AK Gençliğin Buluşma Noktası
Belgelendirme AK Partimiz hakkındaki bütün yalan haber ve iftiraların aksini belgelendiriyoruz.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 08-18-2007, 20:02   #1
Kullanıcı Adı
loneliness
Standart SÜLEYMAN DEMİREL GERÇEKLERİ.... ÜNAL TANIK
Demirel, koalisyon ortağı İnönü’yü nasıl tehdit etmişti?

8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın, Türk cumhuriyetlerine yaptığı uzun gezinin ardından 1993’te vefatı, Türk siyaset tarihinde dengeleri kökünden sarstı.

1938’de Atatürk’ün ölümü, İsmet İnönü’nün önünü nasıl açmışsa, 17 Nisan 1993’te Özal’ın vefatı da Başbakanlık koltuğunda oturan Süleyman Demirel’in önünü açtı.

40 yıldan bu yana siyasetin içinde bulunan Demirel, Atatürk hariç bütün cumhurbaşkanları ile çalışmıştı. 1973’te cumhurbaşkanı olmayı gönlünden geçiren Demirel’e devletin zirvesine oturmak için kaçırılmaz bir fırsat doğmuştu.

ŞAPKASINI ALMADAN GİTTİĞİ DE OLDU

Demirel’in 1962 yılında Adalet Partisi’nin Genel İdare Kurulu’nda başlayan siyasi hayatı inişli çıkışlı yollardan geçti. Demirel, 12 Mart’tan itibaren “şapkasını alıp gittiği” iddialarına muhatap oldu. Oysa “şapkasını almadan gittiği” bir olay var ki kimse hatırlamaz.

1963’te, ihtilal sonrasında Kayseri cezaevinde hükümlü bulunan 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar tahliye edilip Ankara’ya geldiğinde büyük bir tezahüratla karşılandı. İki gün sonra 24 Mart’ta ise sol öğrenciler, karşı gösteriler yapmaya başladı. Kızılay’da başlayan gösteriler ertesi gün de devam etti.

Öğrenciler AP Genel Merkezi’ni taşlamaya başladılar. Genel Başkan Ragıp Gümüşpala ve parti yöneticileri, asker koruması altında gece geç vakit partiden tahliye edilebildi. Saldırıların başladığı saatlerde Demirel’in arka kapıdan kaçtığı ortaya çıktı. Meşhur fötr şapkası ise binada kalmıştı.

Dönemin polemikleriyle ünlü siyasetçisi olan Osman Bölükbaşı, bu olayı ileriki yıllarda Demirel’e karşı uzun süre kullanacaktı.

***

5 Haziran 1964’te. AP Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala’nın ani ölümü ile Demirel’e liderlik yolunu açtı. Genel başkanlık için adı geçen Sadettin Bilgiç ve öteki isimleri teker teker safdışı bıraktı. Dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in o sıralar tek amacı vardı. Demirel’i AP’nin başına geçirmek.

İHTİLAL MAĞDURU DA İHTİLALCİ DE DEMİREL İÇİN ÇALIŞTI



O sıralar her nedense, ihtilalci Cemal Gürsel de ihtilale muhatap olan Celal Bayar da Demirel’in genel başkan olmasını çok istiyordu. Cemal Gürsel, milletvekilliği de yapmış olan gazeteci Cihat Baban’a şunları söylüyordu:


Süleyman Demirel Cemal Gürsel

“Eğer Demirel AP’nin başına geçebilirse bütün dertleri hallederiz. O başkan olsun diye ben çok çalışıyorum. Bir muvaffak olursam rahat edeceğim. Aydın adam, yobazlığa yüz vermez. Benim gözüm de arkada kalmaz.” (Cihat Baban / Politika Galerisi Büstler ve Portreler)

Demirel, yeri geldiğinde “askerin kendisine karşı” olduğunu söyleyip demokrasi havarisi kesilse de askerlerden her dönemde himaye gördü. Bu korumaya karşı sanki bütün antidemokratik uygulamalara muhatap kalmış demokrasi mağduru gibi sunulmaya devam edildi.

ADAYLARINI HEP ASKERLERDEN SEÇTİ

Demirel de bu sevgisinin karşılığını her zaman askerlerden yana ortaya koyacaktı. Cemal Gürsel’in ölümünden sonra Meclis’te mutlak ekseriyeti varken Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay’ı seçtirdi. 1973’te Faruk Gürler’in karşısına eski kuvvet komutanlarından Tekin Arıburun’u çıkardı. Sonra emekli komutan Fahri Korutürk’ün seçilmesini sağladı. 1980’de Sadettin Bilgiç’in başta taktik amaçlı aday gösterilmesinden sonra AP’nin asıl adayı eski bir komutan olan Faik Türün olacaktı.


Süleyman Demirel-Cevdet Sunay

Ülke kilitlenme noktasına geldikten sonra 12 Eylül 1980’de yapılan darbenin ardından Demirel, kısa süreli Hamzakoy’da zorunlu iskana tabi tutuldu ve bir ay sonra serbest bırakıldı.

“Siyasi yasaklı” olmasına rağmen, eli hep siyasetin içinde oldu. 1983 seçimlerinde bile siyasete yön verdi. İhtilal döneminin Başbakanı Bülent Ulusu’nun parti kurmasının önünde engel oldu. Daha sonra 12 gün yaşayacak olan Büyük Türkiye Partisi’nin (BTP) kurulmasını organize etti. (Genel Başkan emekli asker Ali Fethi Esener idi.) Daha sonra Demirel’in Yeni Partisi olarak adlandırılan Doğru Yol Partisi’ni kurdurdu. Eylül 1987’deki yasakların kalkmasını sağlayan referanduma kadar perde arkasından siyasete yön vermeye çalıştı.

“ÇANKAYA YERİNE DAĞA ÇIKARIM” DEDİ, KOŞARAK EVREN’E GİTTİ


6 Eylül 1987’de siyasi yasaklar, yapılan referandum ile Türkiye genelinde 88 bin oy farkı ile kaldırıldı. Çevresi, Özal’a oyların yeniden sayılması için baskı yaptı. Başbakan Özal bu taleplerin hepsini geri çevirdi.

Demirel, yasakların çok az bir farkla kalkmasını değerlendirirken, “Kıl payı, mıl payı… Önemli olan depremden sağ çıkabilmek. Tutunacak bir dal bulduk” dedi. Emaneti, Hüsamettin Cindoruk’tan devraldı.

Evren’in bulunduğu Çankaya için, “Çankaya’ya çıkacağıma dağa çıkarım” diyen Demirel, 6 Ekim’de Köşk’e gitti ve bir saat süren bir görüşme yaptı.

“Dağa çıkma” sözleri hatırlatıldığında gazetecilere, “Ben Çankaya’ya Süleyman Demirel olarak çıkmadım. DYP Genel Başaknı olarak çıktım” diyebilecek kadar pişkinlik gösterecekti.

29 Kasım 1987’deki erken seçimler Demirel’in yüzünü güldürmez.

ANAP yüzde 36.3 ile 292
SHP yüzde 24.7 ile 99
DYP yüzde 19.1 ile 59 milletvekili çıkarır.

Özal’ın cumhurbaşkanı olacağına dair çıkan söylentiler Demirel’i rahatsız eder. Demirel, yerel seçimler yaklaşırken bir gün Güniz Sokak’ta, İcraatın İçinden programını birlikte izlediği mutemet gazetecisi Yavuz Donat’a şunları anlatır:

“Özal, yol yaptık, köprü yaptık, fabrika yaptık diye konuşuyor. Biz 1965’de yüzde 53 oy aldık. Oysa hiçbir icraatımız yoktu. 1973’te ise Boğaz Köprüsü’nün açılışı yapıldı. Biz seçimi kaybettik.Yani icraatla oy alamazsın. Turgut Bey bunu bilmiyor. Kaybedecek.”

Demirel aynı gazeteciye daha sonra, siyaseti tanımlarken, “Siyasetin yüzde sekseni görüntüdür. Yani imaj… Yani bu adam bu işi yapar havasının verilmesi. Siyasette tabii bilgi, eğitim, deneyim, liyakat çok önemli. Ama bunlar işin yüzde yirmisi” diyecekti. (Yavuz Donat / Cumhuriyet’İn Kara Kutusu Süleyman Demirel Anlatıyor)

Nisan 1989’da yapılan yerel seçimlerde ANAP ağır yenilgi aldı. Demirel, 1989’da Köşk’e çıkan Özal’a hakarete varan ağır eleştiriler yöneltmeye başladı.

Özal, muhalefetin boykotuna rağmen 31 Ekim 1989’da Köşk’e çıktı.

ÖNCE ÖZAL’I ONURSUZCA İNDİRECEĞİM DEDİ SONRA…

20 Ekim 1991 seçimlerinde, 500 günde bütün sorunları çözeceğini vaat eden Demirel, halktan “ödünç oy” ister ve DYP sandıktan birinci parti olarak çıkar.

DYP yüzde 27.03 ile 178
ANAP yüzde 24.01 ile 115
SHP (HEP ile birlikte) yüzde 20.75 oy ile 88,
RP, MÇP, IDP örtülü ittifakı yüzde 16.88 oy ile 62 milletvekili çıkarır.



Koalisyon görüşmeleri yapılır ve Demirel, DYP-SHP koalisyon hükümetini 20 Kasım 1991’de açıklar. Hükümet, Türkeş’in partisi

MHP’den de destek alır. SHP’den ayrılan HEP’liler de oy verir. 280 oyla güvenoyu alınca, “Özal’ı onursuzca indireceğim” sözü bulunan Demirel, “300’e 20 kaldı” diye açıklama yapar.

Aradan zaman geçer, Demirel “indirme” sözü hatırlatılınca bu kez, “Ben devletin tepesinde kavga yapmam” demeye başladı. Bu biraz da Özal indirildiğinde yerine kimin getirileceğinin belli olmamasından kaynaklanmaktadır.

Özal’ın 17 Nisan 1993’te ani vefatı üzerine siyasetin hesapları karıştı. Yerine kimin geçeceğine dair ortalıkta bir çok isim geçmeye başladı. Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, SHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü…

Demirel, aday olup olmayacağı yolundaki soruları ustaca geçiştiriyordu. Seçimlerde Meclis’e 4 parti girimiştir ama Parlamento aritmetiği artık çok farklı idi.

DYP…… 178
ANAP…. 115
SHP …… 54
RP …….. 40
CHP …… 21
HEP …… 16
MHP …... 13
BBP …… 7
DSP …… 3
MP ……. 2
Bağımsız 16

DEMİREL’İN UZLAŞMA ANLAYIŞI NASILDI?

Anayasa’ya göre üçüncu turda 226 oy almak seçilmek için yeterli olacaktı. Demirel’in has adamlarından İsmet Sezgin, SHP’nin mutlak desteğini sağlamak amacıyla gözdağı vermeye başlamıştı bile. “Eğer SHP uzlaşmazsa, yeni bir oluşumla hükümet kurulur” diye çıkış yaptı.

SHP ise Köşk’e kimin çıkacağından çok koalisyonun devam edip etmeyeceğinin hesaplarını yapıyordu. Hikmet Çetin, SHP’nin bu tutumunu, “Hükümette kalmak istiyorsak, (Demirel’in) dürüstçe yanında vaziyet almalıyız” ifadeleriyle dile getirdi.

Dördüncü oylamada cumhurbaşkanı seçilemezse erken seçime gidileceği Anayasa’da yazılı olduğu için, SHP tabanı yönetime “hükümeti bırakma” diye bastırıyordu. “Acaba, Demirel’in seçilmesinden sonra bizi bizim yerimize başka ortak ararlar mı?” yolunda parti içinden yükselen sesleri SHP yönetimi, “Demirel 40 yıllık siyasetçi, böyle bir çiğlik yapmaz” diye iknaya çalışıyordu.




Erdal İnönü, gazetecilerle sohbeti sırasında, “Koalisyonla doğmadık, koalisyonla da ölmeyeceğiz” diye bir ifade kullanınca Demirel küplere bindi. “Hem Çankaya’ya katkıda bulunmayacaksın, hem de hükümet olacaksın. Nasıl olacak bu!” diye çıkıştı. (Cüneyt Arcayürek / Beklenen Adamın Gerçekleşen Düşü)

Demirel, SHP kanadından yumuşama sinyalleri alınca, çıkışlarındaki sertliğin dozunu düşürdü. “Kardeşim, koalisyonu isteyebilirsin. Ama koalisyonu istemeye yüzün olmalı” demeye başladı.

PARTİ İÇİNDEN ADAYI “FİTNE” OLARAK NİTELEDİ


Bu sırada muhaletefetten gelen “Cindoruk aday olsun destek verelim” yolundaki önerisi Demirel’i çileden çıkardı. Muhalefetin girişimlerini “Fitne çıkarılmak isteniyor” diye niteledi.

Koalisyonun iki ortağı arasında aracılar görüşür ardından 28 Nisan’da Demirel ve İnönü biraraya geldi. Görüşmenin içeriği açıklanmaz. İnönü, 3 gün sonra SHP Grubu’nda aday olması halinde Demirel’e destekvereceklerini açıkladı. 6 Mayıs’ta adaylık süresi bitmektedir. Demirel, 4 Mayıs’ta DYP Grubu’nda adaylığını ilan etti.

Özal’ın seçiminde 292 milletvekilinin oyunu yeterli görmeyen, “Türkiye’nin cumhurbaşkanı üçte iki çoğunluk oyu ile seçilmeli” diyen Demirel, şimdi yalnızca 226’yı aramaktadır:

“Şartı ben koymuyorum ki, şartı Nayasa koymuş. 226’yı bulduğunuz yerde oluyor. 226’yı alırsanız 2. sınıf, 3. sınıf olursunuz demiyor. Yine cumhurbaşkanı olursunuz.” (Cüneyt Arcayürek / Beklenen Adamın Gerçekleşen Düşü)

SHP’li Aydın Güven Gürkan, parti gruplarının desteğini aramadığı için eleştiri yöneltince Demirel, “Siz beşinci şart mı getiriyorsunuz” diye susturdu.




Benzeri bir çıkış da Deniz Başkal’dan geldi. Demirel’in Baykal’ın ağzını tıkayacak sözleri de vardı:

“Şimdi çıkmış da geniş taban istiyor. Yahu Deniz Baykal, geniş tabanı Anayasa istemiyor. Dar taban-geniş taban diye bir kavram yok Anayasa’da. Anayasa diyor ki, ‘226’yı bulan bu hendeği aşar’ diyor. Tamam mı.”

Demirel’e göre, Anayasa’nın koyduğu şartın daha iyisini aramanın gereği yoktur.

Partilerin adayları artık bellidir. Demirel’in karşısında ANAP’tan Kamran İnan, RP’den Lütfi Doğan, CHP’den İsmail Cem aday olur. 8 Mayıs günü yapılan ilk oylamada Demirel 234, Kamran İnan 95, Lütfi Doğan 46, İsmail Cem de 25 oy alır.

Gazetelere göre, Demirel artık Köşk’ü garantiledi. Sonuçlara göre Demirel, 3. turda cumhurbaşkanı seçilecektir. Demirel, ilk oylamadan sonra gazetecilerden gelen sorular üzerine, bir tehdit de DYP Grubu’na yöneltir: “Burada kim teklerse anasından doğduğuna pişman olur, yanar. Nasıl biliyor musun? Çıra gibi yanar.”

Demirel, seçiminin 4. tura kalma ihtimalini soran gazetecilere, bunun kendisi için bir zaafiyet olmayacağını söyler:

“Oyu alanın ne kusuru olacak, verenin olur. 4. tura geleceksek, Meclis seçim kaçkını olur. O damganın altına girer.”

16 Mayıs’ta üçüncü tur yapılır. Demirel, 244 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. Cumhurbaşkanı olur.

Demirel, Cumhuriyet tarihinin en az oyu ile seçilen cumhurbaşkanı olur. Özal’ın seçiminde girdiği meşruiyet tartışmaları hatırlatıldığında karşılarına Atatürk’ü koyar:

“Nasıl girecekler meşruiyet tartışmasına? Atatürk’ün birinci defa cumhurbaşkanı seçilmesinde 258 tane üyenin 158’i katılmış oylamaya. İyi mi?... 158’i katılmış. Ama seçildi.”

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 08-18-2007, 20:05   #2
Kullanıcı Adı
EpiVaTeS
Standart DEMİREL İN
Siyasette istismarciligin simgesi bu adam degilmiydi
elinde KURAN , Göğsünde İMAN geliyor NUR lu süleyman dierek halkı kandıran sonrada Ayeti kerimeleri degistirmeye kalkan
İnönüden bir farkı yok gozumde (yani degeri yok)
EpiVaTeS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-19-2007, 01:04   #3
Kullanıcı Adı
baskan16
Standart SÜLEYMAN DEMİREL GERÇEKLERİ.... ÜNAL TANIK
bir gün gelir baykala belki oy veririrm ama demirel sen ve senin gibilerin serrinde ALLAHA SIĞINIRIM
baskan16 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-22-2007, 18:39   #4
Kullanıcı Adı
oguzdesouza
Standart SÜLEYMAN DEMİREL GERÇEKLERİ.... ÜNAL TANIK
Süleyman Demirel farkı ANAP varken gidiyor SHP ile koalisyon kuruyor.Sen sağcı mısın solcu musun
oguzdesouza isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-23-2007, 11:25   #5
Kullanıcı Adı
mülayim
Standart SÜLEYMAN DEMİREL GERÇEKLERİ.... ÜNAL TANIK
fatih altaylı sabah gazetesindeyken o zaman iran ile avrupa ülkeleri arasında krize yol açan bir film için yazdığı yorumunun sonunda: 'Filme göre üçyüz spartalı bir milyon kişilik pers ordusunu yeniyor:bu birşey mi:ben bir ıspartalı tanıyorum ki yetmiş milyonun annesini yıllarca tek başına ağlatmıştır' sözlerini eklemişti

evet bu millet demirelin ne mal olduğunu OTUZ YIL SONRA ANLADI:Allah bilir daha kimleri yıllar sonra iş işten geçmişken anlayacağız:
mülayim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-31-2007, 07:43   #6
Kullanıcı Adı
yalnız-kurt
Standart SÜLEYMAN DEMİREL GERÇEKLERİ.... ÜNAL TANIK
ben bu adama bir şey demiyorum üstat demiş bizim yerimize...

Süleymanname

Sen gül diyarının yapma gülüsün!
Aynı yapmacıkla Çoban Sülü’sün!
Yoktur izlediğin bir dava yolu;
Bir bu yan, bir şu yan, büküntülüsün!
Türk’e zıt sermaye merkezlerinden,
Bir zikzaklı yolda hep, güdülüsün!
Milli yekparelik gelmez işine;
Bu yüzden parçalı, bölüntülüsün 1
Ve devlete mason biraderlerin
Tam da maslahata denk ödülüsün!
Ne sır sendeki bedava oluş!
Problemler içinde en müşkülüsün!
Fikir dağlar boyu kocaman kitap;
Sen de o kocaman kitabın bir virgülüsün!
Böyleyken ustasın gözbağcılıkta;
Cüceler sirkinin baş Herkülüsün!
Gözyaşı ve çığlık vatanında sen,
Hüzün bahçesinin şen bülbülüsün!
Büzülmüş susarken mahzun hakikat,
Davuldan ziyade gümbürtülüsün!
Teokratik rejim olmaz deyip de,
Peşinden müslüman görüntülüsün!
Kolera, vergiler, zamlar, enflasyon;
Bir felaketsin ki, binbir türlüsün!
Gelirsiz giderli bütçelerinle,
Her yıl, milyar milyar köpürtülüsün!
Okka okka vicdan satıl alırsın;
Topuzu altından oy baskülüsün!
Bir gökdelen sanır seni gören göz;
Bilmez ki, temelden çöküntülüsün!
Büyük Kongre, dikiş tutturduğun yer;
Meclise gelince söküntülüsün!
Bağlısın hak bilmez yeminlilere;
Hakkı bilenlerden çözüntülüsün!
Üçbuçuk mebusa kaldı diye fark,
Kimbilir, ne kadar üzüntülüsün!
Millet gökten adam dilensin, dursun!
Ümit fakirinin keşkülüsün!
Kuzum, senin neren Anadolludur?
Türk’ e Amerikan püskürtülüsün!
Farkın şu ki, eski Başbakanlardan,
Sen o belaların son püskülüsün!
( 1971)
  Alıntı ile Cevapla
Alt 09-01-2007, 00:32   #7
Kullanıcı Adı
Yâren
Standart SÜLEYMAN DEMİREL GERÇEKLERİ.... ÜNAL TANIK
teşekkürler çok güzel bir yazı olmuş
Yâren isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi