11-25-2008, 02:05 | #1 |
Sus(u)lan! Gerçekler ....
zaman kanamalı bir yara kabuğuydum sızladım durdum sızarak sızıntına ağlattığın 'beni anla'ların sızım olmadı mı sandın yorgun harfler yolculanırken söylenir beni senden başka herkesin kahramanı mı sandın ismine tezat mahlasların güvensizlik kapılarında mı aradın güveni yoksa ismin hep güveninde miydi kırdığın kapılarımın yitikliğinin sebebiyken sonucu olmak da varmış bak şimdi benim yitirdiklerimi kim geri getirecek varlığının içindeki sarsılmayan güvensizliğimden zaman bir yaranın kanayan kabuğu adına susmam bilesin öyle yağma yok parmak izlerimi saçlarından alırım mı sandın gidenler kalanların eseridir gittiğimde saçlarının rüzgarında kalırım sandın içimdeki şarkıların ipotek mırıltılarında sağırlaşan sen bilmezden gelmelerime çitlerinden çivili merhemlerle gelirsin uzun bakışmalı monologlarda göz kuyularına düşer diz(e)lerim kabuk (b)ağlar kan sızar yara kılığına girmiş zaman söylencesi dil kölesi susuşlarımdan bir bir susuş beğen bu arsız sessizliğe rast gele sevimiş değildin ki rest çekilip gidilesin biraz güven oyunsuzluğu oynadık hepsi bu kurumuşluğumun doğurganlığı gözlerini ısıttıysa benim yerime de iç diyedir haliç'i gözlerimden yoksa kim kanar doya doya bu iğreti susuzluğa o meydan ki biraz haliç uğultusu barındırır sağırlığımıza yağmurlu duraklara giden ıslak yollar sesiz yürünür bazen ve iki sevgili eli tutuşmaz geceyi aydınlatmak adına unutulur el de sallanmaz köprü üstünü yar diye geçenlere bilinen ama sus(u)lan gerçekler kalır sadece geriye KAHRAMAN TAZEOĞLU
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
11-25-2008, 12:05 | #2 |
ve iki sevgili eli tutuşmaz geceyi aydınlatmak adına
unutulur el de sallanmaz köprü üstünü yar diye geçenlere bilinen ama sus(u)lan gerçekler kalır sadece geriye çok güzeldi gölge emeğine sağlık |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|