06-17-2009, 16:59 | #1 |
'Tünelin sonunda bir ışık göründü'
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz: "Işık, öbür tarafa çıkışı mı gösteriyor yoksa üzerimize gelen araba mıdır?''
17 Haziran 2009 Çarşamba, 12:03 Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, birtakım ekonomik verilerde iyileşme olduğunu belirterek, ''Fakat bu iyileşme artıya geçiş değil, kötüleşmenin hızının azalması'' dedi. Durmuş Yılmaz, Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) Meclis Toplantısında yaptığı konuşmada, hala düşüşün devam ettiğini, fakat baş aşağı 150 kilometre hızla giden arabanın 120-130 kilometre hıza düştüğünü, içinden geçilen olayın bu olduğunu söyledi. Ellerinde bir takım veriler bulunduğunu, bu verilere göre iyileşmeler olduğunu tekrarlayan Yılmaz, bu iyileşmenin altının ne kadar dolu, sürdürülebilir mi sürdürülemez mi olduğunun zaman içinde görüleceğini belirtti. Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, ''O nedenle benim sizlere tavsiyem, ihtiyatlı olmanız. Biz de para politikası otoritesi olarak aldığımız kararlarla bu ihtiyatlılığı ön plana çıkarmaya devam ediyoruz'' diye konuştu. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, ekonomik kriz sürecinde gelinen noktayı değerlendirirken, ''Tünelin içine girdik. Tünel karanlıktı. Öbür tarafa doğru bir ışık göründü. Işık, öbür tarafa çıkışı mı gösteriyor yoksa üzerimize gelen araba mıdır?'' dedi. Ankara Sanayi Odası (ASO) Meclis Toplantısına katılan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, küresel krizi ve Türkiye'ye etkilerini de değerlendirdi. Yaşanan iyileşme havasının gerekçelerini ekonomik göstergelerle açıklayan Yılmaz, bunun ''negatifin hızının kesilmesi'' olduğunu, henüz sıfırın üzerine çıkılmadığını kaydetti. Yılmaz, ''Tünelin içine girdik. Tünel karanlıktı. Öbür tarafa doğru bir ışık göründü. Işık, öbür tarafa çıkışı mı gösteriyor yoksa üzerimize gelen araba mıdır?'' dedi. Yılmaz'ın sözleri salonda gülüşmelere yol açtı. ASO Başkanı Nurettin Özdebir'in de esprili bir üslupla ''moralimizi düzelttiniz'' demesi üzerine Yılmaz, batıda krizin ortaya çıkmasına yol açan bankacılık sektöründeki sıkıntıların, Türkiye'de 2001 yılında aşıldığını anlattı. Yılmaz, Türkiye'nin krizde erken toparlanma ihtimalinin daha yüksek olduğunun altını çizerek, ''moral bozmaya gerek olmadığını'' söyledi. Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, enflasyon politikasıyla ilgili bilgi verirken de, Haziran ayında enflasyonda yükseliş beklediklerini ifade etti. Durmuş Yılmaz, otomobil, beyaz eşya ve sigara gibi kalemlerde hayata geçirilen yeni düzenlemenin enflasyona katkısının Haziran ayında yüzde 0,56, Temmuz'da da yüzde 0,54 olmasını beklediklerini kaydetti. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, işler tekrar iyiye döndüğünde, orta vadede, hangi tedbirler alınarak mali disiplinin sürdürüleceğinin taahhüdünün son derece önemli olduğunu belirterek, ''Bizim de hükümetten talebimiz bu'' dedi. Yılmaz, Ankara Sanayi Odası (ASO) Gündem Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Mayıs ayında tüketici fiyatları yıllık enflasyonunun yüzde 5,2 olarak gerçekleştiğini hatırlatarak, enflasyondaki gerilemenin bütün temel gruplarda hakim olduğunu, özellikle hizmet kalemindeki yavaşlamanın giderek belirginleştiğinin dikkat çektiğini söyledi. Temel enflasyon göstergelerinin olumlu seyrini koruyacağını tahmin ettiklerini de belirten Yılmaz, enflasyonun bir miktar artacağını ama tekrar geriye döneceğini bildirdi. Yılmaz, temel enflasyon göstergelerinin yakın dönemdeki seyrinin de enflasyonun ana eğiliminin tarihsel olarak düşük seviyelerde olduğunu gösterdiğini kaydetti. İçinde bulunulan ortamda enflasyonun, milli gelirin düştüğünü, ekonominin daraldığını belirten Yılmaz, bu ortamda Merkez Bankası'nın politika faizlerinde indirim sürecini başlattığını hatırlattı. Yılmaz, Merkez Bankası'nın, 2008 son çeyreğinde faiz indirimlerine giderek, öncü bir rol üstlendiğini kaydederek, enflasyona ilişkin açıklanan verilerin Merkez Bankası'nın öngörülerinin ve bu doğrultuda gerçekleştirdiği faiz indirimlerinin doğruluğunu gösterdiğini ve para politikasına duyulan güveni artırdığını söyledi. FAİZ İNDİRİMLERİ Başkan Yılmaz, para politikasının aşağı yönlü esnekliğinin uzunca bir süre korumasının gerekebileceğinin düşünüldüğünü de belirterek, iktisadi faaliyete dair toparlanma işaretlerinin belirginleşmesi halinde, faiz indirimlerinde bir yavaşlama veya indirimlere ara verilmesinin gündeme alınabileceğini bildirdi. Yılmaz, ''Şu anda ekonominin gereği olarak faizleri indiriyoruz ama şunu bilin, gün geldiğinde faizler artacak. Bizi nasıl faizler düşerken seviyorsanız, çıkarken de sevmeye devam edin'' dedi. Bankaların likidite yönetimlerini ve aktarım mekanizmasının sağlıklı çalışmasını desteklemek amacıyla, 19 Haziran 2009 tarihinden itibaren temel fonlama aracı olan bir hafta vadeli repo işlemlerine ilave olarak 3 aya kadar vadeli repo işlemleri de aktif olarak kullanılacağını belirten Yılmaz, ihtiyaç ortaya çıkarsa alabilecekleri tedbirler olduğunu, bunu daha önce de açıkladığını söyledi. Uzun vadeli banka kredilerinde bir süre daha sıkıntının devam edeceğini belirten Yılmaz, ''Mümkün olduğu kadar piyasayı fonluyoruz ancak bankaların uzun vadeli fon ihtiyaçlarını karşılayacak durumda değil'' dedi. Teknik faiz ayarlaması ile ilgili olarak da Yılmaz,''O noktaya gelmiş değiliz ama likiditede sıkışıklık sürürse önümüzdeki dönem ele alabiliriz'' diye konuştu. MALİ DİSİPLİN 2009 yılındaki küresel büyümedeki belirgin yavaşlama ve deflasyon riskini hafifletmek üzere uygulanan dengeleyici maliye politikalarının, tüm dünyada bütçe açıklarının hızla artmasına neden olduğunu anlatan Yılmaz, bu dönemi kamu borç stoklarında sınırlı bir artış ile atlatan ülkelerin, krizin ardından potansiyel büyüme oranlarına daha çabuk dönebileceğini söyledi. Yılmaz, içinde bulunulan iktisadi konjonktürde kamu kesiminin artan finansman gereksiniminin, para politikası kararlarının iktisadi faaliyet üzerindeki olumlu etkilerini zayıflatma potansiyeli taşıdığını da vurguladı. Uzun vadeli faizlerin tek haneli seviyelere daha erken gelebilmesinin, güçlü ve inandırıcı bir orta vadeli mali disiplin perspektifinin verilmesiyle mümkün olacağına işaret eden Yılmaz, orta vadeli bütçe ve borçlanma hedefleri ile uyumlu bir maliye politikası izlenmesinin önemini koruduğunu bildirdi. Durmuş Yılmaz, ''Sizin hükümetten talepleriniz var, bizim de Merkez Bankası olarak, hükümetten talebimiz var. İşler tekrar iyiye döndüğünde orta vadede hangi tedbirler alınarak mali disiplin sürdürülecektir bunun taahhüdü isteniyor bu taahhüt son derece önemli. Bizim de hükümetten talebimiz budur'' diye konuştu RİSK ALGILAMASI YÜKSEK Yılmaz, daha sonra ASO üyelerinin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kredi kullanan işletmelerin, takipteki işletmelerin ve bunların ne kadar KOBİ olduğuna ilişkin soru üzerine Yılmaz, Türkiye'de kredi kullanan firma sayısının bir hayli yüksek olduğunu, son dönemde hem arz tarafından, hem talep tarafından sorun olduğunu ama bu sorunun giderek azaldığını, yavaşladığını söyledi. Yılmaz, şu anda risk algılamasının yüksek olduğunu ama şirketlerin bilançolarının iyileşmesi ve bankaların finansman kaynaklarının iyileşmesi ile kredi piyasasının açılacağını kaydetti. ''HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ'' ''Bankalar bizlere haksızlık mı yapıyorlar'' şeklindeki soru üzerine de Yılmaz, bankacı, sanayici, iş adamı ayrımı yapmanın son derece yanlış olduğunu belirterek, ''Biz hepimiz aynı gemideyiz. Dolayısı ile biri olmadan, diğeri de olmaz. O nedenle BDDK gibi, Merkez Bankası gibi ekonomi yönetiminde görev alan kurumların görevi bu farklı kesimlerin ekonomi için optimum fayda neyse orada buluşturmaktır'' dedi. Risk algılaması yüksek olduğunun altını çizen Yılmaz, bankaların şu andaki görevinin banka hissedarlarına maksimum faydayı sağlamak değil, mevduat sahibini korumak olması gerektiğini söyledi. Yılmaz, ''Ancak, bankalarımızın ihtiyatlı davranmalarını yadırgamayalım. Bu gelişmelerle ilgili bir olay. Dolayısı ile şu anda, risk algılaması yüksek, banka aldığı parayı satmazsa zarar eder, sorun size verilen paranın geri dönmesi, mevduat sahibine geri dönmesi. Karşılıklı olarak birbirimize anlayış göstermeliyiz'' diye konuştu. IMF ANLAŞMASI Yılmaz, IMF ile anlaşmaya yönelik soru üzerine de, IMF ile görüşmelere Merkez Bankası'nın da taraf olduğunu hatırlatarak, görüşmelerin devam ettiğini ancak buna eklenecek yeni bir bilginin olmadığını söyledi. ASO BAŞKANI ÖZDEBİR ASO Başkanı Nurettin Özdebir de toplantı açılışında yaptığı konuşmada, Merkez Bankasını ekonomik kriz döneminde uyguladığı ''cesur politikalardan'' dolayı kutladı. Bankanın faiz indirimleri ve diğer yöntemlerle piyasaya likidite sağlayarak krizin Türkiye'de daha da derinleşmesini engellediğini kaydeden Özdebir, ''Ancak Merkez Bankalarının yapabileceklerinin de bir sınırı vardır. Bizde de faiz indirimlerinin sonuna yaklaşıldığı kanaatindeyiz'' dedi. Krizle mücadelede Türkiye dahil tüm dünyada hükümetlerin ''ekonomik canlandırma paketleri'' yoluyla kamu harcamalarını artırdığını ve bunun da bütçe açıklarını artırdığını kaydeden Özdebir, mevcut ortamda bütçe açıklarını doğal karşılamak gerektiğini söyledi. Ancak kriz sona erdikten sonra bütçe açıklarının nasıl kapatılacağını ortaya koymanın büyük önem taşıdığını kaydeden Özdebir, bunun için güven verici bir orta vadeli programın hazırlanması gerektiğini vurguladı. Özdebir ayrıca, ÖTV ve KDV indirimlerinin tüketim mallarına talebi artırdığını ancak yatırım malı üretenlerin de desteğe ihtiyacı olduğunu ifade ederek, ''hızlandırılmış amortisman uygulaması'' önerisini yineledi. AA
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|