AK Gençliğin Buluşma Noktası
Kitaplar ve Dergiler Kitaplar ve Dergi içerikleri, değerlendirme ve tavsiyeler.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-06-2008, 23:14   #1
Kullanıcı Adı
Benide_Kapatın
Standart Tanrılarıyla Gerçek Yaratıcıyı “Öldürdük” Diyenlere Bir Nanik...
“Tanrı Dersem Çık Allah Dersem Çıkma”.

Nükteler Kitabı (Lamure Yayıncılık, 2006) ve Kuşunu Arayan Kafes (Gündüz Kitabevi Yayınları, 2007) ten sonra karanlık geceyi yırtan üçüncü kurşun da geldi Mehmet Akbulut’tan: “Tanrı Dersem Çık Allah Dersem Çıkma”

İlahiyi bulmak için terennüm edilen bir slogan “Tanrı Dersem Çık Allah Dersem Çıkma”.

“…Her şeyin zıttıyla bilindiği şu evrende böyle bir meselenin teline mızrap dokundurmak,” Bize ve okuyucuya bir şey kazandıracak mı?”sorusu, zihnimizi daima rahatsız etti. Fakat kabul etmek lazım ki bir ‘tanrılar’ meselesi var.”

Yazar tartışılmaz bir realiteyi (tanrı enflasyonu) mizahi, kitabi ve ilahi açıdan ele alarak ilginç ve oldukça keyifli bir eser ortaya çıkarmış.

Tanrı ama hangi tanrı? Âlemleri yaratan ve aslında bizim ona tanrı demediğimiz tanrı mı?

Yoksa kendisi tanrı olmadığı halde âlemler kadar tanrı yaratan –insan- tanrı mı?

“Yüzyıllardan günümüze tanrı ve tanrılaştırma kavramını ele alan kitap; felsefe, sosyoloji, popüler kültür, edebiyat, ekonomi, mitoloji kavramlar arasına sıkışan tanrıları göz önüne seriyor.”(M.A)
Yazar bu sarsıntılı yolda hiçbir kasise düşmeden konuyu aydınlatmış.

Akis Kitap’tan henüz çıkan 151 sayfalık eseri biraz tanıyalım.

Bölüm Bir: “Tanrıları Teşhir Salonumuza Hoşgeldiniz.”

“Tanrı icat etme konusunda kimse Yunanların eline su dökemez. Gerçi bu insan türü içinde bozguncu ruhu temsil eden milletin “yunan” mı yoksa “yunmamış” mı olduğunu ben hala anlamış değilim.”

Dese de durumu besbelli anlamış ki alıyor eline çekici, nalına da vuruyor mıhına da.

Kronos,Uranos,Gaia, Zeus, Promete ve niceleri sonbahar yaprakları gibi bir bir dökülüyor.

Şahsen ben kitabın Yunan Mitolojisi kısmını okuyunca şu fikre kapıldım.

“Yunanları bütün bandları en son ayarda açık bir ekolayzıra benzetmek yanlış olmaz. Çok ses var ama temiz ses yok. Alabildiğince cızrtı, gürültü. Bunlar, tanrılar arası sapkın ilişkilerden ‘demokrasi’yi çıkaracak kadar dahi(?) bir toplum.”


İnsan mahsulü bu tanrıların sıra dayağı bittikten sonra aforizma çiçeğinin ilk yaprağı açıyor.

“Ey İnsan İnanmak Zorundasın!”

Peki neye?

Bölüm İki:” Benim Gibi Düşünenlere”

Yunan tanrılarını çevrimdışı bırakan yazar, bu bölümde çekici Nietzsche ve Comte’ye çeviriyor. Ve illa ki Ateizme.
“Önünüze her gelene ateist diyemezsiniz. Ateist hak olanı inkâr edendir. Bozuk bir dini inanışın içinde ona intisap etmeyen kişi ateist olamaz.”

Yazar , “ Tanrılar dünyasında ateist olmak isterdim.” sözünün ardında inanmanın zorunluluğu belirtiyor ve hiçbir şeye inanmamaya inanmışların zavallılığını gözler önüne seriyor.

İçeriğin renkliliği başlıklardan anlaşılıyor. Bu bölüm başlıklarından bazılarını paylaşalım.

Niçe, sen nicesen, yahşı mısan, Tanrılar çıldırmış olmalı, Tanrılar ve mitoloji, İzm’lerin tanrısı olmak, Hümanizm bir tanrı mı? Benim tanrım senin tanrını döver, Afyoncu, haşhaşcı Comte, Din yok edilemez, Din mi insana muhtaç insan mı dine?

Ve bunun gibi birçok alt başlıkla Allah ve tanrı ayrımı gözler önüne seriliyor. Kitabın omurgasını da bu bölüm oluşturuyor.

Dikkatimi çeken bir diğer nokta da kişisel bir deneme olmasına rağmen yoğun bir okuma çalışmasının mahsulünü kitabın her bölümünde görebilmeniz.

Her ne kadar kitabın önsöz kısmında yazar, fikirlerinin sadece kendisini bağladığını belirtse de kalem tutmanın ağır sorumluluğunu da elden bırakmamış. İspata gidiyor, örnekler sunuyor, ironilerle zihinleri tembellikten kurtarmaya çalışıyor.

Cemil Meriç’ten Flaubert’e oradan Said Nursi’ye oradan Saint Simon ve daha nicelerine hızlı ancak bir o kadar manidar geçişler görüyoruz.

İşte birkaç düşünce:

“ Bu izm’lerin arkasında yatan gerçek izm tanrısıdır. Şaşılacak bir şey. Bu millet(insanoğlu S.S) her şeye bir tanrı icat etmek konusunda ne kadar maharetlidir.”
“Akıl ve ruhun barışık olduğu mefhum imandır. Peki, imanını kaybeden akıl ne yapar? Kaybettiği şeyin yerine başka bir şey arar.”

“Mesela havaya atılan bir cismin tekrar yere düşmesi, yerçekimi kanununa havale edilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur:

Burada işi gören çekim kanunu değildir. Meydana gelen hadisenin adı odur. Atılan taşın tekrar geri düşmesini sağlayan bir kanun koyucu var. Kanunun kendisi kanun koyucu olarak konmuşken böyle bir fiili yapması mümkün bile olmaz. O zaman geriye bir seçenek kalıyor bu işi yapan ve idare eden BİR’i var. O da Allah’tır.”


Bölüm Üç: Herkesin Bildiği Tanrılar:

İkinci bölümde işlenen izm tanrılarının ardından bu bölümde yazar, aramıza sokuşturulmuş tanrıları teşhir ediyor.

“Sermaye tanrısı: Para, Şehvet Tanrısı: Avratus, Magazin Tanrısı: Televole, Varoşların isyankâr tanrısı: Arabesk, Fitne tanrısı: Televizyon ve son olarak da Boş işler tanrısı: Fal”

Bölüm Dört: İlgilenene Özel:

Bu bölümde ateizm konusu tekrar ve daha ince ele alınıyor.

“Sokrat’ı ele alalım. Yaşadığı dönemin tanrılarını ve mevcut dini sembollerini kabul etmedi. Toplumunun ateisti oldu. Yargılandı ve öldürüldü. Şimdi Sokrat kime göre ateist? Bize göre değil. En azından bana göre.”

“Ateizm aslında bir problem. Çözümlenebilir bir vaka. Kişiye inanmadığı şey içindeki azap tattırılıp, ma’kes bulduğu noktadan açılan pencereye onu baktırmak, çıkış için bir mukaddime olabilir. Tabii tamamıyla reddiyeci değilse”


Kitap “ Okuyucuyu düşündürecek sorular” başlığıyla son buluyor. İşte birkaç soru.

“Kökten dinci var da neden kökten dinsiz yok?”
“Eşcinsellerin dini eşdinsel midir?”

“Bir ateistin ömründe çıkamayacağı yer neresidir?”

“Karga ile dinsiz arasında nasıl bir benzerlik vardır?”

“Asılmak üzere olan bir ateistin son isteği ne olabilir?”


Bu soruların cevapları da kitap da var. Ancak burada cevapları deşifre etmek istemem.

Kitabın sonunda yazara soruyorsunuz. Yunan tanrılarına doladın, felsefi tanrılara da doladın, içimizde yaşayan ama tanrı olduklarını fark edemediğimiz sosyal tanrılara da doladın. Pekâlâ, tanrı nasıl bir isimdir? Allah nasıl bir isimdir?

“Tanrı cins isimdir. Allah ‘Has’ isimdir.”(Alıntıdır)

Allah inancına alternatif olarak ortaya çıkarılan, en güçlü zırhların bile aralarından sızmaya çalışan antik ve modern çağın tüm tanrılarının bir defilesidir bu kitap. Yazarın davetiyle bitirelim:

"Ateizmden magazin tanrısına, Nietzsche’den sermaye tanrısını paraya, Zeus’tan Evrim teorisine, Maddecilerin tanrısı Materyalizm’den varoşların tanrısı Arabesk’e uzanarak etrafımızı kuşatan ve birbiriyle didişen tanrılara ilişkin her şey bu sayfalarda Tanrı’sızlığın dayanılmaz hafifliğine ulaşmak istiyorsanız, bu kitabın ağırlığına katlanmanız gerekecek.



 

Benide_Kapatın isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-07-2008, 15:51   #2
Kullanıcı Adı
eddie
Standart Tanrılarıyla Gerçek Yaratıcıyı “Öldürdük” Diyenlere Bir Nanik...
çok güzel bir paylaşım olmuş hocam..+
“Kökten dinci var da neden kökten dinsiz yok?”
“Eşcinsellerin dini eşdinsel midir?”

“Bir ateistin ömründe çıkamayacağı yer neresidir?”

“Karga ile dinsiz arasında nasıl bir benzerlik vardır?”

“Asılmak üzere olan bir ateistin son isteği ne olabilir?”

daha neler öğrenicem ya Rabbi
eddie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-07-2008, 16:33   #3
Kullanıcı Adı
Benide_Kapatın
Standart Tanrılarıyla Gerçek Yaratıcıyı “Öldürdük” Diyenlere Bir Nanik...
Alıntı:
eddie Nickli Üyeden Alıntı
çok güzel bir paylaşım olmuş hocam..+
daha neler öğrenicem ya Rabbi
Faydalı oldu ise ne mutlu

[color=red]"Mesela havaya atılan bir cismin tekrar yere düşmesi, yerçekimi kanununa havale edilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur:

Burada işi gören çekim kanunu değildir. Meydana gelen hadisenin adı odur. Atılan taşın tekrar geri düşmesini sağlayan bir kanun koyucu var. Kanunun kendisi kanun koyucu olarak konmuşken böyle bir fiili yapması mümkün bile olmaz. O zaman geriye bir seçenek kalıyor bu işi yapan ve idare eden BİR’i var. O da Allah’tır.”
Benide_Kapatın isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-07-2008, 17:07   #4
Kullanıcı Adı
eddie
Standart Tanrılarıyla Gerçek Yaratıcıyı “Öldürdük” Diyenlere Bir Nanik...
Allah'ın büyüklüğünü kudretini anlamayanlar için güzel bir cevap.. darwini büyük bilim adamı olarak yorumlayan bir arkadaşıma okutacağım bu yazıyı
eddie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-07-2008, 17:10   #5
Kullanıcı Adı
Benide_Kapatın
Standart Tanrılarıyla Gerçek Yaratıcıyı “Öldürdük” Diyenlere Bir Nanik...
Alıntı:
eddie Nickli Üyeden Alıntı
Allah'ın büyüklüğünü kudretini anlamayanlar için güzel bir cevap.. darwini büyük bilim adamı olarak yorumlayan bir arkadaşıma okutacağım bu yazıyı
Kitabı da edinmeni tavsiye ederim..

Ben bulunduğum ilçede bulamadım, en kısa zamanda inşAllah. ;)
Benide_Kapatın isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-07-2008, 17:11   #6
Kullanıcı Adı
eddie
Standart Tanrılarıyla Gerçek Yaratıcıyı “Öldürdük” Diyenlere Bir Nanik...
Alıntı:
benide_kapatın Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
eddie Nickli Üyeden Alıntı
Allah'ın büyüklüğünü kudretini anlamayanlar için güzel bir cevap.. darwini büyük bilim adamı olarak yorumlayan bir arkadaşıma okutacağım bu yazıyı
Kitabı da edinmeni tavsiye ederim..

Ben bulunduğum ilçede bulamadım, en kısa zamanda inşAllah. ;)
inşallah alırım.. ben de araştırayım.. tekrar sağolun hocam
eddie isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-07-2008, 17:12   #7
Kullanıcı Adı
ENGİNEER
Standart Tanrılarıyla Gerçek Yaratıcıyı “Öldürdük” Diyenlere Bir Nanik...
Bu gerçekten çok güzel hocam saol ben alırım mutlaka bu kitabı...
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi