Suriye çözüme gidiyor.

TÜRKİYE KONSEPT DEĞİŞTİRİYOR..

Her türlü yöntemle yıkılmaya çalışılan BAAS rejimi halkın desteğiyle uluslararası komployu boşa çıkartı.
...
ÖMER ÖDEMİŞ

Çatışmalar sınır bölgesine gelip dayandı. Türkiye sınırının üç bölgesinde, Cilvegözü, Suruç ve Yayladağı sınır boyuna sıkışan teröristler son direnme noktalarına gerilediler. Merkezi şehirlerde tamamen kontrolü sağlayan ordu güçleri, silahlı terör gruplarını üç bölgeye toplayarak abluka altına aldı.

Şam kırsalına denk düşen Lübnan sınır bölgesi ile, Halep-İdlip kırsalına düşen Bab al Hawa bölgesi arasına sıkıştırılan radikal İslamcı güçleri, Türkiye’nin de sınırlarını denetlemesiyle tamamen sıkıştılar. Her yaklaşık 500-600 kişi kayıp veren radikal İslamcı örgütler ellerinde ki mevzileri koruyamaz durma geldiler.

TÜRKİYE’DEN TAVIR DEĞİŞİKLİĞİ
Bu süreçte öne çıkan Türkiye’nin tavır değişikliğidir. Türkiye son günlerde, daha önceki sürecin aksine sınırları denetlemeye ve geçişleri kontrol etmeye başladı. Daha önce tek bir askerin bile rastlanmadığı Reyhanlı ve Yayladağı sınır bölgesinde şimdi tamamen askerler kontrolü sağlamış görünüyor. Geçişlere izin verilmiyor. Bölgeden gelen bilgiler, geceleri kimi zaman yine geçişler olduğu ama eski göre çok daha azaldığını gösteriyor.

Türkiye de yükselen muhalefetin de dayatmasıyla, kamplar artık askeri amaçla rahatlıkla kullanılamıyor. Silahlı dolaşmalara, askeri kıyafetlerle halkın arasına çıkışlara izin verilmiyor. Apaydın kampından bile dışarı çıkışlar bile izne tabi kılınmış durumda. Kent ve ilçe merkezlerinde ki evlere yerleşen Suriyelilere, 10 gün için de evleri boşaltmaları, kamplara yada kuzey illerine gitmeleri yönünde kararlar iletildiği belirtiliyor. Suriyeli yerleşimcileri evlerinden çıkartmayan ev sahiplerine ise 5 bin lira ceza verileceği duyurularak, kısa sürece sonuca gitmeye çalışılıyor.

TÜRKİYE’NİN GEREKÇESİ NE?
Türkiye’nin bu tavır değişikliği önemli gerekçelere dayandırılıyor. Türkiye iç muhalefetin kamplar konusunda ki tepkileri, kamplarda askeri eylem hazırlıkları yapılması ve silahlı güçlerin bulunması basın kanalıyla teşhir edilince, hukuksuz olan bu duruma son verme girişimlerinde bulunulduğu iddialar arasında yer alıyor. Diğer bir gerekçe ise, Türkiye’nin genel politikasın değişimin olmasına bağlanıyor. Yaklaşık iki yıldır, her türlü yöntem denenerek Esad iktidarı devrilmeye çalışılmış ancak bu güne kadar gözle görülür bir başarı sağlanamamıştır. Bu durum Türkiye’yi ve yandaşı ülkeleri zorunlu olarak tavır değişikliğine yöneltmiştir.

MUHALEFETİN YENİ STRATEJİSİ
Zaman dönük olarak planlanan yeni tavırda, Esad rejiminin yasal ve meşru muhalefet tarafından zayıflatılarak, iktidardan uzaklaştırılması olarak özetleniyor. Bu nedenle Özgür Suriye Ordusu denilen devşirme yapının adının Suriye Ulusal Konseyi olarak değiştirilmesi, bu yeni yapının, meşru muhalefet gücü olarak Suriye hükümeti tarafından tanınmasının sağlanması hedefleniyor. Uluslararası gözetmenlerin denetiminde yapılacak erken seçimlerde, bu yapının belli bir oy oranıyla mecliste yer alacak muhalefet biçimine dönüştürülmesinin amaçlandığı gözleniyor.

Bu konuda Beşar Esad’ın “Suriye halkı istemez ise ancak giderim” açıklamasına Rusya’nın “Esad’ın gitme koşulu bellidir. Halkın istememesi” açıklamasıyla destek vermesi, İran’ın da bu yönde benzer açıklamalar yapması, sürecin siyasal çözüm haritasının ipuçları olarak değerlendirilmelidir.

Mısır da yapılan ve Türkiye, İran Ve Mısır Dışişleri Bakanlarının katıldığı toplantıdan da benzer kararların çıktığı dikkate alındığında, Suriye de siyasal çözümün hemen herkes tarafından kabul gördüğü izlenimi ağırlıklı olarak öne çıkıyor.

Özgür Suriye Ordusu denilen devşirme yapı korunurken, değişik radikal İslamcı gruplar ise, bu süreçte Suriye ordusu tarafından temizlenmesi, cinayetlerin ve katliamların sorumlusu olarak lanse edilmesinin planlandığı da bu gelişmeler ekseninde düşülmelidir. El Kaide, Faruk taburu yada tevhit taburu gibi, Libya’da, Irak’ta ve Afganistan’da kullanılan paralı askerlerin artık bölgedeki güçlerin başına dert olduğu, denetlenmesi zor olan bu güçlerden kurtulmanın zamanının geldiği düşünülerek, Bu güçler Suriye ordusunun önüne bırakılıyor. Türkiye’ye girişleri de engellenerek, sonuna kadar savaşmaları isteniyor.

Suriye ordusu üç bölgede sıkıştırdığı bu güçlerin hemen her gün 400-500 tanesini imha ediyor. Sayıların 20-25 bin kadar olduğu tahmin edilen bu paralı askerlerin bir yâda iki ay içerisinde tamamen imha edileceğini Suriye yetkili kaynakları açıklıyor. Bu anlamıyla zaman Beşar Esad’ın lehine gelişiyor.

AKP etik olmayan tüm yöntemleri kullanarak devirmeye çalıştığı Esad iktidarı karşısında durumu kurtarmanın yollarını arıyor. Esad rejiminin direnmesi ve kitle desteğini arttırması karşısında siyaseten yenilen ve yalnız kalan AKP iktidarı, siyasal çözüm arayışlarına yönelmiş görünüyor. Son gelişmeler bu yönde politika değişikliğinin açık göstergeleri olarak algılanmalıdır. Artık ABD emperyalizmine ve bölge gericiliğine karşı direnen ve kazan başka bir orta doğu vardır. Yıkılmış, parçalamış ve savrulmuş yeni Osmanlı hayallerinin enkazı üzerinde direnen ve kazanan bir halk vardır.