05-15-2010, 03:00 | #1 |
Türkiye ve Yunanistan
Yakınzamanlara kadar Yunanistan'ın stratejisinin birinci maddesi Türkiye tehlike ve tehdidi idi. Şimdi onun yerine başka maddeler geçti.
* NÜFUSUN AZALMASI: Evet onlar artmıyor, eksiliyor. Bu eksikliği Arnavutluk'tan Hıristiyan nüfus, Rusya'dan ve başka ülkelerden Grek kültürlü kimseler (Pontus vs) ithal ederek telafi etmek istiyorlar. Taşıma suyla değirmen ne kadar döner? * İKTİSAT VE FİNANSIN ÇÖKMESİ: Şu anda batı komşumuz büyük bir kriz içindedir.Bu kriz sadece onu değil, bütün Avrupa'yı çökertebilir. Keşke son kırk yıl içinde silaha, cephaneye, uçağa, tanka yüz milyarlarca dolar harcayacaklarına, verimli yatırımlar yapmış olsalardı. Türkiye ve Yunanistan silah tacirlerinin kurbanı oldular. İki ülke ve devletin dümanlık edeceklerine; ticaret, ithalat, ihracat, turizm, eğitim, kültür konularında işbirliği yapmaları iyi olmaz mıydı? Vize kaldırılmalı, halk kolayca gidip gelebilmelidir. Binlerce Yunanlı Türk üniversitelerinde, binlerce Türkiyeli de Yunan üniversitelerinde okumalıdır. Tam tersi yapıldı. Atina'da hâlâ Cuma namazı kılınacak bir cami açılmadı. İstanbul ise kilise dolu. Biz Müslüman, onlar Hıristiyanmış... Olabilir. Din farklılığı ticarete, turizme, eğitime engel değildir ki... Ben şahsen İstanbul Rumlarının korkutulup kaçırtılmasından memnun değilim. Adalet duygum, vicdanım, ahlakım bunu kabul etmez. Ankara'nın Sabataist Monşer hariciyesi Batı Trakya Türklerini uzun yıllar boyunca, iki ülke arasında bir dostluk köprüsü olarak görmedi, tam tersine bir düşmanlık konusu yaptı. Yunanistan'a iki kere gittim, çarşılarda, pazarlarda, sokaklarda, şehirlerde dolaştım, Türkiye'ye karşı bir düşmanlık görmedim. Atina'nın merkezinde yol arkadaşlarımdan biriyle karşıya geçmek için yeşil ışığın yanmasını beklerken yârenlik ediyoruz... Bir el omzuma dokundu, Rum aksanıyla "Konuşun yahu hasret kaldık Türkçeye", dedi... Selanik'ten Gümülcine'ye otomobille giderken yolu şaşırmışız, bir motosikletliye İngilizce sorduk. O bize Türkçe cevap verdi. Annesi Samsun Rumlarındanmış, "Talihiniz varmış, ben Türkçe biliyorum..." dedi, yolu tarif etti. Girit'te bize rehberlik eden hanımın yaşlı annesi Bodrum kökenliymiş. Otele geldi, kafilemizi ziyaret etti, bize kurabiye getirmişti. Kadınlarla sarılıp öpüştü, erkeklerin elini sıktı. Sohbet ederken bir ara gözyaşlarını tutamadı, siz benim dedelerimin ülkesinden geliyorsunuz diyerek çok heyecanlandı. Yunanistan'da megali ideacı fanatikler yok mudur? Hiç olmaz olur mu? Lakin onlar azınlıktadır. Türkiye ve Yunanistan halkı birbirine düşman değildir. Savaş, gerginlik, rekabet, kriz hiçbir şeyi halletmez. İşbirliği ile, ticaret, turizm ve kültür ile nice pürüzü ortadan kaldırabiliriz. Yunan hükümeti megali ideacıları, Pontusçuları, İyonyayı tekrar Yunan ülkesi yapmak isteyen ütopistleri frenlemelidir. Dışişleri Bakanımızın iki ülkeyi ticaret, turizm, eğitim, kültür bakımından birbirine yaklaştıracak büyük hizmetler yapacağına inanıyorum. Söylemek bana düşmez ama Yunanistan'ın en büyük zaafı, halkın öğleden sonra günde dört beş saat yan gelip yatmasıdır. Bu tembelliği, bu keyfi, bu hedonizmi bırakmazlarsa bellerini doğrultamazlar. Avrupayı da iflas ettirirler. MİLLİ GAZETE MEHMET ŞEVKET EYGİ
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|