AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dış Gündem Dış Gündem ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-27-2010, 18:49   #1
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart Suud Kralı, Suriye ve Lübnan turuna çıkıyor!(Savaş Turu)
Suud Kralı, Suriye ve Lübnan turuna çıkıyor
MOSSAD başkanının gizli ziyareti ile gündeme gelen Suudi Arabistan'ın kralı Ortadoğu'da kritik görüşmeler yapacak
Salı, 27 Temmuz 2010 16:15


Dünya Bülteni/Haber Merkezi

Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın, bölgesel konular ve özellikle Lübnan'daki son durumu görüşmek üzere Şam ve Beyrut'u ziyaret edeceği bildirildi. Perşembe günü Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşecek olan Kral Abdullah, Lübnan'da ise Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman ile görüşecek.
Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdulaziz El Suud , Perşembe günü başlayacağı iki günlük Şam ziyaretinde Devlet Başkanı Beşşar Esad ile bir araya gelecek. Yapılacak ikili görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konular ve özellikle Lübnan'daki son gelişmeler ele alınacak. Esad ile Kral Abdullah görüşmesinde en önemli gündem maddelerinden birini ise Lübnan'daki siyasi durum oluşturacak.
Kral Abdullah Suriye ziyaretinin ardından ayağının tozu ile Lübnan'a geçecek. Kral Abdullah Lübnan'da Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman ile bir araya gelecek. Görüşmede ikili ilişkiler ve Lübnan'daki son gelişmeler elle alınacak.
ZİRVE HAZIRLIĞI
Yapılacak ziyaretlerin ardından Suriye ve Suudi Arabistan liderlerinin Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'le üçlü bir zirve gerçekleştirmesi bekleniyor. Suriye, Lübnan ve Suudi Arabistan zirvesi de gündemde.
Lübnan Başbakanı Saad Hariri geçen hafta Suriye'ye gerçekleştirdiği ziyaretinde iki ülke arasında toplam 18 anlaşmaya imza atılmıştı. Hariri iki günlük Şam ziyaretinde Suriye lideri Esad ile 3 defa bir araya gelmiş ikili ilişkileri değerlendirmişti. Aynı gün Şam'da bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Esad ve Hariri ile yemekte buluşmuştu.
Bu arada Lübnan'da yayın yapan El Menar kanalı da Suriye lideri Esad'ın 3 Ağustos tarihinde Beyrut'u ziyaret edeceğini duyurdu. Esad'ın Beyrut ziyareti ilişkilerin yeni bir boyut kazanması bakımından önem taşıyor.
MOSSAD ZİYARETİ
Suudi Arabistan bir süre önce de MOSSAD başkanının gizli ziyareti ile gündeme gelmişti. İsrail savaş uçaklarının İran'a olası bir saldırı için Suudi havalimanını kullanacağı iddialarının ardından, İsrail istihbaratı Mossad'ın Başkanı Meir Dagan'ın, geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan'ı gizlice ziyaret ettiği ileri sürüldü. Farklı kaynaklar ziyaretin "İran tehdidiyle ilgili" olduğunu öne sürdü, bir İsrail askeri uçağının S. Arabistan'a malzeme indirdiği iddia edildi.
İran'a yönelik saldırı haberleri aralarında CIA eski başkanının da olduğu bir çok kişi tarafından gündeme getirilirken, İran lideri de "üç ay içinde saldırı beklediklerini" söyledi.


http://dunyabulteni.net/news_detail.php?id=122997

 

HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-27-2010, 18:55   #2
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Cumhuriyetçi komplosu
ABD'li Cumhuriyetçiler İsrail'in İran'a saldırmasının muhtemel sonuçları üzerinde duruyor.
Pazartesi, 26 Temmuz 2010 11:17

Juan Cole

Cemal Abdi, Huffington Post’taki yazısında Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçilerin yaklaşık üçte birinin İsrail’i İran’a saldırmaya zorlayan karara imza atmalarını konu edindi. National İranian American Council, azınlık lideri John Boehner’in bu tedbiri geri çevirmesi için dilekçe topluyor.
Bu hamle, Irak savaşını başlatması için Project for a New American Century’nin Başkan Clinton gönderip onun üzerinde baskı kurduğu 1998’deki mektubu anımsatıyor. BM silah denetçilerini çekip Irak’ı bombalaması için manevra yapmışlardı. Amerika’nın denetçileri geri çekmesi, Irak silah programının yokluğuna karşı Batıyı körleştirdi zira bu silahların yokluğu artık teyid edilemezdi. Clinton’ın eylemlerinin sonucunda Irak’ın ışık geçirmez oluşu, Bill Kristol’ün arkasındaki güruhun, İsrail’in geri kalanının, savaş sanayisinin ve petrol lobilerinin Amerika’yı faydasız ve yıkıcı Irak Savaşı’na sokmak için propaganda yapmalarına imkan tanıdı. İşte bu modeli şimdi de İran için kullanıyorlar.
Ne de esrarengiz olduğunu bir bakın. Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçilerin neredeyse yarısı Güneyli yani nispeten pek azı Amerikan Yahudisi. Dolayısıyla bu kararın John Hagee gibi Hıristiyan Siyonistler’den gelmiş olması muhtemeldir (John Hagee, Yahudiler İsrail dışında yaşadıkları için Tanrı’nın onları cezalandırmak üzere Hitler’i gönderdiğini söylemişti).
Bu kararın ardındaki kişilerin Kıyamet Günü’nün çabucak gelmesini ümit etmeleri, Mesih’in dönüşü ve sinir bozucu ama geçici bir süre gerekli olan Yahudiliğin sonuna doğru atılmış bir adım olarak Ortadoğu kıyametini gözlemeleri imkansız değil. Başka bir ifadeyle, bu sağcı Amerikalıların İsrail’i Amerika adına savaşa çıkmaya teşvik etmeleri, Beyaz Hıristiyanların kendi çıkarları adına Yahudileri kurban ettiği – ki bir Anti-semitizm şeklidir - bir başka vakadır. İsrail’in İran’a askeri saldırısının muhtemel sonuçları şunlar olabilir:
İran, Irak’ta gitgide savunmasız hale düşecek Amerikan askerlerini öldürmek için Şii operatörleri ve milisleri kullanacak (Irak’ta 50.000’den daha az sayıda gayri muharip asker kaldığında, asker değil rehin hükmünde olacaklardır).
İran, ABD’yi vurmak, köktenci Tacik ve Hazaralar dâhil başta Peştun Taliban’ının isyanını genişletmek için Afganistan’da kaydadeğer sayıdaki adamını harekete geçirecektir. Amerika sonuç itibariyle bu savaşta beklide onlarca yıl batağa saplanacaktır.
İran muhtemelen zamanı kollayacak, bölgedeki Amerikan çıkarlarına karşı örtülü ve izini takip etmesi güç şekilde hareket edecektir. S. Arabistan’da Hobar Kulelerinde Amerikan kuvvetlerine yapılan bombalı saldırıya yahut 1983 yılında Beyrut’ta donanma kışlasına yapılan saldırıya benzer daha fazla sayıda operasyon olabilir. Bölgedeki tüm Amerikan ticari ve idâri kurumları hedef haline gelecektir.
Hizbullah’ın intikam kastıyla İsrail’e bir şeyler yapması ihtimali de var; böylelikle bir diğer İsrail-Lübnan savaşı kışkırtılmış olacak.

Son savaş, devasa askeri üstünlüğüne rağmen İsrail adına iyi gitmedi. İsraillilerin dörtte biri evlerinden taşınmak zorunda kaldılar; Hayfa’daki kimyasal gaz tesisleri (ve tüm İsrail nükleer silahlarının üretilmesini sağlayan Dimona Nükleer santrali) tehdit altına girdi; Hizbullah, İsrail’in radyo kriptolarını çözmüştü ve İsrail ordusunun tüm planlarını biliyordu.
İran’da demokratik yönelimli muhalefet hareketi buhar olmakla kalmayıp Mısır, Ürdün ve diğer ABD müttefiklerindeki Müslüman köktenciler seferber olacak ve belki de emperyalist karşıtı dayanışmadan kalkışla revaçta olacaklardır (Sıradan Arapların sadece yüzde 6’sı İran nükleer bombası hakkında kaygı beslerken neredeyse hepsi de İsrail’in Filistinlilere muamelesinden rahatsızlık duyuyor).
Petrolün varil fiyatının 2008 yılındaki 140 dolar civarını bulması ve dünyayı buhrana sürüklemesi muhtemeldir.
Hûsumet bir kez başladığında, bu muhtemel tepkiler ışığında, ABD coğrafi bakımdan Irak veya Afganistan’dan çok daha büyük, ve nüfusu onlardan iki kat daha fazla olan bir ülkeye karşı Ortadoğu’da üçüncü bir savaşa sürüklenebilir. Amerika’nın borcu, 1 trilyon ilaveyle 14 trilyon dolara yükselecek ve bu sayı, ABD GSYH’na eş olduğundan dolayı Amerikan kredisinin düşüşe geçmesine, bugün ve gelecekteki kredilerin faiz oranlarının yükselişine - felç edici yüksek petrol fiyatlarıyla birlikte - Amerika’yı yoksulluk ve zayıflığın nihâi sarmalına düşmesine yol açabilecektir.

Özgün başlık: Repubs Plot Israel-Iran Apocalypse and the Collapse of the US Economy

Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı

http://dunyabulteni.net/news_detail.php?id=122802
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-27-2010, 18:57   #3
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Ahmedinecad: ABD üç ay içinde saldıracak
İran devlet başkanı, ABD'nin "üç ay içinde Ortadoğu'da iki ülkeye saldıracağını" öne sürdü
Salı, 27 Temmuz 2010 14:08

Dünya Bülteni/Haber Merkezi
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ABD’nin gelecek 3 ay içinde Ortadoğu’da “en az iki ülkeye” askeri saldırı düzenleyeceğini öne sürdü.
Devlet televizyonu Press TV’ye dün verdiği demeçte “Önümüzdeki 3 ay içinde bölgedeki en az iki ülkeye saldırmaya karar verdiler” ifadesini kullanan Ahmedinejad, İran’ın bu ülkeler arasında olup olmadığı ya da hangi istihbarat nedeniyle böyle düşündüğü konularında ise bir bilgi vermedi.
Tahran’a yönelik uluslararası yaptırımları da eleştiren Ahmedinejad, “Yaptırımlar sayesinde bizi müzakereye ikna edebileceklerini düşünmeleri sadece bir hata” dedi.
CIA ESKİ BAŞKANI DA "SALDIRI KAÇINILMAZ" DEMİŞTİ
ABD ve İsrail, İran’ın nükleer programına karşı askeri harekatı seçenek dışı bırakmayı reddetmişti.
Nükleer cephaneliği olduğu iddiasını kabul ya da ret etmeyen İsrail, daha önce de şüpheli gördüğü nükleer hedeflere saldırı düzenlemişti. 1981’de Irak’a ait tek nükleer reaktörü yerle bir eden İsrail, 2007’de de Suriye’de şüpheli gördüğü bir alanı bombalamıştı.
Eski Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı Başkanı (CIA) Michael Hayden de, İran'a askeri harekatın ''her zamankinden daha muhtemel'' göründüğünü söylemişti.

Amerikan CNN televizyonunda bir programda konuşan Eski Başkan George W. Bush döneminin İstihbarat Başkanı Hayden, kendi görev süresinde İran'a saldırının, seçenekler listesinin altlarında bulunduğunu ancak şimdi böyle bir olasılığın ''durdurulamaz göründüğünü'' iddia etmişti.

http://dunyabulteni.net/news_detail.php?id=122981
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-28-2010, 16:05   #4
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Körfezde saldırı şüphesi! Gözler İran'da!




Haber ajansları, sabahın erken saatlerinde, Hürmüz Boğazında petrol taşıyan bir Japon tankerinde patlama gerçekleştiği haberini geçtiler.
Japonya Ulaştırma Bakanı yaptığı açıklamada, salıyı çarşambaya bağlayan gece, Umman ve İran yakınlarında gerçekleşen "patlamanın", saldırı olabileceği şüphesini dile getirdi. Ekipten bir kişinin saldırıdan hemen önce ufukta bir "aydınlanma" gördüğünü, bu yüzden de geminin ait olduğu Mitsui OSK Lines adlı şirketin olayı saldırı olarak değerlendirdiğini söyledi.
Sadece bir görevlinin yaralandığı patlama sonrası, petrol sızıntısı olmadığı söylendi.
Şimdi esas soru şu: Eğer bu bir kaza değil, saldırı ise, İran'ın dibinde gerçekleşen bu saldırıdan kim sorumlu? Kaynaklar ilk değerlendirmelerinde, eğer bu bir saldırı ise, sorumlunun İran olmasının çok düşük ihtimal olduğunu, İran ve Japonya arasında çok sağlam ticari bağların bulunduğunu belirttiler.

http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=173929
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi