|
02-22-2009, 16:23 | #1 |
Türkiye İsrail'e çok lazım çünkü...
Türkiye İsrail'e çok lazım çünkü...
İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz, İsrail'in Türkiye'ye neden ihtiyacının olduğunu yazdı.İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz, İsrail'in Türkiye'ye neden ihtiyacının olduğunu yazdı. Gazete, bir Türk Paşanın "Arapların Osmanlıya ihaneti hala bilinçaltımızda yatıyor. İran ile kültürel rekabet de gayri resmi eğitimimizin bir parçası. İsrail ve Yahudiler, bizim gerçek müttefikimiz." şeklindeki sözlerini de aktardı. Türkiye'nin zaman zaman İsrail ile yapılan savunma anlaşmalarını bitirme tehdidinde bulunduğunu yazan Haaretz, Türk Milli Güvenlik Kurulu'ndan üst düzey bir yetkilinin geçmişte "Erdoğan bunu tehdit olarak düşünebilir. İstediğini konuşsun, biz Türk askeri istediğimizi yapacağız" dediğini ileri sürdü. Türk ordusunun Erdoğan'ın tarafından olduğunu ancak kapatma davasında yıkmaya çok yaklaştığını da belirten Haaretz, Türkiye'nin sadece Hamas, Suriye konularında değil, İran konusunda da işlerine yaradığını yazdı. Haberde "Türkiye'nin, İran'ın nükleer çalışmalarını tıpkı İsrail gibi bir tehdit olarak gören tek Müslüman ülke olduğu" ifade edildi. Haberde önemle vurgu yapılan şu cümle ise İsrail'in Türkiye'ye neden ihtiyacının olduğunu ortaya koyuyor: Türkiye, bölgedeki ülkelerin güvenliğini göz önünde bulunduran ve Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Afrika'da ile İslam ülkelerine müdahil bir güç. HAARETZ'İN HABERİNDEN AYRINTILAR... İsrail'de yayınlanan Haaretz gazetesi, "Şu anki diplomatik karmaşa arasında İsrail'in Türkiye ile bağlarını koparmayı tercih edebileceğini; ancak bunun akıllıca bir karar olmayacağını" yazdı. "Türkiye'ye neden ihtiyacımız var" başlıklı haberde İsrail'in neden Türkiye'ye ihtiyacı olduğunun değerlendirilmesi yapıldı. Gazete haberinde Türk Milli Güvenlik Kurulu'ndan bir yetkilinin açıklamalarına yer verdi. Habere göre bu yetkili geçen hafta Haaretz'e yaptığı açıklamada "İlişkilerimizin tarihi yanını anlamanız gerek. Biz Türklerin bölgeye karşı hala Osmanlıcı bakışımız var. Bu yüzden Araplarla değil de İsrail ile bağlarımız olması çok doğal." dedi. Aynı yetkili, ayrıca "Arapların Osmanlıya ihaneti hala bilinçaltımızda yatıyor. İran ile kültürel rekabet de gayri resmi eğitimimizin bir parçası. İsrail ve Yahudiler, bizim gerçek müttefikimiz." ifadelerini kullandı. Ancak haberde bu durumun İsrail'de böyle olmadığı belirtilerek, Türkiye ile ilişkilerin 1996 yılındaki askeri anlaşmaya göre değerlendirildiği kaydedildi. Haberde geçtiğimiz haftalarda bir sınamadan geçen bu anlaşma çerçevesindeki askeri ilişkilerin; Türk, Amerikan ve bazen de Ürdün ordusu ile ortak tatbikatları, İsrail hava güçlerinin Türk hava sahasını kullanmasını, teröre karşı operasyonlar, Türkiye'ye insansız uçakların satışı, tankların yenilenmesi, F-4 uçaklarının yenilenmesi, İsrail füzeleri ve gelişmiş elektronik sistemleri ve son olarak da iki ülkenin ordusunun en üst düzey yetkilileri arasında sıcak, dostça ve neredeyse aile gibi yakın ilişkileri içerdiği kaydedildi. Haberde İsrail, 2003 yılında Manavgat nehrinden su alınmasını öngören bir anlaşmayı imzalamayı reddettiğinde Türkiye'nin askerî projeleri durdurmakla tehdit ettiği; ancak bunun hiçbir zaman gerçekten gündeme gelmediği aktarıldı. Türk Milli Güvenlik Kurulu'ndan üst düzey bir yetkilinin de o dönemde Haaretz'e "Erdoğan'ın hükümetinden birileri bunu bir tehdit olarak kullanabileceğini düşünüyor. Ona, ne istiyorsa onu söyleyebileceğini açıkladık ve 'biz Türk askeri yapısı ihtiyacımız olan şeyi yapacağız' dedik" açıklamasını yaptığı belirtildi. Türk ordusunun Erdoğan'ın tarafında olduğu ifade edilen haberde aynı ordunun ise geçtiğimiz yaz AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla hükümeti yıkmaya çok yaklaştığı, fakat geçen hafta İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Avi Mizrahi'nin "iki ülkenin ilişkilerine zarar vermekten sorumlu" olduğuna dair açıklama yaptığına dikkat çekildi. Ancak İsrail Savunma Bakanlığı kaynaklarının da Haaretz'e açıklamasında Türk hükümetinin onaylaması gereken yeni bir anlaşma olmadığı; ancak daha önce varılan anlaşmaların her zamanki gibi sürdüğü bilgisini verdiği kaydedildi. Haberde ayrıca İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkilerin sadece Suriye-İsrail arasındaki arabuluculuğu, bölgeye yatırım yapmaya hazır olması, Hamas ve El Fetih'i uzlaştırmakla ilgisi olmadığı belirtilirken, "Türkiye'nin, İran'ın nükleer çalışmalarını tıpkı İsrail gibi bir tehdit olarak gören tek Müslüman ülke olduğu" ifade edildi. Aynı zamanda Türkiye'nin İran, Irak, Suriye ve İsrail ile bu ülkelerden hiçbirinden diğer ülkelerle ticaretini kesmeye yönelik bir tehdit almadan ticari ilişkilerini sürdüren bir ülke olduğu vurgulandı. Bu yüzden Türkiye'nin birbirlerini düşman ilan etmiş ülkeler arasında gayri resmi bir bağlantı hizmeti verdiği ifade edildi. Ancak daha da önemlisinin, Türkiye'nin kendisini stratejik olarak nasıl gördüğü olduğunu belirten gazete, bu görüşün ise "bölgedeki ülkelerin güvenliğini göz önünde bulunduran ve Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Afrika'da ile İslam ülkelerine müdahil bir güç" olduğunu aktardı. Bu yüzden Washington'a rağmen İran'a karşı bağımsız bir politika izlediğini, petrol ve gaz anlaşmaları yapabildiğini kaydetti. Gazete Türkiye'nin Hamas liderleriyle görüştüğünü, Pakistan'ın yakın bir dostu olduğunu ve Suudi Arabistan'la geçen hafta bir dostluk anlaşması imzaladığını belirtti. Kendisini her zaman için, zamanında İran, Türkiye ve Etiyopya olduğu gibi Arap olmayan araçlarla korumak isteyen İsrail'in ise Erdoğan tarafından aşağılanmayı kabul edebileceğini ve Türkiye ile bozulan ilişkileri boşluğa atacağını kaydetti. Gazete, bu karar da ise stratejik bir hikmet olmadığını belirtti. (CİHAN)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
tÜrkİye, İlİŞkİler, İsraİl |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|