Türkiye 100 Yıl sonra yineden Libya'da.
Libya, 4 Asır Osmanlı eyaleti idi.
Libya, Afrika’da kaybedilen son vatan toprağıdır.

Türkiye'yi Ulusal Mutabakat Hükümetini, Hafter güçlerine karşı koruma amacıyla askeri destek vermeye götüren süreç, 27 Kasım'da iki taraf arasında savunma ve güvenlik işbirliği ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasının imzalanması ile başladı.
Buna göre, Türkiye ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, Akdeniz'de uluslararası hukuk kurallarından kaynaklanan tüm egemenlik haklarını ve yetkilerini kullandığı deniz alanlarının, bütün ilgili faktörler göz önünde bulundurularak adil ve hakça sınırlandırılmasının yapılmasını kararlaştırdı.
Libya ile Türkiye arasında 29.9 km bir sınır çizgisiyle kıta sahanlığı ve "münhasır ekonomik bölge"sınırları belirlendi.

Türkiye, Libya ile varılan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasıyla ABD desteğiyle Yunanistan-Güney Kıbrıs-Mısır ve İsrail tarafından geliştirilen Doğu Akdeniz Doğal Gaz Forumu oluşumuna yanıt verirken, bölgedeki hidrokarbon paylaşım mücadelesinde önemli bir adım atmış oldu.

Ancak Türkiye açısından bu kazanımın korunması, Başbakan Mustafa Fayez al-Sarraj liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin varlığını sürdürmesine; yani, arkasına Rusya, Fransa, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi önemli güçleri alan Hafter'e karşı Trablus'u savunmasına bağlı.

Türk askerinin Libya'da görev yapmasına ilişkin tezkerenin planlanandan bir hafta önceye alınarak, Türkiye Büyük Millet meclisi'den geçmesi, Ankara’nın askeri ve siyasi açıdan giderek sıkışan Ulusal Mutabakat Hükümeti’yle bağlantılı güçlere hızlı bir destek sağlamaya çalıştığı şeklinde yorumlandı.

Serraç hükümeti en önemli desteği Türkiye'den aldı. Katar ve İtalya'da bu bölünmede Serraç tarafında yerini aldı. Rusya, Fransa, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri ise Hafter'i desteklemeye başladı.

Türk ateş gücüyle desteklenen Libyalı savaşçılar başkent Trablus'taki büyük bir hava üssünü ele geçirdi. Hafter güçlerinin eline yeni ulaşan Rus hava savunma sistemlerinin İHA'larla yok edilmesi, Hafter'in,Trablus'un güneyindeki önemli bir bölgeden daha çekilmesine neden oldu.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın asker ve silahlı İHA'lar göndermesi, zayıflamış ve Hafter güçleri tarafından etrafı sarılmış bulunan Trablus hükümetinin kaderini, çarpıcı bir şekilde değiştirdi. Bu, Türkiye'nin 100 yıldan uzun süre önce Osmanlı İmparatorluğu'nun sona ermesinden bu yana, petrol zengini Kuzey Afrika ülkesine yaptığı en güçlü müdahaleydi. Türkiye hükümetinin, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Trablus'daki hükümetten yana müdahalesi sonucu belirlemiş görünüyor.
General Hafter'e bağlı güçler ve onlara destek olan binlerce paralı Rus askeri geri çekiliyor.

Türkiye ile Rusya önceki hafta Dışişleri Bakan Yardımcıları başkanlığında yapılan toplantıda dört maddelik bir anlaşma metninde uzlaştılar. Ankara ve Moskova’nın uzlaşısında Libya konusunda ateşkes şartlarının oluşturulması,
Libyalılar arasında diyaloğun ilerletilmesi, sorunun siyasi süreçle çözülmesi ve Libya için ortak bir çalışma grubunun oluşturulmasının değerlendirilmesi ile herkese acil insani yardımın ulaştırılması öne çıkan başlıklar oldu. Kamuoyuna yapılan bu resmi açıklamanın bir de açıklanmayan bölümleri var.

Bu konuda daha çok bilgi almak isteyenler, linkini bu videonun açıklama bölümüne eklediğim;
"Rusya ve Türkiye Libya'da Anlaştı. Mısır, Libya'ya Girebilir mi? Fransa, Libya'ya asker çıkarır mı?"başlıklı videomu izleyebilirler.

Libya'nın parçalanması konusundaki kitabını yeni yayınlayan Alman akademisyan Wolfram Lacher'e göre; Devlet Başkanı Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan General Hafter güçlerinin Trablus'a yönelik harekatına son vermesi ve gani meetin paylaşılması konusunda anlaşmış olabilirler.

Ankara kulislerinde, Sirte ve Cufra'daki üslerine dokunmama garantisi alan Rusya'nın,Türk tezlerini kabul ettiği konuşuluyor. Buda, 100 sene sonra Türk'lerin yeniden Libya’da olduğu anlamına geliyor.
https://youtu.be/JDe2F8SJPac

SM-J700F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi