|
11-11-2011, 17:04 | #1 |
Taha Akyol-Kapitalizmin Krizi
Taha Akyol yazdı: Kapitalizmin krizi
CARİ AÇIK VAR BATIYORUZ diyenler okusun istedik: İTALYA % 119, ALMANYA % 83, TÜRKİYE % 38.. Hürriyet'in taze yazarlarından Taha Akyol Avrupa'yı kasıp kavuran Euro krizini köşesine taşıyarak Avrupa ülkelerinin borçlarını yazdı. Ardından da Türkiye'nin borcunu aktardı. Aradaki farka işaret eden Akyol 2001 krizi sonrası kurtarıcı rolü biçilen Kemal Derviş ve politikalarına dikkat çekerek, ardından gelen Ak Parti hükümetinin ekonomi politikalarını övdü. İşte Akyol'un 'Kapitalizmin krizi' başlıklı o yazısı HANGİ ÜLKENİN NE KADAR BORCU VAR İTALYA, milli gelirinin yüzde 119'u kadar borçlu... Yunanistan'ın borcu milli gelirinin yüzde 140'ını buluyor! Tabii Yunanistan'ın AB fonlarından 90 milyar Euro değerinde hibeleri cebe indirdiğini de unutmayalım. Sağlam ve güçlü Almanya'nın borcu milli gelirinin yüzde 83'ü imiş. Türkiye'nin borcu ne kadar? Milli gelirimizin yüzde 38'i... Bu açıdan durumumuz iyi. Bunun için Kemal Derviş'e teşekkür etmeliyiz. Koalisyon ortaklarından ANAP'lı Mesut Yılmaz dışındakiler Derviş'e haksız ithamlarda bulunmuşlardı ama işte gerçek ortada: Türkiye'nin sağlam mali yapısını kuran Derviş'tir. Derviş keşke CHP'de barınabilseydi, değil mi? Hiç şüphesiz AK Parti hükümeti hem mali disiplini koruyarak, hem dünyadaki büyüme mevsiminden faydalanmayı başararak ekonomiyi iyi idare etti. İşte, borç vaziyeti en iyi olan ülkelerden biriyiz. Tabii dış ticaret açığı konusunda hükümete yapılan iç ve dış uyarılar haklıdır. 10 YIL ÖNCE YAZMIŞTI Avrupa'da krize giren ülkenin lideri düşüyor. Krizin tabiat kanunudur bu! Papandreu'nun gitmesine üzüldüm. Hem krizde onun hiçbir kusuru yoktu hem rahmetli İsmail Cem'le birlikte Türk-Yunan ilişkilerinde bir dostluk sayfası açmışlardı. Olgun bir devlet adamıydı. Berlusconi de gidici... İtalya 2001 Nisan'ında seçimlere giderken, dünyaca itibarlı The Economist dergisi onu kapak yapmıştı. "Berlusconi İtalya'ya liderlik yapmaya uygun değildir" diyordu! Gerekçesi Berlusconi'nin skandalları ve hukuk sorunlarıydı falan... Belli ki ekonomiyi de kötü yönetmiş. Berlusconi'nin gitmesine üzülmüyorum. Renkli kişiliğine, skandallarına burada değinmiyorum. Bu borçlanmanın sorumlusu , onun uzun süreli başbakanlık dönemleridir. İşadamı olduğu halde ekonomiyi borca batırmış. BU DA GEÇER YAHU? Ben ekonomist değilim. Yukarıda verdiğim rakamları da CNN Türk'ün Ekonomi Müdürü Emin Çapa'dan aldım. Çapa "Durum çok ciddi, bir tek İtalya'nın borcu 1.8 trilyon Euro!" diyor. Bütün Avrupa, niye böyle borçlu? Sistem sorunları olsa gerek. Siyasi istikrarsızlık önemli bir etken. İtalya dağınık yelpazesi yüzünden müzmin koalisyonlar ülkesidir. Fransa'yı dik tutan 1958'den sonra yarı başkanlık sisteminin dağınık yelpazeyi toparlamasıdır. Almanya da koalisyondur ama hiç "Koalisyon üyeleri kavga etti" diye haber duydunuz mu? İktisadi bakımdan kapitalizmin bir zaafı söz konusu: Piyasa işlemi olarak aşırı borçlanmayı ve sağlıksız sermaye hareketlerini 'rasyonalize' edecek kurallar ve kurumlar artık yetersiz kalıyor. Bir bilgisayar tıklamasıyla oradan oraya akan milyarlarca dolar borç ya da spekülatif sermaye nasıl kontrol edilir?! İşte, kapitalizmin tarihinde bir "büyük kriz" daha gelip çattı. Öncekiler gibi bunun da hasarı olacak, yeni kurallar ve kurumlarla bu da aşılacak... Allah kolaylık versin!
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|