06-09-2009, 10:45 | #1 |
'Türkiye, IMF'siz yapamaz' diyenlerin yanıldığını gördük
MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye'nin küresel krizde 13 ay IMF'siz yoluna devam ettiğini belirtti. IMF'yle anlaşma bugün yarın derken 13 ay geride kaldı. Bazı kredi kuruluşları ve akademisyenler anlaşmanın bir an önce yapılması talebini ısrarla gündemde tutuyor. MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye için kötü senaryolar çizen kredi kuruluşlarının ne kadar yanıldığını krizde Fon'a ihtiyaç duymadan yola devam ederken görüldüğünü belirtti. Ekonomik krizle birlikte Uluslararası Para Fonu (IMF) ile anlaşma yapılıp yapılmaması kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan, IMF ile anlaşma yapılmasını gerekli kılacak aciliyet durumunun ortadan kalktığını söyledi. 2009 yılı ekonomik görünüm raporunun açıklandığı basın toplantısında konuyu değerlendiren Vardan, "Unutulmamalıdır ki Türkiye, küresel krizin dünyayı istila ettiği 11 Mayıs 2008 tarihinden bu yana IMF ile herhangi bir "stand-by" anlaşması olmadan yönetilmektedir." dedi. MÜSİAD Başkanı Vardan, buna karşılık Fon'la anlaşma imzalayan İzlanda, Ukrayna, Polonya, Macaristan, Romanya, Letonya ve Pakistan gibi ülkelerin krizden ağır yara aldığına dikkat çekti. IMF ile 'stand-by' anlaşması imzalanması konusunda bazı kesimlerin sürdürdüğü ısrarcı tavrın artık terk edilmesi gerektiğini dile getiren Vardan, "Özellikle IMF ile bir anlaşma yapılmaması halinde Türkiye'nin düşeceği sıkıntıları bilinçli olarak dramatize eden uluslararası derecelendirme kuruluşlarının çizdikleri kötü senaryoların nasıl gerçek dışı ve yanıltmaya yönelik olduğu artık alenen görülmüştür." değerlendirmesini yaptı. MÜSİAD, Doç. Dr. İbrahim Öztürk'ün önderliğindeki ekonomik danışma kurulunun hazırladığı yıllık ekonomik görünüm raporunu açıkladı. 'Küresel kriz, yeni dersler' temalı raporu açıklayan Başkan Ömer Cihad Vardan, IMF anlaşmasını değerlendirdi. Buna göre tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de son dönemde alınan tedbirlerin olumlu yönde netice verdiğine dair önemli işaretler gelmeye devam ediyor. Bununla beraber, cari açığın büyümesine neden olan petrol, doğalgaz, hammadde ve emtia fiyatlarında yaşanan gerileme, en azından 2009 yılı için cari açığın herhangi bir sıkıntı oluşturmayacağını gösteriyor. Bu yüzden Türkiye'nin söz konusu şartlar dahilinde asıl ihtiyacı; IMF ile acil bir anlaşma yapması değil, hızı kesilen yapısal reformlara öncelik vermesi. Bu safhada IMF ile ancak yatırım, üretim, istihdam, büyüme ve reformların devam etmesi şeklindeki reel önceliklere ve mevcut krizin getirdiği şartlara göre dizayn edilen yeni bir anlaşma modeli üzerinde mutabık kalınabilir ki; bu da şu an için mümkün gözükmüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni teşvik paketini de değerlendiren Vardan, hükümetin, bütçe açığı vermeyi ve mali disiplinde zorunlu bir bozulmayı da göze alarak birtakım tedbirleri devreye sokması ve bu şekilde krizin etkilerini azaltmaya çalışmasının altını çizdi. Ancak bu çabaların arzu edilen etkiyi göstermesi için paydaşların elini taşın altına koyması gerek. Merkez Bankası'nın 6-7 puanlık faiz indirimleri ve yeni teşvik paketinde ele alınan yaklaşık 10 milyar TL tutarındaki Kredi Garanti Fonu uygulaması gibi gelişmelere paralel olarak, bankacılık kesimi reel sektöre yönelik kredilerde tutucu davranmamalı. Şirketler de ilk fırsatta yetişmiş emekçisini sokağa atmamalı ve yeni dönem için birikmiş beşeri sermayesini korumalı. MÜSİAD raporundan... Krize karşı yol haritası, ilgili paydaşlarla katılımcı ve samimi olarak oluşturulmalı. Dünyaya eklemlenme süreci daha sağlıklı yapıya kavuşturulmalı. Cari açık için orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirilmeli. Türkiye'deki aktörlerin yeni dış siyaset vizyonuna sahip çıkmasının gerekliliği. Şirketlerin kalite verimlilik Ar-Ge, Ür-Ge, inovasyon ve markalaşma yönündeki dönüşümü desteklenmeye devam edilmeli. İstihdam ve üretim açısından KOBİ'lere yönelik destekler artarak devam etmeli ve iç pazara daha fazla önem verilmeli. Şirketler de kurumsal yapılarını güçlendirmeli ve verimliklerini artırmalı. Birçok alanda mikro ekonomik reformlara odaklanılmalı. Bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik uzun vadeli özel teşvik programları etkin şekilde uygulanmalı. Mali disiplin uzun vadede muhafaza edilmeli. Bütçeye yönelik finansal kaynaklar çeşitlendirilmeli. İkinci nesil reformlar zaman kaybedilmeden gerçekleştirilmeli. MÜSİAD'ın 2009 yılı sonu tahminleri Büyüme: Yüzde -4 TÜFE: Yüzde 7 Faiz dışı fazlanın GSYH'ye oranı: Yüzde -1 Bütçe dengesinin GSYH'ye oranı: Yüzde -5 Cari açık beklentisi: 10 milyar dolar Cari açığın GSYH'ye oranı: Yüzde -0,5 Dış ticaret açığı: 20 milyar dolar İşsizlik oranı: Yüzde 14,5 ZAMAN
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|