03-11-2014, 18:39 | #1 |
Tamer Korkmaz - Yüzbinlerce
Tamer Korkmaz
Yüzbinlerce Yedi bin kişinin dinlendiğine ilişkin belgeli haberlere 'Bunlar yalan!' diyorlardı; böylelikle Paralel antetli Telekulak Skandalı'nın üzerini örtebileceklerini sanıyorlardı. Çok kısa bir süre içinde ortaya çıktı ki, meğer bu yedi bin dinleme bile devede kulakmış! Neticede, yüzbinlerce kişinin paralel telekulak mağduru olduğu ortaya çıktı. Türkiye'nin gördüğü en büyük dinleme skandalıdır. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndaki (TİB) yönetim değişikliğinin ardından başlatılan incelemede şok edici sonuçlarla karşılaşıldı... Paralel yapının, son üç yıl itibarıyla 670 bin kişiyi dinlediği saptandı! Sadece 2012-2013'de dinlenenlerin sayısı da 509 bin! Mahkeme kararı olmadan 291 bin 653 kişinin dinlendiği bir telekulak skandalından söz ediyoruz! Soruşturmada elde edilen bilgiler, TİB'deki telekulakın yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı birimlerdeki toplam dinleme işlemi sayısının iki yılda 1 milyon 73 bini bulduğunu gösteriyor! En fazla dinleme, Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı tarafından yapılmış! Paralel Kanunsuzluk, 'vahim' sözcüğünün bile yetersiz kaldığı boyutlardadır. Ortada devasa bir 'suç' tablosu vardır. O zaman soralım: Muhaberat Devleti kurmak isteyen kimmiş? Sadece telekulak skandalı değil, devasa bir paralel fişleme de var! Dinleme ve fişlemeye dayalı 'suç dosyaları' inşa etmişler. Uydurma 'Selam' örgütü üzerinden... Hayali İran bağlantısı da kurarak... İftira sistematiğine dayalı dosyalarla... Yüzlerce kişiden oluşacak bir 'tutuklanacaklar listesi' tanzim etmişler! 17 Aralık'taki darbe girişiminin altyapısını işte bu 'kirli operasyon' oluşturuyordu. Darbeyi, Derin ABD ve İsrail'in namı hesabına yapacaklardı! 2011'den itibaren üç yıllık bir sürede dinleme, fişleme, takip yapmışlar; neden dava açmamışlar? Çünkü, 17 Aralık 2013'ü beklemişler! Soruşturma dosyasını 'alelacele' 17 Aralık'ta ilgili savcıya teslim etmişler! Ancak, evdeki hesap çarşıya uymayınca... Paralel yapı deşifre edilmeye başlanınca... Savcıların yerleri değiştirilince... Bu defa da 'apartopar' işbu kayıtları silmeye, belgeleri yok etmeye çalışmışlar! Yasal bir süreci yürütenler asla böyle bir telaşa kapılmazlardı! VİRÜS TİB'teki paralel virüsler üzerinden, telekulakla elde edilen bilgilerin yabancı istihbarat servislerine paslanması... TÜBİTAK'tan çalınan kriptolu telefonların şifre anahtarının İsrail ve ABD'ye verilmesi... Başbakan'ın ofisine böcek yerleştirilmesi... MİT'in TIR'larına, 'CIA'i ve MOSSAD'ı sevindiren' bir 'ihanet harekatı' düzenlenmesi... Casusluk faaliyeti kapsamındaki eylemlerdir! Kaynak Yeni Şafak 11.03.2014
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|