11-30-2008, 16:33 | #91 | |
Alıntı:
Nihal Atsız - Bozkurtların ölümü ve Bozkurtlar diriliyor akıcı, sürükleyici ve sade bir dili var. siyasetle alakası yok. tavsiye ederim |
||
03-31-2009, 18:22 | #92 |
Bülent Orakoğlu Abdullah Öcalan, ABD güdümlü Ergenekon örgütünün bir üyesiydi. İlk eğitimini bu örgütün içinde almıştır. ABD, İngiltere ve İsrail derin devletleri ile bizim Ergenekon'un ortak kararıyla, Türkiye'deki ayrılıkçı iç dinamikleri kontrol etmek amacıyla, Öcalan'a bir terör örgütü kurma görevi verilmiştir.” “Uğur Mumcu ile Eşref Bitlis'in ölüm tarihlerine dikkat ediniz: Mumcu, ölmeden birkaç gün önce, Cumhurbaşkanı Özal'dan gizli bir konuyu görüşmek için randevu talep etmiş, konu hakkında Bitlis'e de telefonla bilgi vermiştir. Mumcu, bu görüşmeden birkaç gün sonra suikasta uğramış, konu hakkında açıklama yapacağını söyleyen Bitlis Paşa da hemen arkasından hayatını kaybetmiştir. Bakınız, Türkiye olarak şimdi söyleyeceklerimle yüzleşmek zorundayız!” “Ergenekon Operasyonu'nda, bu yapılanma içinde bulunan bazı kişilerin Hizbullah terör örgütü içinde aktif rol oynadığı belirlendi. Bu ilişki, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'a düzenlenen suikastı bir kez daha gündeme getiriyor. Çünkü Okkan suikastını işlediği söylenen sanıkların dosyasında, suikastın sanıklar tarafından işlenmediği yazılı.” “Geçmişte, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'na suikast düzenlediler, Genelkurmay Başkanı olmasını engellemek istediler, fakat kurşun bir albaya isabet etti. Aynı kişilerin Başbakan Erdoğan'la birlikte TSK'nın üst düzey komutanlarından birkaçını hedef aldıkları istihbaratı güvenlik birimlerini harekete geçirmiş durumda…” Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu, Türkiye'nin yüzleşmesi gereken korkunç gerçekleri ilk kez bu kitapta açıklıyor. Bütün sorulara cevap bir kitap, tavsiye edilir |
|
03-31-2009, 18:28 | #93 |
reşit haylamaz efendimiz 1 ve 2 çok güzel efendimizi anlamak ve anlatmak için
|
|
05-13-2009, 20:47 | #94 |
“Bu büyüleyici kitap bir ülkede bitip tükenmeyen merhamet, ıstırap ve umudun resim gibi dokunmuş halidir. Bugüne kadar dünyada en acımasızca tartışılan ve en yoğun irdelenen İsrail-Filistin anlaşmazlığının insani boyutlarını çok az kitap bu kadar dürüst ve detaylı bir şekilde ortaya koymuştur. Bu acı verecek kadar güzel öykü, kitap bittikten sonra bile insanın aklında kalmaya devam ediyor.” —ELİF ŞAFAK, Yakın Doğu Araştırmaları Profesörü, Arizona Üniversitesi 1967 yılının yaz aylarında, Altı Gün Savaşı’ndan uzak olmayan bir tarihte, genç bir Filistinli adam ve iki arkadaşı İsrail’in Ramla kasabasına giderler. Onlar kuzendir ve yaklaşık yirmi yıl önce ailelerinin terk etmek zorunda kaldığı, çocukluklarının geçtiği evi görmek isterler. Bir kuzenin yüzüne kapı kapanır, diğerinin ailesinin evi okula dönüştürülmüştür fakat öbür kuzen olan Bashir, kendisini içeri davet eden Dalia tarafından karşılanır. Bir Arap ve bir Yahudi ailesinin ilişkilerinin başlangıç noktası budur. Bashir babasının dikmiş olduğu limon ağacında bir sahipsizlik ve işgal duyguları içinde olur. 1948 yılında küçük bir çocuk iken Bulgaristan’dan kaçak olarak gelmiş olan Dalia Soykırım tarafından yok edilen bir umut ışığı görür. Onlar kaçınılmaz olarak kendi yazgılarını yaşamışlardır ve bu İsrail-Filistin tarihinin bir küçükevrenini oluşturmaktadır. İki genç insanın başlattığı diyalog bölgenin barış umudunu ortaya koymaktadır. Limon ağacı simgesel olarak bölgede huzurun mümkün olduğunu anlatmaktadır. Olağanüstü bir öykü ve kurgusal olmayan bir anlatıma sahip olarak sizi saracak. —Sunday Times Dalia ve Bashir’in zorluklarla dolu arkadaşlıklarını izleyerek, okuyucular dünyanın en inatçı çatışmasının birinci elden deneyimini yaşayacaklar. —Publishers Weekly Hiçbir kitap daha zorlayıcı olamaz . . . ve bu kitap kesinlikle bu yıl okuyacağınız en iyi kurgu-olmayan çalışma olacak.” —Christian Science Monitor Yüzyılın yarısı boyunca İsrail-Filistin çatışmasının öyküsünü taşıyan tek bir ağaç varsa, o budur… Sandy Tolan bu ağacı bulmuştur ve onun aracılığıyla iki halkın acı ve tutkusunu gözler önüne sermiştir.” —Milwavkee Journal Sentinel |
|
05-13-2009, 21:02 | #95 |
Bit Palas-Elif Şafak
|
|
05-13-2009, 21:10 | #96 |
Son okuduğum Beşir Ayvazoğlu "Son Kuğunun Şarkısı"ı tavsiye edebileceğim bir kitap ; eser büyük şair Şeyh Galib'in hayatını ele alıyor.
"Hüsn ü Aşk, kuğunun, yani medeniyetimizin son güzel sarkışıydı. Gâlib bu şarkıyı Sultan III. Selim, Hattat Mustafa Rakım ve Dede Efendi'yie birlikte söyledi ve sustu. Söz artık "Nasıl bu taze maârifle eskiler âlayim" diyenlerdeydi. Ancak, beş yüz yıllık birikimiyle karşılarında bir heyula gibi duran ve inanılmaz zenginliklere sahip . olan divan şiiri, Galibin getirip bıraktığı parıltılı noktada hâlâ gözleri kamaştırıyordu. Bu şiirin asla ölmeyen bir tarafı vardı; şiirimizin damarlarında bir usare gibi, Tanzimat şairlerinin pek farkına varamadıkları bir akışkanlıkla, fırsat bulur bulmaz yepyeni bir hayatiyetle gün ışığına çıkmak üzere dolaşıyordu. Bu saf şiir usaresi Şeyh Gâlib şiirinin imbiğinde damıtılmıştı." |
|
05-14-2009, 03:59 | #97 |
Necip Fazıl'ı tam tanımıyorsanız '' O ve Ben '' cok güzel.
Akıcılık-matematik-şizofreni-gizli örgütlenmeler dikkatinizi çekiyorsa 3 günde bitirdiğim 450 sayfa civarı '' Adam Fever - Olasılıksız '' Bir kurgu şaheseridir. |
|
05-14-2009, 09:26 | #98 |
Bu olasılıksız'ı da bi ben sevemedim
|
|
05-14-2009, 12:15 | #99 |
Tavsiye edildi mi bilmiyorum daha önce..
Kıyamoğlu Sancaktar.. Çeçenya Serisi.. Mutlaka okumalısınız.. |
|
05-14-2009, 12:28 | #100 |
Hayatımda okuduğum en güzel, akıcı ve mükemmel bir kitap.
Şule Yüksel Şenler - Huzur sokağı ( 500 sayfalık ) Gerçekten çok etkileyici bir kitap okunmasını tavsiye ederim. |
|
Konuyu Toplam 7 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 7 Misafir) | |
|
|