Türk Denizcilik tarihinin en büyük facialarından biri: Ertuğrul Firkateyni - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

06-12-2009, 02:49

6800’den fazla irili ufaklı Ada’dan oluşuyor Japonya. Nara, Kyato ve Tokyo’nun sırasıyla başkent olduğu bir ülke.

Türk Denizcilik tarihinin en büyük facialarından birine sahne olan yer, Japonya’da Kushimoto (Kuşimato) kıyılarında ki kayalıklar. Buranın Türk Japon ilişkilerinde çok önemli bir rolü var. Cunku o Ertugrul firkateyni sehitlerini barindiran bir sehir. Sehitligimizi ziyaret icin binlerce kilometre yol katedip geliyoruz bu sehre.

II. Abdülhamit’in emriyle 14 Temmuz 1889 yılında İstanbul’dan yola çıkan Ertuğrul Firkateyni limanlara uğraya uğraya seyahatine devam eder. Uğradığı ülkelerin halkları ve Müslümanlar tarafından görkemli sevgi gösterileriyle karşılanır ve gemiyi kimi zaman binlerce kişiden müteşekkil gruplar ziyaret ederler. Tam 11 ay sonra Firkateyn Japonya’ya ulaşır. Tarihler 7 Haziran 1890 yılını göstermektedir Japonların Yakahoma limanına varıldığında. Bu ayni zamanda Osmanlı’nın Japonya ile ilk diplomatik ilişkilerinin göstergesidir.

1887 yılında Japon imparatorunun amcasinin savas gemisi ile Istanbul’a yaptigi dostluk ziyaretine karsilik bir savas gemisininde karsilikli ziyaret yapmasi II Abdulahamid tarafindan bizzat emredilmisti. Istanbul tersanelerinde yapilmis olan Ertugrul firkateyni hem yelken hemde makine ile hareket ediyordu. Uc direkli olan geminin ana hareket vasitasi yelken idi. 600 beygir gucundeki makineside yardimci bir itici kuvvetti. 2400 ton ağırlığında, ahşap bir gemiydi Ertuğrul. 25 yaşındaydı, yaklaşık 1 sene önce ahşap kısımları tamir görmüştü ancak, makina ve kazanların altına gelen kısımlara dokunulmamıştı.Kafile başkanı Albay Osman bey, gemi komutani da Yarbay Ali beydi. Gemide seçme boylu postlu 56'sı subay 607 kişi vardı.O yıl Bahriye okulunu bitiren genc tegmenlerin hepside gemiye alinmisti. Gemi Padisah II Abdulhamid’in Japon imparatoruna armagani murassa, mücevherli imtiyaz nişanı ve diğer hediyeleri götürecek bu vesile ile de o yil bahriye mektebi yani Deniz Harb okulundan mezun olan teğmenler bu uzun gezide tecrübe ve alışkanlıklarını attiracaklardi. Aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin denizlerde bitmediği gösterilerek Sömürgeci devletlere karşı Osmanlı devleti’nin bayrağı okyanuslarda dalgalanacaktı. Gemi’nin Japonya’ya kadar olan yolculuğunda uğradığı ülkelerde ki Müslüman halklarında sahipsiz olmadığı bu seyahatle vurgulanacak, Halife’nin dünyanın her tarafında ki Müslümanlarla doğrudan ilgilendiği net olarak gösterilecekti. Fırkateyn yolculuğuna devam ederken Kafile başkanı Albay Osman Bey Amiralliğe terfi ettirilmişti.

Ertuğrul Firkateyni Tokyo’ya geldiginde Japon imparatoru Türk amiralini ve heyetini çok görkemli karşılamıştır.Şehir halkı Türk amiralinin saray arabasi ile imparatora gidişini müthiş bir sevgi gosterisi ile seyretmistir. Heyet Japon impartoru ile görüştükten sonra imparatoriçe tarafından kabul edilmiş ve Tokyo’da günlerce kendi adından bahsettirmiştir.

Ve ayrilik zamanı gelmiştir limandan.

Ertuğrul Firkateyni 3 aylık Japonya ziyaretinin ardından 16 Eylül 1890’da Yokohama limanından ayrılmasına ayrılmıştır ama başına gelecek elim kazadan hiç haberi yoktur. Kushimoto açıklarında müthiş bir fırtınaya yakalanır ve kayalara çarpar. Amiral Osman bey’de dahil olmak üzere 580 kişi bu elim kazada hayatini kaybeder.

Yöre halkı yardim ve yakinlik gostermis kazadan kurtulanlara. Torajiro Yamada tarafından şehit yakınları ve kazazedeler için bir kampanya düzenlenmiş ve toplanan para, bu genç tarafından dönemin padişahına teslim edilmiş.

Ertuğrul firateyni, trajik bir faciayla bitse bile Turk-Japon iliskilerinin baslangic noktasini olusturmus. Kushimoto, Oşimo adasının içerisinde olan bir kasaba. Bugün, Kushimoto, Mersin ve Yakakent ile kardes şehir.

Ada halkı aradan gecen yıllara rağmen üzücü olayı unutmamış ve Türkiye’yi seviyor. Halk üzerinde Ertuğrul Firkateyni’nin etkisi çok.

Hiroshi Fukushima (Yöre halkı) “ Ertuğrul Gemisi Japonya ile dostluk kurma amacıyla gelmişti. Dönüşte kayalıklara çarpıyorlar. Kurtarılanların sayısının 64-65 kişi olduğunu duymuştum. Sonra kurtulanları Kaşino koyunun fenerinin yanında evi olan Bay Takano fark edip hemen koy sakinlerine haber vermiş. Koy sakinleri yaralılara bakmış, yiyecek giyecek konusunda yaralılara da yardımcı olmuş. Tabi bütün bunlar Türk-Japon dostluğu adına çok önemli şeyler. Türk-Japon dostluğunun bu tarihten itibaren başladığını, olayın anısına bir hatıra müzesi inşa edildiğini ben de bu köyde olduğum için çocukluktan beri duyuyorum.

Yoriyo Hamaguci (Diger bir Japon vatandasi) “Firkateynin burada batisi tabi acı bir olay. Ancak bu olay Türkiye ile Japonya arasında şu anki dostluk köprüsünü oluşturdu. Türkiye’den gelen çok sayıda misafirlerle yeni tanışmalar oluyor. Ve Firkateyn hala iki ülke arasında ki ilişkilerin gelişmesinde önemli rol oynuyor.”

Bölgedeki Şehitlik anıtı kazada ölenlerin anısına yapılmış . İlk anıt Japonlar tarafından 1891’de dikilmiş, 1929 yılında yine Japonlar tarafından genişletilmiş. Şehitler anitini 3 Haziran 1929 tarihinde Japon imparatoru da ziyaret etmis. Anıt, 1937’de de Türkiye tarafından restore edilmiş.Bu anıt önünde her yıl düzenli olarak yapılan anma törenlerine, Tokyo Büyükelçiliği Askeri Ataşesi de katılıyor.

Bugün Kushimato’da bir Müzemiz de var. 1974 yilinda insa edilmis bu “Türk müzesi”. Müze içersinde Ertuğrul Firkateyninin maketi ve gemi’de ki asker ve komutanlarin fotograf ve heykelleri bulunuyor. Müzeyi Türkiye’den gelen yüzlerce ziyaretçi ve çok sayıda Japon vatandaşı geziyor.

Kushimato’yu gezerken ilk gozumuze carpan yore insanin Turkiyeyi cok iyi bilmesi ve sevmesi oldu. Türkiye’den olduğumuzu anlayınca Türkçe Merhaba Türkiye diye bağıran insanlara rastladık.

Ertuğrul’un üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala o Japon donanmasinda unutulmamış. Donanmayı ziyaretimizde gemi komutani bizi cok sicak bir sekilde karsiladi. Bize ozel olarak bir brifing verildi. Gemiyle ilgili detayli bilgilerden sonra Türk-Japon ilişkilerinin öneminden bahsedildi. Aradan gecen yillara ragmen Ertugrul firkateyni vesilesiyle bugün Japon donanmasına ait gemideydik biz. Ecdadin yıllar öncesinde attığı tohumların semereleriydi bunlar tamamıyla. Gemi komutanı Kojima Syouji bizi çok güzel ağırladı ve gemiyi adım adım gezdirdi. Komutan Syouji Türkiye’yi de ziyaret etmiş. Türk insanı bize çok nazik davrandı diyor gemi komutanı ve ekliyor. “İstanbul gezimiz mükemmeldi, orada Boğazı gezdik ve şiş kebap yedik, çok lezzetliydi. Orada insanların hepsi gerçekten çok naziktiler. İki milletin, kültürel olarak, birbirlerine çok benzediklerini ve birbirlerine çok yakın olduklarını düşünüyorum.”

Gelişmiş son teknoloji modern silahlari kullanan gemi iki dakikada 54 km hiza ulaşabiliyor. Diğer normal gemilerin 30 dk bu hiza ulaştığını düşünürsek geminin ne kadar hızlı olduğu daha iyi anlaşılır. Bu gemilerde ucak motorları kullanılıyor.Motorları Concorde uçaklarının motorları ile ayni.

Donanmanin diger komutanlarından Togo ise gercekten Turkiyeyi seven bir komutan. Zaten Turkiye’de de kalmis ve Türkçe konuşabiliyor.

Yukinori Togo “ Ertuğrul Faciası her ne kadar kötü bir olay olsa da Türk-Japon dostluğunun bu olayla başladığını biliyoruz. Ben Kushimato’da ki Ertuğrul Firkateyni anıtına 2 kez gittim. Anıtın olduğu yerde her beş sene de bir büyük bir tören yapılıyor. Ben iki ülkenin dostluğunun daha da gelişmesi için dua ediyorum. Türkiye ve Japonya her ne kadar birbirini tanısa da ben aslında birbirlerinin bilmedikleri çok yönleri olduğunu düşünüyorum. Güzel Organizasyonlarla Türkiye ve Japonya’nın birbirlerini daha iyi tanıma fırsatı bulacağına inanıyorum. Türklerin Japonları iyi tanıması beni çok mutlu eder.” diyor.

Ertuğrul Firkateyni su an 11-25 metre arası derinliklerde batik durumda. 2005 Ocak Ayında 1 aylık bir ön araştırma ile Japonya’da geminin enkazında yapılacak çalışma sonucunda firkateyn denizin altından çıkarılacak. Türk-Japon işbirliği ile 115 yıl sonra gün ışığına kavuşacak Ertuğrul Firkateyninin çıkarılışı Japon televizyonları ve internetten yayınlanacak.

Kaynak:aynaprogrami.com

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 06-13-2009, 09:35

Eğer sağsalim kazasız belasız ulaşabilseymiş çok şeyler olacakmış ama.....

06-12-2009, 02:49	#1
Kullanıcı Adı Duygu'Seli~	Türk Denizcilik tarihinin en büyük facialarından biri: Ertuğrul Firkateyni 6800’den fazla irili ufaklı Ada’dan oluşuyor Japonya. Nara, Kyato ve Tokyo’nun sırasıyla başkent olduğu bir ülke. Türk Denizcilik tarihinin en büyük facialarından birine sahne olan yer, Japonya’da Kushimoto (Kuşimato) kıyılarında ki kayalıklar. Buranın Türk Japon ilişkilerinde çok önemli bir rolü var. Cunku o Ertugrul firkateyni sehitlerini barindiran bir sehir. Sehitligimizi ziyaret icin binlerce kilometre yol katedip geliyoruz bu sehre. II. Abdülhamit’in emriyle 14 Temmuz 1889 yılında İstanbul’dan yola çıkan Ertuğrul Firkateyni limanlara uğraya uğraya seyahatine devam eder. Uğradığı ülkelerin halkları ve Müslümanlar tarafından görkemli sevgi gösterileriyle karşılanır ve gemiyi kimi zaman binlerce kişiden müteşekkil gruplar ziyaret ederler. Tam 11 ay sonra Firkateyn Japonya’ya ulaşır. Tarihler 7 Haziran 1890 yılını göstermektedir Japonların Yakahoma limanına varıldığında. Bu ayni zamanda Osmanlı’nın Japonya ile ilk diplomatik ilişkilerinin göstergesidir. 1887 yılında Japon imparatorunun amcasinin savas gemisi ile Istanbul’a yaptigi dostluk ziyaretine karsilik bir savas gemisininde karsilikli ziyaret yapmasi II Abdulahamid tarafindan bizzat emredilmisti. Istanbul tersanelerinde yapilmis olan Ertugrul firkateyni hem yelken hemde makine ile hareket ediyordu. Uc direkli olan geminin ana hareket vasitasi yelken idi. 600 beygir gucundeki makineside yardimci bir itici kuvvetti. 2400 ton ağırlığında, ahşap bir gemiydi Ertuğrul. 25 yaşındaydı, yaklaşık 1 sene önce ahşap kısımları tamir görmüştü ancak, makina ve kazanların altına gelen kısımlara dokunulmamıştı.Kafile başkanı Albay Osman bey, gemi komutani da Yarbay Ali beydi. Gemide seçme boylu postlu 56'sı subay 607 kişi vardı.O yıl Bahriye okulunu bitiren genc tegmenlerin hepside gemiye alinmisti. Gemi Padisah II Abdulhamid’in Japon imparatoruna armagani murassa, mücevherli imtiyaz nişanı ve diğer hediyeleri götürecek bu vesile ile de o yil bahriye mektebi yani Deniz Harb okulundan mezun olan teğmenler bu uzun gezide tecrübe ve alışkanlıklarını attiracaklardi. Aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin denizlerde bitmediği gösterilerek Sömürgeci devletlere karşı Osmanlı devleti’nin bayrağı okyanuslarda dalgalanacaktı. Gemi’nin Japonya’ya kadar olan yolculuğunda uğradığı ülkelerde ki Müslüman halklarında sahipsiz olmadığı bu seyahatle vurgulanacak, Halife’nin dünyanın her tarafında ki Müslümanlarla doğrudan ilgilendiği net olarak gösterilecekti. Fırkateyn yolculuğuna devam ederken Kafile başkanı Albay Osman Bey Amiralliğe terfi ettirilmişti. Ertuğrul Firkateyni Tokyo’ya geldiginde Japon imparatoru Türk amiralini ve heyetini çok görkemli karşılamıştır.Şehir halkı Türk amiralinin saray arabasi ile imparatora gidişini müthiş bir sevgi gosterisi ile seyretmistir. Heyet Japon impartoru ile görüştükten sonra imparatoriçe tarafından kabul edilmiş ve Tokyo’da günlerce kendi adından bahsettirmiştir. Ve ayrilik zamanı gelmiştir limandan. Ertuğrul Firkateyni 3 aylık Japonya ziyaretinin ardından 16 Eylül 1890’da Yokohama limanından ayrılmasına ayrılmıştır ama başına gelecek elim kazadan hiç haberi yoktur. Kushimoto açıklarında müthiş bir fırtınaya yakalanır ve kayalara çarpar. Amiral Osman bey’de dahil olmak üzere 580 kişi bu elim kazada hayatini kaybeder. Yöre halkı yardim ve yakinlik gostermis kazadan kurtulanlara. Torajiro Yamada tarafından şehit yakınları ve kazazedeler için bir kampanya düzenlenmiş ve toplanan para, bu genç tarafından dönemin padişahına teslim edilmiş. Ertuğrul firateyni, trajik bir faciayla bitse bile Turk-Japon iliskilerinin baslangic noktasini olusturmus. Kushimoto, Oşimo adasının içerisinde olan bir kasaba. Bugün, Kushimoto, Mersin ve Yakakent ile kardes şehir. Ada halkı aradan gecen yıllara rağmen üzücü olayı unutmamış ve Türkiye’yi seviyor. Halk üzerinde Ertuğrul Firkateyni’nin etkisi çok. Hiroshi Fukushima (Yöre halkı) “ Ertuğrul Gemisi Japonya ile dostluk kurma amacıyla gelmişti. Dönüşte kayalıklara çarpıyorlar. Kurtarılanların sayısının 64-65 kişi olduğunu duymuştum. Sonra kurtulanları Kaşino koyunun fenerinin yanında evi olan Bay Takano fark edip hemen koy sakinlerine haber vermiş. Koy sakinleri yaralılara bakmış, yiyecek giyecek konusunda yaralılara da yardımcı olmuş. Tabi bütün bunlar Türk-Japon dostluğu adına çok önemli şeyler. Türk-Japon dostluğunun bu tarihten itibaren başladığını, olayın anısına bir hatıra müzesi inşa edildiğini ben de bu köyde olduğum için çocukluktan beri duyuyorum. Yoriyo Hamaguci (Diger bir Japon vatandasi) “Firkateynin burada batisi tabi acı bir olay. Ancak bu olay Türkiye ile Japonya arasında şu anki dostluk köprüsünü oluşturdu. Türkiye’den gelen çok sayıda misafirlerle yeni tanışmalar oluyor. Ve Firkateyn hala iki ülke arasında ki ilişkilerin gelişmesinde önemli rol oynuyor.” Bölgedeki Şehitlik anıtı kazada ölenlerin anısına yapılmış . İlk anıt Japonlar tarafından 1891’de dikilmiş, 1929 yılında yine Japonlar tarafından genişletilmiş. Şehitler anitini 3 Haziran 1929 tarihinde Japon imparatoru da ziyaret etmis. Anıt, 1937’de de Türkiye tarafından restore edilmiş.Bu anıt önünde her yıl düzenli olarak yapılan anma törenlerine, Tokyo Büyükelçiliği Askeri Ataşesi de katılıyor. Bugün Kushimato’da bir Müzemiz de var. 1974 yilinda insa edilmis bu “Türk müzesi”. Müze içersinde Ertuğrul Firkateyninin maketi ve gemi’de ki asker ve komutanlarin fotograf ve heykelleri bulunuyor. Müzeyi Türkiye’den gelen yüzlerce ziyaretçi ve çok sayıda Japon vatandaşı geziyor. Kushimato’yu gezerken ilk gozumuze carpan yore insanin Turkiyeyi cok iyi bilmesi ve sevmesi oldu. Türkiye’den olduğumuzu anlayınca Türkçe Merhaba Türkiye diye bağıran insanlara rastladık. Ertuğrul’un üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala o Japon donanmasinda unutulmamış. Donanmayı ziyaretimizde gemi komutani bizi cok sicak bir sekilde karsiladi. Bize ozel olarak bir brifing verildi. Gemiyle ilgili detayli bilgilerden sonra Türk-Japon ilişkilerinin öneminden bahsedildi. Aradan gecen yillara ragmen Ertugrul firkateyni vesilesiyle bugün Japon donanmasına ait gemideydik biz. Ecdadin yıllar öncesinde attığı tohumların semereleriydi bunlar tamamıyla. Gemi komutanı Kojima Syouji bizi çok güzel ağırladı ve gemiyi adım adım gezdirdi. Komutan Syouji Türkiye’yi de ziyaret etmiş. Türk insanı bize çok nazik davrandı diyor gemi komutanı ve ekliyor. “İstanbul gezimiz mükemmeldi, orada Boğazı gezdik ve şiş kebap yedik, çok lezzetliydi. Orada insanların hepsi gerçekten çok naziktiler. İki milletin, kültürel olarak, birbirlerine çok benzediklerini ve birbirlerine çok yakın olduklarını düşünüyorum.” Gelişmiş son teknoloji modern silahlari kullanan gemi iki dakikada 54 km hiza ulaşabiliyor. Diğer normal gemilerin 30 dk bu hiza ulaştığını düşünürsek geminin ne kadar hızlı olduğu daha iyi anlaşılır. Bu gemilerde ucak motorları kullanılıyor.Motorları Concorde uçaklarının motorları ile ayni. Donanmanin diger komutanlarından Togo ise gercekten Turkiyeyi seven bir komutan. Zaten Turkiye’de de kalmis ve Türkçe konuşabiliyor. Yukinori Togo “ Ertuğrul Faciası her ne kadar kötü bir olay olsa da Türk-Japon dostluğunun bu olayla başladığını biliyoruz. Ben Kushimato’da ki Ertuğrul Firkateyni anıtına 2 kez gittim. Anıtın olduğu yerde her beş sene de bir büyük bir tören yapılıyor. Ben iki ülkenin dostluğunun daha da gelişmesi için dua ediyorum. Türkiye ve Japonya her ne kadar birbirini tanısa da ben aslında birbirlerinin bilmedikleri çok yönleri olduğunu düşünüyorum. Güzel Organizasyonlarla Türkiye ve Japonya’nın birbirlerini daha iyi tanıma fırsatı bulacağına inanıyorum. Türklerin Japonları iyi tanıması beni çok mutlu eder.” diyor. Ertuğrul Firkateyni su an 11-25 metre arası derinliklerde batik durumda. 2005 Ocak Ayında 1 aylık bir ön araştırma ile Japonya’da geminin enkazında yapılacak çalışma sonucunda firkateyn denizin altından çıkarılacak. Türk-Japon işbirliği ile 115 yıl sonra gün ışığına kavuşacak Ertuğrul Firkateyninin çıkarılışı Japon televizyonları ve internetten yayınlanacak. *Kaynak:aynaprogrami.com*

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

06-13-2009, 09:35	#2
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	Eğer sağsalim kazasız belasız ulaşabilseymiş çok şeyler olacakmış ama.....

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)