06-04-2009, 14:23 | #1 |
Türkiye küresel aktör haline geldi
Başbakan Erdoğan merakla beklenen krize karşı tedbir paketini açıkladı. Erdoğan " Bize birşey olmaz anlayışında olmadık" dedi.
HÜKÜMETLER DESTEKLEMEDEN KRİZİN AŞILAMAYACAĞI ANLAŞILMIŞTIR Başbakan Erdoğan : " Ortak politikalar oluşturmaya en yoğun şekilde ihtiyaç duyulan bir dönemden geçtik geçiyoruz. Krizin başlangıcından bu yana IMF, Dünya Bankası, OECD gibi kuruluşlarla temel gündem maddesi olarak dünya ekonmisinin bu krizden çıkartılması için görüşmeler yapıldı yapılıyor. Hükümetlerin destekleyici müdahalesi olmaksızın bunun tahmin edilemeyceği kadar uzun bir zaman almasıdır. Ülkeler hem Merkez Bankası politikalarıyla üretimi, talebi destekleyici politikaları hayata geçirmişlerdir ve hala almaya devam etmektedirler. Para Politikası önlemlerinin tek başına yeterli olmayacağı ortaya çıktığından hükümetler mali önlemleri yürürlüğe koydular. Beklentiler olumluya dönmeye başladı üretimdeki istihdam hızı yavaşladı. TÜRKİYE KÜRESEL AKTÖR HALİNE GELMİŞTİR Türkiye ekonomisi son 6,5 yılda küresel ekonomiye tam olarak entegre olmuştur. Hem ticaret hemde finans noktasında güçlendi. Do3ğrudan yatırımlarda kaydettiğimiz tarihi başarılar Türkiye'nin artık küresel bir aktör olduğunun göstergesidir. Tüm dünya tarafından gelişimi ilgi ve takdir ile izlenen Türkiye'nin böyle büyük bir krizden etkilenmemesi mümkün değildir. Biz hiç bir zaman bu ülkenin krizden etkilenmeyeceği iddiasında olmadık. Biz bu krizden etkileneceğimizi ancak en az seviyede etkileneceğimizi ifade ettim hatta teğet geçecek diye ifade ettim. BİZE BİRŞEY OLMAZ ANLAYIŞINDA OLMADIK İhraç mallarımıza olan dış talebin azaldığı, iç talebin azaldığı bu süreçten olumsuz etkilendiği bir gerçektir. Diğer ülkelerde finans sektöründe iflaslar, banka kurtarmaları gündemi meşgul ederken ülkemizde bankacılık sektöründe ciddi bir sıkıntı yaşanmamış hatta geçmişle mukayese edildiğinde ciddi rakamlarda kar yapmışlardır. Bu durum iktidarımız döneminde bankacılık sektörünün denetim ve izlemenin sonucudur. Diğer bir konu ise mali disiplin. Kamunun borç yükünü daralttık. Piyasalardaki baskıyı hafiflettik. Bizim yapmış olduğumuz reformlar bir tedbir olmuş ve bir tedbiri oluşturmuştur. Dengeleri alt üst olan Türkiye 6,5 yıldır sapasağlam ayakta kalmıştır. Hatırlayınız. ABD, Japonya'da en küçük bir sarsıntı olduğunda bu Türkiye'ye Tsunami gibi oluyordu bunları hep yaşadık. Bunların hepsini geride bıraktık. İçinde bulunduğumuz finans krizine rağmen yolumuzda güçlü bir şekilde devam ediyoruz. Bununla yetinmedik bize birşey olmaz anlayışına teslim olmadık, bekle gör politikasını hiçbir zaman benimsemedik. Krizin etkisini sınırlandırmak için ilk andan itibaren çeşitli tedbirler aldık hayata geçirdik. KDV ve ÖTV yoluyla iç talebin artmasına katkıda bulunduk. İşsiz vatandaşlarımızın İŞKUR'dan daha fazla faydalanmaları için düzenlemeler yaptık. 60'tan fazla tedbirleri uyguladık ve bunların olumlu neticelerini de aldık ve almaya devam ediyoruz. Tüm sivil toplum kuruluşların katkılarıyla gerçekleştirdik. Başta işçi ve işveren sendikalarımız olmak üzere istihdam ile ilgili çalışmalarımıza görüşlerini kattılar. Tüm bu sivil örgütlerine de katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Yeni teşvik sistemiyle ülkemizin rekabet gücünü arttıracak kalıcı istihdam alanları oluşturacaktır. Yeni teşvik sistemimizin aynı zamanda sektörel kümelenmeyi de burada hatırlatmak istiyorum. Büyük proje yatırımları bölgesel ve genel teşvik olmak üzere 3 gruba ayırdık. 250 MİLYON TL'Yİ GEÇEN YATIRIMLAR TEŞVİK KAPSAMINDA OLACAK Dış ticaret açığımızın yoğun olduğu kimyasal imalatı ile petrol imalatı üretimini destekleyeceğiz. Enerji koridoru olması ve transit boru hattıyla taşımacılık hizmetleri de teşvik edilecektir. Motorlu kara taşıtları imalatı ülkemizin rekabette önemli sektörüdür. Özellikle yeni modellerin ülkemizde imal edilmesi amacıyla bu sektörde en az 250 milyon TL değerinde destekleyeceğiz. Ulaştırma alt yapısında önemli yol aldık. Hızlı tren ile başta İstanbul olmak üzere bir çok ilimizde metro yatırımlarımız sürüyor. Bu amaçla vagon yatırımlarını destekleyeceğiz. Elektronik sanayi ülkemizin nitelikli iş gücü ve deneyimi ile iddialı sektörler arasında yer almaktadır. Sağlık sektörü ülkemizde hızla gelişen bir sektör. Burada dışa bağımlılığı azaltmak anlamında ilaç ve tıbbi araçlarda da desteklerimiz sürecek. Belirli büyüklükteki makina imalatını büyük proje kapsamında teşvik edeceğiz. Son olarak yüksek teknoloji ve sermaye gerektiren madencilik sektörünü de bu kapsama dahil ettik. Daha önce bunu iller olarak ele almıştık şimdi bunu bölgesel olarak ele aldık. İkinci bölgede teknolojik yoğun sektörler desteklenecektir. Makina imalat, akıllı çok fonksiyonlu tekstil, gıda ve içecek sektörleri desteklenecektir. Birinci bölgede ise motorlu kara taşıtları, ilaç ve tıbbi hassas alet ve yüksek teknoloji gerektiren yatırımlar desteklenecektir. KDV istisnası ve Gümrük Vergisi ile desteklenecektir. Şu anda Türkiye'de bu teşvik ile 81 vilayetin 8/1'i de az yada çok bundan istifade edecektir. Yeni teşvik sistemimizle ne kadar katkıda bulunacağımız konusunda da; Elde edecekleri kardan yüzde 20 yerine 1. bölgede yüzde 10 ikinci bölge 8 üçüncü bölge 4 dördüncü bölgede ise 2 kurumlar vergisi ödeycektir. İndirimli kurumlar vergisi ödeme süresi de bölgelere göre değişecektir. Yatırım yapanlar sağladıkları yeni istihdam için SSK işveren için 1 bölge 2 yıl, ikinci bölge 3, üçüncü bölge 5 ve dördüncü bölge 7 yıl ödemeyecektir. Kredi faiz desteğinin üst limitleri ARGE ve çevre yatırımları için 300 Bin TL diğer yatırımlar için 500 Bin TL olacaktır. Yeni yatırım teşvik sisteminden sadece 2010 yılına sonuna kadar yararlanılabileceğini önemle hatırlatmak istiyorum. Bugün açıklayacağım ikinci paket ise istihdama yönelik; 200 BİN İŞSİZE MESLEK EĞİTİMİ VERİLECEK SSK Priminin 5 puanlık kısmı hazine tarafından karşılanıyor. İşe alınan gençlerimiz ve tüm kadınlarımızın ilk yıl dahil olmak üzere 5 yıl boyunca işsizlik fonundan karşılanmasını daha önce getirmiştik. İşsizlik ödeneğini yine yüzde 11 oranında arttırmış ve ek destek sağlamıştık. Mali sıkıntı iiçindeki işyerlerinin işçileri çıkarmak yerine ücretlerini üstlenmiştik. Bugünde aktif iş gücü programlarının güçlenmesi uygulama safhalarına geçiyoruz. işsizlerimize 6 aya kadar iş imkanı oluşturacağız. Bu yaz özellikle okullarımızın bakım ve onarımını yapacağız. Mesleki eğitim faaliyetlerini genişleterek açılacak kurslar ile 200 bin kişiye meslek öğretmeyi planlıyoruz. 10 Bin kişiye girişimcilik eğitimi vereceğiz. Bu tedbirlerin etkinliğini arttırmak için istihdam değerlendirme çalışmalarımız devam edecek. Kamu tarafından ayrılan kaynağın işsizler için en verimli şekilde harcanması sağlanacaktır. En kısa sürede istihdam şurası toplanarak uzun vadeli tüm kesimlerin katkıları sağlanacaktır. 500 Bin kişiye mesleki uygulamalı ve girişimcilik eğitimi oluşturuyoruz. Özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi verilecek. KOBİLERE YÖNELİK KREDİ GARANTİ SİSTEMİNİ UYGULAMAYA KOYUYORUZ Kredi hacmimizin yüzde 23'ü KOBİ'lere aittir. Kobilere yönelik olarak Kredi Garanti sistemini başlatıyoruz. Bu ve bununla birlikte özellikle yıllık cirosu 25 Milyon TL'nin altında olan kabilerimiz yararlanacaktır. 30 Haziran 2008'den önce takibe düşmüş borcu olmaması gerekmektedir ve kamuya geçmiş borcu bulunmamış şartı aranacaktır. Bu krediler TL cinsinden olabileceği gibi döviz geliri olan KOBİ'ler için döviz cinsinden de olabilir. Mali sektör tarafından kobilere sağlanan kredinin hazinenin ayrılacağı düzeyde kefaret verilecek. Hazine müsteşarlığımız sistemin etkin işlemesi için Kredi Garanti kurumlarına 1 Milyar TL kaynak aktaracaktır. Söz konusu kaynak kefaret paralarının tazminatında kullanılacaktır. 1 Milyar TL'lik kaynağa karşılık en az 10 Milyar TL'lik kredi sağlamayı planlıyoruz. Bankalarımızın ve reel sektörlerimizin de gerekli katkıyı sağlayacaklarına gönülden inanıyorum. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum. Türkiye bu krizi aşacak Türkiye istikrarlı büyüme sürecini yeniden yakalayacaktır. Türkiye her açıdan yeniden güçlenmiş bir şekilde ilerlemeye devam edeceğiz. Hiç kimse tereddüt taşımasın. Fırtına sonrasında rotamızda ilerlemeye devam edeceğiz. Koordinasyon içinde çalışan ekonomi sistemi iş başında. Sanayicilerle işveren ve işçilerle diyalog halindeyiz. Bu ülkenin kararlılığı her türlü hedefi yakalamak noktasında bize lütfediyor. Bugün açıklananlarla bu hedeflerle bir adım daha yaklaştığımızı düşünüyorum. - SORULAR - MALİYETLERLE İLGİLİ Ne kadar buna müracaat olur buna ne kadar katılım olursa olsun bunu çözmeye kararlıyız o yüzden bunun ucu açık. Maliyet noktasında da herhangi bir endişemiz yok. Orta vadede geriye dönüşü konusunda bütün bu tedbirlerin piyasaya çok ciddi bir hareket getireceği açıkça ortada. Oluşturulan bu havayı bu süreç bozacaktır. Devlet bütün varlığıyla girişimcilerin yanındadır. Özellikle 3. ve 4. Bölgelere nakil konusunda verilen teşviklerle onlara yönelik daha garantili daha sağlam oraya gidip akibeni ne olacağı belli olmayan yatırımların içine giriliyor ve bunları bir çok girişimcimiz yaşadı. Bunlar içinde kaybedenlerde oldu ciddi rakamlar kazananlarda oldu. İstihdam paketinin bize bunun maliyeti yaklaşık olarak 1 Milyar TL'yi bulabilir. Bu iki yılın toplamı. SİYASİ KONULARDA KARARI IMF DEĞİL BİZ VERİRİZ IMF ilişkileri noktasında biz IMF ile görüşmelerimizi şu anda da devam ettiriyoruz. Görüşmelerimizde bir sıkıntı söz konusu değil. İlk başladığımız andan itibaren biz önerilerimizi sunduk geçen Mayıs'tan bu zaman 13 - 14 ay geçti. Burada bir gerçeği sizinle paylaşmak istiyorum. Biz ülkemizin menfaatini zedeleyecek bir anlaşmaya evet diyemeyiz. Akşam belli bir mütabakata yaklaşıp ertesi gün farklı bir teklifle gelmemeleri lazım. Siyasi noktada eğer bir öneri içerik taşıyorsa ona hiç olumlu bakamayız. Çünkü biz bugün IMF'in bir ortağıyız. IMF uluslararası bir para fonu. İşin siyasi neticeleri oluşuyorsa bunun üzerinde bu kararı biz veririz. Bunu da biz kendilerine çok açık net söylemişizdir. Arkadaşlarımız şuanda yine görüşmeleri yapıyorlar. Karşılıklı görüş alışverişlerini yeni koordinasyonumuzla yapacak ve bu görüşmelerden sonra ne gibi neticeye vararız bakacağız. PİYASA OYUNCULARIMIZ IMF İLE AYAKTA DURMADI Biz uluslararası yükümlülüğümüz neyse bu aynen devam edecektir. İzin verilmiş yazılı her türlü anlaşmamız ne ise biz ona uyarız. AB ile ilgili şuanda adımını attığımız bazı yükümlülüklerimiz var onları çiğneyemeyiz ve o sektörleri bu paketin içine sokamadık ve sokamayız daha sonra bunun ayrı bir bedeli çıkar onu da ödeyemeyiz çünkü. Türkiye Cumhuriyeti'nin piyasa oyuncuları IMF varsa var yoksa yok olmamalıdır. Bir kere ben bu oyuncuların kendi ayakları üzerinde duracaklarına inanıyorum. Kendi güçleriyle ayakta durdular. Bunlar arasında birebir görüşme yaptığım kişiler var. Biz onlarla iftihar ediyoruz. Son 14 ayda piylasa oyuncularımız IMF ile ayakta durmadılar. OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE TÜM STOKLAR ERİDİ SİPARİŞLER ALINDI ÖTV ile KDV noktasında süremiz var. Arkadaşlarımız bunun üzerinde de çalışmalarını sürdürüyorlar. Bazı sektörler ÖTV ve KDV sektöründe sıçrama oldu. Stoklarını tüketip sipariş alan firmalarımız var. Bunların içerisinde devam kararı olanlar var olmayanlar var. Bütün gayretimiz bu sektörlerle ilgili bu hareketliliği bu canlı gidişi yine devrede tutabilmektir. Bunun gayreti içerisinde olacağız. Ben ÖTV KDV ile ilgili sektörlerin önde gelenleriyle de görüştüğümüzde onların bu noktadaki olumlu izlenimleri, bizim yerli üretimde 3 vardiya çalışan otomiv üretim tesisleri var. Stoklarımız tamamen eridi işte geçenlerde Ford'un Kuzey ABD'ye ihracatını yaptık. Ellerindeki stoklarını tükettiklerini 3 -4 ay sonrasına kadar sipariş aldıklarını söylediler. Araç satışlarında yüzde 665 ithal yüzde 35 yerli araç. Bu geçmişte daha yüksekti. SIKINTILI DÖNEM BİTTİĞİNDE YATIRIMCILAR, BUGÜN KENDİLERİNE KREDİ VERMEYEN BANKALARA GİTMEYECEKTİR Bankaların halkımın vermiş olduğu sorumlulukla milletim adına sesleniyorum, Banka malum bir finans kuruluşu olarak para alır para satar. Kaba tabiriyle tanımı bu. Fakat bu parayı nereden alır girişimciden alır. Vatandaşın parasını korumak için alır. Eğer şimdi bu dönemde kalkıpta parasını sattığı veya satacağı müşteriyi kaybederse kendilerine kredi kapılarını kapıyan girişimcilerimiz yarın bu sıkıntılı dönem bittiğinde yarın o kapılarını kapatan bankalara onlarda gelmeyecektir. Biz bütün bankacı arkadaşlarımıza şunu söylüyoruz. Herşeyinizi en güzel şekilde yapıyorsunuz. Yaptığınız şey 10 alıyorsunuz 1 veriyorsunuz. Zaten teminata dayalı veriyorsunuz o zaman kusura bakmayın bunu yapın diyorum. KRİZ VARSA ÇARE VAR Biz başından beri bu kampanyayı destekledik ve şuanda da destekliyoruz. Biz 2008'de memurlarımızın maaşını yüzde 19 oranında arttırdık. Bugün enflasyon son 40 yılın en düşük seviyesinde. Bu aradaki farklar kimin cebinden çıkıyordu. Biz göreve geldiğmiizde 660 civarındaydı en düşük memur maaşı. Şuan en düşük memur maaşı 1.200 TL'dir. Dedik ki enflasyona ne memurumuzu ne işçimizi ezdirmeyeceğiz dedik ve ezdirmedik. Rehsen verdiğiimiz zamlar var onları katmıyorum. Bu dönem içerisinde bütün şirketlerin yapmış oldukları indirimler bütün bu indirimlerle geldiğimiz noktada bütün sektörler bu kampanyaya herşeyiyle katılmak suretiyle vatandaşımıza sunuyorlar. Biz TOKİ olarak konut yetiştiremiyoruz. Bütün yaptığmıız projeler daha proje aşamasındayken satışlar tükeniyor. Otomobilde de bunu düşündüğünüz zaman nerelere geldiğimizi takdir edersiniz. İnanıyorum ki bu kampanyada çok güzel bir netice verecektir ve kesinlikle ev konusu olsun, mobilya konusu olsun, ev tekstil konusu olsun, mesela mobilyada Türkiye'deki en önemli kuruluşlardan duyduğum kesinlikle stok falan kalmadı üretimin içine girdik dediler. Ev satışlarındaki artış bunların hepsini tetikliyor. Evin bütün dizaynını düşünün bunların hepsini tetikleyen konular bunlar. İnşaat sektöründe de 250 - 300 kalemi tetikliyor. İstihdamla alakalı konuya gelince ABD şuanda yüzde 8'i aştı. İspanya 17,1 bizde yüzde 15'in üzerine çıktı inanıyorum ki yerinde tutup bundan sonra da aşağı çekmeye başlayacağız bu tedbirlerle. İstihdamda ciddi bir olumsuzluk dünyada en gelişmiş ülkelerde de mevcut. GEÇMİŞTEN KALMA SIKINTILAR VAR ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ Uluslararısa camiada finans sekktörün noktasından bankalarımızın teminat mektubu konusanda bir sıkıntı yaşıyruz. Bunun için de gittiğimiz her ülkenin liderleriyle oturup bunları konuşuyoruz. Bakan arkadaşlarım bu konuyla ilgili onlarda bizler gibi bu çalışmaları sürdürüyor fakat ben aşacağımızın inancı içerisindeyim bunu aşacağız. Bir diğer konu yer tahsisi noktasında bir sıkıntımız yok ama bu proje bazlı olacak. Her gelene yer tahsisi yapmayacağız. Projeye verilen süre. Bundan önce bunlar yapılmış. Adam gitmiş bir beton çakmış hemde dünyanın para olarak kredisini almış. TÜİK 2010'A KADAR BİZE BİLGİLERİ GÜNCELLEYECEK LCD televizyonlar gibi bunlarla ilgili bu çalışma KDV ve ÖTV çalışmaları devam ediyor. Bu sektörde de gerçekten ciddi manada bir sıçrama var. Görüştüğmüzü girişimci arkadaşlar bunu bize söylüyorlar. Bugün açıkladığımız teşvik sistemi krize has bir teşvik anlamındadır. 2010 sonu itibari ile yeni bir adım atıyoruz ve TÜİK 2010'a kadar güncellenmiş olarak bütün illerimizin yeni durumunu ortaya çıkartacak ve önümüze serecek 2010'dan sonra bu illerimizin durumunu değerlendirme imkanını yeniden değerlendireceğiz. PETROL FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİKLİK EPDK bir tavan belirledi artık bunu ucu açık bırakamayız. Petrol fiyatları bu noktada iken herkes istediği gibi bir rakam belirleyemeycek. Hükümet olarak bu noktada bir yaptırımımız söz konusu değildir. KREDİ KARTI KONUSU Yeni yasal düzenlemenin içerisinde olacağız. Kredi kartlarını kimler ne kadar ne kadar süre ile alabilecek bunlarla ilgili bir değerlendirme yapıp ve kredi kartı yasal düzenlemesini getireceğiz. Ama yasal düzenlemeye gitmeden yapılacak bir imkan varsa bunu da yapmanın gayreti içinde olacağız. Bu bölgesel bir teşvik sosyo ekonomik durumu iyi olan var çok kötü olan var. Biz burada etkileşimi baz almak kaydı ile bu adımı attık ve bu planlamayı yaparak yukarıdan aşağı doğru sosyo ekonomik endekslik yapısını ele aldık. O illerimizi orada değerlendirme durumuuz oldu bundan öncekinde de il bazlı birteşvik hazırlamıştık burada bölgesel olarak ele aldık ki Türkiye'de hiçbir il ben teşvikten yararlanamadım demesin. Bütün derdimiz bölgelerimizi hep birlikte kalkındıralım ve hepsi birlikte kalksın hiçbir teşvik almayan ilimiz kalmasın ve bu inanıyorum ki çok büyük hareketliliği getirecektir. Bu gruplara ayrılan ülkeler çok ciddi bir sıçramayı heyecanı önümüzdeki haftalarda yakalayacaktır. TERÖRÜN TEK SEBEBİ EKONOMİK DEĞİL Konuyla ilintili ilintisiz ben yine cevaplayayım. 3 ve 4. Bölge bu terörle mücadeleye yöneliktir dersek bunun sat sebebi değil. Bunun bir çok sebebi var. O bölgelerin sadece sosyo ekonomik noktada sıkıntıları yok başka noktalarda da sıkıntıları var. Çok daha farklı talepler gündeme getiriliyor. Bizim buradaki bakışımız şu Türkiye'nin kuzeyi ne ise güneyi de bu olmalı. Ben bu hafta gittiğim doğu illerinde köylere kadar çıktım. Bazı köylerimizin bizim gönüllerimizi rencide edecek durumları var. Valilerimize söyledik dedik ki buralara süratel ulaşacağız. Sen Vali'ysen sen Kaymakam isen Milletvekili isen kalkıp koltuğundan gideceksin. Girişimci olara gitmiyor neden gitmiyor orada terör olduğu için gitmiyor. O köyün o ilçenin bayanları ne ise gidip belki 4'e r saat çalışacak ve asgari ücret alacak. Bu kismi çalışma çok çok önem arzediyor. Bu yaz bütün okulların bakımı onarımı badanası boyası bu ekipler tarafından yapılacak. Yeni öğretim ve ğetim yılına bunlarla hazırlanmış olacağız. O bölgenin insanları çalışacak. Her eve az da olsa aş girme imkanı olacak. SİLAH BIRAKMAK TEK TARAFLIDIR, TSK SİLAH BIRAKMAZ Parlamento içerisinde olan DTP Lideri adeta tarafları silah bırakmaya uğraşıyor. Burada taraflar olmaz taraf olur. Güvenlik güçleri silah bırakmaz. Herhangi bir ihbarda bunu kullanmak için yanlarında bulundururlar. Onlar her zaman için teçhiz edilmiş halde bu çalışmayı gerektiriyor. Bu hiç hoş değil. Ben bunu daha önce de bu çağrıyı yaptım. Bizim kürt kökenl i vatandaşlarımızla da hiç bir zaman sorumuz yok. Aslında mayın temizleme olayıyla ilgili şurada bir ayı buldu. Bize kaybettirilen zaman bir istismardır. Artık önümüzde 4 yıl gibi bir süreç var. Buradaki çalışma en az 5 yıl. / İHLASSONDAKİKA
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|