![]() |
#1 |
![]() Bir terk-i diyardır ki pek bir şöhret şu sıralar. Hep Kaf Dağı’ndan baktıkları “halk”ın şimdi en az yanı başlarında olduğunu gören bazı “elitist popülist”ler bizi tehdit etmekteler terk-i diyarlarla. “Giderim buralardan”lar havada uçuşuyor.
Demokrasi mücadelesinin en önde gidenleridir bu Don Kişot’lar sözde. Hep savaşmışlardır demokrasi, özgürlük, adalet için(!). Şimdi ise mücadele tam karşılarında duruyor. Birileri kendileri gibi düşünmüyor ve insanlar bu Don Kişot’lar gibi düşünmeyenlerin en az yanı başlarında. Velhasıl, mücadele kokuyor memleketim. “Gelin” diyor insanlar, öyle madem, “gösterin kendinizi o dar pencerenizden, gösterin de görelim el mi yaman bey mi?”. Bunlar ise kaçmayı yeğliyorlar apar topar. Yoksa farkındalar mı onlar da o gerçeğin artık. Yoksa bu firarın tek nedeni artık kendilerini besleyen bir nema olmadığını çok iyi anlamış olmaları mı? ( Cevabını bildiğim soruları – iğnelemek maksatlı – sormaya bayılırım dostlar, af buyurun. ) Söylenecek birkaç söz mutlaka vardır bu “elitist”lere: · Buyrun, ben sizin samimiyetinize inanıyorum, diyelim. Ve size bir el uzatıyorum, gitmeyin… Terk etmeyin bizi, bize çok lazım olduğunuz için söylemiyorum bunu, ( malum yeni yıl takvimlerinde boy göstermeyi sizden çok daha fazla hak eden bir yığın insanımız var bizim. ) bunu sizinle fikirleri savaştırma isteğimden söylüyorum. Konuşalım, tartışalım, kaç kaç nereye kadar ama değil mi? · Bir el daha uzatıyorum sonra size, gitmeyin. Bakın gittiğiniz yerde bizim sizi tuttuğumuz yerde tutmayacaklar. Siz sokaktan geçen herhangi birinden farksız olacaksınız orda. Oysa biz millet olarak pek severiz ağzımızın içinde oturtmayı siz gibileri. Yani gitmeyin diyorum, siz kaybedersiniz. · Bir “gitmeyin” de bizi yurtdışında – biz bunu istemesek de – temsil edecek olmanızdan duyduğum endişeden dolayı diyorum, uzatıyorum yine elimi. Güldürmeyin el aleme bizi. · Yukarıda uzattığım ellerin hepsini unutun ya da, defolun gidin, ne haliniz varsa görün. Yıldız kaymaz ya, kaysa kaysa bilmem kaçıncı senfoni orkestrasının bilmem kaçıncı zımbırtısı kayar. Kaysın varsın… Saygılar…
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() "Buyrun, ben sizin samimiyetinize inanıyorum, diyelim. Ve size bir el uzatıyorum, gitmeyin… Terk etmeyin bizi, bize çok lazım olduğunuz için söylemiyorum bunu, ( malum yeni yıl takvimlerinde boy göstermeyi sizden çok daha fazla hak eden bir yığın insanımız var bizim. ) bunu sizinle fikirleri savaştırma isteğimden söylüyorum. Konuşalım, tartışalım, kaç kaç nereye kadar ama değil mi?"
Sizce konuşacak,tartışacak yüzleri var mı? Hiç sanmam!!! Emeğine,fikirlerine sağlık Tunahan yine çok güzel yazmışsın...+ |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Teşekkürler ;)
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Buyrun, ben sizin samimiyetinize inanıyorum, diyelim. Ve size bir el uzatıyorum, gitmeyin… Terk etmeyin bizi, bize çok lazım olduğunuz için söylemiyorum bunu, ( malum yeni yıl takvimlerinde boy göstermeyi sizden çok daha fazla hak eden bir yığın insanımız var bizim. ) bunu sizinle fikirleri savaştırma isteğimden söylüyorum. Konuşalım, tartışalım, kaç kaç nereye kadar ama değil mi?
En son fikrini söylediğinde süper reklam yapmıştı.Bence bu fırsatı kaçırmaz. ![]() Bir “gitmeyin” de bizi yurtdışında – biz bunu istemesek de – temsil edecek olmanızdan duyduğum endişeden dolayı diyorum, uzatıyorum yine elimi. Güldürmeyin el aleme bizi. Türk olduğundan bile şüphe edilir böyle insanın.Kötü bir örnek.Sınırlarımızda kalsın.Biz idare ederiz onu.Diğerlerine uyguladığımız gibi .. ![]() Teşekkürler.Kaleminize sağlık ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|