10-10-2011, 23:22 | #11 | |
Alıntı:
|
||
10-10-2011, 23:24 | #12 |
ADRESVekaletler Caddesi Başbakanlık Merkez BinaP.K. 06573Kızılay / Ankara.
TELEFON(0312) 422 10 00.E - POSTA [email protected] |
|
10-10-2011, 23:24 | #13 |
Somut delil bul ,işin kolaylaşır.Seni tehdit edenle konuştuklarını telefondan kaydet mesela işine yarar.
|
|
10-10-2011, 23:50 | #14 |
Seni tehdit eden biri varsa hiç korkma.
Direk il emniyet müdürlüğüne git. Olayı anlat zaten tehditten dolayı direk soruşturma başlatılır ve tehdit eden kişinin yapabilecekleri göz önünde bulundurularak koruma bile ayarlanır.Zaten bildiğin şeyleri anlattığında ve seni kimin tehdit ettiğini söylediğinde ayağın taşa takılda o adamdan bilirler bu yüzden şikayet edersen sana yanaşamazlar bile... Yolsuzluk işine gelince ispat edemesen bileeeee adam seni tehdit etmiş ötesi yok. Sen korkma git paşalar gibi şikayetini şikayetinin de bir örneğini al ve eşine dostuna güvenebileceğin insanlara dağıt. |
|
10-11-2011, 20:32 | #15 |
İl başkanı ile konuştum, ispat edemeyiz dedi
|
|
10-12-2011, 15:57 | #16 |
Kaç tane kadın tehtid edildi, devletten yardım, koruma istedi ama göz göre göre öldürüldü.
Böyle birşey tavsiye etmek istemesemde bence bırak peşini Allah'ından bulsun. Anan, baban, ailen geleceğin bunları düşün. Bu bozuk düzene herkes lanet ediyor ama hiçbirşey değişmiyor. Her gelen dokunulmazlık kalkacak diyor ama kalkmıyor. Destek veya koruma isteyeceklerin Deniz Fener'ini savunur, MHP'lisi bilmemne yapar, CHP'lisi başka birşey yapar, ötekisi berikisi hepsi bir şekilde pisliğin içerisinde. Şöyle düzgün adam gibi yapılmış ve arkasında durulmuş devam ettirilmiş birşeyler görsem tamam derim pes etme derim ama yok. Bankacılık, para politikaları, sermaye, rant gibi sistemler oldukça böyle şeyler olacak. Birgün gelecek doğa insanlıktan hesap soracak zaten. Sana birşey olduktan sonra hayatın ne önemi var. Öncede söylediğim gibi niyetli olan adam ilgili dokunulmazlıkları kaldırırdı ama hiç kimse yapmadı bunu, tepemizdekiler, güvendiklerimiz insanlar bu düzeni istiyorlarsa fazla lafa gerek yok. O yüzden bırak kardeşim lanet olsun de bırak. |
|
10-12-2011, 16:00 | #17 |
Adam yardım istiyor sen ne geveliyorsun riko.
Söylediklerinin hepsi külliyen yalan. |
|
10-12-2011, 16:12 | #18 |
Nemi geveliyorum ?
Asıl sen ne geveliyorsun ? Kocası, eski eşi, sevgilisi tarafından tehtid edilen ve yardım isteyen kaç kadın öldürüldü aç bak ondan sonra kalk yorum yaz. Bir öğrenmişiniz zaten külliyen yalan külliyen yalan ... hee hep doğruları siz söylersiniz. Arkadaş önünde örnekleri var işte, adam tehtid ediyor devlet koruyamıyor adam kadını öldürüyor, yalanmı şimdi bu ? Delikanlı gibi cevap ver bu soruma. |
|
10-12-2011, 16:49 | #19 |
Öldürülmüş olabilirler ama devleti suçlama gerekçelerinin hepsi KÜLLİYEN YALAN.
İSPATLA. |
|
10-12-2011, 18:48 | #20 | |
Alıntı:
yahu hala ispatla diyorsun be kardeşim. aç google ı "devlet koruyamadı" yaz ondan sonra oku. zannedersem bunu yapamıyorsun, al ben senin yerine yaptım ve birkaç örnek buldum. bunlardan sonra hala ispat ispat diye, külliyen külliyen diye dolanıp durursan profesyonel destek al derim sana. bunları kabul etmeyince bunlar yok oluyormu zannediyorsun sen, işine gelmeyeni görmeyince inkar edince eline ne geçiyor sanki. kız kardeşin veya ablan varmı bilmiyorum ama düşün birgün kızkardeşinin kocası kalktı kardeşinin gözünü şişirdi, dudağını patlattı, dişlerini kırdı ve şikayete gittiği polis onu tekrar kocasına teslim etti. o zamanda ispat diye külliyen diye dolaşırsın artık ortalıkta. İstanbul Beyoğlu'nda 35 yaşındaki Zübeyde Yıldız, beş yıl önce boşandığı eşi Zeki Kahraman tarafından çalıştığı konfeksiyon atölyesinde öldürüldü. Yıldız, Kahraman'ın tehditleri üzerine evini değiştirmiş ve savcılığa defalarca suç duyurusunda bulunmuş ancak sonuç alamamıştı. Esenler'de Ahmet Akbaş, 23 yıllık eşi Ferfuri Akbaş'ı "kıskançlık sebebiyle" öldürdü. Aynı gün Gaziosmanpaşa'da Hulusi Köse "aldatıldığı gerekçesiyle" eşi Ayşe Köse'yi öldürdü. Diyarbakır'da kimliği belirsiz bir kişi Azize Şimşek'i vurarak öldürdü. Yoleri, devletin kadınları şiddetten korumayı ciddiye almadığını söyledi: "Kadın cinayetlerine yol açan iki temel faktör var. Birincisi, yasaları ihlal ederek eşine şiddet uygulayan kişinin ciddi yaptırımlarla karşılaşmaması. İkincisi ise yasa uygulayıcısının yani savcılar, polisler ve diğer görevlilerin aile içi şiddeti olağan görme eğiliminde olması." "Kocası tarafından tehdit edildiği için savcılığa başvuran kadın tehdit gelen yere yani kocasına teslim ediliyor. Bunun için eşin taahhüdü yeterli oluyor " diyen Yoleri, Aileyi Koruma Yasası'ndaki düzenlemenin eksikliğine dikkat çekti: "Bu yasa, şiddet uygulayan eşi, onu altı ay evden uzaklaştırarak cezalandırıyor. Peki bu altı ay boyunca kadın ne yiyecek, ne içecek? En önemlisi de bu altı ayın sonunda ne değişecek? Devletin bu sorulara bir cevabı yok. Yani kadına yaşamını sürdürebileceği imkanlar sağlanmıyor. Şiddet uygulayan kişiye altı aylık evden uzaklaştırma süresince rehabilitasyon uygulanmalı. Şiddet eğilimi olup olmadığı altı ay sonra tekrar değerlendirilmeli. Şayet şiddet eğilimi sürüyorsa kişi eve geri gönderilmemeli ve kadın için mağdur olmasını engelleyecek önlemler alınmalı."(EG/EÜ) |
||
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|