![]() |
#1 |
![]() Suçlu..! Ayağa Kalk
DR. HALUK NURBAKİ Evet.. Sen, Ateist bilim adamı. Allah'a inanmadan tıbba getirdiğin yanlış yorumlar yüzünden milyonlarca insanı sağlığından ettin. Büyük bir neşe ve ümitle yeryüzüne gelen yavrunun beslenmesine haince el atarak, onu ömür boyu sağlıksız kıldın. Evrimle meydana geldiğini sandığın o yavrunun en mükemmel besin kaynağı olan anne sütünü, "içinde demir eksik" damgasıyla lekeledin ve küçük yaştan itibaren ona demir vererek, bağırsaklarını ömür boyu sürecek rahatsızlıklara mahkûm ettin. Eğer Allah'a inansaydın, anne sütündeki demir eksikliğinin bir hikmeti olduğunu anlayıp onu araştıracak, bu sayede demirin bebek bağırsağına dokunduğunu anlayacak ve sonunda bebeklerin, karaciğerlerine iki yıllık demir depo edilerek dünyaya gönderildiğini farkederek bu harikâ tedbir karşısında secdeye kapanacaktın. Hıyanetin bununla da kalmadı. Mama fabrikalarını, ekonomik çıkarlarına âlet ettin ve mamaların, anne sütünden daha iyi olduğunu insanlara telkin ederek yine milyonlarca insanın anne sütünden bağışıklık maddesi alarak sağlıklı yaşamasına engel oldun. İnsan sağlığına verdiğin bu acımasız zarar otuz yıl devam etti. Anne sütünün terkibindeki akılamaz âhenk öğrenilip, Dünya Sağlık Teşkilâtının mama kutuları üzerine ve reklâmları yanına "Bebeğin en iyi beslenme yolu anne sütüdür" yazma mecburiyeti getirmesine kadar, yüz milyonlarca insanın sağlığıyla oynadın. Pişkin ve sırnaşık suratınla Allah'a inançsızlığı meziyet sayarak, onu insan özgürlüğünün bir parçası olarak reklâm ettin. Şimdi ayağa kalk ve milyonlarca insanın sağlığına verdiğin zararın hesabını ver. Sonra ilimden özür dile ve insanlığın huzurundan çekip git. Yine sen, çocukluk yaşında hasta olan bademcikle sağlıklı olanı hiç ayırt etmeden "faydasız" hükmünü vermekten kaçınmadın ve savunma sisteminin bu kilit noktasına acımasızca müdahale ettin. Bu ateist yorumunla en az otuz yıl sağlıksız (hatta ileride kansere kadar ulaşan) zararlar doğurdun. Fonksiyonunun tamamen yitirmiş bademciklerin dışında bu önemli yapıları mutlaka korunması gerektiği bilinene kadar nice sağlıklı insanları perişan ettin. Hatan bununla da bitmedi. Bağırsakları koruma görevini üstlendiği bu gün artık kesin olarak bilinen apandis bağırsağının varlığını kör ve cüce zihninle evrim bâkiyesi kabul edip, onun alınmasını bir meziyet saydın. İnsan sağlığına yaptığın müdahale, bununla sınırlı kalmadı. Beslenme ve yaşayış tarzımıza öyle uydurma telkinlerde bulundun ki, herkes seni ciddî ilim adamı sanarak yaşayış tarzını değiştirdi ve yine sağlığından oldu. Hakikî ilim adamlarının arada bir yaptığı ciddî ikazlara, senin yoğun propagandaların sebebiyle rağbet bile edilmedi. Üstelik sen, inançsızlığın yanlış yorum sınırlarında kalmayarak o yanlışları gıda sanayine bile bile getirdin ve maddi menfaat karşılığında hizmet de ettin. Alkolün zararını bildiğin halde buna karşı çıkamadın, aksine neredeyse savunmasını yaptın. İnsan sağlığının ve beslenmesinin kilit noktalarından biri olan yağ konusunda pek çok yanlış ve yalan yorum getirdin. Zeytinyağı gibi insan hayatının en ciddî bir ihtiyacını küçümseyerek onun yerine uydurma rekabetler koydun. Bu gün için gençlikten yaşlılığa kadar âdeta bir ilâç niteliği taşıyan zeytinyağının özelliklerin anlatmayı ateizme bir ihanet saydın. Hücre yapısında fevkalâde önemi olan yağın varlığını neredeyse inkâr edecektin. Onu, sırf kalori veren bir enerji vasıtası olarak tanıttın. Böylece insanlar, beslenmede en ucuz yağ hangisiyse onu almayı yeterli gördüler. Halbuki hücre yapısında fevkalâde önemi olan hücre zarının sağlığı için zeytinyağının ve sütteki tereyağının önemi hayatîdir. Bunun dışında bazı vitaminlerin hücreye intikali için de bu iki yağ vazgeçilmez kimyevi bir köprüdür. Yağ konusunda ateistin getirdiği yanlış yorumların ülkemiz açısından ayrı bir önemi vardır. Çünkü zeytinyağına karşı bu ilgisizlik, onun ekonomik değerini de düşürdüğü için, milyonlarca ağaç beton yığını yapılar yüzünden kesildi. Hatta bir çok zeytinlikler, sahibi tarafından bakımsızlığa terkedildi. Bu gün zeytinyağı, Amerika'da beslenmenin bir numaralı gündem maddesi haline gelmiş ve bu konuda tedbirler, peşpeşe alınmaya başlamıştır. Allah'ın tabiata verdiği akıl almaz kimyevi âhengin sırlarını keşfetmek yerine, onun tesadüfler ve evrim saçmalıklarıyla yaşadığına hükmeden ateist bilim adamları, elbette nasıl yaşayacaklarını bilemedikleri gibi nasıl besleneceklerinden de habersizdirler. İnsan bünyesinde ihtiyaç duyulan bütün kimyevî maddeler dünya tabiatına öylesine işlenmiştir ki, ister sağlıklı olunuz ister hasta, bu harika yapıya nazar ederseniz bütün problemleriniz çözüm bulabilir. Daha yakın yıllara kadar kalbe yalnız bir motor gözüyle bakan, bu yüzden de (hiç bir moral takviyeye ihtiyaç duymadan) kendini oto tamircisi zanneden ateist doktorlar, milyonlarca kalp hastasını çaresiz durumda bırakmıştır. Oysaki artık, kalp hastalarının tedavisi konusunda da moral tesirlerini çok önemli olduğu anlaşılmıştır. En az elli yıldır insan sağlığını hiçe sayan ateist görüşün temsilcileri, bu yüzden de hesap vermek zorundadır. Ateistin gerek insan sağlığına, gerekse yer yüzündeki hayata bakış tarzı öylesine vahim sonuçlara sebep olmaktadır ki, bunlar için kıyâmete kadar hesap verse bitiremez. En büyük suçu ise, insanlara inançsızlık yönünde çeşit çeşit yalan söyleyerek onları sahipsiz ve koruyucusuz gibi göstermesidir. Bugün gelişmiş kentlerin sokakları haşhaş tarlasına dönmüşse, toplum da sevgiyi kaybederek stresler içinde kıvranıyorsa, bunu baş sorumlusu Allah inancına karşı çıkarak insanları saptıran ateist bilim adamlarıdır. Yeryüzünü, ozonuna çiçeklerine, kelebeğine ve akılalmaz nimetlerine rağmen çekilmez hâle getirmek isteyen bu ateist aydınlar (!) karanlığın ta kendisidir. Ve güzellikleri görmezlikten gelen, yalnız çıkarlarını düşünen, hesap verme mesuliyetinden kaçmak isteyen herkes, ateistin bu suçuna iştirak ediyor demektir. Siz siz olun, Allah'a inanmayana inanmayın. Ne söylese yalandır. Kaynak :Haluk Nurbaki » Blog Archive » Suçlu..! Ayağa Kalk
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Ateistlerin hemen hepsi ateistliğiyle kal/amıyor, din ve dindar karşıtı oluyor.Tabiat boşluk kabul etmez.Onlar da bu boşluğu dine ve dindarlara her türlü kutsala küfrederek dolduruyor.Bakmayın dinsiziz dediklerine hepsi "din karşıtlığı" dininin ağzı ve ruhu bozuk biçareleri..
Anlayışlarına göre her türlü tabu yıkılmalı.Ama yazık ki öte dünya şöyle dursun bu dünyada da o tabular hep kafalarının üstüne yıkılıyor.Allah'ı kabul etmeyelim de alkolik, mutsuz, zavallı, esrarkeş, umutsuz, kafasız olmuşuz çok önemli değil sapıklığındalar, Ebu Cehil gururunda...Kork Allah'tan korkmayandan. Paylaşım sahibine teşekkürler +1 |
|
![]() |
![]() |
#3 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|