TÜRKÇE BYE'IYOR MU?!..
Her geçen gün öz değerlerimize daha çok "yabancı"laştığımızın farkında değiliz. Belki de ortada "biz" diye bir unsur kalmadığı için farkı idrak edemiyoruz...
Aslında, bir insanın başkalaşmasının, yabancılaşmasının nedeni o insanın "aslı"nda, "özü"nde gizlidir. Günlük hangi konuşmalarımızda Türkçe yetmiyor diye başka bir dile sarılıyor olabiliriz ki? Yok değil mi? Böyle naçar bir halimiz yok; bizim tek sorunumuz özümüzden kaçar bir halimizin olmasıdır. Konuşmaktan korkuyoruz, iletişim çatışması deseniz en üst safada. "Şu çok şık", "bu çok güzel","O şunu giymiş,bunu yapmış"... demek var ama "o bu konuda şöyle düşünüyormuş" "şu kimse şu kitapları okumuş, şunları biliyormuş, böyle fikirleri varmış.."demek yok. "Düşünüyorum, öyleyse varım" felsefesine bakılırsa, demek dünyada o yok. İşte bizler bu kopukluk yüzünden kendi öz varlığımızdan haberdar değiliz. "Senin dünyadan haberin yok" deriz ya hani olaylara yabancı kalanlara, yabancı kaldığımız için bizim nice dünyalardan haberimiz yok. En ufak bir fikir alış-verişinde bulunmaktan kaçınırız her zaman . Nedense herkesi, hiç kimse anlamaz!..
En zor durumlarda "everyway that we can" (yapabildiklerimiz) "we'll cry" (ağlarız), ya da "we'll die"(ölürüz). Daima paylaşmaktan kaçınırız. Kendimizi anlatmaya yetmeyen sanki anlayışsızlığımız, dinlemekten kaçışımız değil de Türkçe'ymiş gibi başka dillere sarılırız. Bizi sıkıntılara sokan Türkçe değildir oysa. Türkçe baymıyor; BYE' ıyor! Arif olanların anladığı üzere : Dilimiz, "birbirimize el olduk diye" elimizden gidiyor...
|