08-18-2011, 14:47 | #1 |
Teslimiyet Töreni.
Saat 10 civarı falan... Telefon...
"Yılmaz?" "Evet?" "Ekrem ben... İzmir'den." "Vaay, ağabey hayırdır?" Aynı muhitin çocuğuyuz. Kardeşi, üniversiteden arkadaşım. Ekrem ağabey, bizden 7-8 yaş büyük... Hayli oldu, görüşmeyeli. "Şırnak'ta 5 şehit varmış." Gazeteciyiz ya... "Maalesef ağabey, mayın." Sesi kırılıyor aniden. "Tolga orada..." Oğlu. Ağlıyor kapı gibi adam... Belli ki o ana kadar zor tutmuş kendini, boşalıyor, ağlıyor... "Var mı şehitlerin arasında ismi?" Çok soru duydum da... Bu kadar ağırı... Gırtlağım düğüm. Tolga... Gözümün önüne geliyor hergele. Okumuyordu kız peşinde koşmaktan, hatırlıyorum... Demek asker, Şırnak'ta. Baba İzmir'de. Ben çaresiz. Geveliyorum, saçma sapan, "bilmiyorum ağabey, henüz isimler açıklanmadı, sen sağlam dur, o yoktur inşallah." Diyorum ama... Utanıyorum verdiğim cevaptan aslında... Bu kadar arsız bir temenni olabilir mi? Tolga değilse, Hasan, Hasan değilse, Murat... İlla ki, bir babanın evladı... İlla ki, bir ananın kuzusu... "İnşallah seninki değildir" denebilir mi? Diyorum. Yerin dibine geçerek... "Öğrenirsen, arar mısın?" diyor. Biraz daha saçmalıyorum... Kapatıyoruz. Sigarayı bırakmam mümkün değil. Saldırıyorum hemen, oraya buraya. Yok. İsim yok. Bir yandan da, düşünmek istemediğim durumu, düşünüyorum... Ya Tolga'ysa... Ne diyeceğim yani, telefon açıp? Ne diyor acaba, şehit ailelerinin kapısını çalan komutanları? Kaç bin defa yaşadılar bu durumu... "Vuruşmak daha kolay, inan" demişti bir subay bana, "analar, o haberi duyunca, öyle bir bakar ki sana, o gözleri ömrünün sonuna kadar unutamazsın..." Hiç anlamamışım ne demek istediğini, bu ana kadar... Öküz gibi dinlemişim meğer. Saat 12.45... Şehit sayısı, 6'ya çıktı. Saat 13.33... Anadolu Ajansı duyurdu. Başbakan, "5" askerimizin şehit olması nedeniyle Genelkurmay Başkanı'na başsağlığı mesajı göndermiş. Şehit 6... Başsağlığı 5. Evlatlarımızın öldürülme hızına bile yetişemiyorlar... İsimler hâlâ yok. Bir umut, haber kanallarını zaplıyorum... Cannes film festivali var, bir tanesinde. Öbürü, borsanın hacmini anlatıyor. Saat 13.55... 14.07... 14.23... Çalmasın diye dua ediyorum. Çalıyor. Bu sefer yenge. Baba atmış kendini sokağa, dayanamamış beklemeye. Ana yüreği sarılmış telefona. "Var mı?" Nasıl çıktı ağzımdan, bilmiyorum... "Yok abla, ben de tam sizi arayacaktım, şükür ki yok, isimler hep başka." Bir çığlık ki, anlatamam. Ekrana oturuyorum... Parmaklarım hiç olmadığı kadar dermansız, tuşlar hiç olmadığı kadar ağır. Gözüm televizyonda... Hayat, lay lay lom arkadaşlara... Hiçbir şey olmamış gibi. Umursamaz. İlgisiz... Neşeli hatta. İsimlerden ses seda yok. Tek bildiğimiz, 6 koçumuz daha düştü. Rakamdan ibaret... Kaç bin baba bekliyor acaba şu anda? Kaç bin ana? Eş, nişanlı, sevgili? Böylesine bir utançla yazı yazmadım bugüne kadar... Aklım yalanımda... Kulağımda çığlık. Ve, saat 15.05... Tolga yok, Vedat var. Vedat Dayıoğlu, Antalya. Bayram Bolat, Konya. Atıf Günkan, Niğde. Bekir Çakır, Adana. Mahir Yıldırım, Aydın. Samet Kırbaş, İstanbul. Kulağımda çığlık. YILMAZ ÖZDİL
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-18-2011, 14:58 | #2 |
Okurken sahneler gözümde canlandı; tüylerim diken diken oldu, içim ürperdi.
Özellikle o an yok mu, aman Allahım! Bunu yaşamaktansa vAllahi ölmek çok daha kolay. Hani derler ya sözün bittiği an, işte o anı yaşıyorum. |
|
08-18-2011, 15:08 | #3 |
Aynen öyle abi...
Dile kolay, tüm bunları yaşayanları düşünemiyorum bile. Rabbim kimseye kaldıramayacağı yük yüklemezmiş, Allah sabır ihsan eylesin... |
|
08-18-2011, 15:16 | #4 |
güzel milletin yanık ciğerini daha fazla yakasın var iyi de yaparsın bu işi mesut efendi...
bide şu askerlik meselesiyle ilgili bi yazı yazıversen...bide bi komutanların ciğeri dağlansa... desen ki ne işi var 1 ay eğitim almış çocuğun doğuda... desen ki neden bir komutanın,iş adamının,siyasetçinin,gazetecinin çoluğu,çocuğu,yakını,yiğeni ölmüyor bu terörden ? niye hep fakirin fukaranın,ortalama bir insanın çoluğu çocuğu ölüyor ? bırak artık bu ajitasyonu sırf sen yaşamıyorsun bu memlekette herkesin içi acıyor... lakin iç acısı çekip vatan soğolsun demeye devam ederse insanlar daha çok hasanlar hüseyinler gider... artık şu askerlik şartları,güneydoğudaki komutanlar vb. şeyler sorgulanmalı halk arasında... |
|
08-18-2011, 15:18 | #5 | |
Alıntı:
|
||
08-18-2011, 15:20 | #6 |
Bana da samimi gelmedi,zaten hiç gelmiyor.
Hayatından kesitler yazacaksa,hikayeler paylaşacaksa,ne işi var köşelerde ? Gitsin roman yazsın,blog yazsın,hikaye yazsın. Sömürü dünyası. Teslimiyet Tören i derken neyi kastetmiş ? Çok merak ettim.Yalandır,doğru olacağını sanmam.Doğruysa bile Akıncının dediklerini dillendirsin yerse. Duyguyu ön plana çıkarıp veriyor gazı millete. Hem bir köşe yazarı neden tvleri zaplasın ki isimleri öğrenmek için ? Açar kanala öğrenir varsa isim listesi,isimler hemen yayınlanmıyor zaten tv de,ailelere haber verilene kadar müsade edilmiyor çoğu zaman. Konu Hüdaverdi tarafından (08-18-2011 Saat 15:22 ) değiştirilmiştir.. |
|
08-18-2011, 15:20 | #7 |
20 yaşına kadar eline silah almamış 1 ayda ne öğrenmişse öğrenmiş çocuğu doğuya yollayan kimse ondan sorsun...
|
|
08-18-2011, 15:22 | #8 | |
Alıntı:
la bırak hayal dünyasında yaşıyor ya... bana da versinler bi köşe bende yazayım çok kolay iş... kartelde yazınca bide söv istediğine say istediğine yap istediğini... dağlıcadan aktütünden gelen ihmal belgelerinden sonra ne yazdı bu efendi ? hatırlayan var mı... |
||
08-18-2011, 15:24 | #9 |
La bu top bir yana,bir forumda bir lavuk bunun yazılarını ekliyor hep,diyorum ne diyor bu ne anlatıyor ? DÜüşüncesi nedir,kimlerden diye,ve en son eklediği yazıda ne anlatıyor diyorum,saçma sapan alakası olmayan şeyler söylüyor,okuyucusu bile mal.
|
|
08-18-2011, 15:32 | #10 |
Bu adamdan ziyade artık ciddi ciddi bunu savaş gören kürtlerden soğumaya başladım bunun sonu ayrılığa kadar gider ..
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|