![]() |
#1 |
![]() Unutma, çamuru testi yapmak için biçimlendiriyorsun; ancak istedigin sey çamurun kendisi degil içindeki bosluktur. Nelerle ugrastigina bir bak, dostum! Elinle, beyninle, dilinle, kaleminle, yüreginle hep bir seyler yoguruyor, egiyor, büküyor, dokuyor, yaziyor, örüyorsun. Bu hep böyle! Belki biktin, belki yoruldun. Belki de inceden inceye “Bu böyle gitmez!” çigliklari atiyorsun. “Mecburen, mecburiyetten” diye mirildaniyorsun. “Nereden çikti bunlar?” “Hiç bitmeyecek mi?”. “Ben bunlarla ugrasacak adam miyim?” Dogrusu, bunca soru her gün benim de yüregime dolusuyor; beni de umutsuz ediyor, mutsuz ediyor. Iste sana büyük sirri fisildiyorum: Hayatta biçimlendirdigimiz seylerin kendisini aramiyoruz aslinda. Ugrasilarimizin ortasinda olusturmaya çalistigimiz bir bosluk, kendimize ait bir oda, kendimize özgü bir alan var. Tipki testi yapan ustanin çamurla ugrasirken yaptigi gibi. Aslinda ustanin testi yapmak için elini çamura bulama nedeni çamurun ortasinda bir bosluk-su doldurulacak ve su içilecek bir bosluk- olusturmaktir. Ne var ki, testi ustalarinin çogunun testi yaparken su içmeye vakit ayiramamasi gibi, sen, ben ve senin ve benim gibi binlercesi testi yapmaktan basini kaldirip testiden su içmeye firsat bulamiyor. Evet, çogu zaman, gündelik ugrasilarin arasinda yüregimizin susuzlugunu sonsuzcasina giderecek, ruhumuzu sonsuz mutluluklara gönderecek bir “kevser”i doldurup içebilecegimiz boslugu istiyoruz. Gündelik ugrasilarimizla o boslugu olusturacak zamanlarin ve mekanlarin kabugunu örüyoruz, kabini sekillendiriyoruz. Farkinda olmadan serin ve tatli bir testi boslugu insa ediyoruz. Testi yapmaktan boslugu görmeye ve kullanmaya vaktimiz olmadigi için, inadina hep çamurla ugrastigimizi düsünüyoruz. Gel, bugün için olsun, testi yapmayi birak, yaptigin testiler içinde kendine ve sevdiklerine ayirdigin o derin boslugu farket.. Lütfen iyice bak; göreceksin ki, herkes orada bekliyor seni. Su bos zamanlarda arayip durdugun, gecelerin sessizliginde bulusmaya çalistigin, günlerin telasinda özledigin kendin bile or’dasin! Çocuklugunun oyuncak bebegi hâlâ orada, donuk ve masum bir gülüsle agliyor. Babanin seni kucaklayip koklamakla duyacagi bitimsiz haz orada, annenin hiç zorlamadan dudagina yapisan hayirli evlat duasinin fisiltilari orada, kalbinin damarlarini genisletecek ferahlik duygusu orada.. Haydi, gel, sen de su iç! SENAİ DEMİRCİ
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Senai demircinin yazılarını çok severim..Eline sağlık..buda en güzel yazılarından bitanesi.. ;)
|
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|