06-25-2012, 11:44 | #1 |
Suriye'nin Yalanı Ortaya Çıktı
Suriye telsizinde 'vurduk' anonsu
SERVET YANATMA - 25.06.2012 Suriyelilerin telsiz konuşmaları, Türk uçağını bilerek düşürdüklerini ortaya çıkardı. Alınan bilgilere göre uçak, savunma sisteminden otomatik fırlatmayla değil füze ile vuruldu. Daha sonra Suriye'deki üst makamlara, telsizden 'vurduk, vurduk' anonsu geçildi. Radar kayıtlarında ise uçağın uluslararası sularda düşürüldüğü net biçimde görülüyor. Türk uçağı füze isabet ettikten sonra 8 km boyunca kontrol dışı yalpalayarak denize düşüyor. Zaman'ın edindiği bilgiye göre öncelikle uçak, savunma sisteminden otomatik fırlatmayla değil füze ile vuruldu. Radar kayıtlarında Suriyelilerin füzeyi Türk uçağını hedef almak için aktif ettiği görülüyor. Suriye tarafı radarda görülen uçağın dost-düşman olduğunu IFF denen sistem vasıtasıyla rahatlıkla tespit edebiliyor. Bu sistemde uçağın kimliği, özellikleri ve silahlı olup olmadığı görülebiliyor. Bu yüzden Şam'dan gelen "Türk uçağı olduğunu bilmiyorduk." açıklamalarına Ankara pek itibar etmiyor. Radar kayıtlarını incelediğinde Türk uçağı Suriye hava sahasına girdiğinde Türk radarları tarafından uyarılıyor. Uçak da hemen Suriye hava sahasını terk ediyor. Ancak bu olaydan yaklaşık 15 dakika sonra Suriye füzeleri Türk uçağına kilitleniyor. Füzelerin uçağı vurmak için serbest bırakıldığı kayıtlarında net şekilde görülüyor. Uçak vurulduktan sonra 8 km boyunca pilotun kontrolü dışında uçuyor. zaman
Konu Yıldırım tarafından (06-25-2012 Saat 11:57 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
06-25-2012, 11:56 | #2 |
Suriye'nin "Kazaydı, biz Türk uçağı olduğunu sonradan öğrendik" ifadelerinin tamamen yalan olduğu ortaya çıktı. Türk istihbarat birimleri devlete, “Suriye, uçağın Türkiye’ye ait olduğunu çok net biliyordu. Olayın öncesinde füze ve radarda görevliler uçağımızdan bahsederken Türkçe ‘Komşu’ diyorlar. Bunu saptadık” bilgisi verdi.
Hürriyet’ten Metehan Demir’in haberine göre; Başkent'te devletin zirvesinin katıldığı brifingde diğer bilgilendirmelerin sonrasında bir istihbarat yetkilisi sunumda devletin zirvesine hitaben şunları söyledi: “Efendim, Suriye’nin ‘Sonradan Türk uçağı olduğunu anladık’ açıklaması kesinlikle doğru değildir. Çünkü elimizde olayın hemen öncesi ve sonrasına dair Suriyelilere ait dinleme kayıtlarımız var. O bölgede füze ve radar sistemlerindeki Suriyeli görevliler olayın hemen öncesinde telsizde bu konuyu konuşmuşlar. Bunu saptadık. Kendi aralarındaki diyaloglarda uçağımızdan bahsederken ‘komşu’ ifadesini kullanılıyorlar.” Bunun üzerine toplantıda bulunanlardan biri, “Peki, Suriyeliler kendi aralarında Arapça konuşuyor. ‘Komşu’ ifadesini kullanırken Arapça mı söylüyorlar yoksa Türkçe mi” diye sorunca, brifing veren yetkilinin yanıtı şu oldu: “Hayır efendim. ‘Komşu’yu Türkçe ifade ediyorlar ve bizzat ‘komşu’yu Türkçe söylerken uçak kelimesini ise Arapça söylüyorlar.” KİMLİK SİSTEMİ AÇIKTI Ardından bir başka yetkili söze giriyor: “Zaten füze ateşlendiğinde de uçağımızın dost ve düşman tanıma sistemi olan ve çevre radarlarına kimliğini deklare ettiği ‘Dost düşman tanıma’ (IFF) sistemi de açıktı. Bunu da Suriyelilerin, radarlarına bakarak otomatik olarak anlamaları gerekirdi. Bu komşu ifadesi ile de bu uçağın Türk uçağı olduğunun Suriyelilerce bilindiği bir kez daha teyit ediliyor. Olayla kasıt çok açık hale gelmiştir.” Star |
|
06-27-2012, 00:09 | #3 |
BİRLEŞİK BASIN; SURİYE İSTİHBARATINA YAKIN KAYNAĞA DAYANDIRDIĞI , DÜŞÜRÜLEN ASKERİ UÇAKLA İLGİLİ ÖZEL HABERİNDE SON DERECE İLGİNÇ BİR CASUSLUK ÖYKÜSÜNE IŞIK TUTUYOR.... Suriye muhaberatı iki hafta önce Ürdün’e kaçma planları yapan Suriyeli pilotun telefon dinlemesine takılan konuşmalarını tespit eder. Konuşma Türk ve Suriyeli ajanlarla yapılmıştır ve istihbarat elemanları Suriyeli pilottan bir eğitim uçuşu sırasında uçağıyla birlikte Ürdün’e kaçmasını örgütlemeye çalışmaktadır. Suriyeli pilotu ikna etmek ve onun bu zor görevi gönüllü bir şekilde yerine getirmesini sağlamak için Türk ve Ürdünlü ajanlar Şam’da ona alem düzenlerle, otelde bir gün boyunca kendisine ikram edilen kadınlarla günü gün eder. Pilot ikna olmuş ve her iki ülkenin istihbarat birimlerinin tekliflerini kabul edecek kıvama gelmiştir. Kendisinden istenen sadece uçağı Ürdün’ün başkenti Amman’daki bir askeri üsse uçağı indirmek ve uçağın fotoğraflarını çekmektir. Ancak öte yandan gelişen bütün süreci takip eden Suriye muhaberatının iki alternatifi vardır ya sonuna kadar oyunun gelişmesini bekleyerek en son anda planı çökertmek ve bütün casusları ele geçirmek ya da pilotu yakalayarak oyunun sahneye konmasını en baştan engellemek ama diğer casusları elden kaçırmayı göze almak. " Kaçış tarihini deşifre eden otel rezervasyonu " Suriye muhaberatı ikinci seçeneği tercih eder ve sonuna kadar oyunu takip etmeye ve oyunu bütün boyutlarıyla ortaya çıkarmaya karar verir. Sıfır anı gelmiştir ve planlandığı gibi pilotun Ürdün’e kaçma anı gelmiştir. Ürdünlü pilot eğitim uçuşu adı altında yapılacak uçuş sırasında uçağı üzerindeki silahlarla birlikte Ürdün’e kaçıracaktır. Bunu Suriye muhaberatı pilotun ailesinin 21 Haziran’daki kaçıştan iki gün önce 19 Haziran’da Amman’daki lüks otellerden birinde yaptırdığı rezervasyon sayesinde öğrenir. Türk ve Ürdün istihbarat birimleri planlarını aşama aşama devreye sokarken suriye muhaberatı da boş durmamakta ve planı adım adım takip etmektedir. Aynen planlandığı gibi 21 Haziran geldiğinde Suriyeli pilot uçağı Ürdün’e kaçırır. Uçağın fotoğraflarını çekerek Arap dünyasının önde gelen kanallarına gönderir. Haber bomba etkisi yapmış ve planın ilk aşaması başarıyla sonuçlanmıştır. " Planın ikinci aşamasına geçiliyor " Planın ikinci aşamasında uçak Amman’a gelen bir grup İsrailli teknisyen tarafından İsrail’in başkenti Telaviv’e götürülür. Orada Uçağa yüklü bulunan şifre sistemi İncirliğe iniş yapan İsrail savaş uçağı tarafından Türkiye’ye verilir. Türkiye Mig 21 uçağının bütün şifreleme sistemlerini kendisine ait iki uçağa yükler ve bunları Suriye’deki birtakım stratejik mevzileri bombalamak için silahlarıyla birlikte gönderir. Türk uçakları Lazkiye yakınlarındaki Banduras mevkine geldiğinde Türk pilotları Suriye radarlarının kendisini Suriye uçağı olarak algılayacağından ve dolayısıyla kendilerine ateş açılmayacağından emindir. Ancak pilotlar Suriye hava savunma sistemlerinin ve uçaksavarların kendilerine açtığı ateşle birdenbire şok olurlar. Uçaklardan biri düşer ve diğeri kaçmayı başarır. " Suriye savunma bakanlığının genelgesi " Peki bunun arkasında yatan gerçek nedir? Suriyeli pilotun Ürdün’e kaçmasıyla birlikte Suriye Savunma Bakanlığından bir genelge yayınlanır. Buna göre ikinci bir emre kadar askeri uçakların Suriye hava alanlarına iniş ve kalkış yapması yasaklanmış ve havada görülen herhangi bir gök cismi Suriye uçağı olsa bile vurulması emri verilmiştir. Bir diğer önemli nokta ise Suriyelilerin aslında saldırıyı İsrail’den beklemeleri. Zira Suriyeli yetkililer Suriye uçağın şifrelerinin Telaviv’e götürüldüğünü biliyor. İşte tüm bunlar, neden Suriye yetkililerin uçağı vurduktan sonra kimliğini tespit ettiğini de gösteriyor, puzzle’ın parçalarını yerli yerine oturtuyor. İşte Türk uçağının düşürülme hikâyesinin Suriye kaynaklarının anlattığı şekliyle ayrıntıları... Konu Ebul Esved tarafından (06-27-2012 Saat 00:17 ) değiştirilmiştir.. |
|
06-27-2012, 23:41 | #4 |
HASSAS BÖLGE Uçağın bulunduğu bölgenin İsrail uçaklarının daha önce Suriye’ye sızdığı bölge olduğunu kaydeden Suriyeli askeri yetkililer, bu nedenle bölgedeki askerlerin çok hassas olduğunu, ani gelişen olay karşısında hemen harekete geçmek durumunda kaldıklarını bildirdiler. Suriyeli yetkililer üzüntülerini bildirdiler. Bu gelişmelere olayın duyulmasından hemen sonra gündeme gelmişti. İki ülke askeri yetkilileri temasa geçti. |
|
07-01-2012, 21:33 | #5 |
ABD: Türk Savaş Uçağı Suriye Hava Sahasında Düşürüldü 01 Temmuz 2012 WASHİNGTON – Amerikalı askeri ve istihbarat yetkilileri; Türk yetkililerin iddialarını çürüterek Türk savaş uçağının uçaksavar topları ile Suriye hava sahasında uçtuğu sırada düşürüldüğünü vurguladılar. Amerikalı askeri ve istihbarat yetkilileri Wall Street Journal Gazetesinin web sitesinde yayımlanan açıklamalarında; 22 Haziran tarihinde düşürülen Türk savaş uçağının Suriye hava sahasında uçtuğu sırada Suriye sahilinde yerleştirilen uçaksavarlar tarafından indirildiğini belirttiler. Amerikalı yetkililer böylece Türk yetkililerin olaya ilişkin asılsız iddialarını çökerterek, Suriye'nin konuya ilişkin açıklamalarına vurgu yapmış oldular. Türk savaş uçağının alçak düzeyde ve yüksek hız olmadan uçuş yaptığını ifade eden Amerikalı yetkililer; uçağın Suriye savunma sistemlerini sınamak istediğine yüksek ihtimal verdiler. Amerikalı üst düzeyli bir yetkili; Ankara’nın ilan ettiği gibi Türk savaş uçağının Suriye tarafından kara hava füzesiyle düşürüldüğüne ilişkin ellerinde hiç bir verinin bulunmadığını belirtirken olaya ilişkin çok sayıda bilginin henüz çözülmediğine işaret etti. Daha önce Türk ordusuyla çalışan Amerikalı askeri bir yetkili ise; Türk savaş uçağının meydan okumaya karşı Suriye'nin tepkisini sınamak istediğine işaret etti. SANA |
|
07-02-2012, 01:01 | #6 |
Rus füzesiyle vuruldu
SA-6, Rusların geliştirdiği en başarılı uçak savarlardan biri olarak kabul ediliyor. reklam Suriye'nin Türk RF-4 savaş uçağını düşürdüğü iddia edilen SA-6 füzesi, Rusların geliştirdiği en başarılı uçak savar silahlarından biri olarak kabul ediliyor. Suriye’nin Türk savaş uçağını vurduğu füze olarak belirtilen SAM (Surface to Air Missile), Karadan Havaya Atılan Füze anlamına geliyor. Uçak savar sistemlerinin bir parçası olan SAM füzeleri, uçakları ve diğer füzeleri yok etme amaçlı kullanılıyor. GlobalSecurity.org sitesinin verdiği bilgiye göre, Suriye’ye SAM füzelerini temin ettiği düşünülen Rusya’nın kara üniteleri ve savaş gemilerinden ateşlenen toplamda 37 çeşit SAM füzesi bulunuyor. Türk uçağını vurduğu iddia edilen SA-6 (Gainful) füzesi, düşük irtifadaki hedefleri vuran bir silah olarak biliniyor. İki aşamalı, katı yakıt kullanan SA-6, düşük irtifadaki hava araçları, füzeler, kruvazör füzeleri ve taarruz helikopterlerini yok etmek için tasarlandı. Rusya’nın TOROPOV OKB-134 şirketi tarafından geliştirilen füze, ilk olarak 1970’lerde kullanılmaya başlandı. Rusya’nın en başarılı uçak savar füzelerinden biri olarak kabul edilen SA-6, 5.7 metre uzunluğunda, 599 kg ağırlığında. Roketin savaş başlığı 56 kg. Silahın etkili olduğu menzil 3-24 bin metre. Sırplar, 1999 yılında ABD’ye ait F-117 hayalet uçağını da bir SAM füzesiyle düşürmüştü. Vurulamaz olarak kabul edilen F-117’nin düşürülmesi üzerine Ruslar SAM füzelerinin geliştirilmesine devam etti. gerçek gündem |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|