Aydın Doğan Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ağır ithamlarının ardından resti çekti.

Aydın Doğan'ın yazılı bir açıklama yapmasıyla Başbakan-Doğan savaşı kızıştı.

Aydın Doğan "Tarihin Erdoğan'ı diktatörler sayfasına yazacağını" söyledi. Doğan'ın açıklamasından ilgili bölümü şöyle:

“Başbakan'ın konuşmasını hayretle dinledim. Sadece hayretle değil, aynı zamanda Türkiye’de basın özgürlüğünün geleceği açısından da çok derin bir endişeyle dinledim. Deniz Feneri ile ilgili haberleri gazetelerden, televizyonlardan izliyorum. Neymiş olay?

İnsani yardım toplama amacıyla kurulmuş bir dernek, topladığı paraları, birtakım şirketler aracılığıyla şahıslara vermiş.Tabii bu çok önemli bir olay.

Çağımızda insani dayanışmayı, yardımlaşmayı sağlayan kuruluşların büyük sorumlulukları var. İnsanlardaki yardım duygusunu istismar etmek, bana göre günahların en büyüğüdür.

Çünkü o duyguyu yok ettiğiniz, yardımlaşma amacıyla çalışan insanlara ve kuruluşlara olan güveni sarstığınız takdirde, insanlığa çok büyük zarar vermiş olursunuz. Bu olayı kim ortaya çıkarmış? Alman polisi ve makamları.

Kim yargılıyor? Alman yargısı. Peki bizim gazetelerimiz, televizyonlarımız ne yapıyor? Mahkemenin safahatı hakkında bilgi veriyor. Başbakan kime kızıyor?

Bu haberleri veren gazetelere ve televizyonlara. Hatta onlara da değil, direkt beni hedef alıp bana kızıyor. Bunun bir mantığı var mı? Şahsıma karşı bu saldırıyı mantıkla, vicdanla, adalet duygusuyla izahı mümkün mü?

Sanıklardan biri, toplanan paraların Başbakan’a verilmek üzere birisi tarafından alındığını söylüyor. Bu ifade tutanağa da geçmiş. Peki bu ifadeyi kim dile getiriyor? Ana Muhalefet Partisi Başkanı. Hem de nerede? Televizyonlarda canlı yayında. Tekrarlayayım. İddia sahibi Alman yargısı.

İddiayı Türkiye’de dile getiren, Ana Muhalefet Partisi Başkanı. Bunun yayınlayan NTV Televizyonu. Söyler misiniz ben bunun neresindeyim? Kendi gazetelerime bakıyorum, hepsi bunu Deniz Baykal’a atfen vermişler. Başbakan bize yükleniyor. Herhalde bu yolla susturmak istiyorlar. Devlet bütün kurumlarıyla ellerinde. Bize yapmadıkları kötülüğü bırakmayabilirler. Zaten yapıyorlar ve yapmaya devam edecekler. Ama hür basını susturmaya tam teşebbüs eden bir başbakanı tarih, demokrasi defterine değil, diktatörler sayfasına yazar" dedi.

'Bunun sonu diktatörlük'
Cumhuriyet Gazetesi'nin bugünkü manşeti...

07.09.2008 09:56
Başbakan, Deniz Feneri yolsuzluğunda para aldığı iddiaları üzerine Doğan Medya’yı hedef gösterdi. Aydın Doğan, Erdoğan’ı basını tehditle susturmaya çalışmakla suçladı

‘Nedeni Hilton’

Başbakan Erdoğan, Doğan Medya Grubu’nun kendisine yönelik karalama kampanyası başlattığını ileri sürdü. Deniz Feneri davasıyla ilgili kendisine “iftira” atıldığını söyleyen Erdoğan, “Sen hedef göstereceksin, Başbakan hedef gösterdiğinde olmayacak, bal gibi olur” dedi. Erdoğan “Bunların nedeni Hilton’dur. İstediği plan tadilatlarını bana ve belediye başkanlarıma yaptıramadığı için bunları yapıyor” diye konuştu.

‘Şantaj aracı’

Başbakan’a sert yanıt veren Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, “basın özgürlüğüne ağır tehdidin su yüzüne çıktığını” vurguladı. “Hür basını susturmaya tam teşebbüs eden bir başbakanı tarih, diktatörler sayfasına yazar” diyen Doğan, “Hilton belediyenin yetkisinde. Her fırsatta Hilton’u diline dolamasından, konuyu şantaj aracı haline getirdiği sonucunu çıkarıyorum. Bu anayasal suç” dedi.

Aydın Doğan’dan Erdoğan’a yanıt

‘Bunun sonu diktatörlük’

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Deniz Feneri yolsuzluğuna ilişkin haberlerin sahibi olduğu gazetelerde yayımlanması üzerine “hedef” aldığı Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, Erdoğan’ın açıklamalarıyla, “basın özgürlüğüne yönelik tehdidin su yüzüne çıktığını” vurguladı. “Hür basını susturmaya tam teşebbüs eden bir başbakanı tarih, demokrasi defterine değil, diktatörler sayfasına yazar” diyen Doğan, Erdoğan’ın Hilton’a ilişkin sözlerine de tepki göstererek “Her fırsatta Hilton’u diline dolamasından, bu konuyu artık şantaj aracı haline getirdiği sonucunu çıkarıyorum” dedi.

Aydın Doğan, dün yazılı açıklama yaparak Erdoğan’a yanıt verdi. Doğan, “İddia sahibi ben değilim, ama Başbakan bunun hesabını senden sorarım diyor. İddia doğru çıkmazsa, seni ahlaksız ilan ederim diyor. Ahlakım konusunda sicil amirim Başbakan değildir” dedi. Yardım duygusunu istismar etmenin “en büyük günah” olduğunu vurgulayan Doğan, gazete ve televizyonların Alman mahkemelerinin ortaya koyduğu bilgileri haber yaptığını anımsattı.

‘Susturmak istiyor’

Doğan, “Sanıklardan biri, toplanan paraların Başbakan’a verilmek üzere alındığını söylüyor. Bu ifade tutanağa da geçmiş. Peki, bu ifadeyi kim dile getiriyor? Ana muhalefet partisi başkanı. Hem de nerede? Televizyonlarda canlı yayında. Başbakan bize yükleniyor. Herhalde bu yolla susturmak istiyorlar. Devlet bütün kurumlarıyla ellerinde. Bize yapmadıkları kötülüğü bırakmayabilirler. Yapıyorlar ve yapmaya devam edecekler. Ama hür basını susturmaya tam teşebbüs eden bir başbakanı tarih, demokrasi defterine değil, diktatörler sayfasına yazar” dedi.

‘Şantaj aracı’

Erdoğan’ın Hilton konusunu sürekli gündeme getirdiğini de anımsatan Doğan, “Ben Hilton konusunun İstanbul Belediyesi’nin yetki sınırları içinde olduğunu sanıyordum. Yoksa İstanbul Belediyesi’nin yönetimi de mi Başbakanlık’a geçti? Her fırsatta Hilton’u diline dolamasından, bu konuyu artık şantaj aracı haline getirdiği sonucunu çıkarıyorum. Şantaj, başbakanlara yakışan bir şey değildir. Ayrıca suçtur” görüşünü dile getirdi.

‘Baskılar artacak’

Hilton konusunda yasaları aykırı bir talebi olması durumunda Başbakan’ın bunu reddetmesinin görevi gereği olduğunu bildiren Doğan, “Ama vatandaş olarak haklı bir talepte bulunuyor ve bunu yerine getirmiyorsa, bu da suçtur. Türk kanunları, başbakanlara suç işleme hakkı vermiyor” dedi. Erdoğan’ın eleştirilmekten “hoşlanmadığını” ifade eden Doğan, şunları kaydetti: “Ama elindeki gücü de kullanıp bunu şantaj aracı haline getirme hakkı yoktur. Bu tutumu ağır bir anayasal suçtur. Konuşması bana göre Türk basın tarihinde çok tehlikeli bir dönemin başladığının en somut işaretidir. Şimdiye kadar ellerinden gelen baskıyı yapıyorlardı. Demek ki baskıları ağırlaşacak.”

tayyip korkusuna anladık yolsuzluk yapmıs deniz fenerinde paralara cebe indirmis şimdi bagırıyor bagırsın sıkıstın sayın aydın dogan kutlarım

Başbakanımız bugün çok güzel bir cevap verdi.'Özgür basını' diyerek ftira atmak,yalan yanlış haberler yapıp halkı yanlış yönlendirmek hiç kimsenin hakkı değil.
Böyle sözde gazeteler gerektiği yerde susturulur.
doğan kelime oyunları yaparak cevap verdi,bakalım dananın kuyruğu kopunca ne yapacak ;)

Başbakanımız bunların iftira olduğunu bugün bayrampaşada yaptığı konuşmada dile getirdi ve pornocu aydın doğana 1 hafta süre erdi.1 hafta içinde gerçekleri yazmadığı taktirde başbakanımız önümüzdeki hafta bunalrın gerçek yüzünü ortaya dökecek inşaAllah.

Savunmak bağırmak değildir,savunmak bağırmak ise aydın doğanın savunmasına anırmak deriz.İftiralarla hayat sürdürülmez,ramazan ayında iftira hiç yapılmaz.
İnsanlık güzel bir şeydir,davet ederim.

akp genel başkanı tabi yapmadım diyecek tabi yalanlayacak sanki sutten cıkmıs ak kaşık ve iktan emanken koydum diye pornocu olunmaz sizde koyabilirsiniz ama siz herşeye gunah safsatası altında napacagınız şasaırdınız vakit hergun binlerce yalan haber yapıyor

iki tane manken konması hoşuna gidiyorsa olmaz tabi...
VAKİT in hergün binlerce haber yaptığını kanıtla. kanıtlayamazsan ADAMLIĞINDAN ŞÜPHE EDERİM.

akşama kadar ATATURK ve ATATURKCULERE atmadıgı iftira kalmıyordeniz feneri olayı şaban dişli olayı hicbirini yazmadı bumu ozgur basın iki manken koymak magazin haberdir bunu anlamsın koyarda bunu yapmak pornocluk once ona cevap ver

özgür basından senin anladığın ne ilk önce bunu bilmeliyiz.
bana tekelci aydın doğanın propogandasını ya da savundaşlığını yapma burada. rezilliğini savunma kimsenin.
hangi gazetenin arkasını çevirince görmüyorsun o resimleri.
sadece vakit gibi ÖZGÜR BASIN anlayışına sahip gazetelerde yoq bu.
ayrıca atatürkçülükle aydın doğanı birleştirme.
atatürkçülerin bu savunmaları aklıma başka şeyler getiriyor ve beni çok düşündürüyor.
soruyorum şimdi...
atatürk yaşasaydı yoksa sen gibi mi düşünürdü.

vakit özgur basın dedigi akp destreklemek akp şakşakcılıgı yapmak akp yaptıgı yolsuzlugu ortaya cıkarmamak taraflı yayın yapmak ATATURK VE ATATURKCULER İFTİRA ATMAK VAKİT İŞİDİR sayın dogan bunu yapmaz oda akpnin ne oldugunu anladı akp kınıyoruz yolsuzlukalrın yetimin hakkını yemeyecegin soyleyen bşabakan yaptıgına baka deniz feenri untamayacagız