Taraf Bu Kez Tayyibi Vurdu - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**tahayasin** · 10-17-2008, 12:47

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un Taraf Gazetesi'ni hedef alan "akacak kanın sorumlusu" ve "yerinizi belirleyin" sert ifadelerinin yankıları sürüyor.
Açıklamalar kamuoyunda tepkiyle karşılaşırken Başbakan Erdoğan dün yaptığı açıklamasında, Org. Başbuğ'a destek vererek, yanında yer aldığını ifade etmişti.

Başbakan, Taraf'a yüklenirken de Org. Başbuğ'un ifadelerini kullanan açıklamalar yapmıştı. Başbuğ'un açıklamaları için "Genelkurmay Başkanımız da haklı olarak buna vurgu yapmıştır diyen Erdoğan, "elbette basın hürdür. Eleştirme hakkı da vardır. Buna mukabil kendilerine yapılan eleştirilere de cevap hakkı vardır. Verilen cevabın üslubundan ve sertliğinden şikayet edenler önce dönüp bir de kendilerine baksınlar." demişti. Başbakan ayrıca, "Terör sadece bizim değil insanlığın düşmanı. Basın dahil herkes nerede durduğunu bilmeli. Kimse terörü cesaretlendirme hakkına sahip değildir. Biz haklıyız ve doğru yerdeyiz, Gerisini yanlış yerde duranlar düşünsün." ifadelerini kullandı.

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un açıklamaları karşısında geri adım atmayan Taraf Gazetesi, Başbakan karşısında da aynı tavrı sergiledi ve cevabını manşetten aynı sertlikle verdi.

Taraf Gazetesi Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları için "Paşasının Başbakanı" manşetini kullanırken, "Şemdinli'de Büyükanıt'ın arkasında duması eleştirilen Başbakan şimdi de Aktütün haberleri nedeniyle medyayı tehdit eden Başbuğ'a sahip çıktı" cümlesiyle haberini verdi.
AHMET ALTAN'DAN ERDOĞAN'A "MUSA - FİRAVUN" HATIRLATMASI
Öte yandan Başbuğ'un açıklamalarına dün aynı sertlikle cevap veren Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan bugün de Erdoğan'a yönelik sert bir yazı kaleme aldı.
Altan, Genelkurmay Askeri Savcılığından Taraf Gazetesi'ne gelen iki ayrı kağıdı eleştirirken söz dönüp dolaşıp Başbakan Erdoğan'ın dünkü yaptığı açıklamalar geldi. "Bu da öyle bir başbakan" başlıklı yazısında, Erdoğan için şu ifadeler yer verdi:
"Bu utanç verici zorbalığı önleyecek olan kim?... Siyasi iktidar elbette... Ama iktidardakiler birşeyler yapıyorlar mı? Yapmıyorlar. Onun yerine başbakan kalkıyor, parmağını sallayarak kendi halkını tehdit eden genelkurmay başkanını destekliyor. Ne ölen çocukların hesabını soruyor, ne çarpık bir hukuk sisteminiz düzeltmek istiyor. Tehditkar bir generalin tehditlerine kendi tehditlerini ekliyor. O generalin üslubuyla "gerçekleri öğrenmek isteyenlere" karşı çıkıyor. Paşasıyla iyi geçinecek.
"MUHTIRAYA KARŞI KENDİ İKTİDARINI KORUYAN BAŞBAKAN İŞ ÇOCUKLARA GELİNCE CESARETİ KAYBOLDU"
Geçen yıl başbakana verilen muhtıranın altında o paşanın da imzasıı vardı. O zaman o muhtıraya başbakan cesaretle karşı çıkmıştı. Arkasında bulduğu halk desteğinin nedenleri arasında, gösterdiği o cesaretle bulunuyordu. Kendisini ve iktidarını cesaretle korudu. İş çocuklarını korumaya gelince o cesaret uçtu gitti. Çocuklar ölüversin ne olacak, iktidardan önemli mi? Daha önce de böyle yapmıştı.
"KENDİNE MUHTIRA VERENLERLE İŞBİRLİĞİ YAPSIN"
Şemdinli de suçların ortaya çıkarılmasın engellemiş, olayı aydınlatmaya çalışan savcının meslek hayatına sona erdirmişti. Askerle anlaşmanın kendi iktidarına yardım edeceğini sanmıştı. Ne kadar yanıldığını cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yediği muhtırayla gördü. Askerle işbirliği yapmaya çalışan her politikacı sonunda bu gerçekle karşılaşır. Ama anlaşılan gördüğünü pek algılamamış. Şimdi aynı şeyi bir daha deniyor. Ölen çocuklara, özgürlüğe, halkın gerçekleri öğrenme hakkına, demokrasiye, hukuka değil, bir generalin tehditlerine, gerçeklerin saklanmasını isteyen zorbalığa sahip çıkıyor. Çıksın. Kendine muhtıra verenlerle işbirliği yapsın. Onların gazetecilere verdiği muhtırayı desteklesin. Katılsın muhtıracıların arasına. Bu ülke, bu halk özgürlüğü hak ediyor. Tehditkar generaller, işbirlikçi poltikacılar, elele verselerde bunu engelleyemezler.
"HER FİRAVUN'UN MUSASI VARDIR"
Her firavunun bir Musası vardır. Buranın Musası, buranın özgürlüğüne acıkmış halkıdır. Gün gelir, devran döner, bu Musa, Firavunlara bunun hesabını sorar.
YASEMİN ÇONGAR: BÖYLE BAŞBAKANA BÖYLE KOMUTAN
Ayrıca Taraf Gazetesi yazarı Yasemin Çongar da bugünkü köşesinden Başbakan'a sert çıktı. Erdoğan'ın bu defa kamuoyunun bilgilenme hakkına yönelik bir muhtıraya katılmakta beis görmediğini vurgulayan Çongar, "Erdoğan Şemdinli'deki ayıbını tekrarladı... Açıklamasıyla askeri vesayete omuz vererek iktidar olma hakkından ve görevinden bir kez daha feregat etti" diye yazdı.

10-17-2008, 12:47	#1
Kullanıcı Adı tahayasin	Taraf Bu Kez Tayyibi Vurdu Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un Taraf Gazetesi'ni hedef alan "akacak kanın sorumlusu" ve "yerinizi belirleyin" sert ifadelerinin yankıları sürüyor. Açıklamalar kamuoyunda tepkiyle karşılaşırken Başbakan Erdoğan dün yaptığı açıklamasında, Org. Başbuğ'a destek vererek, yanında yer aldığını ifade etmişti. Başbakan, Taraf'a yüklenirken de Org. Başbuğ'un ifadelerini kullanan açıklamalar yapmıştı. Başbuğ'un açıklamaları için "Genelkurmay Başkanımız da haklı olarak buna vurgu yapmıştır diyen Erdoğan, "elbette basın hürdür. Eleştirme hakkı da vardır. Buna mukabil kendilerine yapılan eleştirilere de cevap hakkı vardır. Verilen cevabın üslubundan ve sertliğinden şikayet edenler önce dönüp bir de kendilerine baksınlar." demişti. Başbakan ayrıca, "Terör sadece bizim değil insanlığın düşmanı. Basın dahil herkes nerede durduğunu bilmeli. Kimse terörü cesaretlendirme hakkına sahip değildir. Biz haklıyız ve doğru yerdeyiz, Gerisini yanlış yerde duranlar düşünsün." ifadelerini kullandı. Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un açıklamaları karşısında geri adım atmayan Taraf Gazetesi, Başbakan karşısında da aynı tavrı sergiledi ve cevabını manşetten aynı sertlikle verdi. Taraf Gazetesi Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları için "Paşasının Başbakanı" manşetini kullanırken, "Şemdinli'de Büyükanıt'ın arkasında duması eleştirilen Başbakan şimdi de Aktütün haberleri nedeniyle medyayı tehdit eden Başbuğ'a sahip çıktı" cümlesiyle haberini verdi. AHMET ALTAN'DAN ERDOĞAN'A "MUSA - FİRAVUN" HATIRLATMASI Öte yandan Başbuğ'un açıklamalarına dün aynı sertlikle cevap veren Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan bugün de Erdoğan'a yönelik sert bir yazı kaleme aldı. Altan, Genelkurmay Askeri Savcılığından Taraf Gazetesi'ne gelen iki ayrı kağıdı eleştirirken söz dönüp dolaşıp Başbakan Erdoğan'ın dünkü yaptığı açıklamalar geldi. "Bu da öyle bir başbakan" başlıklı yazısında, Erdoğan için şu ifadeler yer verdi: "Bu utanç verici zorbalığı önleyecek olan kim?... Siyasi iktidar elbette... Ama iktidardakiler birşeyler yapıyorlar mı? Yapmıyorlar. Onun yerine başbakan kalkıyor, parmağını sallayarak kendi halkını tehdit eden genelkurmay başkanını destekliyor. Ne ölen çocukların hesabını soruyor, ne çarpık bir hukuk sisteminiz düzeltmek istiyor. Tehditkar bir generalin tehditlerine kendi tehditlerini ekliyor. O generalin üslubuyla "gerçekleri öğrenmek isteyenlere" karşı çıkıyor. Paşasıyla iyi geçinecek. "MUHTIRAYA KARŞI KENDİ İKTİDARINI KORUYAN BAŞBAKAN İŞ ÇOCUKLARA GELİNCE CESARETİ KAYBOLDU" Geçen yıl başbakana verilen muhtıranın altında o paşanın da imzasıı vardı. O zaman o muhtıraya başbakan cesaretle karşı çıkmıştı. Arkasında bulduğu halk desteğinin nedenleri arasında, gösterdiği o cesaretle bulunuyordu. Kendisini ve iktidarını cesaretle korudu. İş çocuklarını korumaya gelince o cesaret uçtu gitti. Çocuklar ölüversin ne olacak, iktidardan önemli mi? Daha önce de böyle yapmıştı. "KENDİNE MUHTIRA VERENLERLE İŞBİRLİĞİ YAPSIN" Şemdinli de suçların ortaya çıkarılmasın engellemiş, olayı aydınlatmaya çalışan savcının meslek hayatına sona erdirmişti. Askerle anlaşmanın kendi iktidarına yardım edeceğini sanmıştı. Ne kadar yanıldığını cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yediği muhtırayla gördü. Askerle işbirliği yapmaya çalışan her politikacı sonunda bu gerçekle karşılaşır. Ama anlaşılan gördüğünü pek algılamamış. Şimdi aynı şeyi bir daha deniyor. Ölen çocuklara, özgürlüğe, halkın gerçekleri öğrenme hakkına, demokrasiye, hukuka değil, bir generalin tehditlerine, gerçeklerin saklanmasını isteyen zorbalığa sahip çıkıyor. Çıksın. Kendine muhtıra verenlerle işbirliği yapsın. Onların gazetecilere verdiği muhtırayı desteklesin. Katılsın muhtıracıların arasına. Bu ülke, bu halk özgürlüğü hak ediyor. Tehditkar generaller, işbirlikçi poltikacılar, elele verselerde bunu engelleyemezler. "HER FİRAVUN'UN MUSASI VARDIR" Her firavunun bir Musası vardır. Buranın Musası, buranın özgürlüğüne acıkmış halkıdır. Gün gelir, devran döner, bu Musa, Firavunlara bunun hesabını sorar. YASEMİN ÇONGAR: BÖYLE BAŞBAKANA BÖYLE KOMUTAN Ayrıca Taraf Gazetesi yazarı Yasemin Çongar da bugünkü köşesinden Başbakan'a sert çıktı. Erdoğan'ın bu defa kamuoyunun bilgilenme hakkına yönelik bir muhtıraya katılmakta beis görmediğini vurgulayan Çongar, "Erdoğan Şemdinli'deki ayıbını tekrarladı... Açıklamasıyla askeri vesayete omuz vererek iktidar olma hakkından ve görevinden bir kez daha feregat etti" diye yazdı.

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal gösterime geğ Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)