AK Gençliğin Buluşma Noktası
Hikayeler Hoşumuza giden hikayeleri burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 07-16-2007, 10:08   #1
Kullanıcı Adı
hayat
Standart Toprak....Gül...Yaşam....Beyaz....
Yağmurlu bir nisan sabahının, en güzel düş vaktindeyiz…
Adı bilinmeyen bir sokak başında, loş bir ışık gölgesinde yalnızlık vakti…

Saçları ağarmış, yüzü solgun bir adam beliriyor güneşin doğmaya başladığı yerden… Kan kırmızısı kaldırım taşlarında, gençliğinin ayak izleri… Avuçlarında kırık bir oyuncak hikayesi ve nihayet yanaklarında beliren kristal gözyaşları… Ağlıyor…ağlıyor… ağlıyor…
Ve nihayet yanındayım şimdi… Ellerim, titreyen ellerini tutmuş, yüreğim, kanayan yüreğini öpüyor… Dayanamıyorum… Koca yürekli çocuk kalbinde, sorular birbirini kovalarken, artık cevap bulmaya başlıyor hayat…
“ -Kimsiniz?
“ –Toprağım evlat. Bir avuç toprak… (Gözlerinde beliren gülümseme ile devam ediyor…) Hayatım boyunca, hep toprak üzerinde var oldum… Şimdi ise toprak olma yolunda bir yolcu… Kaç kere basmışım üstüme haberim yok… Kaç kişinin üstünde dolaşmışım haberim yok… Oysa, bir gözümün toprağa baktığı bu hoş vakitte bende toprağım… Kaç kişi üstümde dolaşır, kaç kişi bir zamanlar zirvede dediğim günlerime basıp geçer bilmem… Oysa, bir zaman geldiğinde onların da üzerine basacaklar olur… Bu sokak lambasının altında bir çocuk tanımıştım… Bana toprağı, yaşamı, gülü ve beyazı anlatan…”
“ – Toprak, Yaşam, Gül ve Beyaz…
“ – Evet evladım… Toprak, Yaşam, Gül ve Beyaz…
“ – Anlatır mısınız lütfen…
“- ( Gözleri dolmaya başlar ) Bir zamanlar yaşadığımı yaşayacaksın… Ve yine bir zaman, bu sokak lambasının altında, bir başkasına kendini anlatacaksın…
“- Nasıl?
“- Biraz dur evladım… Biraz dur… Yaşanacak sonsuz bir ömrün, misafir bir yerinde noktayı koymak kolay olmuyor işte…
“- (Bir garip oluyorum… Titreyen ruhumun derinliklerinde, bir alev kapanı içinde yanıveriyorum.)
Benimle paylaşmanızı istiyorum…
“- İnsan; topraktır… Topraktan var olmuştur. Özü üzerinde kaç zamandır dolaştığının farkında olmaksızın… Nihayetinde döneceği yer,başlangıcının olduğu yerdir. Bütün bunlara rağmen insan, hep bir dağ zirvesine çıkmak için çabalar. Dağın en zirve noktasına ulaştığında ise tek bir şey anlar; insan,çok küçük bir varlıktır. Anladığı en güzel nokta ise; büyüdükçe, bir o kadar mütevazi olması gerektiği… İşte o zaman hem zirvededir, hem de erdemli bir hayat… Yaşam ise; insanın yaşadığı şehirde yağmur yağarken / bir başka şehirde gökkuşağına renk olabilmektir. Her insan yaşar, fakat her insan yaşam değildir. Bir başka insanın kalbinde taht kurup, en değerli vaktinde bile seni gökte ki yıldızı istediği kadar istiyorsa o zaman yaşıyorsun demektir. Dünyayı seyre daldın mı hiç? Evlat, unutmaman gereken son bir nokta; “ Toprakta yeşeren hayat bir damla yağmurdur. İnsan ise, yağmurun son çiğ tanesi… Niceleri bir çiğ damlasının şefkatine muhtaçtır. Kendi katilin olma uğruna çatlamış toprağa düşmeyi unutma… Düştükçe can verir toprak sana… Avuçlarında güller biter…”
“-Toprak ve Yaşam… Peki Gül ve Beyaz…
“ (Yaşlı amca,kalbime dokunup hafif bir şekilde gülümser…) Ne kadar da küçük… Ne kadar da saf… Bak evlat, avuçlarında biten güller senden ibaret senlerdir… Ne kadar can bağışladıysan o kadar can bulursun… Seyrine dal şu dünyanın, her tarafı başka bir bahçe, her tarafında başka güller… Renkleri; insan hayatının indeksi… Biliyor musun; insanın hayatı, düşlerinin rengine boyanır / boyanacaktır… Seni en çok seveni sevmeyi unutma… En çok zikredeni zikretmeyi… Ve güller efendisinin dizleri dibinde en güzel gül olmayı sakın unutma… Hayatın boyunca rehberin, ışığın ve sevgilin efendin olsun sakın unutma…”
“Peki nasıl bulacağım o efendiyi?
“-O seni bulur… Zaten hep yanındadır… Sen yeter ki, sevgiliyi sevgilin kılmayı bil…
Beyaz; o saf, o nadide renk… Kanatları dünyayı sarmış bir beyaz at renginde hayat… Toprağa hakkını verip, toprak olmayı bildikten sonra…
Yaşama nefes verip, yaşamlar armağan ettikten sonra…
Ve Güller efendisinin dizleri dibinde gül olmayı bildikten sonra…
Yapacağın bir şey kalmaz… Beyaz olmak elinde değildir evlat… Sen, beyaz renginde nokta olma yolunda hak edilmişleri hak ettin… Gerisi Güllerin efendisinin “ SEVGİLİ” sine kalmış bir şey… O istesin yeter ki… O istesin ki; beyazın en güzel rengi olasın…
“-Özetler misiniz?
“-Toprak… Yaşam… Gül… Beyaz… İnsan; bir avuç topraktır… Büyüdükçe, kalbi küçülmeli… Nefes aldığı sürece, aldığı nefesleri verene şükretmeli… Yol aldığı güller bahçesinin Efendisine, en güzel renklerini vermeli… Üzerinde taşıdığı en son çiğ tanesiyle, Efendisi ayakları altında güller yeşertmeli… Ve beyaz…
(Yaşlı amca, son nefesini verip dizlerim üstüne düştü… Yüzünde tarifi imkansız bir tebessüm ile…)
“Beyaz;………………………………………………………………………………………..”

Herkesin kendine özel finali olmalı… Her insanın arkasından tebessümle bakacağı bir finali… Şimdi asıl soru şu:”-Sizin finalinizin ne zaman olacağı zamanın içinde gizli… Ama siz finalinize hazır mısınız şimdi? Peki, bu küçük ve gizemli çocuğa son sözünüz ne olurdu? İçinizde hep gizli kalmış, o küçük çocuk kalbinize beyazınızı tarif etme zamanı…
“Beyaz” ı keşfetmeye ve onu anlatmaya cesaretiniz var mı?

 

hayat isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi