’ emri ilahiyesiyle yeniden diriliş bulacağız. Yani kıyamet günü ‘Haydi olun (kün)’ emri ile tüm beşer saniye geçmeksizin bir su misali dirilecektir elbet. Çünkü su ve su zerreleri birer ab-ı hayattır.
Vesselam.


http://www.facebook.com/pages/Selim-...70156429678799

 

alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-14-2012, 17:32   #2
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Bizlerin acziyetiye asla var edemeyeceği dünyanı en büyük denge unsuru,mucizevi bir ihtiyacımız...buluttaki suyu yeryüzüne bizler için indiren Mevla'ya şükürler olsun

Paylaşım için teşekkürler güzel abim kalemin daim olsun inşallah





Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2012, 18:41   #3
Kullanıcı Adı
alperen
Standart
Bende teşekkür ederim, yüreğine sağlık.

http://www.facebook.com/pages/Alpere...41391522610124
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2012, 22:41   #4
Kullanıcı Adı
Fatih Hakan
Standart
Tabii ya su dan daha iyisi var mı Allah'ın yarattı doğal şey. İnsanımız bu kıymeti bilmiyor maalesef gidip sağlıksız şeyleri içiyor Kola Bira gibi
Fatih Hakan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-19-2012, 11:21   #5
Kullanıcı Adı
alperen
Standart
Evet haklısın. Bu arada tüm kardeşlerimin bayramı mübarek olsun.
http://www.facebook.com/pages/Alpere...41391522610124
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi