![]() |
#31 | |||
![]() Alıntı:
ÜLKÜCÜ,”Ben” değil,”Biz” diyebilendir. ÜLKÜCÜ,Azimli,iradeli,hedefi belli,sabırlı ve tahammülü son raddeye kadar kullanmayı bilen,disiplinli,fedakar,faziletli,dürüst, bilgili,çalışkan ve donanımlı olan insan demektir. ÜLKÜCÜ,Allah’ın (C.C) adını yaymayı ve Allah’ın (C.C) iradesi yönünde,insanlara saadet kapılarını açan bir nizam verme vaadinde olan ve hedefi Allah(C.C) Rızası olandır. ÜLKÜCÜ,Kulağı Ezan sesinde ,alnı secdede,hedefi başbuğunun gösterdiği hedefte,kalbi liderinin yanında ve emrinde olandır. ÜLKÜCÜ,yeni bir medeniyetin başlatıcısı,sahibi ve sembolü olandır. ÜLKÜCÜ,Mevki,şan,şöhret veya macera için yola çıkmış bir insan değil,Milli değerleri korumayı vazife bilmiş ve “Yaradanı severiz Yaradandan ötürü” düsturunu benimsemiş alan bir insandır. ÜLKÜCÜ,kötülüğü gören,eliyle önlemeye çalışandır.gücü yetmiyorsa diliyle mani olan,o da olmuyorsa kalbiyle buğz edendir. ÜLKÜCÜ,inancını bilen,yaşayan ve yaşatandır. ÜLKÜCÜ,Alptir,Erendir ve Alperendir.Alp’tir, çünkü,Türk kahramanlığını iyi bilendir.Erendir,çünkü inançlıdır ve İslam’a olan bağlılığı tamdır.Alp ve Eren yani Alperendir ÜLKÜCÜ,Hz.Muhammed (S.A.V)’i ve onun yolunda yürüyen “Altın Kadro”yu kendine örnek alandır. ÜLKÜCÜ,Bedeni Türklük,Ruhu İslamiyet olan dava adamıdır.. ÜLKÜCÜ,Uğruna canını vatanı için verebilendir. ÜLKÜCÜ,Türk Milletini en kısa zamanda muhtaç olduğu çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmaya çalışandır. ÜLKÜCÜ,Türklüğü yüceltmek ve güçlü kılmak için çalışandır. ÜLKÜCÜ,Aleme Nizam verme Ülküsü için mücadele verendir. ÜLKÜCÜ,İlay-ı Kelimetullahı ve Ferdi anlamda Allah (C.C) Rızasını kazanmayı kendine hedef seçmiş dava adamıdır.. ÜLKÜCÜ,Türk – İslam medeniyetini altın ufuklara doğru yüceltme,çağın ve gelecek çağların sırtına mührü vurmaya yemin edendir. ÜLKÜCÜ,Güçlü Türkiye’yi kurma,Türk birliği,Turan’a ulaşmayı kendine ilke edinendir. ÜLKÜCÜ,Oğuz hanları,Çiçileri,İşparaları,Bumin Kağanları,AlperTungaları,Kültiginleri,,Bilge Kağanları, Saltuk Buğra Hanları Alparslanları,Selçuk beyleri,Ahmet Yesevileri,Hacı Bektaşı Velileri,Fatihleri,Yavuzları,Atatürkleri,Türkeşler i seven ve yolundan gidendir. ÜLKÜCÜ,Ne Mutlu Türküm Diyene! diyebilendir. ÜLKÜCÜ, Engin sabırlı, ve üzerine aldığı her işi en iyi biçimde yapandır. ÜLKÜCÜ, Açık yürekli, içi-dışı bir; içten pazarlıksız; samimi ve güvenilir insandır. ÜLKÜCÜ, Hiçbir işi oluruna bırakmayan, olacakları önceden görüp tedbirini ona göre alan, eski tedbirlerle teşebbüse geçmeyen, yapacağı işleri inceden inceye düşünen ve kendisini de buna hazırlayandır. ÜLKÜCÜ, Dürüst ve çalışkan , paranın pulun, makam ve mevkiin, şöhret ve saltanatın...tesirinde kalmayan, sakin ve dikkatli , laubalilikle samimiyet arasındaki farkı yüreği ve beyniyle ayırabilen insandır. ÜLKÜCÜ, Saf, temiz, güler yüzlü, temkinli, dirayetli, liyakatli, feragatli, gözü kara, namuslu, yardımsever ve açık sözlü biridir. ÜLKÜCÜ, Olgun, sorumluluk sahibi, kendisinden emin, yerli-yersiz konuşmayan, boş işlerle uğraşmayan; ilkeli, geniş bilgili ve ilgili bir insandır. ÜLKÜCÜ, Temiz fikirli, iyi niyetli, içi kadar dışı -dışı kadar içi temiz ve bakımlı, giyim ve kuşamına son derece dikkat eden biridir. ÜLKÜCÜ, Yalanla tanışıklığı olmayan, gururlu olmadan vakurlu olmayı, zillete düşmeden mütevazı olmayı başarabilen, dostluğun , vefanın ve cesaretin timsali bir insandır.. ÜLKÜCÜ, Yardımsever, dürüst, açık sözlü, keskin zekalı, mantığı sağlam vicdanı temiz biridir. ÜLKÜCÜ, Sakin tavırlı, tutarlı, nerede nasıl konuşacağını ve davranacağını bilen, özü sözü bir kahraman ruhlu bir insandır. ÜLKÜCÜ, Sıcak, canlı, ağır başlı, güler yüzlü, düzenli, edepli, terbiyeli, uyumlu, palanlı, vefalı, saygılı, . beyefendi, kibar, nazik, arkadaş canlısı, karşılıksız seven ve paylaşabilen, insan gibi insandır. ÜLKÜCÜ, Anlamayı, dinlemeyi, konuşmayı, ve insana saygıyı iyi bilen, ciddi kişilik sahibidir. ÜLKÜCÜ, Vatanını, milletini, din ve devletini canından çok seven ve tarih şuuruna sahip, geleceğe vakıf, bildiğinden şaşmayan, başkalarının değil; kendi doğrularına göre hareket eden bir insandır. ÜLKÜCÜ, Kendine ve ”benim” dediklerine yapılmasını istemediği bir şeyi, hiçbir insana(ve hatta hiçbir canlıya)yapmayan bir insandır. ÜLKÜCÜ, Türklük gurur ve şuuru ile İslâm ahlâk ve faziletini kendisine hayat felsefesi edinen insandır. ÜLKÜCÜ, katıksız bir Türk Milliyetçisi, İslâm'ın emir ve yasaklarını hayat tarzı haline getirmiş örnek bir insandır. ÜLKÜCÜ, Allah için seven, Allah için buğz eden, Allah için savaşan, Allah'ın rızasına koşan alp erendir. ÜLKÜCÜ, Yaptığı her işte Allah rızâsını gözeten bir iman âbidesidir. ÜLKÜCÜ, Dünyanın neresinde bir Türk yaşarsa onun derdiyle dertlenip, sevinciyle sevinen insandır. ÜLKÜCÜ, "Büyük Turan" idealine inanan, uluslararası ilişkilerini bu ülkü doğrultusunda düzenleyen insandır. ÜLKÜCÜ, Devletine ölümüne bağlı, ancak hayat felsefesini yansıtmayan düzene karşı bir insandır. ÜLKÜCÜ, Haksızlığa, uğursuzluğa ve zulme boyun eğmeyen insandır. Zalimleri düşmanı, mazlumların dostudur. ÜLKÜCÜ, Boyun eğmeyi zûl sayan, dik durmayı hayat felsefesi haline getiren insandır. ÜLKÜCÜ, Günlük siyasetin içinde boğulmayan, gelecek yıllara yön verebilecek stratejik akla sahip insandır. ÜLKÜCÜ, Ülküdaşı için ölümü göze alan, ahde vefayı hayat tarzı haline getiren insandır. ÜLKÜCÜ, "Sen ben yok, biz varız" düsturuyla hareket eden, fitne, fesat ve hizipçilikten uzak duran insandır. ÜLKÜCÜ, Korkaklardan ve korkaklığın her türlüsünden uzak duran cesur insandır. ÜLKÜCÜ, Nemelâzımcı değildir, vatanının, milletinin ve devletinin her türlü meselesini kendi meselesi sayar. ÜLKÜCÜ, Mesleğinde en iyisi olmayı hedefleyen, ancak makam sahibi olduğu zaman milletini ezmeyen insandır. ÜLKÜCÜ, Anne, baba ve aile büyüklerine saygılı, her fırsatta onların gönlünü alan, hizmetine koşan insandır. ÜLKÜCÜ, Eşini Cenab-ı Allah'ın bir emaneti olarak gören, sâdık bir eş, müşfik bir aile reisi ve annedir. ÜLKÜCÜ, Çocuklarına en iyi sahip çıkan, onları hayırlı evlatlar olarak Türk Milletinin hizmetine sunan kişidir. ÜLKÜCÜ, Öğrenmekten bıkmayan, öğrenmek için sürekli okuyan, araştıran kişidir. ÜLKÜCÜ, Zamanın kavramlarına ideolojisine uygun yaklaşımlar gösterebilen, ürettiği proje ve yaklaşımlarını ülküdaşlarıyla paylaşarak stratejik akıl oluşturan kişidir. ÜLKÜCÜ, Gündemin gerisinde kalmak yerine, gündem oluşturabilen kişidir. ÜLKÜCÜ,Daima gerçekçidir ve maceradan uzak durandır. ÜLKÜCÜ,Örnek kişiliği ile insanlara örnek olan, onlara doğru liderlik yapabilen bir kişidir. ÜLKÜCÜ,Türk adı taşıyan herkesi ilgi dairesinde tutandır. ÜLKÜCÜ, Türk milletini en kısa yoldan en kısa zamanda modern uygarlığın en üst seviyesine çıkarmayı hedefleyen; mutlu, müreffeh hale getirme; bağımsız, özgür, kendi haklarına sahip bir hayata kavuşturma hedefinde olandır. ÜLKÜCÜ,katıksız Türk Milliyetçisidir ÜLKÜCÜ,Milliyetçi Hareket Partisine gönül vermiş ve bunun dışında siyasi bir arayı içinde olmayan ve başka siyasi çatılarda bu davanın yapılamayacağına inan ve uygulayandır. ÜLKÜCÜ,Peygamber efendimizde anlamını bulan sıfatla ”MAHMUD-ÜL EMİN” dir.Yani kendisinden emin olunan insandır. Bilmem anlatabildim mi? |
||||
![]() |
![]() |
![]() |
#32 | |||
![]() Alıntı:
Biz onun kim olduğunu ve ne olduğunu iyi biliriz. Bak madem meraklısın sana başbuğumuzun yorumunu sunayım. Saygılar... "Efendim!, ben de Ülkücüyüm,Ülkücülük kimsenin tekelinde değil,ancak Anavatanlıyım,Anavatandayım! Efendim, ben de Ülkücüyüm,Ülkücülük kimsenin tekelinde değil,Doğru yolcuyum ben,Doğru yoldayım ben! Efendim ben de ülkücüyüm,Ülkücülük kimsenin tekelinde değil,Büyük Birlik Partisiyim ben! Ben de Ülkücüyüm efendim,Refah Partiliyim. Halt etmişiniz hepiniz. Ülkücü Milliyetçi Hareket Partisinde olur. Milliyetçi Hareket Partisinde bulunmayan Ülkücü değildir. Gittiği yerin damgasını yer. Ordaki genel başkanının görüşüne göre yaşar,ordaki genel başkanının görüşüne göre hareket eder. Onun Ülkücülüğü kalmamıştır.Bunu böyle bilmeliyiz. Büyük Birlik Partisi bir ihanet hareketidir. Ülkücü davayı arkadan hançerleyen bir ihanet hareketidir. Parti büyük bir siyasi manevra,zor bir manevra yaparak ,Refah partisi ile seçim işbirliği yaparak , 19 milletvekili getiriyor parlementoya,bunu 20 yapmaya,grup kurmaya uğraşırken,Özal'ın fitnesiyle,ordan aldıkları milyarlarla ,bizi arkadan hançerliyorlar,ayrı parti kuruyorlar. Neymiş? Biz Müslüman değilmişiz.Bizim müslümanlığımız para etmiyormuş. Terbiyesizlere bak Nankör terbiyesizler!” (Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Başkanı-Alparslan Türkeş) http://www.youtube.com/watch?v=QvnE5IRdowQ (Orijinal kaydını dinlemek isteyenlere!) |
||||
![]() |
![]() |
![]() |
#33 |
![]() Türk milletinin yükselmesi ve tehlikelerden korunması, Türk milletini meydana getiren kişilerin teker teker milli şuur sahibi olmasına ve kalplerinin millet sevgisi, vatan sevgisi ile çarpmasına bağlıdır. Bunun için milli doktrin Dokuz Işık'ın birinci ilkesi olarak Milliyetçiliği koymuş bulunmaktayız. Şüphesiz burada bahis konusu edilen Milliyetçilik Türk Milliyetçlliğidir. Türk Milliyetçiliği ne demektir? Türk Milllyetçiliği, Türk Milletine karşı beslenen derin sevgi, bağlılık duygusunun, müşterek bir tarih ve müşterek hedeflere yönelme şuurunun ifadesidir. Türk Milliyetçiliği insanî duygularla beslenen bir anlayıştır. Türk Milliyetçiliği kin ve garazı esas almayan, sevgiyi esas alan bir düşünce tarzıdır. Milliyetçilik; milletini sevmek, vatanını sevmek ve milletinin tehlikelere karşı korunması için her fedakârlığı göze almak duygusu ve düşüncesidir. Türk Milliyetçiliği bütün Türkleri kardeş sayan bir düşüncedir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan ve kendisini Türk milletinin bir mensubu kabul eden herkesi kardeş sayan bir düşünce ve görünüştür.
![]() Türk Milliyetçiliği Türk milletinin gözüyle olayları görmek ve değerlendirmek zihniyetini ifade etmektedir. İster Türkiye içinde olsun, ister Türkiye dışında olsun, cereyan eden her olayın Türk milletine zarar getirmemesini istemek, düşünmek ve bunun için çalışmak duygusu ve şuuru, Türk Milliyetçiliği'nin bir başka ifadesidir denilebilir. Bunun yanısıra Türk milletinin gerek Türkiye'de meydana gelen yerek Türkiye dışında meydana gelen olaylardan azami ölçüde yararlanmasını istemek, meydana gelen her olayın Türkiye'ye azami ölçüde yarar sağlamasını düşünmek ve bunun için çaba harcamak da Türk milliyetçiliğinin bir gereği olarak görülmelidir. ![]() Türk milletinden olmak, Türk milletini sevmek ve Türk devletine sadakatla hizmet aşkı taşımak, vatana bağlılık duygusu içinde bulunmak ve Türk milletinin yükselmesi için elinden gelen her fedakârlığı yapmak ve çalışmak duygusu ve şuurudur. Bu duygu ve bu şuuru taşıyan herkes Türk'tür. Kalbinde yabancı başka blr milletin özlemini özentisini taşımayan, kendisini Türk hisseden, Türklüğü benimseyen ve Türk milletine, Türk devletine hizmet aşkı taşıyan herkes Türk'tür. İşte Türk Milliyetçiliği'nin temel görüşü budur. Bu görüş ışığında olayları değerlendirmek zorunluğu vardır. Türk Milliyetçileri sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan Türklerle mi ilgilenecektir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında kalan Türklerle münasebetlerimiz ve bunlara karşı tutumumuz ne olmalıdır? Bu sorulara verilecek cevap şudur : Türk Milliyetçiliği, dünya üzerinde nerede Türk varsa onlarla ilgilidir. Onlara karşı derin bir sevgi ve ilgiyle doludur. Dünyanın neresinde Türk varsa bu Türklerin iyi durumda olmaları, bu Türklerin yükselmeleri, korunmaları, kendilerine mümkün olan her çeşit yardım ve desteğin sağlanması Türk milliyetçiliğinin şaşmaz düsturudur. Ancak Türk Milliyetçiliği Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında bulunan Türklerle ilgisinde ve münasebetlerinde, bu ilgi ve münasebetlerin Türkiye Cumhuriyeti'ni tehlikeye sokmayacak, Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar vermiyecek şekilde yürütülmesi prensibini esas alır. Türkiye Cumhuriyeti'ni tehilikeye sokacak, Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar verecek durumlarda herşeyden önce dünyada biricik bağımsız Türk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni tehlikelerden korumak ve her çeşit zarara karşı onun gözetilmesi Türk Milliyetçiliği'nin esas görüşünü teşkil etmektedir. ![]() Milliyetçilik, Türk milletine karşı beslenen derin sevginin ifadesidir. Kalbinde başka bir ırkın gururunu taşımayan ve kendîsini samimi olarak Türk hisseden ve Türklüğe adayan herkes Türk'tür. Biz; Türk milletine rnensup olduğumuza göre, bu milietin içinden çıkmış insanlar alduğumuza göre, elbette ki kendi milletimize karşı derin bir bağla bağlı alacağız ve bu milletin yükselmesi için, bu milletin haklarının daima her çeşit tesirlerden uzak, her şeyin üstünde bulundurulması için çalışmayı görev tanıyacağız. İşte bu sebeplerden dolayı bizim milliyetçiliğimiz, Türk milletine karşı duyulan derin, köklü bir sevgi ve Türk milletinin içinde bulunduğu müşkül durumdan bir an önce, en modern, en ilmi metodlarla çıkarılarak en kısa yoldan modern uygarlığın en ön safına geçirilmesini sağlamak duygusundan kuvvet alır. Milliyetçiliğimiz başkalarına karşı kin, garez duygularıyla beslenmez. Demek ki, Türk Milliyetçiliği, Türk milletine karşı duyulan derin sevgi, bağlılık ve onu güç durumdan kurtarıp, kuvvetli, her çeşit korkudan, baskıdan uzak, şerefiyle yaşayan, müreffeh, mutlu ve modern uygarlıkta en ön safa geçmiş bir hale getirmek isteği ve bu isteğin yarattığı duygudur. Birinci prensibimiz olan milliyetçiliğimizin özet olarak tarifi budur.Bunun yanında Türkçülük kelimesini de ilâve ediyoruz : Milliyetçiyiz, Türkçüyüz. Neden Türkçüyüz? Çünkü milletimiz Türk miletidir. Türkçülük ne demektir? Türkçülük, Türk milletinin hayatının her safhasında yapacağı her şeyin Türk ruhuna, Türk geleneğine uygun olması ve Türk'e yararlı olması amacının, fikrinin ön planda tutulmasıdır. Türkçe konuşacağız, Türkçeyi daima herşeyin üstünde tutacağız. Yapılacak her işde Türklük ruhuna Türk'ün özelliğine uygun ve Türk milletine yararlı olması şartını gözönünden kaçırmayacağız. ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#34 |
![]() LPG den ve oklardan sonra heh buda geldi
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#35 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#36 |
![]() İlay-ı kelimetullah için Nizam-ı Alem
İlay-ı Kelimetullah Nedir? Her türlü küfür, şirk ve ilhada karşı Allah’ın varlığını, birliğini, İslâm’ın yüceliğini ve Kur’an-ı Kerim’in üstünlüğünü savunmak anlamına gelir. İ’lây-ı Kelimetullah, Allah kelâmını (Kur’an-ı Kerim ve O’nun hükümlerini) yüceltmek, savunmak ve Allah’ın emrettiği şekilde yaşamak demektir. "Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed O’nun kulu ve Resulüdür." temel ilkesine inanmak ve Allah (C.C.)’ın mukaddes hükümlerini ve ölçülerini insanların yaşadığı yeryüzünün her noktasına ulaştırma gayreti içinde olmak demektir. İ’lây-ı Kelimetullah, Kelime-i Tevhid nurunu bütün gönüllere ve kafalara nakşederek, bütün sahte tanrıları, bütün kanlı dikdatörleri ve bütün putları yıkmak demektir. İnsanları sömüren, ezen ve alçaltan her çeşit batıl inanca karşı mücadele etmek demektir. İ’lây-ı Kelimetullah davası herşeyden önce Allah’tan başka ilah yoktur gerçeğini görmeye, bildirmeye ve daha sonra da bunu yayma ve yüceltmeye bağlıdır. Her müslümanın ilk görevi, kendini, ailesini, milletini ve topyekün insanlığı sahte mabudların tasallutundan kurtarmaktır. Muhsin Yazıcıoğlu Çok büyük bir insandır. Gerçek kişiliktir. Dürüsttür.. ŞU ANDA TEK DAVA ADAMIDIR. |
|
![]() |
![]() |
#37 |
![]() Muhsin Yazıcıoğlu Çok büyük bir insandır. Gerçek kişiliktir. Dürüsttür.. ŞU ANDA TEK DAVA ADAMIDIR.
tamamda oyu kaçtır? % 1 di en son? |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#38 |
![]() ![]() Muhsin Yazicioglu 1954 yilinda Sivas'in Sarkisla ilçesi Elmali Köyü'nde bir çiftçi ailesinin oglu olarak dogdu. Ilk ve orta ögrenimini Sarkisla'da yapti. Yüksek ögrenimini yapmak üzere 1972'de Ankara'ya geldi. Üniversite tahsilini, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde tamamladi. 1968'de cemiyet (dernek) çalismalarina basladi. Sarkisla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katildi. Ankara'ya geldikten sonra ise, Ülkü Ocaklari Genel Merkezi'nde görev yapmaya basladi. Sirasiyla; Ülkü Ocaklari Genel Baskan Yardimciligi ve Ülkü Ocaklari Genel Baskanligi yapti. (1977-78). 1978'de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Dernegi'nin kurucu Genel Baskani oldu. 1980 yilina kadar MHP'de Genel Baskan Müsavirligi görevinde bulundu. 12 Eylül 1980'de yapilan askeri darbenin ardindan, MHP ve Ülkücü Kuruluslar Davasi sanigi olarak cezaevine konuldu. 5,5 yili hücrede olmak üzere 7,5 yil Mamak Cezaevi'nde kalan Muhsin YAZICIOGLU, 7,5 yil cezaevinde kaldigi bu davadan herhangi bir ceza almadi. Cezaevinden çiktiktan sonra, magdur olmus ülkücülere ve onlarin ailelerine yardim amaciyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Egitim Vakfi'nin baskanligini yapti. 1987'de arkadaslari ile birlikte MÇP'de siyasete girdi. MÇP'de Genel Sekreter Yardimciligi görevinde bulundu. 1991 genel seçimlerinde üç partinin olusturdugu ittifak bünyesinde, milletvekili adayi oldu. “O, inançlarinizi Meclis'e tasiyacak” sloganiyla, Sivas'tan milletvekili seçildi. 1992 yili Temmuz ayinda, “içinde bulundugu partinin siyasi anlayisiyla uyusamadigi için” bir grup arkadasi ile birlikte MÇP'den ayrildi. 29 Ocak 1993 tarihinde Büyük Birlik Partisi kuruldu ve bu partinin Genel Baskanligina seçildi. 24 Aralik 1995'te yapilan erken genel seçimlerde ANAP-BBP ittifakindan 20. Dönem Sivas milletvekili olarak, yeniden meclise girdi. 28.02.1996 tarihinde ANAP'tan istifa ederek, BBP'ye döndü. 26 Nisan 1998'de yapilan 3. Büyük Kurultay'da, 8 Ekim 2000 tarihinde yapilan 4. Büyük Kurultay'da, 2 Haziran 2002 tarihinde yapilan 1. Olaganüstü Büyük Kurultay'da ve 20 Temmuz 2003 tarihinde yapilan 5. Olagan Büyük Kurultay'da tekrar BBP Genel Baskanligina seçildi. Halen bu görevi devam ettirmekte olan Muhsin YAZICIOGLU, evli ve iki çocuk babasidir |
|
![]() |
![]() |
#39 |
![]() Muhsin bey iyi insandır.
tamam da... Lider olamaz! Liderlik farklı yetenek ister... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#40 |
![]() Ona oy vermeselerde bu halkın kalbinde yeri olan bir liderdir. o
|
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|